İsveç'ten bayramda tahrik eylemine izin! İsveç neden Kur'an-ı Kerim yakma eylemine izin verdi?
Türkiye'den NATO için vize bekleyen İsveç, Kurban Bayramı'nda sinir uçlarına dokunan bir karara imza attı. Başkent Stockholm'de bir cami önünde Kur'an-ı Kerim yakılmasına izin verildi. Tepki çeken kararın detaylarını A Haber muhabiri Fatih Özyar aktardı. Peki İsveç'e NATO vizesi çıkar mı? İsveç neden Kur'an-ı Kerim yakma eylemine izin verdi? Skandal kararları sonrası Türkiye İsveç'e NATO vizesi verir mi? İsveç'e NATO yolu kapandı mı? Gelişmeleri A Haber canlı yayınında Yeditepe Üniversitesi Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Furkan Kaya değerlendirmelerde bulundu.
NATO zirvesi öncesinde, İsveç polisi Kurban Bayramı'nda skandal bir karar aldı. İsveç polisi, ülkede bir cami önünde Kur'an-ı Kerim yakmak isteyenlere izin verildiğini açıkladı. Provokasyonun perde arkasında ne var? İsveç ne yapmaya çalışıyor? Gelişmeleri A Haber canlı yayınında Yeditepe Üniversitesi Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Furkan Kaya değerlendirmelerde bulundu.
Furkan Kaya'nın öne çıkan değerlendirmeleri:
"Bizim için en kutsal günlerden biri olan Kurban Bayramı'nın ilk gününde böyle bir provokasyona imza atması yine şaşırtmadı. Ben daha önce İsveç için bekleme odasında birkaç bardak çay içip bekleyecek demiştim ama birkaç demlik içip bekleyecek bu gidişle. Eğer İsveç gerçekten bir NATO üyesi olmak istiyorsa işi gerçekçi değerlendirirsek Türkiye'nin oyuna muhtaç olduğunu görüyoruz. İsveç bu tür bir İslam karşıtlığı, Türk karşıtlığı üzerinden ne elde etmeye çalışıyor.
Bir taraftan PKK ve PYD'ye destek veriyor bir taraftan İslam karşıtlığı var diğer taraftan ise Türkiye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın hedef alan bir duru sergiliyorlar. İsveçlerin 1715 yılında Ruslara yenilmesinden İsveç kralına Osmanlı 5 sene sahip çıktı. İsveç'in uzun zamandır teröre bakışı Türkiye ile oldukça farklı. Ancak son dönemde Ukrayna savaşı, Baltık coğrafyasındaki gelişmeler üyelik noktasına getirdi İsveç'i. Ancak PKK konusundaki tavır ve diğer olaylar olayı bu noktaya kadar getirdi.
İSVEÇ NATO ÜYELİĞİNİ YOLUNU KAPATMAK MI İSTİYOR?
İsveç aslında durumu bir oldubittiye getirmek istiyor. ABD'den bu noktada gelen mesajlar çok önemli. Türkiye'yi üyeliğe onay vermesi için ekonomik olarak sıkıştırma durumu var bunun yanında Kongre'de F-16'lar için ciddi sesler yükseldi Türkiye'ye karşı. Burada Türkiye'ye karşı bir mecburiyet yaratma durumu var. Bu bizim aklımızla alay etmek gibi oluyor. Türkiye'nin tavrı net İsveç terörle arasına mesafe koymadığı sürece üyeliği onaylamayacak.
Türkiye'ye karşı NATO içinde istenmeyen aktör oluşturma çabası olduğunu düşünüyorum. Özellikle bizim Rusya ile olan dengeli siyasetimiz, Ukrayna savaşındaki almış olduğumuz inisiyatif Atlantik ötesini rahatsız ediyor. Burada Türkiye'nin Suriye'de teröre karşı ortaya koymuş olduğu politikada rahatsızlık oluşturuyor. Burada Yunanistan, Ermenitan kartları var ve şu anda İsveç kartı da ortaya çıktı. Bunlar bizim önümüzde duruyor. Biz burada sözde değil özde bir duruş sergiliyoruz.
