Değişim tartışması krize mi dönüşüyor? Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu arasında neler oluyor?
Seçimlerin kaybedeni olan Kemal Kılıçdaroğlu, yardımcı olarak ilan ettiği ve “baba-oğuluz” dediği Ekrem İmamoğlu’nun başlattığı değişim rüzgarına karşı koltuğu bırakmamak için çeşitli hamleler yapıyor. Ekrem İmamoğlu cephesinde ise Ankara’da son yapılan toplantıdan sonra salı günü “çekiliyorum” açıklaması bekleniyor. Değişimi kendisi hariç partinin tüm karar noktalarında yapan Kılıçdaroğlu, Ekrem İmamoğlu’na karşı hangi adımları atacak? Kılıçdaroğlu koltukta kalacak mı? Ekrem İmamoğlu’nun planı ne? Siyasetin sıcak gelişmelerini A Haber canlı yayınına katılan gazeteci Ekrem Kızıltaş ve akademisyen Prof. Dr. Zakir Avşar değerlendirdi.
14 Mayıs ve 28 Mayıs'ta yapılan seçimlerde muhalefet derin bir yara aldı. Cumhurbaşkanlığı yardımcılığı için vekil adayı olmayan siyasi liderler TBMM'ye giremezken masanın destekçisi PKK'nın siyasi uzantısı olan HDP'de de sular kaynıyor. Eş Genel Başkanlar kongrede aday olmayacak. İYİ Parti cephesinde peş peşe istifalar geliyor ve Meral Akşener'e karşı cephe oluşuyor.
CHP'de ise değişim rüzgarı ile başlayan rüzgar krize, kaosa döndü. Ekrem İmamoğlu, açık açık "adayım" diyemediği Genel Başkanlık için mücadelesini gölge savaşı olarak sürdürürken Kemal Kılıçdaroğlu kaptanlığı bırakmamak için hamleler yapıyor.
Merkez Yürütme Kurulu'nu değiştiren Parti Meclisi'nde oynamalar yapan tüm danışmanlarının üstünü çizen Kılıçdaroğlu "Genel Başkanlık" adaylığını kendine yakın isimler üzerinden veriyor. Ekrem İmamoğlu ile 3 kez görüşen Kemal Kılıçdaroğlu koltuğu bırakmamak için yeni formüller geliştirirken İmamoğlu cephesi salı günü "çekildim" açıklaması bekliyor. Siyasi yasaktan kurtarmak için "Genel Başkanlık" zırhı giymek isteyen Ekrem İmamoğlu ise son kozlarını oynuyor. Özgür Özel ise bir "buradayım" bir "yokum" mesajları veriyor.
Peki değişim tartışması krize mi dönüşüyor? Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu arasında neler oluyor? Yakın isimler üzerinden İmamoğlu ve Özel'e gözdağı mı? CHP'de "değişim" süreci bitti mi? Özel adaylıkta geri adım atarken İmamoğlu'nun hamlesi ne olacak? Siyasetin sıcak gelişmelerini A Haber canlı yayınına katılan gazeteci Ekrem Kızıltaş ve akademisyen Prof. Dr. Ekrem Kızıltaş değerlendirdi.
Ekrem Kızıltaş'ın öne çıkan sözleri:
"CHP'nin içinde bulunduğu durum oldukça karmaşık. Kaptan olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yara aldığını söylediği gemiyi güvenli limana çıkarma vazifesinden yükümlü olduğunu söylüyor. Sahilin neresi olduğu kimilerine göre karışık. Mesela Ekrem İmamoğlu'na göre güvenli liman gemiyi kendisine teslim etmesidir. Bir başkanına göre ise geminin Kılıçdaroğlu ile yoluna devam etmesidir. Burada önemli olan Kılıçdaroğlu'nun gemiyi kontrol etme kararlılığını sürdürüyor olmasıdır. Bu konuda çok net şeyler söylemiyor ama satır aralarını okunduğunda gemiyi kimseye teslim etme niyeti yok. Kılıçdaroğlu, danışmanları ya da partiden önemli isimler aracılığıyla deklare ediyor.
"Değişimin önün tıkamam" sözlerine karşılık şu ana kadar yapılanlara baktığımızda kendisinin değil mutlaka başkalarının değişmesi olarak anladığını görüyoruz. MYK'yı değiştirdi Parti Meclisi'nde bir şeyler yaptı, bütün danışmanlarının ilişkisini kesti. ABD'deki danışmanı Rifkin ki buraya gelmeye bile tenezzül etmemişti. Esas problem bence seçim öncesi 6'lı masayı toplarken yani benzemezler arasında ittifak kurarken özellikle sağ kesimden yani muhafazakar kesimden aldığı danışmanlar vardı. Herhalde bunların tavsiye ettiği bazı işleri yapmaya çalıştı. Helalleşme, Peygamber torunu olduğu seyit olduğu, geçmişte hacca gittiği Kur'an-ı Kerim'i ayet ayet bildiği hafız olduğu gibi adımlar atmaya çalıştı.
