Türk demokrasi tarihinin kara günü: 27 Nisan! e-Muhtıranın arka planında ne vardı?
Son dakika haberi... 27 Nisan 2007 tarihinde e-Muhtıra ile hükümete ayar vermeye giriştiler. Ancak o dönem hükümet dik durdu ve askerin ayar verme girişimine sert karşılık verdi. Amacı neydi? Neler yaşandı? Darbeye dönüşseydi neler olacaktı? Akşam Gazetesi Ankara Temsilcisi Emin Pazarcı ve Sabah Gazetesi Ankara Temsilcisi Okan Müderrisoğlu, A Haber canlı yayınında konu ile ilgili açıklamalarda bulundu. A Haber muhabiri Rüya Akkuş bildiye yanıt verilen odadan detayları aktardı.
27 Nisan 2007 tarihe e-Muhtıra olarak geçti. Askerler hükümete ayar vermeye giriştiler. Ancak o dönem hükümet dik durdu ve askerin ayar verme girişimine sert karşılık verdi. Ya geçmişte olduğu gibi asker karşısında şapkasını alıp gitseydi? Yani e-Muhtıra darbeye dönüşseydi neler olacaktı?
Akşam Gazetesi Ankara Temsilcisi Emin Pazarcı ve Sabah Gazetesi Ankara Temsilcisi Okan Müderrisoğlu, A Haber canlı yayınında konu ile ilgili açıklamalarda bulundu.
İşte o açıklamalardan satır başları;
"SON ÇIRPINIŞLARINDAN BİRİSİYDİ"
Akşam Gazetesi Ankara Temsilcisi Emin Pazarcı: Bu bildiri aslında vesayet dönemi alışkanlıklarının son çırpınışlarından birisiydi. Çünkü belli bir dönem Türk Silahlı Kuvvetleri istediği gibi Türkiye'ye nizam ve intizam veriyorlardı.
Zaman zaman hükümetlere ayar çekmeye çalışıyorlardı. Olmazsa da darbe yapıyorlardı.
Ama ilk çarptıkları kaya o dönemde Erdoğan oldu. Erdoğan hükümetine böyle bir e-Muhtırayla ayar vermeye çalıştılar.
Ertesi gün Cemil Çiçek oldukça da sert, bunların memur olduğunu böyle bir haklarının olmadığını bu bildirinin reddedildiğini açık ve net olarak ortaya koydu ve bir şey de yapamadılar.
Demek ki kuru gürültüymüş o dönemde bazı tehditler. Hatta geri adım attılar. Bunun bir muhtıra olmadığını görüş olduğunu belirttiler.
"MUHTIRA GELENEĞİNİN TARİH OLDUĞU SON HALKA"
Sabah Gazetesi Ankara Temsilcisi Okan Müderrisoğlu: 27 Nisan e-Muhtırasına karşı duruş aslında bir çekirdek kadronun iradesini yansıtıyor. Sonra buna eklemlenenler oldu. Gerçekçi olmak zorundayız. Çünkü tarihten ders almazsak tekerrür eder. 27 Nisan e-Muhtırası postmodern darbe ya da muhtıra geleneğinin tarih olduğu son halkasını oluşturuyor. Bu karşılık bulan ve sahibine aynen iade edilen seçilmiş iktidarın anayasal sistemdeki yerini kurumların rolünü hatırlatan, e-Muhtıranın bütünüyle çöpe atıldığı bir süreci yaşadık.
15 Temmuz bu farklı karakterdeki müdahale ya da darbe girişimlerinin nihai halkasıydı. Bunlar hepsi zinciri tamamlayan serisi. Sayın Cumhurbaşkanı ve doğal olarak AK Parti'yi oluşturan kadrolar net, kararlı duruşu sergilemeseydi liderin taşın arkasına saklandığı bir ülkede millet de dağın arkasına saklanır. Millet hem liderine hem de demokrasiye sahip çıktı.