6’lı koalisyon ve HDP anlaştı! HDP’ye cumhurbaşkanlığı yardımcılığı ve bakanlık verilecek mi?
14 Mayıs'ta yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi 6’lı koalisyonun cumhurbaşkanı adayı olan Kemal Kılıçdaroğlu ile pazarlık masasına oturan HDP, aday çıkarmama kararı aldı. Peki HDP’ye cumhurbaşkanlığı yardımcılığı ve bakanlık verilecek mi? Hangi konularda taviz verildi? Nerelerde uzlaşı sağlandı? HDP’nin 11 maddelik “tutum belgesi” kabul edildi mi? İYİ Parti ne yapacak? Gelişmeleri A Haber canlı yayınına katılan Akşam gazetesi Ankara Temsilcisi Emin Pazarcı, gazeteci Mustafa Ertekin ve iletişimci Ali Saydam değerlendirdi. Mustafa Ertekin, “Meral Akşener bunlardan rahatsızlık duyduğu için bir rol dağılımı çerçevesinde bir açıklama yaptı. ‘Kemal Kılıçdaroğlu HDP ile görüşebilir ama masaya taleplerini getiremez’ dedi ama talepleri masadaydı.” derken Ali Saydam “Bunlar tutum belgesini ön koşul olarak ortaya koydular. Ancak bu şekilde aday göstermeyeceklerini söylediler.” ifadelerini kullandı.
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, 14 Mayıs'ta yapılacak olan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday çıkarmayacaklarını açıkladı. HDP, masaya getirdikleri şartlarını kabul eden 6'lı koalisyonun adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nu destekleyecek. Kılıçdaroğlu, HDP ile yaptığı toplantıdan sonra yaptığı konuşma sonrası parti kapatmaya karşı olduğunu, teröre bulaşsa bile belediye başkanlarının yerine kayyum atanamayacağını, Kürt sorununu çözeceğini söylemişti.
Kılıçdaroğlu'nun adaylığının açıklanması sürecinde Meral Akşener'in masadan kalkması sonrası adeta masanın üzerine oturan HDP, koalisyon masası ve Kılıçdaroğlu'na gözdağı vererek isteklerini sıralamaya başladı. Cumhurbaşkanlığı yardımcılığı ve bakanlık hayali kurmaya başlayan HDP, aday olan Kılıçdaroğlu'na isteklerini dayatmaya başlarken HDP'li Ali Kenanoğlu katıldığı bir canlı yayında HDP'nin şartlarını sıralamıştı. Kenanoğlu, masanın CHP dışındaki ortaklarına da açıkça mesaj göndererek hepsinin oy toplamının HDP kadar etmediğini söylemişti.
CHP-HDP görüşmesinden önce HDP'nın tutuklu bulunan eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş da bir yazı kaleme aldı. "HDP, Kılıçdaroğlu'ndan ne isteyecek?" başlıklı yazıda HDP'nin 2021 yılında yayınladığı ve skandal taleplerin yer aldığı "tutum belgesi"ne vurgu yapıldı. Selahattin Demirtaş yazıda, "HDP'nin 11 maddelik tutum belgesinde ifadesini bulan politikalara yaklaşım nasıl olacak?" ifadelerine yer verdi.
Peki HDP'ye cumhurbaşkanlığı yardımcılığı ve bakanlık verilecek mi? Hangi konularda taviz verildi? Nerelerde uzlaşı sağlandı? HDP'nin 11 maddelik "tutum belgesi" kabul edildi mi? İYİ Parti ne yapacak? Gelişmeleri A Haber canlı yayınına katılan Akşam gazetesi Ankara Temsilcisi Emin Pazarcı, gazetesi Emin Pazarcı ve iletişimci Ali Saydam değerlendirdi.
Mustafa Ertekin canlı yayında şunları söyledi:
"13 Şubat 2022 yılında başlayan 6'lı masanın macerasının sonunda HDP buraya eklemlenmiş değildir. HDP daha yolun başındayken masa kurulurken zaten HDP vardı ve oradaydı. Masanın bir ayağını onlar oluşturuyordu. Sufle ve taktik veren birliktelikleri vardı. Bugün gelinen noktada HDP'ye yönelik açılmış bir dava var. Ortada 4 bin 500 sayfalık bir iddianame var. Burada terör ile iltisak ve irtibat bunun yanında desteklemek söz konusu olan işler var. Bir siyasi partinin yapmaması gereken faaliyetleri yaptığı için bu dava açıldı.
13 aydır süren bu maceranın geldiği noktada HDP'nin aday çıkarmamasını malumun ilanı olarak görüyoruz. 6'lı masa sindire sindire halka izah ede ede aynı zamanda İYİ Parti içinde çıkan sesleri bastıra bastıra ve bu birlikteliğe karşı çıkanların oylarını alabilmek için yaptıkları rol dağılımıydı yapılan işler. 6'lı masanın içerisinde 13 aydır süren bir rol dağılımı var. Zaman zaman çeşitli isimler konuşuyor, 'Türklük' tartışmaları çıkarıyorlar.
İşte bunların altyapısını oluşturmak ve kamuoyunda oluşan stresi ve tepki karşılayabilmek için zaman yaydılar işlerini. Kemal Kılıçdaroğlu aday olacağını defalarca söyledi. HDP'yi masaya monte uygulaması İYİ Parti'de çıkan sesleri susturarak ve rahatsızlığı bastırarak yapıldı. Meral Akşener masayı dağıtanın altında kalacağını söylüyordu. Bunların kuruluş gayesine bakıldığı zaman seçim işbirliği masasıdır.
