5,9’luk Düzce depremi! Büyük Marmara Depremi ile bağlantısı var mı?
Türkiye gözlerini saat 04,08’de depremle açtı. Düzce’de 5,9 şiddetinde bir deprem meydana geldi. Şiddetli deprem Ankara ve İstanbul başta olmak üzere birçok ilde hissedildi. AFAD, Depremin ardından 123 artçı yaşandı. 61 yaralı var. 678 personel, 146 araç bölgede görev yapıyor. Beslenme ve psikososyal destek hizmetleri devam ediyor.” açıklaması yaptı? Peki deprem neyin habercisi? Gelişmeleri A Haber muhabiri Ahmet Çağlar Yıldırım’ın konuğu olan deprem uzmanı Prof. Dr. Osman Bektaş değerlendirdi.
Deprem haberinin hemen ardından Bakan Soylu, Ankara'dan helikopter ile Düzce'ye gitti. Son durumu Düzce'den aktaran Bakan Soylu, "Başkan Erdoğan'a son bilgileri ilettik. Cumhurbaşkanımız ilk andan itibaren takipte" dedi. AFAD yaralı sayısının 68'e çıktığını, en büyüğü 4,3 olan 123 de artçının olduğunu belirtti.
Peki Düzce Depremi neyi habercisi? Büyük Marmara Depremi ile bağlantısı var mı? Osman Bektaş'ın öne çıkan sözleri:
"Gölyaka'da bugün olan depremi anlayabilmek için 1999 yılında olan Körfez Depremi'ne bakmak lazım. Bu deprem oluştuktan sonra gözler Marmara'ya doğru çevrildi. Çünkü bilindiği üzere 1939 yılında Erzincan Depremi'nden sonra bir dizi depremler üreterek Kuzey Anadolu Fay Hattı boyunca doğudan batıya doğru göç etti. 99 yılında İzmit'teki depremden sonra bu gerilmeler Marmara'ya aktarılacak olarak düşünüldü.
Marmara Denizi'nde yer alan fay hattının kırılması bekleniyordu. Ancak 3 ay sonra kırılan fayın doğu kısmında gerilmeler o kadar fazlaydı ki 12 Kasım 1999 Düzce depremi gelişti. Marmara'da deprem bekleniyordu ama olmadı bunun nedeni doğudaki gerilmeler. Marmara'daki fay şu anda depreme hazır değil. İzmit Depremi Marmara'da yer alan fayı kıramadı. Ama doğusunda yer alan fay segmentini 3 ay sonra tetikledi.
Doğa homojen olmadığı için kırılma her yerde düzenli ve bütün olarak gelişmiyor. 99'da Düzce Depremi'nin olduğu kırılan bölge bazı sertler çok sert bazı yerlerde kırılgan yani zayıf. Zayıf olan yerler kırılıyor ama bu noktalar arasında çok daha güçlü bariyerler kalıyor. Buna deprem sonrası kırılmayan bölge deniyor. İşte bu bariyerler üzerinde gerilmeler birikiyor. Yılda 16 mm'lik hareket olduğu için gerilmeler sürekli birikiyor.
Neticede aradaki bariyerlerde artık dayanamıyor. Bugün işte o bariyerlerden bir tanesi kırıldı. Depremden sonra deprem olmaz söylemi gerçekçi değil. Kırılma tamamıyla olursa yeni bir kırılma için yüzlerce yıl gerekir. Ama bazı yerler kırılmadan arta kalıyorsa bariyer olarak kalıyorsa işte bunlardan biri kırılıyor ve 6 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi.
Normal olarak 6 büyüklüğündeki bir depremden sonra azalacak şekilde zaman içerisinde hem sayısal olarak hem de büyüklük olarak düşük depremler olacaktır. İlk yumruk 6 büyüklüğündeki depremle geldi. Kimi binalar bu yükü kaldırdı ve karşıladı. Bazı binalarda hasar oluşmuş olabilir. İşte bunu miktarı önemli. Eğer az hasar varsa evlere girilebilir. Tabi bunu değerlendirmek için uzman gerekiyor.
Bazı evlerde çatlaklar oluyor ve bunlar sıva ile kapatılma çalışılıyor. Oysa ki iç donanımda hasar olabilir. Bu noktada uzman bir kişi binanın depreme karşı uygunluğunu mutlaka tespit etmeli. Kuzey Fay Kolu ve Güney Fay Kolu buradaki gerilimden fazla etkilenmedi. Yani yıkıcı bir deprem meydana gelmedi. 99'dan beri Kuzey Kol üzerinde çok önemli çalışmalar yapıldı. Orta kısımda fay rahat hareket edebiliyor ve bu da doğusunda daha fazla kırılmalara yol açıyor.
Marmara'da olacak olan deprem İzmit'te olan 7 büyüklüğündeki depremden küçük olacaktır. Peki neden? Çünkü Marmara'daki fayların bugünkü jeolojik özellikleri ve Marmara'nın jeolojik özelliği 7'nin altında bir deprem olma olasılığını öngörüyor. Tabi buda İstanbul için büyük bir risktir. Bundan dolayı İstanbul her an depreme hazır olmalıdır. Zamanı ve büyüklüğünü tartışmak yerine depreme karşı çalışmaları hızlandırmak gerekir."