Duhok’taki PKK saldırısının ardından Diyarbakır Barosu’ndan kara propaganda! Hedefleri ne?
Terör örgüt PKK’nın Duhok’ta düzenlediği saldırıda ilk belirlemelere göre 8 sivil hayatını kaybetti. Saldırıdan sonra Türkiye’ye yönelik suçlamalar yapıldı. İçeride ise Diyarbakır Barosu, sivilleri katleden PKK’yı kınamak yerine Türkiye’yi suçladı. Peki Diyarbakır Barosu’nun açıklamaları ne anlama geliyor? Gelişmeleri ahaber.com.tr’ye özel açıklamalarda bulunan hukukçu Serkan Toper değerlendirdi.
Irak'ın Dohuk Vilayeti'nin Zaho ilçesinde bulunan bir dere kenarına gerçekleştirilen saldırıda, ilk belirlemelere göre 8 kişi hayatını kaybetti, 23 kişinin ise yaralandı. Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, terör saldırısının PKK tarafından gerçekleştirildiği vurgulandı.
Öte yandan Basra'dan Bağdat'a kadar Irak'ın kuzeyinde Türkiye'yi hedef alan açıklamalar yapıldı ve sivil hassasiyeti en yüksek olan TSK'yı suçlamaya kalktılar. Türkiye bu suçlamaları kesin bir dille reddetti ve sivilleri PKK'nın hedef aldığını altını çizdi.
Dışarıda uluslararası haber ajansları Türkiye aleyhine yönelik haberler yaparken içeride Diyarbakır Barosu, "Kürdistan Federe Bölgesinin Zaho ilçesinde TSK'nın bombardımanıyla, içlerinde çocukların da olduğu siviller hayatını kaybetmiştir. Roboski'de olduğu gibi söz konusu Kürtler olunca insancıl hukuk değersizleşiyor. Yaşamını yitirenlerin ailelerine ve Kürdistan'a başsağlığı diliyoruz." açıklaması yaptı.
Peki tüm bunlar ne anlama geliyor? ahaber.com.tr'ye özel açıklamalarda bulunan hukukçu Serkan Toper şunları söyledi:
"Anayasa 135. Madde Bu meslek kuruluşları üzerinde devletin idari ve denetimine ilişkin kurallar kanunla düzenlenir. Amaçları dışında faaliyet gösteren meslek kuruluşlarının sorumlu organlarının görevine, kanunun belirlediği merciin veya Cumhuriyet Savcısının istemi üzerine mahkeme kararıyla son verilir ve yerlerine yenileri seçtirilir.
Ancak, milli güvenliğin, kamu düzeninin, suç işlenmesine veya suçun devamını önlemenin yahut yakalamanın gerektirdiği hallerde gecikmede sakınca varsa, kanunla bir merci, meslek kuruluşlarını veya üst kuruluşlarını faaliyetten men ile etkilendirilebilir. Bu merciin kararı, 24 saat içerisinde görevli hakimin onayına sunulur. Hakim, kararını 48 saat içinde açıklar; aksi halde, bu idari karar kendiliğinden yürürlükten kalkar. Hükmünü düzenlemiştir.
Diyarbakır Baro Yönetiminin açıklaması hasım cephe ağzıdır. Savunma ve insan hakları ihlaline yönelik saiklerle değil Türkiye'yi uluslararası kamuoyu nezdinden zor durumda bırakmaya yönelik kara propagandadır. Bu yönü ile Tck 301 kapsamında Türk Devletini aşağılama suçu yönünden bir soruşturma ile beraber yönetimin de görevden el çektirilmesi hukuki bir zarurettir. Türkiye'nin Suriye ve Irak özelinde terörün kökünü kazıma kararlılığını sabote etmeye yönelik bu kumpasın zamanlamasının da manidar olduğu gayet açıktır. Türkiye Astana sürecinde muhataplarının da yüzüne bu kararlılığı ifade ettikten sonra küresel ve bölgesel aktörler harekete geçmiş ve içerde de suflecileri de boş durmamıştır.
Türk Silahlı Kuvvetleri yakın zamanda Hendek operasyonlarında kendi canları pahasına sivillere zarar gelmemesi için hassasiyet göstermiş bu hassasiyet şehit ve yaralı asker sayımızı da artırmıştı. Kendi canını riske eden bu hassasiyet ortada iken atılan bu iftiraların da Türkiye'nin kararlılığını etkilemeyeceği beklenti ve umudumuzdur."