Kemal Kılıçdaroğlu'nun Meclis'teki görüşmesi tesadüf değildir. Kemal Kılıçdaroğlu parti kapatmalarına karşı olduğunu söylüyor, terör ile iltisaklı olsa bile burada bir beyan ortaya koyuyor. Terörle ilişkili belediye başkanlarının görevden alınması uygulamasına son vereceklerini söylüyorlar. İşte bu beyanatlar HDP'nin 11 maddelik tutum belgesinin içinde yer alan temel ne istediklerini ifade eden bir açıklamadır. HDP'nin taleplerinin Millet İttifakı'nın mutabakatında karşılandığını görüyoruz.
Meral Akşener bunlardan rahatsızlık duyduğu için bir rol dağılımı çerçevesinde bir açıklama yaptı. 'Kemal Kılıçdaroğlu HDP ile görüşebilir ama masaya taleplerini getiremez' dedi ama talepleri masadaydı."
Ali Saydam'ın canlı yayında söyledikleri:
"Zımmen Millet İttifakı'nın adayını destekleyecekleri anlaşılıyor. Bunun arka planında hangi tür anlaşma yapıldı? Bunun kamuoyunda ve kamu vicdanında paylaşılması ve tartışılması gerektiğine inanıyorum. HDP'li eş başkanların ikisi de yaptıkları açıklamalarda işte İstanbul ve Ankara seçimlerinde olduğu gibi sıradan bir anlaşma olamayacağı mutlaka ortadır.
Onların kendilerinin kullandığı ve yalnızca kendilerinin anladığı bir takım kavramlar var. Eşit omuz seviyesi, açık diyalog ve demokratik ilişkiler tarzı sözler etrafında mutlaka bir konsessus bir şekilde uzlaşma sağlandı. Kılıçdaroğlu'nun mutlaka bir taviz verdiğini düşünmek gerekiyor. Çünkü bunları ön koşul olarak koydular. Ancak bu şekilde aday göstermeyeceklerini söylediler.
İşte bunu esas ortaya çıkarılması gerekiyor. Bunu talep etmek gerekiyor. Seçmenin bunu bilmek istemesi en doğal hakkıdır. Nerede anlaştınız? Hangi hususlarda uzlaşıya vardınız? İşte bu paylaşın. CHP tabanın böyle bir şeffaflığı talep edeceğini düşünmek istiyorum. HDP açık ve net şekilde 11 maddelik tutum belgesinde anlaşırlarsa destek vereceklerini söylediler."
Akşam Gazetesi Ankara Temsilcisi Emin Pazarcı:
"Bu süreç 2010 yılından bu yana yürütülen bir süreç. Sayın Kılıçdaroğlu genel başkan olduktan sonra CHP'ye bir takım adımlar attı. Atılan adımlarla birlikte CHP'nin yönetimi HDP'ye yakınlaştırıldı. Sayın Kılıçdaroğlu genel başkan olduktan sonra arama toplantıları yaptı ne demek bu? CHP'ye yeni bir yol altı oka yeni bir alternatif aramak istedi bulmak istedi. Bunu da TESEV'ci bazı isimlerle yaptı CHP'nin yönetimini bypass ederek. Çok ciddi tartışmalar oldu. Hatta o dönemde CHP ortadan ikiye bölünecek noktaya geldi ve İstanbul diğeri de Van'da yapılan o toplantıların sonuç bildirgelerine baktığımız zaman bugün HDP'nin taleplerinin tamamının orada yer aldığını görüyoruz. En basitinden Abdullah Öcalan'ın hakikatleri araştırma komisyonu kurulması gibi. Daha sonra pek çok ulusalcı ismi dışladı onların yerinde HDP'ye yakın isimler getirdi.
Yapı oluşturuldu. Zaten Kandil'den yapılan açıklamalara baktığımız zaman o taraftan da zaten bunun böyle olması gerektiğine yönelik bir takım talimatlar geliyordu. Yani beklenen oldu.
Neyin karşılığında bir araya geldiniz? PKK'nın siyasi uzantısı HDP'dir. Kimse bunu inkar etmesin. HDP ile PKK birbirinden ayrılamaz. Parçadır. O açıdan burada ne oldu? Bunlar kara kaşına kara gözüne Sayın Kılıçdaroğlu'nu destekleme kararı almadılar. Demek ki Sayın Kılıçdaroğlu bazı tavizler verecek. Neler verecek? Bunu zaten o ziyaret sırasında açıkladılar. Gözümüzün önünde CHP evrildi çevrildi HDP ile yol yürüyecek bir noktaya geldi. Sayın Kılıçdaroğlu da artık HDP'nin adayıdır."
TUTUM BELGESİNDE NELER YER ALIYOR?
HDP'nin 2021 yılında ortaya koyduğu "Tutum Belgesi"nde yerel özerklik, tutuklu teröristlerin serbest bırakılması, KHK'ların iptali, kayyumların kaldırılması gibi talepler yer alıyor. Belgede Türkiye'nin birlik ve beraberliğinin altını dinamitleyecek ifadeler bulunuyor.
Sınır ötesi operasyonların durdurulması, Kanal İstanbul gibi projelere son verilmesi gibi maddeler de belgede yer aldı. "Kürt sonununda demokratik çözüm" ismi verilen 4'üncü maddede ise Türkiye'nin terörle mücadelesinin sonlandırılması isteniyor.
Maddede "Savaş politikaları, silah ve çatışma yöntemleri yerine, sorunlarımızı şiddet aracılığıyla değil; konuşarak, müzakere ederek, diyalog yoluyla çözmek temel düsturumuzdur" ifadelerine yer verildi. Kanun Hükmünde Kararnamelerle hak gasplarının ortaya çıktığı iddia edilerek bunların sonlandırılması istendi.