Bu kış gribi daha ağır mı geçireceğiz? Grip belirtileri nelerdir? Gripten korunmak için nelere dikkat edilmeli? Uzman isim: En büyük önerim...
Uzmanlar Kovid-19 nedeniyle iki yıldır baskılanan tüm virüs enfeksiyonlarının bu yıl yoğun bir şekilde görüleceği konusunda uyarıyor. Peki kış aylarında virüslerden korunmak için neler yapılmalı? Gribe iyi gelen besinler neler? Detayları A Haber muhabiri Tülay Ayçiçek aktardı. Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Ela Keskin, konuyla ilgili kritik tavsiyelerde bulundu.
Hem mevsim geçişleri hem de okulların açılmasıyla birlikte grip salgını fazlasıyla görülmeye başlandı. Bu yıl acaba gribi daha ağır mı geçireceğiz soruları akıllara geldi.
Grip salgını bu yıl fazla mı gözükecek? Nelere dikkat etmeliyiz? Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Ela Keskin, A Haber canlı yayınında kritik uyarılarda bulundu.
İşte o açıklamalardan satır başları;
"BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ YORAN BİR DURUM"
Bu yıl biraz sert geldi. Hepimiz fark ediyoruz. Çok hızlı havalar soğuyor geçişler de maalesef çok hızlı. Dolayısıyla bu bağışıklık sistemini yoran bir durum. İnsanların adaptasyonunu zorlayan bir durum. Bir gün üşüyoruz ertesi gün terliyoruz ona vücudun adapte olması zor oluyor hele çocukların adaptasyonu daha da zor oluyor. Bu da bir takım enfeksiyon gelişim riskini artırıyor.
Bu mevsim geçişleri sırasında alerjik durumlar da artıyor. Polenler baharla beraber o da enfeksiyon riskini artırıyor. Bunların hepsi bir araya gelince de biraz sarsılıyor bünyelerimiz.
MASKENİN ÇIKMASI ENFEKSİYONLARI ARTIRDI
Bu sene maskeleri çıkardık okullarda maske yok toplu taşımada neredeyse yok hastanelerde var ama orada bile çok fazla uyum yok dolayısıyla maskenin çıkması diğer enfeksiyonların da artmasına neden oldu. Dolayısıyla dikkat etmek lazım. Maske kullanmadıkları için insanlar bir önceki yıllarda geçirmediği enfeksiyonları da geçiriyorlar. Yeni kreşe başlayan çocuklar yeni okula giden çocuklar hiç tanışmadığı virüslerle tanışıyorlar. Biraz sert olacak biraz zorlanacağız gibi duruyor bu sene.
NELERE DİKKAT ETMELİYİZ?
Yediklerimiz gerçekten çok önemli. Mevsim meyve ve sebzelerini düzenli bir şekilde tüketmek lazım. Kesinlikle süt, yoğurt gibi protein içeriği yüksek olan besinlerle beslenmek lazım. Ayrıca vitamin açığını eğer açık varsa yani yiyemiyorsa insanlar dışarıdan vitamin takviyesi almak lazım.
D VİTAMANİ TAKVİYESİ
Kışın gelmesiyle beraber D vitamini eksiklikleri çok göreceğiz güneşin azalmasıyla beraber. D vitamini takviyesi almak lazım. Bunu mutlaka hekiminize danışarak almak lazım. Fazla D vitamini de yaşa göre zararlı olabilir. O yüzden hekime danışarak D vitamini düzeylerini ölçtürerek bütün kış boyunca gerekli takviyeyi alarak gitmek lazım.
"EN BÜYÜK ÖNERİM…"
C vitamini özellikle enfeksiyon olduğu zamanlarda kırgınlık başlangıcında takviyeler işe yarayabilir. En büyük önerim benim yeme içme konusunda dikkatli olmak beslenmeyi çok güzel ayarlamak. 3 öğün yamak özellikle çocuklarda ve meyve sebzede geri kalmamak. Rafine gıdadan uzak durmak paket gıdalardan onların vitamin içeriği yok çünkü. Obeziteden kaçınmak adına mutlaka egzersiz yapmak spor yapmak lazım çocuklarımıza da bunu yaptırmalıyız.
