Tarihi seçim için tarihi gün! Başkan Erdoğan imzalayacak, YSK seçim takvimini ilan edecek
Başkan Recep Tayyip Erdoğan 14 Mayıs seçimleri için kararnameyi açıklayacak. Başkan Erdoğan'ın seçim kararının bugün Resmi Gazete'nin mükerrer sayısında yayınlanıp yürürlüğe girmesi bekleniyor. YSK da buna göre seçim takvimini ilan edecek. Peki seçim takvimi nasıl olacak? Gelişmeleri A Haber canlı yayınına katılan Sabah gazetesi yazarı Mahmut Övür değerlendirdi.
10 Mart'ta yani bugün Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi yayınlanacak. Karar aynı gün Resmi Gazete'nin mükerrer sayısında yayınlanarak yürürlüğe girecek. YSK seçimlerin 14 Mayıs'ta, ikinci tura kalması halinde ise 28 Mayıs'ta yapılacak. Milletvekili adayı olmak isteyenler 11-17 Mart tarihleri arasında istifa edecekler.
AK Parti'de üç dönemi dolduran isimler var. 7 Haziran-1 Kasım arasındaki dönem milletvekillerinin özlük hakları oluşmadığı için bir dönem olarak kabul edilmiyor. Buna rağmen AK Parti'de üç dönemlik 52 milletvekili var. Binali Yıldırım, Hayati Yazıcı, Hamza Dağ, Ali İhsan Yavuz gibi partinin önemli isimleri bunlar arasında yer alıyor. Başkan Erdoğan, üç dönem kuralının işletileceğini söyledi.
Peki seçim takvimi nasıl olacak? AK Parti nasıl bir yol izleyecek? Gelişmeleri A Haber canlı yayınına katılan hukukçu Mustafa Kemal Çicek ile Sabah gazetesi yazarı Mahmut Övür değerlendirdi.
Mahmut Övür'ün öne çıkan sözler:
Kendi siyasal tarihimiz açısından Türkiye'nin yeni yüzyılına denk düşmesi açısından çok önemli bir seçime gidiyoruz. Özellikle Batı bloğunun bu seçime bakış açısı da önemli. Yabancı basın kaynakları Türkiye'de yapılacak seçimleri dünyanın en önemli seçimleri arasında görüyor.
Türkiye'nin kendi yolculuğunu yürütmesi açısından kendi bağımsızlık mücadelesini taçlandırmak açısından ekonomik ve siyasi bağımsızlığını sağlamak açısından çok tarihi bir seçim. Şu anda 9'lu masaya dönen taraf da bu seçime önem veriyor. Onlar açısından bir kader seçimi. Onların ortak noktası eski Türkiye siyaset aklıyla hem Türkiye'yi okumaları hem de dünyaya bakmaları bu açıdan da çok ciddi ve kritik bir seçim olacak.
HDP'NİN MİLLET İTTİFAKI'NA DAYATMASI
HDP'yi böyle üstenci bir konuşmaya iten aslında havalara sokan 6'lı masanın izlediği siyaset yol açtı. Meral Akşener ve Kemal Kılıçdaroğlu siyaseti öyle bir hale geldi ki masayı HDP'ye mahkum ettiler. Siyaset üretmeyerek bunu yaptılar. Hem de son dönemde skandallara yol açan birbirlerini suçlayan sürece yol açmaları HDP inanılmaz bir pozisyona getirdi. HDP artık öyle bir havada ki 'ben olmazsam seçimi kazanmazsınız' diyor. Doğru aslında ama bu şekilde sert konuşmalarının sebebi 6'lı masanın siyaset üretmemesinden kaynaklanıyor. HDP'de bu masaya mecbur görünüyor. HDP son 6 yıldır, Başkan Erdoğan'a düşmanlık üzerinden siyaset yapıyor.
Kemal Kılıçdaroğlu'nun başından beri HDP'yi koruyan bir siyaset izlediğini biliyoruz. Ama burada paradoksa düşen çelişkiye giren Meral Akşener'dir. Bir taraftan 'HDP'yi PKK'nın yanına koyacaksınız masaya gelmesin ama diğer taraftan diyalog kurulsun' diyeceksiniz. İyi ve bu kimin için yapılacak? Kendisini cumhurbaşkanı yapacak, partisine bakanlık kazandıracak oyu HDP'den alsın ama masaya gelmesin. Bu tam olarak siyasi bir iki yüzlülüktür. İşte bu kapıları açan Meral Akşener'in siyasi öngörüsüzlüğüdür. İşte bu fırsat verilirse Demirtaş'ta meydan okuyan sorular sorar. İYİ Parti'nin tabanı da hatta CHP'nin içerisindeki yurt sever ulusalcı Kemalist kişiler de bu soruyu soracak. HDP'nin kurumsal yaklaşımının sonucu gelecek oydan bahsediyorum. Bu ikiyüzlü bir siyasettir. Bunun bedelini hem masa olarak hem de İYİ Parti olarak çok ağır ödeyeceklerini düşünüyorum.
Eğer ki bunlar Türkiye'yi geçmiş koalisyonları bile mumla aratacak bir döneme götürecek. Ama ben kazanma ihtimallerini çok düşük görüyorum. Geçmişte 2'li ve 3'lü koalisyonlar vardı, orada yaşanan krizlerin hadi ve hesabı yoktu. Bu dönemde isse inanılmaz bir kalabalık var. Asıl krizleri eğer kazanırlarsa ülkeyi yönetme sürecinde göreceğiz. Adaylık krizinin ne hale geldiğini gördük, bunun bir de hükümet versiyonunu düşünün. Türkiye'nin şu anda varlık gösterdiği coğrafyalarda inanılmaz krizler yaşanacak. Türkiye'nin buraya girmemesi lazım. Bunların arasında güçlü bir siyasi aktör yok, siyaset mühendisliği ile bunları bir araya getiren bir akıl var.
Seçim takviminin ise şöyle olması bekleniyor:
1. 10 Mart'ta Cumhurbaşkanı Erdoğan seçimlerin 14 Mayıs'ta yapılmasıyla ilgili Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi yayınlayacak. Karar aynı gün Resmi Gazete'nin mükerrer sayısında yayınlanarak yürürlüğe girecek.
2. YSK seçimlerin 14 Mayıs'ta, ikinci tura kalması halinde ise 28 Mayıs'ta yapılmasına karar verecek.
3. Milletvekili adayı olmak isteyenler 11-17 Mart tarihleri arasında istifa edecekler.
4. Her partinin adaylık başvurularında tarihler değişiklik gösterebilir.
5. Cumhurbaşkanı adayları için siyasi partiler 19-23 Mart arasında, 100 bin imza toplayarak aday olacaklar ise 19-20 Mart tarihlerinde başvuruda bulunabilecekler.
6. Cumhurbaşkanı geçici aday listeleri 27, 28 veya 29 Mart'ta Resmi Gazete'de yayınlanacak.