FETÖ’nün yargısal darbe girişimi! 17-25 Aralık’ta neler yaşandı? Emrullah İşler: FETÖ CHP'yi teslim almıştır
Son dakika haberi... Fetullahçı Terör Örgütü'nün 17 Aralık 2013'teki darbe girişiminin üzerinden 8 yıl geçti. Peki bu süreçte neler yaşandı? CHP nasıl FETÖ'nün sözcüsü haline geldi? AK Parti Ankara Milletvekili Emrullah İşler, "FETÖ, hükümeti deviremedi, ülkeye darbe yapamadı ama CHP’yi maalesef teslim almıştır. Ve CHP FETÖ’nün en büyük savunucusu haline gelmiştir." ifadelerini kullandı.
Fetullahçı Terör Örgütü'nün devleti zor duruma düşürmek ve hükümete birçok koldan darbe vurmak için gerçekleştirdiği 17-25 Aralık yargısal darbe teşebbüsünün üzerinden 8 yıl geçti. Peki o süreçte neler yaşandı?
17 Aralık'ta fitili ateşlenen operasyonlar birer hafta arayla 25 Aralık'ta Türk sermayesini hedef almış, 1 Ocak'ta MİT tırlarının durdurulmasıyla devam etmişti. Dosya operasyonları tutmayınca önce terör eylemleri, ardından FETÖ'nün 15 Temmuz askeri darbe girişimi devreye sokuldu, sonra da ekonomik krizlerle operasyon yapıldı.
8'inci yıldönümünde yargı eliyle yapılmaya çalışılan FETÖ'nün darbe girişimi ve bugüne yansımaları ne? AK Parti Ankara Milletvekili Emrullah İşler, A Haber canlı yayınında çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.
İşte o açıklamalardan satır başları; FETÖ terör örgütü 70'li yıllardan itibaren devletin kurumlarına sinsi bir şekilde sızdı. 84 milyon bunun böyle olduğunu özellikle 15 Temmuz darbe girişiminden sonra net bir şekilde gördü. Nasıl sınavlarda hile yaptıklarını, kopya çektirdiklerini, kendi elemanlarına soruları verdiklerini ve devletin bütün kurumlarına özellikle askeriyeye emniyete yargıya ve diğer devlet kurumlarının hepsine bir yerleştirme yaptıklarını net bir şekilde toplumumuz öğrenmiş oldu.
MİT'E KARŞI OPERASYON
17/25'e geldiğimizde ise aslında 7 Temmuz 2012'de ilk defa FETÖ, MİT başkanını ifadeye çağırarak İstanbul'da dolayısıyla MİT'e karşı bir operasyon yapmaya başladı. Çünkü onu kendisine bir engel görüyordu. MİT'in özellikle mevcut başkanının orada bulunması kendileri için bir tehlike oluşturuyordu. Onu bertaraf etmek istediler o zaman başaramadılar. Sayın Cumhurbaşkanımızın kesin talimatıyla o girişim başarısız kılındı.
FETÖ EŞİTTİR KUMPAS
Ama FETÖ dediğimizde kumpas geliyor. Özellikle ifadeye çağrılma günü Sayın Cumhurbaşkanımızın o zaman Başbakan olarak bir ameliyatı söz konusuydu onu planlamışlardı. Ama Allah onların hesaplarını bozdu.
YARGI ELİYLE DARBE GİRİŞİMİ
17-25'e geldiğimizde ise FETÖ ilk defa yargı eliyle darbe girişiminde bulundu. Türkiye'deki darbeler tarihine baktığımız zaman genelde askerin kullanıldığını görürüz ama FETÖ kendinden o kadar emin ki askere gerek kalmadan yargı ve daha sonra da emniyeti kullanarak bu hükümeti devirmek ve kendisi için tehlike teşkil ettiğini düşündüğü Sayın Cumhurbaşkanımızı Başbakanlıktan uzaklaştırmak, AK Parti hükümetini yıkmak ve dolayısıyla ülkeyi teslim alma girişiminde bulundu.
HÜKÜMETİ DEVİRMEK İSTEDİLER!
Kumpasları kurdular, bunu bir yolsuzluk operasyonu gibi halkımıza sunarak hükümet hakkında ve Sayın Cumhurbaşkanımız hakkında çok ciddi soru işaretleri oluşturarak bu şekilde hükümeti devirmek istediler. Ama başaramadılar çok şükür.
FETÖ BAŞINI İNİNDEN İLK KEZ ÇIKARDI
17-25 ilk darbe girişimi oldu ve FETÖ'nün başını ininden ilk çıkarma operasyonuydu. Cumhurbaşkanımız bunların inine gireceğiz demişti ya 15 Temmuz'dan sonra onların inlerine girdik inleri de kalmadı. Devletin kurumlarından sökülüp atıldılar. 17-25'i anlamak için daha önceki Balyoz ve Ergenekon kumpaslarına baktığımızda da onların neler yaptıklarını net bir şekilde görüyoruz.