GRİBE İYİ GELEN BESİNLER NELER? İŞTE GRİP SAVAŞÇISI MUCİZE BESİNLER
Grip bulaşıcı bir hastalıktır. Genellikle belirtiler ortaya çıkmadan bir gün öncesinden başlayarak bir hafta sonrasına kadar hastalar, gribi bulaştırabilir. Toplu yerlerde ve kapalı ortamlarda bulunan kişilerde hastalığı almak kolaylaşır. Hastalık kişiden kişiye solunum yolu ile geçer. Hastalığa yakalanmış kişinin hapşırma veya öksürme ile havaya verdiği su damlacıklarının içindeki virüsün sağlıklı kişi tarafından solunması ile bulaşır. Su damlacıkları iki saat boyunca havada kalabilir ve insanlara hastalığı bulaştırabilir.
Grip, çoğunlukla virüsler tarafından oluşturulduğu için öncelikli olarak insanların karşılaştığı semptomların tedavi edilmesi ile başlar. Burun tıkanıklığı var ise burun açıcılar, öksürük varsa balgam söktürücüler, ateş düşücüler ve ağrı kesiciler ile tedavi uygulanabilir. İştahsızlığın giderilebilmesi için de bol sıvı tüketilmesi gerekmektedir.
En sık yapılan hatalardan bir tanesi hemen antibiyotik kullanma eğilimidir. Önemli bir enfeksiyon olmadığı sürece bu önerilmez. Doktor tavsiyesi ya da doktor reçetesi dışında antibiyotik kullanmayınız.
Hayatınızın en önemli içeceği olan su, her şeye iyi geldiği gibi gribe de iyi gelmektedir. Bol su tüketimi olduğu anda vücudunuzdaki mikropların temizlenmesi kolaylaşacaktır.
Bitki çayları
Bu dönemde diğer bitki çaylarının da tüketilmesi gerekir. Her bitki çayının kendine özgü bir tedavi yöntemi olduğu için, grip olduğunuzda hangisinin tadını beğeniyorsanız onu alıp sıcak bir şekilde tüketebilirsiniz.
Vücudunuz terlediğinde grip ile daha kolay savaşır. Bu nedenle doğal yollarla terlemenizi sağlayacaklar sıvı içecekler içip uyumak, gribi kolay bir şekilde atlatmanızı sağlayacaktır. Nane ve limon karışımı gibi kürler yaptıktan sonra içip yatağa girmeniz hemen terlemenize ve vücudunuzun griple hızlı bir şekilde savaşmasına neden olur.
• Grip salgın halinde iken bol bol sarımsak yenmeli, evde gripli biri varsa odasının bir köşesine soyulmuş sarımsak konması hastalığın bulaşmasını engellemek için önlemdir.
• Ekmek üstüne dilimlenerek yenen bolca soğan, bedeni zararlı maddelerden arındırır ve sinir sistemini güçlendirir.
• Bol bol C vitamini yönünden zengin olan portakal, mandalina, greyfurt ve limon yenmelidir.
• İki çay kaşığı çiğ kahve, bir yumurtanın sarısı ile karıştırılarak içine bir tatlı kaşığı limonun suyu ilave edilir. Bu karışımı hap haline getirerek yutun. Gribinize iyi geldiğini göreceksiniz.
• Adaçayı, gargara yapılarak içilirse mikropları öldürür.
C vitamininin adeta mucizevi şekilde yararlı olduğu yönünde söylenenler ne yazık ki bilimsel bir veriye dayanmıyor. "Bol C vitamini alırsanız grip olmazsınız" veya "bol C vitamini alırsanız grip geçer" gibi bir bilimsel gerçeklik yok.
