Adnan Menderes’in idamının 60. Yıl dönümü! 27 Mayıs’a giden süreçte neler yaşandı?
Bugün Başbakan Adnan Menderes'in yakın tarihe kara bir leke olarak geçen idamının 60. yıl dönümü. 27 Mayıs’a giden süreçte neler yaşandı? Başbakan Adnan Menderes neden idam edildi? Demokrasi tarihine kara leke olarak geçen günde neler yaşandı? Gelişmeleri A Haber canlı yayınına Sabah gazetesi yazarı Yavuz Donat değerlendirdi.
Sabah gazetesi yazarı Yavuz Donat'ın açıklamaları:
"Çok partili siyasi hayata girdiğimiz tarihten 2021 yılının bugününe kadar Türki siyasetinde en fazla sevilen en fazla saygı duyulan ve hala aranan ölümü üzerine ağıtlar yakınan tek kişi vardır o da Adnan Menderes'tir. Menderes 1950 yılında iktidara geldiği zaman sistemin gizli efendilerini rahatsız etti.
İşte yapılan darbenin sebebi sistemin gizli efendilerinin halk iktidarına karşı çıkışıdır. O zaman iktidara gelen partiye bakış açısı "Çobanlar, dağdan gelenler Hasolar Memolar."dı. İşte halkın içinden gelen bu insanları küçümsemeye kalkıştılar.
Sistemin gizli efendileri, Türkiye'nin kredisini kullanan yüzde 5'lik yüzde 10'luk kesim yerli ve milli kavramından nasibini almamışlar, postallı demokratlar. Bunların hepsinin görünmeyen bir iş birliği vardır. 10 yıl boyunca darbenin tohumlarını ektiler. Yalan, nefret ve kin tohumları ekilmiştir bunca yıl boyunca. Neticede siviller askeriyeye davetiye çıkarmıştır.
Kenan Evren'in anılarını okursanız, 1980 darbesinden önce kendisine gelen genel parti sekreterlerini isim isim söylüyor. Hangi milletvekillerinin darbe istediğin burada tek tek anlattı. O zaman dergiler haber yapıyordu "Genelkurmay'ın ışıkları yanıyor" diye.
27 Mayıs'tan sonra dönemin en büyük dergisi kapağında idam sehpası, idam ipi ve Cemal Bayar'ın protre fotoğrafını kullandı. Yani biz idamlara da zemin hazırladık. Türk aydınlarının ve üniversitelerinin buralarda çok büyük kusurları vardır.
27 Mayıs'tan 24 saat sonra Türkiye'nin önemli anayasa hocaları uçakla Ankara'ya geldiler ve darbenin mimarı Cemal Gürsel'e anayasa raporu verdiler. Bunu ne zaman hazırladılar. İdam kararı mahkemede verilmemiştir. Mahkemenin başkanı Salim Başol idamlar için, "Sizi buraya tıkan kuvvetler böyle istiyor" demiştir.
Bunların hepsi tutanaklar da vardır. Yaşananların hepsi Türkiye için bir yüz karasıdır. Türkiye yaşananlardan asla ders almadı. Türkiye'de hala darbeyi bekleyenler vardır ve siyasiler asılsın isteyenler vardır.
Burada millete söylenecek tek söz yok, onlar her şeyin farkında ancak millet adına ortaya çıkan bir takım sivil örgütler var, millete rağmen iktidara gelmek isteyen çevreler var. O dönem idamdan sonra silahların gölgesinde bir seçim yapıldı. Doğru düzgün bir seçim ancak 1965 yılında yapılabildi.
Süleyman Demirel Giresun'da seçim konuşması yaparken önüne bir pusula geldi. Bunu nereden geldiği belli değildi. Pusulada 'Menderes'i astık seni de asarız' yazıyordu. Süleyman Demirel bu yazıyı kürsü de açık açık okudu. İşte tablo bu.
2000'li yıllara geldik. Mitingler yapıldı ve "Ordu göreve" diye pankart açıldı. Hani ders alınmıştı. Geldik 2021 yılında ve bir sosyal medyada bir fotoğraf yayınlandı. Adnan Menderes ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın fotoğrafı yan yana konuldu "makus talih" denildi. İşte bu idam arzusunda ve beklentisinden başka bir şey değildir.
Halk oyu ile iktidara geleceğine inanmayanlar, acilciler, yerli ve milli unsurlara karşı olanlar, demokrasiyi içine sindiremeyenler bunlar Adnan Menderes'ten de rahatsızdır, sivil siyasi iktidardan da rahatsızdır.
Türkiye tarım ve hayvancılığın dışına çıkıp teknoloji, sanayi gibi uğraşlara giriştiği zamanlarda rahatsız olmuşlardır. İşte Adnan Menderes Türkiye'nin bu dışa bakış yelpazesini genişletmek istedi. Sovyetler Birliği'ne gitmek istedi ve karşı taraftan bunu önemli bir ziyaret olacağı belirtildi.
Adnan Menderes'in bu ziyaretine imkan verilmeden darbe gerçekleşti. Süleyman Demirel 1965'te tek başına iktidar olup Sovyetler Birliği'ne gitti orada 1 hafta kaldı ve çok önemli anlaşmalar imzaladı. ABD bu ziyaretin hesabını Süleyman Demirel'e sordu. Arkasında 1971 Muhtırası ortaya çıktı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Putin ile çok yakın ilişkiler kurdu. Önemli anlaşmalar imzalandı, dev projeler hayata geçirildi. Bu olaylardan sonra 'Sen misin Rusya'ya bu kadar yakınlaşan" deyip darbeye kalkıştılar.
Büyük fotoğrafa bakıldığı zaman bunu net şekilde görürüz. Bazı kesimler Erdoğan karşıtlığı ya da diğer sebeplerden bu büyük fotoğrafa bakmıyorlar. Aslında baksalar buradaki gerçekleri görecekler."