Fakat burada tuhaf olan durum şu; taşıma su ile değirmen dönmez. Çünkü danışmanlar tarafından kendisine söylenen bazı şeyleri Kılıçdaroğlu seçim sürecinde kullanmaya çalıştığında işi yüzüne gözüne bulaştırdı. Bugün gelinen aşamada CHP'nin bundan sonrası ciddi bir problemdir. Kılıçdaroğlu kendi başkanlığında yürüyecek bir CHP istiyor. Ekrem İmamoğlu için ise İstanbul'dan sıkıldığı "Genel Başkan" olursa fena olmaz yönünde bir çözüm var. CHP'de bir Kurultay'a gidilirse mevcut delege yapısı Kılıçdaroğlu'na göbekten bağlı. İmamoğlu kendisine bağlı delegeler üzerinden bir şeyler yapabilir mi sorusunun cevabı ortada bir problem olarak duruyor.
Ekrem İmamoğlu salı gününe kadar bir açıklama bekliyor ve Kılıçdaroğlu'nun aday olmayacağı beklentisi içinde. Ancak gemisi yara alan Kılıçdaroğlu kontrolü elinde tutuyor. Delege yapısı onun lehine. Biz şu anda bir tür gölge savaşı izliyoruz. Çünkü Ekrem İmamoğlu şu ana kadar çıkıp 'ben adayım' demedi. Kılıçdaroğlu açıklamıyor ama onun adaylığını başkası onun adına söylüyor. Partiye vekil olarak dönen Mustafa Sarıgül'ün ileride partide yaşanacak çatışmalarda bir destek olacağı düşünülebilir. CHP, Türkiye'nin muhalefet partisi olmalı, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın onlar için söylediği sözlere iyi çalışmalı. Bu ev ödevlerine iyi bakmalılar yoksa kim giderse gitsin kim gelirse gelsin zihniyetini değiştirmediği sürece bu partinin aldığı netice değişmez."
Prof. Dr. Zakir Avşar'ın canlı yayındaki değerlendirmeleri:
"Yaşananlardan bağımsız olarak CHP yerel seçimlerde ne kadar başarılı olur? Çünkü yerel seçimler dediğimiz zaman belediye başkanlarının performanslarıyla doğrudan alakalıdır. Hem İstanbul hem Ankara hem de diğer büyükşehirlerde CHP'li başkanların performansları çok tartışılır vaziyette. Kamuoyu umduğunu bulamadığını net şekilde ifade ediyor. Bunun yanında bir de parti içi çatışma ayyuka çıkmış durumda. Ekrem İmamoğlu ile Kemal Kılıçdaroğlu arasında bir çatışma var, Özgür Özel ise daha çok arada duruyor. 2 tarafa da uzlaşma mesajı veriyor.
CHP'de Genel Başkanlık için Kılıçdaroğlu'nun karşısına çıkan tüm isimler mağlup oldu. Çıkanlar ya da çıkmak isteyenler partiden tasfiye olmuşlar. Parti için demokrasinin yüksek olduğu söylenen CHP'de asla böyle bir durum yok. Mustafa Balbay, Aytuğ Atıcı, İlhan Cihaner, Muharrem İnce, Umut Oran Tolga Yarman, Alparslan Çabuk, Ömer Faruk Eminağaoğlu, Ümit Kocasakal, Emine Ülker Tarhan… Şimdi bu isimlerden herhangi biri CHP'de aktif bir siyasi yaşamı var mı? Aradan geçen 13 yıl içinde söylediğim isimlerin tamamı Kemal Kılıçdaroğlu'na karşı mücadele verdi sonrasında bir şekilde tasfiye oldu.
CHP'de eğer biri Kılıçdaroğlu'na rakibi olmuşsa artık onun siyasi hayatını devam ettirme şansı yok. En azından CHP'de Kılıçdaroğlu varken durum budur. CHP'de çok ciddi bir çatışma var ve bu CHP'nin yerel seçim performansı ciddi şekilde etkileyecek. Ekrem İmamoğlu her gün kamuoyu araştırmaları yapılıyor eğer buradan pozitif bir durum görse İstanbul'u kazandıktan sonra mücadeleyi başlatmaz mı? Ama oda biliyor ki İstanbul'u kazanmayacak. Buradan kaptan köşküne sıçramanın derdi. İstanbul'u kaybeden adam durumuna düşmek istemiyor."