Çoğunlukla, grip halindeyken aile büyükleri portakal suyu içilmesini tavsiye eder. Fakat yeni araştırmalara göre portakal suyunun hızlı ve aşırı tüketilmesi, mide rahatsızlıklarıyla birlikte şeker rahatsızlıklarını tetikleyebiliyor. Zira, bir bardak portakal suyunun içerisinde 4-5 adet portakal olduğunu ve bu portakalın yaklaşık 20-30 saniyede tüketildiği gerçeği var.
Haftada en az 2 kez, özellikle omega-3 bakımından oldukça zengin olan ton, somon gibi yağlı deniz balıklarını tüketmek beyninizin ihtiyaç duyduğu omega-3 yağ asitlerini almanız için yeterli olacaktır. Özellikle balık mevsimi olan kış aylarında haftada 2-3 gün ızgara, fırın veya buğulama balık tüketmek, grip ve soğuk algınlığına karşı korur.
Öksürüğünüzün olduğunu anladığınız anda bal tüketmeye başlamalısınız. Bal, boğazınıza ilaç gibi fayda edip öksürüğünüzü azaltacaktır. Dilerseniz daha etkili olması için bir çay kaşığı limonla karıştırarak da tüketebilirsiniz.
Balın faydaları nelerdir?
Öksürük: Bilhassa yatağa yatınca başlayan kuru öksürüğe bal ile yapılan şerbet iyi gelir.
Nezle: Bal, limonla veya sütle içilirse nezlenin geçmesini sağlar.
Mideye kuvvet verir: Balın içerdiği şeker, emilimi en kolay olan glikoz olduğundan hazmı kolayca kana geçer. Ayrıca midedeki fazlalıkları dışarı atar.
İçerdiği C vitamini sebebiyle herkesin de bildiği gibi kış aylarında grip, nezle ve soğuk algınlığı gibi hastalıklardan korunmaya yardım eder.
İlaçlar greyfurt suyu ve süt ile kullanılmamalı
Kış aylarında gribe önlem için, greyfurt tüketimi artıyor ancak bazı besinler ilaçlarla birlikte tüketildiğinde etkileşim gösteriyor. Greyfurt suyu ile ilaç alındığında alınan ilaç vücutta metabolize olur yani parçalanır, dışarı atılacak durama gelmesiyle ilgili enzimlerin çalışmasını engeller. Böylelikle alınan ilacın vücutta daha fazla süre kalmasına neden olur. Bu da ilaçların yan etkilerinin çıkmasını kolaylaştırabilir.
Bağışıklık sistemini güçlendirmede kefirin mucizevi bir etkisi vardır. Probiyotik ve prebiyotik kaynakları düzenli tüketildiğinde bağırsak florasını ve bağışıklık sistemini güçlendirerek grip ve soğuk algınlığından korunmaya yardımcı olur.
Kefirin faydaları nelerdir?
• Kefir, herhangi bir yan etkisi olmayan doğal bir antibiyotikdir. Pankreas ve gastrit sorunların da etkilidir.
• Kan şekerini düzenler, tansiyonu düşürür, saçı canlandırır ve aknelerin temizlenmesine yardımcı olur.
• Kefir, vücudu ısı değişikliklerinden; grip ve nezleden de koruduğu gibi mikropların çoğalmasına engel olur.
C vitamini açısından zengin ve antioksidan özelliği olan nar, hem kanserden hem de gribal enfeksiyonlardan koruyan son derece önemli bir meyvedir. Nar, B5, B6, C ve E, C, B1 ve B2 vitaminlerinin yanında zengin potasyum, magnezyum ve folat içerir. Nar, neredeyse bilinen her antioksidanı içermesiyle meşhurdur.
Nasıl tüketilmeli?
Nar, şekeri yüksek olmasına rağmen en güçlü antioksidan içeren meyvelerdendir. Yapılan çalışmalar mesane kanserini önlediğini gösterdi. Nar, içerdiği maddeler sayesinde kolesterol ve şekeri dengeler. Beyaz kısmı ve çekirdeği ile birlikte bütün olarak yenmelidir.
Nar kabuğunun kullanım şekli:
Nar kabuğunu, kaynamış suda demleyerek çay olarak tüketildiğinde gribal enfeksiyonları öldürüyor. 1 su bardağı kaynamış suya, 2 çay kaşığı nar kabuğu atıp bal karıştırarak, 10 dakika kaynatıp suyunu düzenli tüketin.
