6'lı masa ilk kez adayı konuşacak! Aday kim olacak, Kılıçdaroğlu aday olabilecek mi?
6'lı masada uzun zamandır beklenen kritik süreç başlıyor. Liderler bugün yapılacak toplantıda cumhurbaşkanı adayı üzerinde ilk kez değerlendirme yapmaya başlayacaklar. Masa, ilk defa aday üzerinde konuşmaya başlayacakken ittifak içinde yeni krizler de ortaya çıkıyor. Peki ortak aday Kılıçdaroğlu olur mu? Masada kimler CHP liderine karşı, sürpriz aday olur mu? Masa tek adayda uzlaşır mı? HDP aday gösterirse 6'lı masa ne yapacak? Gelişmeleri A Haber canlı yayınına katılan kamuoyu araştırmacısı İhsan Aktaş ve hukukçu Serkan Toper değerlendirdi. İhsan Aktaş partilerin son oy oranlarını da canlı yayında açıkladı.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın genel seçimlerin 14 Mayıs'ta yapılacağıyla ilgili açıklamasının ardından gözler "6'lı masa cumhurbaşkanı adayı kim olacak?" sorusunun cevabına çevrildi. 6'lı masanın aday bilmecesi sürerken Ankara kulislerinden bugün gerçekleşecek.
Kulislere göre Kemal Kılıçdaroğlu'nun adaylığı öne çıkarken CHP'den ortaklarına 25 vekil iddiası gündeme bomba gibi düştü. Masada seçim listesi konusunun da ortaklardan tarafından tartışıldığı belirtiliyor. HDP kulislerinde ise Kılıçdaroğlu'nun adaylığı gerçekleşirse kendi adaylarını çekmenin işaretleri geliyor.
Peki ortak aday Kılıçdaroğlu olur mu? Masada kimler CHP liderine karşı, sürpriz aday olur mu? Masa tek adayda uzlaşır mı? HDP aday gösterirse 6'lı masa ne yapacak? Gelişmeleri A Haber canlı yayınına katılan kamuoyu araştırmacısı İhsan Aktaş ve hukukçu Serkan Toper değerlendirdi.
İhsan Aktaş'ın öne çıkan sözleri:
"Adaylık tartışması başladığından beri benim kanaatim Kılıçdaroğlu'nun masanın adayı olacağı konusundaydı. Bu konuda farklı bir düşünceye kapılmadım, başından beri Kılıçdaroğlu masanın adayıdır. Adaylık ve devam süreci partileri politikasız bıraktı. Adaylık ve masa süreci ile ilgili kritik bir sorun yaşadılar. Eğer bazı ilke ve çerçeveleri yola çıkmadan önce belirlemiş olsalardı bu süreci yönetirken daha büyük işler yapabilirlerdi. Süreci sürekli olarak tartışma halinde bıraktılar. Siyaset çok romantik bir mesele değildir. Masadakiler sürekli kavga ederken televizyona çıkanlar işin iyi gittiğini söylemeye çalıştılar.
Aslında 6 ay önce ekonominin bozulduğu zamanlarda, vatandaşlar kendi bilinçaltında 'Millet İttifakı'ndan olur mu?' diye bir deneme yaptı bence. CHP ve İYİ Parti bu dönemde bir yükselme yaşadı ama diğerleri oynamadı. Onların hesabı 48-49'a getirmek ve küçük partilere önem vermekti. Ama bu altı ay boyunca Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeni başbakan olmuş gibi yeni lider olmuş gibi ilk kez göreve gelmiş gibi harekete geçti. Kafkasya, Rusya-Ukrayna, Balkanlar, Libya, Doğu Akdeniz, Suriye meseleleri ile uğraştı ve bununla beraber bir değişim yaşandı.
