Mahmut Ustaosmanoğlu’nun torunu Muhammet Fatih Ustaosmanoğlu A Haber’e konuştu
Türkiye'nin önde gelen kanaat önderlerinden büyük İslam alimi Mahmut Ustaosmanoğlu dün ebediyete uğurlandı. Mahmut Efendi’nin torunu Muhammet Fatih Ustaosmanoğlu, A Haber’e özel açıklamalarda bulundu.
Muhammet Fatih Ustaosmanoğlu'nun açıklamaları:
"Bizler ölüme inanan insanlarız. Her sevilen insan vefat ettiğinde 'erken vefat etti' denilir. Çünkü sevgi ve muhabbet bunu gerektirir. Mahmut Efendi yani dedem ömrünü Allah'a sonra ümmete adamış bir insandır. Onun özel bir hayatı yoktu. Hep cemiyet içerisinde ümmet için sürekli seferlerde olan bir insandır.
Bununla beraber beşeri muhabbetlerini ihmal edecek bir şahsiyet değil. Peygamber Efendimizin çocuklara ve ailesine olan bir yakınlığı var. İşte bu çerçevede Mahmut Efendi bize vakit ayırmaya çalışıyordu. Dedem İsmailağa Camii'nin aynı zamanda imamıydı. Burayı tekke merkezi olarak da kullanırdık.
Çok geç saatlerde eve gelirdi. Gece 2'lerde evden çıkar ertesi gün 11'lerde evde olurdu. 1-2 saat evde olurdu. Geldiği vakit biz onu beklerdik ve uyumazdık. Her gelişinde bir firmanın çikolatasını kağıda sarılı olarak getirirdi. Bunun hiçbir vakit ıskalamadı. O çikolatalar hep onun cebindeydi.
Çocukluk hayatımda dedemi hep camide sohbette ya da tebliğ yapmakta olurdu. Ailesine çok vakit ayırmadı ve bizlerden söz aldı. 'Dünyada beraberliğimiz olmayacak ama ahiret yurdunda sizlerle beraber olacağız' demişti. Çünkü kendisinin Allah'a bir pazarlığı vardı.
'Ya Rabbi sen bana yardım edersen ben de senin dinin yaymak için elimden gelen tüm gayreti göstereceğim' demişti. İşte böyle geçti o dönemler, çocukluk zamanında eve geldiğimizde onunla sohbet ederdik ve mutlaka bizlere hatrımızı sorardı. Bayramlarda bizlere harçlık verirdi. Evde sıradan bir insan gibi bizle evde otururdu ama bunlar çok az olurdu.
Yakinen hizmetinde bulundum. Bir isteğini yerine getirdiğimde mutlaka teşekkür ederdi. Normalde evlatlar ya da torunlar büyüklerine hizmet ettiğinde belki bu tavır beklenmez tabi ki edilmesi güzeldir. Mahmut Efendi hangi iş olursa olsun mutlaka teşekkür ederdi ve bu inceliği daima gösterirdi.
Dostlarına vefası ve düşkünlüğü çok önemliydi. En özel anlarda bile kimsenin görmediği zamanlarda bile bana teşekkür etmesi beni çok etkilerdi. En büyük özelliği medrese ile tekkeyi barıştırmasıdır. Normalde tarihi sürece baktığınız zaman bunlar birbirinden ayrı çalışıyorlar. Bunları barıştırdı."