ABD Suriye’de ne yapmak istiyor? Peş peşe üst düzey terör ziyaretleri ne anlama geliyor?
DEAŞ ile mücadele bahanesi adı altında terör örgütü YPG/PKK'ya desteğini sürdüren ABD, Suriye'nin kuzeydoğusuna üst düzey bir ziyaret daha gerçekleştirdi. Teröristlerle bir araya gelen ABD Merkez Kuvvetler Komutanı Kurilla esir tutulanlar arasında kadın ve çocukların da bulunduğu esir kamplarını gezdi. Kurilla’dan önce de ABD Genelkurmay Başkanı Mark Milley, Suriye’nin kuzeydoğusunda ‘SDG’ adıyla faaliyet gösteren PKK’lı teröristleri ziyaret etmişti. Peki ABD Suriye’de ne yapmak istiyor? Peş peşe üst düzey terör ziyaretleri ne anlama geliyor? Gelişmeleri A Haber canlı yayınına katılan terör ve güvenlik uzmanı Abdullah Ağar değerlendirdi.
Suriye'nin kuzeyinde esrarengiz ziyaretler... Önce 5 Mart tarihinde ABD Genelkurmay Başkanı Milley sonra 12 Mart'ta CENTCOM Komutanı General Michael Erik Kurilla Suriye'nin kuzeyine ziyaret etti.
General Milley'in muhaliflerle görüştüğü gerekçesiyle Suriye ABD'yi protesto eder. Bu gelişmeden hemen sonra Ankara da tepki gösterdi ve ABD Büyükelçisi Flake Dışişleri Bakanlığa çağırılıp izahat istendi. Ancak bakanlığa gelen Büyükelçi Flake tam tersi bir açıklama yaptı. ABD tarafından, "ABD Genelkurmay Başkanı Milley Suriye'nin kuzeyinde yalnızca ABD birliklerini ziyaret etmiştir" açıklaması yapıldı.
Bunun ardından CENTCOM Komutanı General Kurilla'nın Suriye'nin kuzeydoğusuna bir ziyaret düzenlediği bildirildi. CENTCOM'dan yapılan yazılı açıklamada Kurilla'nın 8 Mart'ta bölgede 'ABD birlikleri ve terör örgütü DEAŞ ile mücadele bağlamında kilit rol oynayan yerleri' ziyaret ettiği aktarıldı. Açıklamada, "Kurilla, ABD'nin ortağı olan ve DEAŞ'a karşı operasyonlar düzenleyen SDG'yi de ziyaret etti' denildi.
Terör örgütü YPG'ye ziyaretlerin amacı ne? ABD Suriye'de ne yapmak istiyor? ABD'nin Suriye planı ne? Gelişmeleri A Haber canlı yayınına katılan terör ve güvenlik uzmanı Abdullah Ağar değerlendirdi. Ağar, "Hem depremden önce hem de daha sonrasında yapılması gereken bir mücadele var. Depreme maruz kaldık diye veya Türkiye'de seçimler var diye Türkiye'ye karşı etki üretenler durmuyorlar." ifadelerini kullandı.
Abdullah Ağar'ın öne çıkan sözleri:
"Önemli bir detay var aslında ve bu Türk medyasında çok da yer bulmadı. Sadece ABD Genelkurmay Başkanı Milley'in ziyareti değil bunun yanında ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin'in Ürdün, Irak ve Irak'ın kuzeyine yapmış olduğu bir ziyaret var. Bu ziyarette tabi açıklanmadı bu ama Austin'in Erbil Havalimanı'nda YPG/PKK'nın teröristbaşı ile görüştüğüne dair iddialar var. Kurilla'nın ziyaretinin bundan sonra gerçekleşmesi ve Mark Milley'in aksine Kurilla'nın kör göze parmak basarcasına teröristlerle görüşmesi Austin'in temaslarında sonra geldi.
Savunma Bakanı yani siyasi bir karar verici görüşüyorsa operasyonları görüşen CENTCOM'un komutanı Kurilla'nın görüşmesi önümüzde önemli bir gerçeklik olarak karşımızda duruyor. DEAŞ ile mücadele kisvesi altında hem Irak'ta hem Suriye'de bir oluşum var. Tabi biz deprem nedeniyle kendi siyasi rekabet ve seçim süreçleri nedeniyle kendi çevrimiçimize dönmüş durumdayız. Ancak ne yazık ki ne Irak ne Suriye'de Kafkasya'da süreçler bitmiş değil.
Seçimin öne alınması son derece önemli. Türkiye'nin herhangi bir oldu bitti ile karşı karşıya kalmaması gerekiyor. Türkiye'nin YPG/PKK ile ilgili Türkiye'deki siyaseti de birebir ilgilendiren çift taraflı oluşumlara karşı son derece hassas, dikkatli ve etki üretici olması gerekiyor. Türkiye'nin inisiyatifi elinde bulundurması gerekiyor. Akademi kurmak dahi bu basit bir şey değil. Sözde bu akademi adı altında teröristler terminolojik eğitim veriyorlar.
Hem depremden önce hem de daha sonrasında yapılması gereken bir mücadele var. Depreme maruz kaldık diye veya Türkiye'de seçimler var diye Türkiye'ye karşı etki üretenler durmuyorlar. Depremin ortaya koymuş olduğu yıkımla birlikte bütün milli güç unsurlarının üzerinde kurmuş olduğu baskı Türkiye'nin mücadele etmekte olduğu iradelere bir zemin hazırlıyor. Yani istismar edebilecekleri zemin sunuyor. Böyle olunca eskisinden çok daha duyarlı ve hassas edilgen değil etki üretici inisiyatif üretici yaklaşımların benimsenmesi son derece önemli…
Deprem ile ilgili içe döndük, evet dönmemiz gerekiyor çünkü çok ağır bir yıkım var bunu kaldırmamız gerekiyor. Ama bir diğer tarafıyla bunu fırsat bilip Türkiye'nin yapmış olduğu harekat alanlarından çıkması konusunu konuşmaya başladılar. Sözde bir kanton olan Afrin'in üzerinden bir çıkış yolları vardı. Şimdi bunun içerisine Hatay'ı katmaya başladılar. Bunların hepsi birer ütopya gibi gözükebilir ama bakın her şey bu tür hayallerle başlıyor. Şu anda milli güç unsurları üzerinde çıkan bir baskı var. Halihazırda ekonomik bir sorun vardı deprem bunu daha ağır hale getirdi. Bunları kullanma ile ilgili eğilimler gözüküyor."