İsveç'te Orta Doğulu olan Müslüman bir vatandaş, Paludan'nı Kur'an yakma eyleminden sonra Tevrat yakma izni istedi ancak buna izin vermediler. Burada zaten ikircikli bir duruş var. Bu yapılanların arasında Türkiye'yi kışkırtmak ve provoke etmek belki NATO toplantısı öncesi duygularını kontrol edemeyen bir konuma sokmak planı var. Bunları kendilerince tasarlıyorlar ancak biz soğukkanlı olarak devam ediyoruz. Türkiye'nin bu noktada duruşu belli ve geri adım atamayacak.
İsveç'in PKK'ya gözünü kapayan bir devlet görüntüsü var. Görüntüde İsveç var ancak İslam düşmanlığı ve Türkiye karşıtlığının köpürtüldüğü bir dönemdeyiz. Burada oldubittiye getirme derdindeler. Bakın biz "İslam düşmanlığı yapıyoruz ama Türkiye hiçbir şey yapamıyor" mesajı verme çabasındalar. Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu konuda duruşu nettir, kırmızı çizgiler çekilmiştir."
Gürsel Tokmakoğlu canlı yayındaki değerlendirmeleri:
"Burada 2 tane önemli konu var. İsveç içerisinde veya Avrupa merkezli olup İsveç'i bu aşamada kullanmaya çalışan bir mekanizmanın çalıştığına dair emareler bunlar. Bu tarz yapılan eylemlerin gün saati olan bir takvime oturmuş konu varken bu provokasyonun yapılması gerçekten manidardır. Burada 2 konu var. Alternatif sağ akımların Avrupa içerisinde yaygınlaşması ve İsveç'te bunu kullanan akımların olması ve diğeri de İslamofobi konusu var. Bu 2 konuyu buluşturan yine Avrupa'nın içerisinde alternatif düşünce merkezlerin hareketidir.
Türkiye'nin NATO süreci içerisinde İsveç ve Finlandiya'ya terörle ilgili yaptıklarını belirli bir çerçeve oturtmak üzere yürüttüğü politika doğru çıkmıştır. Finlandiya'yı belirli belirli bir esasa NATO çerçeveleri ve bunu Türkiye'de onayladı. Ama İsveç'te hala kritik konuları var ki arık aslında NATO'nun ve Türkiye'nin dışında da Avrupa merkezli çokça düşünülmesi gereken terörden tutun aşırı akımlara kadar İslamofobi'nin dikkate alınması ile alakalı hususları gündeme getiriyor.
Konu teröristlerin veya terörü istismar edenlerin veya Kur'an yapmak gibi adice yapılacak eylemlerin arkasında duran insanların olduğu bir dünyada sağduyu ile hareket eden liderlerin olduğunu da bu bağlamda bu kişilere ve eylemlere meydan verilmemesi huşunda bir çalışma bir anlayış olabileceğini düşünüyorum. Sadece Türkiye yanlış olduğunu söylemesin NATO'da bunu belirtsin ve "Türkiye meselesinden haklıdır. Zirve öncesi bu asla kabul edilemez" gibi bir açıklama yapsın. Kur'an yakılmasına izin vermek çok adice bir hareket.
İsveç, NATO'ya lazım. Kuzey ulaşım yolunun ticareti ve diğer stratejik unsurlardan dolayı bu gerekli. Ancak buradaki hükümranlık alanın Çin, Rusya ve Batı dünyası olarak bölüşüleceği ve güç merkezi çatışması olduğu noktada hem Baltık hem de diğer stratejik hamleler konusunda İsveç merkez konumla kalıyor. Türkiye'nin içerisinde olduğu NATO'da böyle bir durum var. Ancak NATO'nun teröre yaklaşımı başından beri yanlış. PKK ve Suriye konularını çok konuştuk. NATO teröre olması gerektiği gibi yaklaşamıyor."