Dolar ve EURO'da anormal yükselişin arkasında ne var? Piyasaya neden güvensizlik pompalıyorlar?
Koronavirüs salgınının getirdiği etkiler ile dünya ekonomileri sarsıldı. Tedarik zincirinde ciddi sıkıntılar meydana getirdi. Bunun yansıması olarak enflasyon artışları tüm dünyada etkisini gösterdi. Türkiye de bu etkilerden en az hasarla çıkmak ve dünyanın üretim merkezlerinden olmak için yeni bir ekonomi modeline geçti. Peki Türkiye’nin yeni ekonomi politikaları neden hedefte? Kurlardaki anormal yükselişin perde arkasında ne var? Faiz kararına piyasanın tepkisi normal mi? Spekülatif ekonomik saldırıları kimler nasıl yönlendiriyor? Amaç Merkez Bankası’nı çökertip TL'yi itibarsızlaştırmak mı? Gündemin öne çıkan başlıklarını A Haber canlı yayınına katılan Takvim gazetesi yazarı Ekrem Kızıltaş, Akademisyen Prof. Dr. Zakir Avşar ve ekonomist Doç. Dr. Cüneyt Dirican değerlendirdi.
Ekonomist Doç. Dr. Cüneyt Dirican'ın açıklamaları:
"1970'lerin başında Arap-İsrail savaşı, ardından Nickson'ın petrolle dolar ve altın arasındaki bağı onsun ilişkisini kesmesi ve dünyanın petro-dolar sistemine gitmesi İran Şahı olmak üzere OPEC'in buna karşı çıkmasının ardından petrol fiyatlarının hızlı şekilde yükselmesine neden oldu. Bu da enflasyonun ciddi şekilde yükselmesine yol açtı.
80'lerin başında ABD'de enflasyonun yanında durgunluk da geldi. Bunun ardından ABD faizler çift haneleri gördü. İran'da devrim ardından Reagan'ın ekonomiyi canlandırma çabaları sonrası ancak 80'lerin sonuna kadar bu düzeldi. 90'larda ABD'nin bankacılık krizi ve hala bizleri etkileyen Körfez Savaşları yaşandı. 85-95 arası Komünizm çöküyor ve Çin parası bugünden çok daha değerli gibi görünüyor fakat çok ciddi cari açık veriyor ve sonrası çöküş oluyor.
ABD'nin sıcak para ile yeni pazarlar politikasında sonra Çin markalaşarak ve patentler alarak bunu üretime yönelik yatırımlarla yüksek teknolojiyle destekleyerek dünyanın 2 numaralı ekonomi devi haline geldi. Cari açık seviyesi yüzde -5 seviyelerinden yüzde 10 seviyelerine geldi. Altyapı çalışmalarını tamamlamış olan sanayileşmeye giden ülkelerin ekonomide büyümeleri daha fazla oluyor.
Önümüzdeki dönemde arz sorunları yaşanacak. Enerji fiyatlarındaysa sıkıntılar sürecek gibi duruyor. Türkiye kendine burada fırsat yarabilir mi asıl önemli olan bu."
Akademisyen Prof. Dr. Zakir Avşar'ın öne çıkan sözleri:
"Küresel bir krizle karşı karşıyayız ve bunu görmezden gelemeyiz. Bunun etkileri Türkiye'ye de oluyor pandemi tüm ekonomileri etkilemiş durumda. Türkiye tedarik zincirinde kırılmaya yaşamayan ülkelerden biri oldu. Türkiye'de siyasi irade tamamen ayaktadır. Cumhur İttifakı üyeleri görüşlerin açık şekilde belirtiyor. Siyasi iradenin tam şekilde yansıması önemli bir belirtidir.
Ekonomik krizlerde hükümet kırılmaları krizleri daha da derinleştirir. Ülkemizde koalisyon şartlarında siyasal iktidarların kararlılığını yeterince sergilemediğinden ve panik havasından kaynaklanmıştır. Şu anda Türkiye'de bir panik havası yoktur. Siyasal irade dimdik ayaktadır. Seçimin zamanında yapılacağı mesajı da oldukça önemlidir."
Takvim gazetesi yazarı Ekrem Kızıltaş'ın canlı yayında öne çıkan açıklamaları:
"Türkiye 70'li yıllarda 70 cente muhtaçtı. Bunu bir dönemin başbakanı söylemişti. 2000'ler dönemin Başbakanı Bülent Ecevit Avrupa'ya para aramaya gitti ve para bulamadan geldi. Hatta uçakta ağladığı bile söylenir. Deprem paraları ile memur maaşları ödenir ve seçim kararı alınmak zorunda kalınır.
Böyle bir zamandan bugünlere geldik. 2 senedir pandemi nedeniyle bütçelerin epey zorlandığı zamanda en ufak bir yoksunluğun yaşanmadığını gördük. Türkiye imalatında zirveye doğru ulaşıyor. İhracatta bütün zamanların rekorları kırılıyor. Büyüme konusunda açık ara giden ülkelerden birisi konumunda ve borsamız da yükselmeye devam ediyor. Bunun ötesinde son aylarda cari fazla vermeye başladık.
Tüm bu önemli gelişmelerin karşılığında dövizin düşmesi gerekirken tam tersi bir durum söz konusu. Küresel para cambazları ve onlarla iş birliği yapanlar kendi ülkelerini soymayı alışkanlık haline getirenler var. Türkiye kendi üzerinde oynanan oyunların farkında ve bununla şimdi karşılaşmadı ve mücadelesini sürdürüyor."