C vitamini ve potasyumdan zengin bir besin olan kırmızı biber, bağışıklık sistemini güçlendirmenin yanında kalp krizi riskini de azaltıyor. Ağrı kesici ve iltihap çözücü etkisinin yanında kolesterolü düşürüyor, mide asidini düzenliyor.
Ayrıca kırmızı biber, vücut metabolizmasını etkiler ve proteinin enerjiye dönüşümüne yardımcı olur. E vitamini hücrelerde hasar görülmesini engeller ve bu sayede kanser potansiyelini azaltır.
Özellikle soğuk algınlığı ilaçlarında, öksürük damlalarında önemli bir kaynak olan ekinezya, bağışıklık sistemini güçlendirerek üst solunum yolları tedavisinde etkili olur. Ayrıca ekinezya, C vitamini, flavanoidler gibi antioksidanlar bakımından zengindir.
Ekinezya nasıl kullanılır?
Ekinezya, bitki çayı olarak kullanılabildiği gibi tentür, kapsül veya tablet olarak da kullanılabilir.
Ekinezya çayı tarifi:
Bir kaşık kurutulmuş ekinezya bitkisini, bir su bardağı kadar kaynamış suyun içerisine ilave edin. 10 dakika kadar ağzı kapalı şekilde demlendikten sonra süzülerek tüketin.
Sarımsak, vücuda virüs ya da bakterilerin girmesini mümkün mertebe engeller ve vücuda çoktan girmiş olan virüs ya da bakterileri hızlıca uzaklaştırmak konusunda uzmandır. Sarımsak, besin değeri çok yüksek olan sarımsak tam bir şifa kaynağıdır. A, C, P ve B grubu vitaminleri ile kalsiyum, magnezyum, potasyum, selenyum, çinko, fosfor ve demir mineralleri açısından son derece zengindir.
Sarımsak kürü yapılışı:
2 litre limon suyunu, kavanozun içerisine koyduktan sonra 40 tane diş orta boy soyulmuş sarımsağı yıkamadan ezerek limon suyuna ilave edip tüketebilirsiniz.
Sarımsak ve limon kürü:
Sarımsak ve limon karışımı gribal enfeksiyonu önlemek adına doğru bir tercihtir. Gece yatmadan önce bir diş sarımsağı küçük parçalar halinde doğrayıp, limon suyuyla yutmak vücut direncini artırarak gribi önler.
Ekinezyanın faydaları nelerdir?
• Bağışıklık sistemini güçlendirir. Bu sayede soğuk algınlığı, nezle, grip gibi hastalıklar üzerinde çok etkilidir.
• Migrenden kaynaklanan baş ağrılarını giderir.
• Kas ve eklem ağrılarına iyi gelir.
Tam bir C vitamini deposu olan kivi, antioksidan özelliğiyle sayesinde bağışıklık sistemini güçlendirir. Portakaldan daha fazla C vitamini içeren kivi, İçindeki pektin sayesinde vücudu toksinlerden arındırırken DNA'yı korur.
Kivinin faydaları nelerdir?
Saçta egzamayı önler: Kivinin düzenli tüketimi, kan damarlarını güçlendirerek kafa derisi egzaması, baş derisi iltihabı gibi saç problemlerini önler.
Cilde C vitamini sağlar: Kivi, yüksek miktarda C vitamini içeriği ile vücudun kolajen üretimini artırır. Kolajen üretimi cildin elastikiyetini kaybetmesine neden olan yaşlılık belirtileriyle savaşır. Ayrıca, kivi C vitamini özleri sayesinde cildi sıkılaştırıp gençleştirmekle kalmaz, hasarlı hücreleri de onarır. Kivi aynı miktar portakaldan daha fazla C vitamini içerir. C vitamininin ciltte bir diğer vazifesi de cildin kurumasını önlemek ve serbest radikallerin vereceği hasardan cildi korumaktır.