Usta sanatçı Cüneyt Arkın vefat etti
Türk sinemasının usta ismi Cüneyt Arkın'dan acı haber geldi. 85 yaşında olan Arkın tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Kariyeri boyunca yüzlerce filme imza atan ve son olarak Kuruluş Osman dizisiyle izleyici karşısına çıkan Arkın'ın vefatı sanat dünyasını yasa boğdu. Arkın'ın cenaze programının detayları belli oldu.
Türk Sinemasının usta ismi Cüneyt Arkın, 85 yaşında hayatını kaybetti.
DÜN GECE HASTANEYE KALDIRILDI
Usta oyuncu Cüneyt Arkın dün gece saatlerinde rahatsızlanarak Beşiktaş, Ulus'ta bulunan özel bir hastanede tedavi altına alındı. Eşi Betül Cüreklibatır ve yakınları hastaneye geldi. 85 yaşındaki oyuncu burada hayatını kaybetti.
VEFAT NEDENİ BELLİ OLDU
Arkın'ın vefat ettiği hastaneden yapılan açıklamada, "Türk sinemasının değerli oyuncusu Sayın Cüneyt Arkın kalbinin durması sebebiyle ambulansla geldiği hastanede bütün yeniden canlandırma çabalarına rağmen hayatını kaybetti.
Türk sinemasının dev oyuncusunu kaybetmenin üzüntüsü içindeyiz. Cüneyt Arkın'ın ailesine ve tüm sevenlerine baş sağlığı diliyoruz." ifadeleri kullanıldı.
VASİYETİNİ DUYURMUŞTU
Bir programa katılan usta sanatçı, "Atım Hasretim'in yanına gömülmek istemiştim. Ama sonra çok yanlış anlaşılır diye korktum. Beni 'Anne babamın yanına gömün' dedim" şeklinde açıklamasıyla vasiyetini duyurmuştu.
CENAZE PROGRAMI BELLİ OLDU
Ünlü oyuncu Cüneyt Arkın için 30 Haziran Perşembe günü Atatürk Kültür Merkezi'nde anma töreni düzenlenecek. Arkın'ın cenazesi, anma töreninin sonrasında, öğlen namazını müteakip Teşvikiye Camii'nde kılınacak namazın ardından Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verilecek.
"İSTİSNA BİR SANATÇIYDI"
Acı kayıp sonrası A Haber'e bağlanan Orhan Gencebay "Hepimizin başı sağ olsun. Türk milletinin başı sağ olsun. Bir üstadımızı kaybettik" dedi.
Cüneyt Arkın'ın istisna bir sanatçı olduğunu belirten Gencebay, "Cüneyt Arkın'ı tanımayan bilmeyen takdir etmeyen gerçekten yoktur. Nesiller boyu çok önemli çalışmalara imza atmış biridir. Hem yakışıklı aslanlar gibi hem de görevini fevkalade yapan birisiydi. Biz onunla bir film de çektik. Yakın bir dostluk iyi çalışmalar yaptık. Neticede büyük izler bıraktı ve çok anılacak. İstisna bir sanatçıydı." ifadelerini kullandı.
A Haber canlı yayınında açıklamalarda bulunan Sinema Yazarı – Eleştirmeni Serdar Akbıyık şu ifadeleri kullandı:
"Gerçekten bir dönem onunla kapandı. Türk sinemasının var oluşuna sebep olan Yeşilçam'ın en önemli isimlerinden biri gitti. Türk sineması çok şey kaybetti. Artık jön diyebileceğimiz kimse kalmadı. Cüneyt Arkın bütün sinemanın geri kalmışlığını yüklenerek bu noktaya geldi. Çok büyük bir insanı kaybettik sinema adına."
"BAMBAŞKA BİRİYLE KARŞILAŞTIM"
"Benim de kendimce şaşırtan şeyler vardı. Malkoçoğlu'lular, kılıçlı filmler sonuna kadar kahraman maço. Eve gittim kafanızda böyle bir şey var. Tabii ki aynı karakteri beklemiyorsunuz ama seyrede seyrede buna alışmışız. Röportaja evine gittim ve orada bambaşka bir şeyle karşılaştım. Eşine olan saygısı, eşinin ona bakması, bütün o evin düzeni… İnanılmazdı. Bu beni çok şaşırtmıştı. O maça adam gitmiş çok çağdaş sevgi dolu karşısındaki eşinin ona sevgiyi bu beni çok şaşırtmıştı. Çok alçak gönüllüydü."
