Pençe-Kilit Harekatı neden önemli? Harekatın amacı ne?
Irak'ın kuzeyine 8. Pençe harekatı olan Pençe-Kilit başlatıldı. Savaş uçakları İHA ve SİHA’lar havadan hedefleri vurdu. Bordo-bereliler ise terör yuvalarına sızdı. Harekatın ilk aşamaları başarıyla geçti. Peki harekatın amacı ne? Gelişmeleri A Haber canlı yayınına katılan emekli binbaşı Gaziantep Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Fuat Gökçe değerlendirdi.
Irak'ın kuzeyinde Metina, Zap ve Avaşin-Basyan bölgelerindeki terörist hedeflere yönelik "Pençe Kilit Operasyonu" başlatıldı. Metina ve Avaşin-Basyan bölgelerinde devam eden operasyonlarla Mehmetçik, zorlu arazi koşullarına rağmen teröristler tarafından kullanılan mağaralara tek tek giriyor, bölgeyi teröristlerden temizliyor.
Operasyonu ATAK helikopterleri, İHA, SİHA'lar destekledi. Komandolar ve bordo-bereliler karadan sızarak, bölgeye intikal etti. Topçu unsurları hedefleri tam isabetle vurdu. Operasyon ile ilgili gelişmeleri Doç. Dr. Ali Fuat Gökçe şöyle değerlendirdi:
"Bu yapılan operasyonun zamanı çok önemli. Hem coğrafi bakımdan hem iklim şartları bakımından çok büyük öneme sahip. Şu anda terör örgütlerinin sahada tekrar tertiplenmesi ve muhtemel harekatlara karşı tedbir alma durumu açısından oldukça önemli. Bunun yanından bölgesel gelişmeler açısından da çok kıymetli.
Çünkü Rusya-Ukrayna krizinden sonra Türkiyesiz enerji ve güvenlik politikalarının olmayacağını anlayan bir ABD ve NATO ülkeleri var. Türk halkının da gayet iyi bildiği gibi PKK'ya silah desteği veren bir ABD var. Dolayısıyla Türkiye, Batı nezdinde kendisiyle ilgili olan düşüncelerin güvenlik anlamında pozitif duruma geçmesiyle oluşan bir rüzgar var ve Türkiye bunu arkasına alarak operasyona başladı. Antalya Diplomasi Forumu ile Türkiyesiz güvenlik ve enerji politikalarının olmayacağını anlamaları pozitif etki oluşturdu.
Türkiye bu pozitif rüzgar olmasa da bu operasyonu yapacaktı. Şu anda Batı bu operasyona ses çıkaracak durumda değil. Türkiye bu bölgede yer alan terör unsurlarını tamamen silmek için operasyonu dün gece itibariyle başlattı. Türkiye'nin masada güçlü olması burada sahaya da yansıdı. Zaten bunların ikisi birbiriyle ilişkilidir.
Türkiye bugün masada da güçlü ve bölgesel bir güç olduğunu kanıtladı. Bunu kabul etmeyen ve Türkiye aleyhine politikalar üreten bir ABD vardı. ABD artık Türkiye'nin gücünü gönüllü olmasa bile kabul etmek zorunda kaldı. Türkiyesiz bu bölgede güvenlik ve enerji politikalarını yürütemeyeceğini gördükleri için bu gerçeği kabul ettiler."