Türkiye ekonomisi neden hedefte? Kur ve faiz lobisi neden Türkiye ekonomisini hedef alıyor?
Başkan Recep Tayyip Erdoğan dün Kabine toplantısında yaptığı açıklamada ekonomi noktasında Türkiye’nin yeni bir yola girdiği üretim, istihdam, ihracat ve büyüme odaklı modelin uygulandığı açıkladı ve ekonomik kurtuluş savaşının verildiğini açıkladı. Tüm dünya ekonomileri pandeminin getirdiği sıkıntılarla boğuşurken Türkiye en hasarla atlamak için mücadele büyük uğraş veriyor. Peki tüm dünya bir krizle boğuşurken muhalefetin amacı ne, ne yapmaya çalışıyor? Ekonomik Kurtuluş Savaşı mı veriliyor? Faiz silahıyla mücadeleye kim, neden karşı? Türkiye ekonomisinin bağımsızlığına karşı küresel plan ne? Hedefleri ekonomide dışa bağımlılık mı? Kim bu "mandacı" iktisatçılar? Gündemin öne çıkan başlıklarını A Haber canlı yayınına katılan Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici değerlendirdi.
Mustafa Desteci'nin canlı yayında öne çıkan açıklamaları:
"Türkiye'nin bulunduğu jeopolitik coğrafya çok zor bir yer. Biz Türkler bu bölgeye yerleştikten sonra o zamandan veri yani bin yıldan beri bizleri Anadolu coğrafyasından atıp tekrar Orta Asya'ya geri gönderme gibi projeden emperyalistler asla vazgeçmediler.
Türkiye güçlendiği dönemlerde özellikle kendi sınırları 'dışında ne oluyor, ne bitiyor?' dediği zaman mazlumlara el uzattığı zaman Türkiye'ye yönelik baskılar, ambargolar daha fazla belirginlik kazanıyor. Türkiye son yıllarda özellikle Savunma Sanayii'nde yaptığı hamlelerle elde ettiği başarılarla başta ABD olmak üzere emperyalist güçlerin hedefi haline geldi.
Bizler Savunma Sanayii'nde yüzde 80 dışa bağımlıyken bu oran artık bugünlerde yüzde 20'lere düştü. Türkiye, Libya'da, Suriye'de, Irak'ta ve Karabağ'da Azerbaycan ile birlikte omuz omuza birlikte mücadele verdi. Türkiye Mavi Vatan'dan vazgeçmiyor. Türkiye kendi petrol ve doğal gazını çıkarmak için kendi imkanlarıyla çalışmalar yapıyor. Türkiye'nin ekonomik anlamda güçlendiği zaman neler yapabileceğini tüm dünya görmüş oldu.
İşte bu noktadan sonra ülkemize karşı bir takım operasyonlar, planlar ve ambargolar devreye sokuyorlar. Geçtiğimiz yıllara karşı kırılgan değil artık büyüyen bir ekonomiye sahibiz. İşte bu noktada Türkiye'yi durdurmayı planlıyorlar. Pandemiyle birlikte dünya 1929 ekonomik buhranından daha büyük bir kriz ile karşı karşıya ve tüm dünya ülkeleri bundan etkilenmiş durumda.
Türkiye artık faklı bir ekonomik model devreye soktu. Yıllardır ekonomimiz dışardan gelen sıcak parayla sürdürülmeye çalışılıyordu. Bu da dış borçlanmayı beraberinde getirdi ve bu program AK Parti iktidarından önce devrede olan bir programdı. Görüldüğü gibi üretim olmadan, istihdam genişletilmeden sizin ekonominizi büyütmeniz ve bağımsız bir ekonomi haline dönmeniz mümkün değil. İşte Türkiye bu adımı atıyor.
Türkiye dışarından sıcak para bulup borçlanmak yerine üretimini, ihracatını artırarak hem döviz ihtiyacını karşılıyor hem de istihdamı genişliyor. Ben 45 il ve onlarca ilçe gezdim. Sanayici ihracatın artmasında oldukça memnun mal yetiştiremiyorlar. Ham madde bulamıyorlar tabi emtia fiyatları yüksek bu da Türkiye'ye mahsus değil. Çin pandemi nedeniyle daralma yaşarken lojistik anlamda ciddi sıkıntılar ortaya çıkarken Türkiye süreçte üretim merkezi haline geldi.
Biz BBP olarak hep doğrudan yana olduk kimden gelirse gelsin kompleks yapmadan ondan yana olduk. Bakın yakın zamanda Asgari Ücret Komisyonu çalışmalarına başlayacak. Biz zamların enflasyonun çok üzerinde olması gerektiği ifade ettik ve inanıyorum zam oranları yüzde 40'ın üzerinde olacak. Milletin şu anda bir erken seçim talebi yok. Milletimiz istikrar istiyor. Millet devlet ve millet için atılan olumlu adımlarda birlik ve beraberlik istiyor.
Keşke muhalefet terörle mücadele verilirken ekonomik mücadele verilirken milletten yana olsaydı, ama onlar terör örgütü PKK'nın siyasi uzantısı HDP ile birlikte bir yola girdi. CHP ortaklarını üzmemek için Libya, Suriye ve Irak tezkerelerine 'evet' demedi. Türkiye bu adımları atmasa küçülecek ve kendi sınırları içerisine hapsolacak. Zaten ABD ve Avrupa da tam olarak bunu istiyor.
Türkiye Libya'da Hafter'e izin vermedi meşru hükümeti destekledi, Suriye'de terör devleti kurulmasının önüne geçti. Irak'ta toprak bütünlüğünün yanında oldu ve bunu savundu. Azerbaycan kendi topraklarını kurtarmak için mücadele verdi ona destek sağladı. Mavi Vatan'ı koruma altına aldı. Esas mesele budur. Türkiye'nin bunlardan vazgeçmesini istiyorlar.