ANISINI GÖZYAŞLARIYLA ANLATTI
Oyuncu Ahmet Yenilmez:
İnsan vardır kelime hazinemiz anlatmaya yetmez. An vardır ne yaşadığımızı yaşadığınız anda algılayamazsınız. Aradan zaman geçmesi lazım yokluğun kendini hissettirmesi lazım. Yokluk kendini hissettirdikçe aslında bugünün ne anlam ifade ettiğini daha fazla idrak edeceğiz. Nesiller idrak edecek.
Cüneyt Arkın gibi isimler bizi diri tutan isimlerdi. Hayata karşı duruşuyla insanına karşı duruşuyla gönül coğrafyasına karşı duruşuyla bu tür insanlar yokluklarında iliklerimize kadar yokluğunu hissedeceğimiz bir insan. Allah'ım gani gani rahmet eylesin.
İçimde hep ukde kalırdı onunla bir projede olmak ama Allah onu da nasip etmişti. Son Kuruluş Osman'da o bilge duruşuyla… Olmalıydı o işte o ve oldu.
Kendisiyle bir devlet protokolünde karşılaşmıştık. Ben de o zaman Kınalı Kuzular'ı çekiyordum. Büyük bir sağlık problemi geçirmiştim karnımda büyük bir yara vardı o programa katılmıştım. Fuayede kendisini gördüğümde elini öpmek için yanıma yaklaştım. Sürekli gözüyle karnıma bakıyordu şöyle bir çekildi neyin var senin dedi. Anlattım kısaca, bakışından ne anlamıştı ve başını dik tutarak o işi yapmışsan bu yaralar sana etki etmez demişti. Onu hiç unutamıyorum. Hastalığınla dalga geç demişti. Ben o anda programdan çıkışımı unutamıyorum.
"CAN CİĞER DOSTUMUZ ARKADAŞIMIZ"
Sinema Sanatçısı Engin Çağlar:
"Sinema için çok üzücü bir gün. Bizim dönemin arkadaşları karşılıklı projelerde oynadığımız çok çalıştığımız çok uğraştığımız bir dönemin oyuncularıyız biz. Zaten sinemada bizden sonraki durum da pek iç acıcı değil.
Sabah kalkıp da Cüneyt'in ölüm haberini aldım böyle kaldım. Can ciğer dostumuz arkadaşımız. Sinemamıza hizmet eden çok sevdiğimiz birisi. İnsanın bir vadesi var hepimiz geldik hepimiz gideceğiz. Ama iyi isim bırakmak insanların gönlünde kalacak bir isim yapmak önemli ki Cüneyt de bunu çok iyi başarmış çok iyi yapmış bir arkadaşımız. Konuşamıyorum da resmini gördükçe… Ender oyunculardan biriydi."
GURBET KUŞLARI'YLA SİNEMAYA ADIM ATTI
Yeşilçam'ın unutulmaz sanatçısı Arkın 1937 yılında doğdu. Kimliğinde Fahrettin Cüreklibatur yazıyordu. Arkın, Eskişehir'in bir köyünde doğdu, yokluk içinde büyüdü. Çok çalışkandı, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'ni kazandı. Doktor oldu.
1963 yılında "Artist" dergisinin düzenlediği sinema artisti yarışmasına girdi ve birincilik aldı. Kariyerindeki dönüm noktası 1963'te askerliğini yaparken 1. Hava Jet Üssü'nde yönetmen Halit Refiğ ile tanışması oldu.
Askerlik bitince, 1964'te Halit Refiğ'in "Gurbet kuşları" filmiyle sinemaya adım attı.
3 ÇOCUK BABASIYDI
İlk evliliğini 1964 yılında Güler Mocan ile yapan Cüneyt Arkın'ın bu evliliğinden kızı Filiz doğdu. Evliliği kısa süren ünlü oyuncu, 1970 yılında Betül Işıl ile evlendi. Bu evliliğinden de Murat ve Kaan dünyaya geldi.