Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’den A Haber’e özel açıklamalar | Yeni yılda kaç öğretmen atanacak?
Son dakika haberi… Okullarda salgın var mı? Türkiye'de okullaşma oranı ne? Uzman öğretmenlik sınavı tekrar yapılacak mı? Yeni yılda öğretmen atama sayısı ne kadar olacak? Öğretmenlere zorunlu hizmet affı söz konusu mu? Ücretli öğretmenlerin kadro durumu ile ilgili bir çalışma var mı? Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, A Haber Ankara Temsilcisi Murat Akgün’ün sorularını yanıtladı.
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, A Haber Ankara Temsilcisi Murat Akgün'ün sorularını yanıtladı.
İşte o açıklamalardan satır başları;
Bir ülkenin en önemli sermayesi beşeri sermayesi insan kaynağı. İnsan kaynağının niteliğini artırmadaki en önemli enstrüman da eğitim. Dolayısıyla tüm OECD ülkeleri tüm ülkeler eğitim çağ nüfusunu okullaşma oranlarını artırmak için büyük çaba sarf ediyorlar.
Eğer eğitimin tüm kademelerinde okullaşma oranını yüzde 90'nın 95'lerin üzerine geçirmişseniz bu eğitimde evrenselleşme ilkesine kitleselleşmeye eriştiğiniz anlamına gelir.
2000'li yıllara baktığımız zaman bizim karnemizin çok iyi olmadığını görüyoruz. 2000'li yıllarda 5 yaşındaki okullaşma oranı yüzde 11. Yani 5 yaş çağ nüfusunun 100 kişiden sadece 11 tanesi okulun lise eğitimine erişiyor. İlkokullarda yüzde 90 orada bir sıkıntımız yok cumhuriyetin başından itibaren çünkü ilk öğretim ile ilgili çok ciddi yatırımlar var.
Ama ortaöğretimdeki yani lisedeki okullaşma oranı yüzde 44. Yani 100 tane lise çağ nüfusu çocuğumuzun sadece 44 tanesi lisede 56 tanesi kayıt dışı. Yükseköğretimin zaten yüzde 14'tü.
"DEVASA BİR EĞİTİM SİSTEMİMİZ OLDU"
Son 20 yılda Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde çok ciddi bir eğitim seferberliği oldu. Eğitimde kapsayıcılık ve eğitimde fırsat eşitliğini güçlendirmek için çok ciddi fiziksel yatırım yapıldı. Öncelikle erişilebilirlik sorununu çözmeniz lazım, erişilebilirliği artırmak için de okul yapmanız lazım, derslik yapmanız lazım. 300 binli sayılardayken 2000'li yıllarda, şu anda 857 bin dersliği olan devasa bir eğitim sistemimiz oldu.
TÜRKİYE'DE OKULLAŞMA ORANI NE?
Gelinen noktada ne oldu? 5 yaştaki okullaşma oranı yüzde 11'den yüzde 99'a ulaştı. İlkokuldaki okullaşma oranı yüzde 99.63 yani yüzde 100'e erişti. Ortaokuldaki okullaşma oranı yüzde 99.44'e ulaştı. Ama en önemli şey okullaşma oranı okul öncesinde olduğu gibi ortaöğretimde oldu yüzde 44 olan okullaşma oranı yüzde 95'e yükseldi.
O zaman bu dönemin en büyük özelliği ne? Bu dönem eğitimde kapsayıcılığın olduğu tüm eğitim çağ nüfusunun eğitime dahil edildiği bir tarihsel dönem. Yani Türkiye beşeri sermayesinin verimli bir şekilde kullanılmasında fırsat penceresinde ilk defa bu kadar kapsayıcı bir şekilde kullanabilme imkanına sahip oldu.
ERKEN UYARI SİSTEMİ
Yüzde 100'lere ulaşmak için çalışıyoruz zaten. Bizim Meclis'teki bütçe görüşmesindeki veya daha önceki açıklamalarımda da yaptığım erken uyarı sistemi, yani okul terklerini azaltmak sadece kayıt dışını kayıt içerisinde dahil etmek değil, aynı zamanda okul terki riskini de yani bu çocuk okulu terk edebilir açık öğretime kayabilir ya da sistemin dışına çıkabilir. Riski taşıyanlar için bir erken uyarı sistemi kurduk.
Diğer özellikle lisedeki okullaşma oranındaki yüzde 5'lik kısmı telafi etme ile ilgili çağrı merkezinde tüm velilere tüm öğrencilere ulaşmaya çalışıyoruz. Onların seçeneklerine uygun bir şekilde eğitime dahil olmalarıyla ilgili mekanizmalar üretiyoruz. Ama şunu söylememiz lazım öncelikle tarihsel bir tespit olarak. Son 20 yıldaki eğitimdeki bu devasa yatırımlar olmamış olsaydı Türkiye Cumhuriyeti Devleti 1. yüzyılını eğitimde ıskalamış olacaktı.
