Cumhuriyet tarihinin en büyük konut projesi! Milyonlar heyecanla bekliyor
250 bin konut ve 100 bin altyapılı arsa projesinin tüm detayları bugün belli oluyor. Başkan Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamaları heyecanla bekleniyor. Gelişmeleri A Haber canlı yayınına katılan ekonomist Dr. Tolga Dağlaroğlu değerlendirdi.
Milyonlarca vatandaşın dört gözle beklediği ucuz konut projesinin detaylarını bugün Başkan Recep Tayyip Erdoğan açıklayacak. Vatandaşların kira öder gibi ev sahibi olmasını sağlayacak projeyle, Türkiye'nin 81 ilinde 250 bin konut yapılacak. İsteyen de 100 bin altyapılı arsa projesine başvurarak kendi evini yapabilecek. Sanayi sitelerindeki 10 bin işyeriyle vatandaşa kendi işini kurma şansı da verilecek.
250 bin konut, yaklaşık 362 milyar liralık yatırım ile gerçekleştirilecek. Bu denli dev bir yatırımın çarpan etkisiyle, 1.5 trilyon liradan fazla bir ekonomik hareketliliğe yol açması öngörülüyor. Bu hamlenin, halihazırda süre gelen kira ve konut fiyatlarındaki yükselişin düşürülmesi noktasında da olumlu katkı sunması bekleniyor.
Peki süreç nasıl işleyecek? Dr. Tolga Dağlaroğlu değerlendirmeleri şöyle:
"Konut sektörü beraberinde başka sektörleri de büyüten ve istihdam yaratan bir alan. Bunun ekonomiye çarpan etkisi kesinlikle çok fazla olacaktır. Hem geri besleme hem önden yükleme olarak hesaplamaları tam olarak ortaya koymak zor.
Türkiye ekonomisi açısından istihdam açısından baktığınızda tahminlerimizin çok ötesinde katkıları olabilir. Sosyal açıdan dar gelirli grupların ev sahibi olabilmesi bu açıdan son derece önemli. Kira giderlerine baktığımız zaman hane halkının gelirlerinin önemli bir kısmını oluşturuyor. Burada bir rahatlama olacak ve ekonomiye olumlu etkileri olacak.
Kira ödemelerinin daha da altında sahibi olabilecek vatandaşlar. İnsanların bu noktada kafası rahat olacak. Ekonomik beklentiler açısından da çok önemli çünkü ev, konut olmazsa olmaz bir harcama bileşeni. Daha düşük gelir gruplarına hitap etmesi çok kıymetli. Sosyal adalet açısında bu çok büyük öneme sahip.
Bu sadece inşaatla alakalı değil beyaz eşyadan tutun ev tekstiline kadar beraberinde birçok sektörü harekete geçirecek. Hem dünyada hem Türkiye'de finansal koşullar sıkılaşmış durumdaydı. Faiz oranları oldukça yükse bu faiz oranlarıyla hane halkının normal geliri ile ev alması mümkün değil.
Bankalarda tüketicinin ihtiyacı olan krediyi vermiyorlar. İhtiyacı olan miktarı vermiyorlar neredeyse bir sınır getirmiş vaziyetteler. Konut miktarlarının geldiği seviyeler bir balona işaret ediyor. Umarım orayı da düzenleyecek tedbirler deveye girer. Yatırım amacıyla bunları alanlar açısında bir ek vergilendirme olabilir. Tüm tedbirler alındığında fiyatlarda düşmeler meydana gelebilir.
Türkiye'de konut piyasasına yönelik olarak bir vergi düzenlemesi yapılması gerekiyor. Kişiler yatırım amacıyla veya spekülasyon amacıyla ev ve emlak alımları yapıyorlar. Ek vergilendirmelerle bunun önüne geçilebilir."