FETÖ CHP'Yi TESLİM ALMIŞTIR
Gerçek yüzleri ortaya çıktıktan sonra özellikle CHP, ve muhalefet partilerinin bu yapıya tutunduklarını ve bunların savunucuları haline geldiklerini görüyoruz. CHP'nin zaten Genel Başkanı Deniz Baykal'ı bir kaset kumpasıyla uzaklaştırdılar ve CHP'yi Kemal Kılıçdaroğlu'nu başına getirerek teslim aldılar. CHP, FETÖ tarafından teslim alınmıştır. FETÖ, hükümeti deviremedi, ülkeye darbe yapamadı ama CHP'yi maalesef teslim almıştır. Ve CHP FETÖ'nün en büyük savunucusu haline gelmiştir. 15 Temmuz olayından sonra da ilk tiyatro olayını kullanan FETÖ'nün kendisidir. Kemal Kılıçdaroğlu ve onların sözcüleri de hep bu ifadeyi kullanmışlardır.
SETA Siyaset Araştırmaları Direktörü Doç. Dr. Nebi Miş: Bu kumpasın üzerinden 8 yıl geçti ama aslında biz 17-25 Aralık'ta ne yapılmak istendiğini bu 8 yıl içerisinde bunun bir süreç olduğunu 17-25'le sınırlı olmadığını bilmemiz gerekiyor.
17-25 Aralık devletin içerisine 40 yıldan fazla sapkın amaçlar için sızmış, seçilmiş iktidarı ve özellikle Başkan Erdoğan'ı hedef alan bir kumpas ve darbe girişimiydi. En önemli amaç devletin kurumsal yapısının tamamen çökertilmesine yönelik bir girişimdi.
17-25'İ ANLAMAK...
İstanbul 2 No'lu Barosu Başkanı Yasin Şamlı: 17-25 Aralık'ı yalnızca FETÖ terör örgütüyle sınırlarsak anlayamayız onun arkasından gelen 15 Temmuz'u da anlayamayız bugünkü fiyat spekülasyonlarına ve döviz artışlarını da anlayamayız. Aslında bunların hepsi bir bütünün parçaları.
AK Parti Erzurum Milletvekili Selami Altonok: 17-25 Aralık dönemi bir manada milli iradeyle seçilmiş hükümetin düşürülmesi için yabancı istihbarat örgütlerin maşası olarak polisin ve yargının kullanıldığı bir süreç sonunda ortaya çıktı. Bu gayretten başka bir şey değildir. Seçilmiş bir milli hükümet var, bu yönetimi görüntüde yolsuzluk, hırsızlık algısı altında polis ve yargının eliyle yönetimden uzaklaştırma çabasının gösterildiği süreç yaşandı.
FETÖ MAŞA OLARAK KULLANILDI
Ama bunların da arkalarında yabancı istihbarat örgütlerinin varlığı çok net bir şekilde ortaya çıktı. 1 Mart 2003 yılında ABD askerlerinin Türkiye topraklarının kullanarak Irak'a müdahale edilmesi noktasındaki tezkerenin TBMM'den geçmemesinden başlayan bir durum var ortada. Ergenekon ve Balyoz ile TSK'nın cezalandırılması yapılmaya kalkışıldı. FETÖ bu süreçte bir maşa olarak kullanıldı.
Daha sonra Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ıın "one minute" ifadesiyle o yürekli tavır karşısında bu defa seçilmiş olan hükümet yine FETÖ aparatıyla cezalandırıp yönetimden uzaklaştırma girişiminden başka bir şey değildir. Türkiye'de aklını kiraya vermemiş vatan evlatlarının olduğu bir memlekette yaşıyoruz.
Sabah Gazetesi Ankara Temsilcisi Okan Müderrisoğlu: 17 Aralık aslında direk olarak Erdoğan hükümetine karşı bir darbeydi. Bugün daha iyi anlayabiliyoruz ki darbeler karakter değiştiriyor ama asıl amacını hiç değiştirmiyor. 25 Aralık ise Erdoğan'ın ailesine ve yakın çevresine dönük açık bir darbe girişimiydi.
3 yıl sonra 15 Temmuz 2016 yılında direk olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın canına ve varlığına kasteden ve Türkiye'yi ele geçirmeye çalışan bir hain darbe girişimi daha gerçekleştirdi. Şekil ya da karakter değiştirse bile ana amaç değişmiyor. Milli irade ve bu iradenin sahiplerine dönük bir saldırı var.