Mesela OECD ülkelerine bakın, eğitimin tüm kademelerindeki okul öncesinden liseye kadar tüm kademelerdeki okullaşma oranlarını yüzde 95'in üzerine 2. Dünya Savaşı'ndan sonra çıakrttılar. Yani 1950'li yıllarda çıkarttılar. Türkiye 70 yıl gecikmeyle bu eksikliği tamamladı. Sadece bunu tamamlamadı sadece fiziksel yatırımlar yapmadı aynı zamanda eğitimin önündeki tüm antidemokratik uygulamaları kaldırdı. Başörtüsü yasakları, katsayı uygulamaları hep bunlar eğitimin önündeki antidemokratik uygulamalardı.
OKUL ÖNCESİ EĞİTİM
Okul öncesi eğitim, eğitim ekonomistlerinin söylemiş olduğu çok güzel bir söz var, uzun vadeli getirisi maksimum olan ama yatırım maliyeti minimum olan eğitim yatırımı. Okul öncesi eğitim çocuklarımızın sadece bilişsel becerilerini artırmıyor aynı zamanda bilişsel olmayan becerilerini de artıran bir eğitime karşılık geliyor. Yani eğer siz eğitimde fırsat eşitliğini güçlendirmek istiyorsanız tüm öğrencilerinizin okul öncesi eğitime erişimine sağlamak durumundasınız.
OKUL ÖNCESİ EĞİTİMDE SON RAKAMLAR NE?
2000'li yıllarda 5 yaştaki okullaşma oranları yüzde 11'ler civarındaydı. Şu anda yüzde 99'lara ulaştı. Biz göreve geldiğimiz zaman yani 6 Ağustos 2021 tarihinde Türkiye'nin tüm noktalarında anaokulu sayısı 2 bin 782'ydi. Biz 1 yılda 3 bin anaokulu yapmak için yola çıktık. Ve bunun için bir taraftan yeni anaokulları diğer taraftan mevcut atıl kullanılan kapasiteyi kullanma, diğer taraftan boş sınıfları kullanma gibi bir sürü enstrümanı kullanarak 1 yıl gibi kısa sürede 6 bin 4 tane anaokulu yaptık.
"BU DEVRİM"
5 yaştaki okullaşma oranını yüzde 65'ten yüzde 99'lara, 4 yaştaki okullaşma oranını yüzde 16'dan yüzde 37'ye, 3 yaştaki okullaşma oranını yüzde 6'dan yüzde 16'ya ulaştırdık. Bu devrim. OECD'nin hala altındayız ama ilk kez tarihsel olarak böyle bir fırsatı yakalamış bulunuyoruz. Bu çok kıymetli bir adım. Düşünün 5 yaşındaki okullaşma oranı 1 sene önce yüzde 65'ti şu anda yüzde 99. Yani 5 yaş eğitim nüfusunun büyük bir kısmı artık eğitimde kendisine yer bulabiliyor. Bu müthiş bir şey.
EĞİTİMDE YAPAY ZEKA KULLANILACAK MI?
Zaten kullanıyor. Bizim eğitim sistemimizde özellikle donatım altyapı, fiziksel altyapı ile ilgili hiçbir problem yok. Bizim eğitim sistemimiz 19 milyon öğrencinin 1.2 milyon öğretmenin olduğu devasa bir eğitim sistemi. Yani 150 ülkenin nüfusundan çok daha fazla bir eğitim sistemi.
Türkiye bu eğitimdeki kitleselleşme evresini kaliteye rağmen değil kalite odaklı bir şekilde yürütmüştür. Yani eğitimdeki tüm yatırımlar robotikten otomosyona yapay zekaya kadar her türlü yeni yaklaşımları müfredatının içerisine dahil eden bir yaklaşımı benimsemiş ve bu anlamda da çok önemli mesafeler almıştır.
Eğitim ücretsiz, ders kitapları ücretsiz olarak dağıtılıyor. Şu ana kadar 3,5 milyar ders kitabı tüm öğrencilere ücretsiz olarak eriştirildi. Şartlı eğitim yardımı, özellikle kız çocuklarının okullaşmasıyla ilgili dezavantajlı ailelerin çocuklarını eğitime katmalarıyla ilgili o şartla verilen yardım. Burslar, pansiyonlar ve en son bizim katmış olduğumuz yardımcı kaynaklar ve aynı zamanda ücretsiz taşımalı eğitim. Bunların hepsi bir araya geldiği zaman zaten okullaşma oranları bu kadar arttı.
ÖĞRENCİYE NE KADAR GIDA YARDIMI YAPILIYOR?
1,5 milyon öğrenci ücretsiz bu yardımdan faydalanılıyordu. Biz bunu 1.8 milyona çıkarttık. Bunu 2023 yılında kademeli bir şekilde 4 milyona çıkartacağız. Okul öncesindeki tüm öğrencilerimize ücretsiz bir şekilde yemek vermekle ilgili çalışmalarımızı başarılı bir şekilde yürüteceğiz.
