ABD’li eski komutan Ben Hodges A Haber’e konuştu: ABD YPG’ye silah desteğini sonlandırmalı
ABD, Akdeniz'de konuşlu 6'ncı filoya ait iki savaş gemisini Karadeniz'e geçirdi. Rus donanması, Karadeniz'de düşman hedeflerini vurma tatbikatı yaptı. Washington-Moskova hattı yeniden kızıştı. ABD’nin eski Avrupa Kara Kuvvetleri Komutanı Ben Hodges, bölgedeki gerilimi A Haber'e değerlendirdi.
Soru: Rusya'nın tatbikatı ve Rusya Savunma Bakanı Şoygu'nun "Bu geminin Karadeniz'e turistik gezi yapmaya gelmediğini anlıyoruz" açıklamasını nasıl yorumluyorsunuz?
Cevap: Elbette tatbikatlar bir kriz durumunda yapmak zorunda olabileceğiniz şeyler için yapılır. Bu yüzden Kremlin'den gelen ABD gemilerini yok etmeye yönelik tatbikat yapıldığı açıklamasına özel bir anlam yüklemiyorum. Elbette öyle yapacaklar. Bu onlardan beklediğimiz şey. Bunu söyleme ihtiyacı duymaları aslında onların zayıf bir pozisyonda olduğunu gösteriyor.
Soru: Bir taraftan da, NATO ve Rusya arasındaki ilişkilerin son dönemlerin belki de en gergin seviyesine ulaştı. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Cevap: Biz her zaman Rusya'nın bir partner olmasını istedik. Kremlin güvenlik konusunda durumu değiştiren bazı kararlar aldı. Gürcistan'ın, Ukrayna'nın işgali gibi. Kırım'ın yasal olmayan bir şekilde ilhak edilmesi. Rusya ile güçlü diyaloğu sürdürmek istiyoruz ama bu diyalog doğruluk esasına dayanmalı. Türkiye, NATO için bu yüzden çok önemli. Türkiye'nin sahip olduğu coğrafi konumla, ekonomisiyle, diplomatik ve askeri gücüyle Karadeniz'deki barışçıl ortamı koruyabiliyoruz.
Soru: Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, "NATO bizimle herhangi bir etkileşim istemiyor." dedi. Bu yoruma katılıyor musunuz?
Cevap: Hayır, elbette değil. Bu Kremlin'den çıkan peri masalının bir parçası. Dikkati kendi saldırganlıklarından başka yöne doğru çekmeye çalışıyorlar. Kremlin ile diyalog kurmak istemediğimiz düşüncesi kesinlikle yanlış.
Soru: Bölgede yaşanan gelişmelerle birlikte gözler yeniden Karadeniz'e çevrildi. Peki Karadeniz hem Rusya hem ABD açısından nasıl bir önem taşıyor?
Cevap: Bu aslında oldukça ilginç bir soru çünkü biz ne yazık ki son döneme kadar Karadeniz hakkında yeteri kadar konuşmuyorduk. Batılı insanlar Karadeniz'in stratejik önemini yeni yeni anlıyor. Bu aynı zamanda Türkiye'nin ABD ve NATO için bu kadar önemli olmasının sebeplerinden biri. Bu yüzden ABD-Türkiye ilişkileri düzelmeli. Peki Karadeniz neden stratejik olarak önemli? Birincisi, Karadeniz'de bulunan NATO müttefikleri var. Türkiye, Romanya, Bulgaristan...
Yani ABD'nin ve NATO'nun bu 3 ülkeyi koruma sorumluluğu var. Aynı zamanda Gürcistan, Ukrayna ve Moldova gibi dostlarımız var. Onların da güvenliği ve istikrarıyla ilgileniyoruz. İkinci neden ise, ekonomik fırsatlar. Karadeniz bölgesi, Avrupa ve Avrasya arasında bir koridor. Üçüncü neden ise, Rusların Karadeniz'i kendilerine ait bir göl gibi görmesi.
Doğu Akdeniz'de, Suriye'de, Balkanlar'da, Afrika'da onlara bir atış rampası gibi hizmet ediyor. Bu yüzden illegal bir şekilde Kırım'ı ilhak ettiler. Yani eğer Rusya'nın tüm bu bölgelerdeki niyetlerinin önüne geçmek istiyorsak Karadeniz'de bir varlığımızın ve stratejimizin olması gerekiyor.
Soru: Bir taraftan da, İtalya'da gerçekleşen g-20 zirvesi kapsamında başkan erdoğan ve abd başkanı biden biraraya geldi. oldukça kritik bir zamanda gerçekleşen bu görüşmeyi nasıl değerlendirirsiniz?
Cevap: Elbette görüşmeleri oldukça önemliydi. İki harika ülkenin liderleri, eski dostlar, iki müttefikler. Bu yüzden önemli bir görüşmeydi. Müttefik ve dost olmamız büyük tartışmalar ve görüş ayrılıkları yaşamayacağımız anlamına gelmez. ABD'nin Almanya ile Kanada ile İngiltere ve Fransa ile de büyük anlaşmazlıkları var. İki ülke arasındaki güveni yeniden inşa etmemiz gerekiyor. Bunu yaparsak politika farklılıklarımız güvene dayalı ilişkilere zarar vermez.
Soru: görüşmenin en önemli başlıklarından biri şüphesiz ABD'nin terör örgütü YPG/PKK'ya verdiği destekti. siz ABD'nin tutumunu nasıl okuyorsunuz?
Cevap: Ben her zaman YPG'ye silah vermemizin bir hata olduğunu düşündüm. Türkiye bir müttefik. Türkiye'nin düşüncelerini dikkate almadan bunu yapmamız hataydı.