Ekonominin hararetinin soğuması, enflasyonun dengelenmesi, memur ve emekli maaşları, asgari ücret zammı ile rüzgar Cumhur İttifakı'na döndü. Karşı tarafta ise sadece kavga oldu. İYİ Parti-HDP kavgası, bitmeyen CHP-İYİ Parti kavgası masaya olan güveni azalttı. Bir ülkede altyapı sorunları bittiği zaman vatandaş 2 şeye yöneliyor. Uluslararası ilişkiler ve bireysel çıkarlarına bakar. Aslında hükümet bu işi tam da 12'den vurarak vatandaşın bireysel taleplerine cevap vermeye başladı. Vatandaşlar yapılan işlerden yüzde 70 oranından memnun. Cumhur İttifakı'nın oyunu yüzde 50 civarında sayarsak bu ittifakının ötesinde yüzde 20'lik bir kitlede hükümet uygulamalarından memnun.
6 aylık analizler neticesinde CHP'nin yüzde 27'li oyu yüzde 22'lere düştü. İY Parti'nin yüzde 13,5'luk oyu yüzde 11'e kadar geriledi. Masadaki bütün partiler oy kaybediyor. Yeniden Refah Partisi'nin oyları şu anda masada yer alan 4 tane küçük partiye eşit durumda. Şu anda AK Parti'nin oyu yüzde 40 ve 41'lerde seyrediyor. MHP'nin oyu da yüzde 9'larda seyrediyor. 'Kim cumhurbaşkanı olsun' diye sorulduğu zaman yüzde 49-50 Recep Tayyip Erdoğan deniyor. Zaten bu da ittifakın toplamı kadar."
Serkan Toper'in öne çıkan sözleri:
"Türkiye'de büyük bir muhalefet krizi yaşanıyor. Bir oyalama taktiği ile kendi aralarında top çevirerek kendi içlerindeki belirsizliği toplumun geneli teşmil ettiler. Tabi artık yumurta kapıya dayandı. "Aday yıpranmasın! Cumhur İttifakı'nın talepleri ile aday açıklamak zorumda mıyız?" diyerek Bugüne kadar vakit kazandılar ama artık vakit kazanmak için hiçbir şeyleri kalmadı. 14 Mayıs'ta seçim yapılacak buna rağmen 6'lı masanın adayı ile ilgili bir bilgiye sahip değil. Aylardır tahminlerde bulunuyoruz. Bu belirsizlik 6'lı masaya gönül vermiş vatandaşlarımızda da büyük bir hayal kırıklığına sebebiyet verdi.
Yaşanan muhalefet krizi Türk demokrasisi adına büyük bir talihsizliğe de sebebiyet vermektedir. Aylardır sadece kriz siyasetinden beslenenler, iktidarın yanlışlarına değil doğrularına da muhalefet edenler milli meselelerin zıddı cephede konumlananlar bu tarzlarını kendi içlerine de yansıtmışlar. Siyasetinizi mutu yerine kaosa proje yerine yapay gündemlere teslim ederseniz kendinizle baş başa kaldığınızda bu yapay krizler gelir sizi de vurur. Olan da o veya bu şekilde 6'lı masaya umut bağlamış seçmene olur. 6'lı masa bugün bir ortak aday açıklaması yapmayacak.
Bu iş sadece adayla bitmiyor. Kendi aralarında milletvekilliği pazarlıkları var. Kendi aralarında muhtemel bakanlık pazarlıkları var. Cumhurbaşkanlığı yardımcılığı ile alakalı pazarlıklar var. Bu konuların hiçbirinde netleşmiş değiller. Bunlarla ilgili pazarlıklar bitmeden cumhurbaşkanı adaylığına destek vermelerine imkan yok. Burada ülkem diyen bir anlayış yok. Devleti mülk olarak gören ve kişisel ikballeri doğrultusunda da bunu nasıl paylaşacakları noktasında kendi aralarında büyük kaos yaşayan bir masa var ortada. Dönüp baktığınızda Türkiye'nin 50 yılı 100 yılı ile ilgili en ufak bir vizyonları yok. Tek motivasyonları Erdoğan karşıtlığı.
Erdoğan karşıtlığı üzerinden bu millet size devlet yönetme yetkisini vermez. Kılıçdaroğlu'na, Akşener güvenmiyor, masadaki ortakları güvenmiyor. Bu millet neden güvensin? Sizinle aynı masaya oturmamış ve sizinle yemek yememiş insanlar neden size güvensin? Sizin aynı masada oturup yemek yediğiniz insanlar size güvenmiyor."