Yemeğe ihtiyaçlı olan bir öğrenci varsa okul müdürlerimiz yöneticilerimiz onları belirleyip zaten ücretsiz olarak yemek veriyorlar. Ama bunu istismar ederek tüm öğrenciler aç geliyor okula akşamları aç yatıyor gibi bir söylem bu gerçeği saptırmaktır yapılan bu kadar yatırımları sosyal politikaları inkar etmektir.
Çünkü son 20 yıldaki bu sosyal politikaların günümüze maliyetine baktığımız zaman 525 milyarlık bir yatırım yapıldığını görüyoruz.
MESLEKİ EĞİTİMDE HANGİ ADIMLAR ATILDI?
Meslek liselerinde sektör temsilcilerini sürece dahil ettik. Meslek liseleri ilk kez yurt dışına ihracat yaptı. İstanbul'da bir lisemiz kağıt havluyu Fransa'ya ihraç etti.
OKULLARDA SALGIN VAR MI?
Şu an için herhangi bir risk bulunmuyor. Okulları kapatmayı gerektirecek durum söz konusu değil.
AKRAN ZORBALIĞINA NASIL ÖNLEM ALINACAK?
Akran zorbalığını disiplin suçu kapsamına dahil ettik.
MATEMATİK ÖĞRENCİYE NASIL SEVDİRİLECEK?
Hedef tüm öğrencilerin matematik okur yazarlığını artırmak. Yeni yaklaşımlar ortaya koyduk. Matematik yaz okulları açtık.
"60 YILLIK ÖZLEMİ AK PARTİ HÜKÜMETİ ÇÖZDÜ"
Öğretmenlik Meslek Kanunu öğretmenlerin 60 yıllık özlemiydi. Yani tüm eğitim platformlarında Milli Eğitim Şura'larında dile getirilen bir konuydu. İşte 60 yıllık özlemi gidermek de AK Parti hükümetine nasip oldu. Gerçekten çok önemli bir kariyer sistemi oluşturuldu. Ama sizler de şahit olduğunuz çok büyük manipülasyonlar oldu.
"ALGI OPERASYONU YAPILDI"
Sadece o kariyer sisteminin sınavlardan ibaretmiş gibi bir algı yaratıldı ve sınavların öğretmenlerin itibarına dokunulma olarak yanlış bir algılama ve öğretmenleri 1.000 TL'ye, 2.000 TL'ye mahkum etmek için sınava sokuluyor gibi bir algı operasyonu oldu.
5 ay geçti. Sınava girme oranı yüzde 99.74 oldu. Yani öğretmen ne dedi istediğiniz kadar boykot çağrısı yapın istediğiniz kadar manipülasyon yapın bu benim için kariyerim için önemlidir ben bunu kabul ediyorum ve sınava geliyorum. Sınava giren öğretmenlerimizin yüzde 97'si de uzman öğretmen ve başöğretmen olarak başarılı bir şekilde süreci tamamlamış oldu.
UZMAN ÖĞRETMEN SINAVI HER YIL MI OLACAK?
Her yıl inşallah bu sınavları yapmaya devam edeceğiz.
2000'li yıllardaki eğitim sistemindeki eğitim sistemindeki öğretmen sayısı 500 bindi. Şu andaki öğretmen sayısı 1 milyon 200 bin. Yani 750 bin öğretmen son 20 yılda atandı. Bu ne için atandı? Eğitimi kitleselleştirirken öğretmen başına düşen öğrenci sayısını OECD ortalamışına yaklaştırmak ve öğrencilerin kaliteli bir eğitimden faydalanmasını sağlamak için yapıldı.
YENİ ÖĞRETMEN ATAMASI OLACAK MI?
Şimdi her yıl öğretmen ataması oldu son 20 yıla bakın. Milli Eğitim Bakanlığı çalışmalarını yapar gerekli bakanlıklarla bunun bütçelenmesiyle ilgili Hazine ve Maliye Bakanlığımız, Cumhurbaşkanlığı Strateji Bütçe Başkanlığımızla gerekli istişareler yapılır alım yapılacağı zaman da kamuoyuyla paylaşılır.
ANAOKULLARINA YÖNELİK ÖĞRETMEN ATAMALARI
En son 20 bin öğretmen atamasında 7 bin 503 tanesini okul öncesi eğitime ayırdık. Çünkü okul öncesi eğitimde ciddi bir okullaşma oranında artışa gittik bu nedenle de oraya ağırlık verdik. Dolayısıyla yeni öğretmen atamasında ihtiyaçlarımızı belirleyip hangi alanlarda ihtiyacımız varsa oraya ağırlık vererek bir dağılımı ortaya koyacağız.
ÖĞRETMENLERE ZORUNLU HİZMET AFFI SÖZ KONUSU MU?
Şu anda gündemimizde değil bu konu.
ÜCRETLİ ÖĞRETMENLERİN KADRO DURUMU
Şu an öyle bir çalışma yok.