Başörtüsü yüzünden tacize uğrayan Hülya Aslan: Bu bir benlik savaşı
Modacı Hülya Aslan ve arkadaşları, tatil yapmak için gittikleri Alaçatı'da birkaç genç tarafından "Kapalılar ne alaka" diye taciz edilmiş ve hakarete uğramıştı. Yaşanan olay büyük tepki çekerken Aslan'a ünlü isimlerden de destek gelmişti. Yaşadıkları saldırıyı anlayan Aslan, "Mağdur edebiyatı değil, bir benlik savaşı bu. Kadına şiddetin başka bir boyutu. 21'inci yüzyılda hâlâ bunu yaşamak çok üzücü" dedi
Tatil yapmak için gittiği Alaçatı'da başörtüsünden dolayı sözlü tacize uğrayan modacı Hülya Aslan, yaşadıklarını anlattığı sosyal medya paylaşımı ile büyük destek görmüştü. "21'inci yüzyılda bunları yaşamak çok üzücü" diyen Aslan, daha rezervasyon sürecinde başlayan sıkıntılarını ve tatilde yaşadıklarını Günaydın'a anlattı...
'BURADA NE İŞİNİZ VAR' DEDİLER
- Başı örtülü iki kadın tatile çıkmak istedik. Rezervasyon yaptırmak için otel arıyoruz. "Başörtülüyüz bizi kabul ediyor musunuz?" diye sorduk, bu çok üzücü. Ben bir modacıyım, güzel giyiniyorum, güzel yaşıyorum, güzel olanı tercih ediyorum ama otellerde ve Ege-Akdeniz gibi bölgelerde başörtülü olduğum için sorun yaşıyorum. Oralarda "Bunların burada ne işi var?" deniliyor. Gittiğim otellere "Başörtülüyüm ama gelebilir miyim?" diye sorduğumda "Tabii buyurun ne münasebet" diyen de oluyor, "Burada rahat edemezsiniz" diyen de. Sosyal medyadan rezervasyon yapan beach'lerde başörtülü fotoğrafımı görünce beni geri çevirenler oldu.
21'İNCİ YÜZYILDA BUNU YAŞAMAK ÇOK ÜZÜCÜ
- Tatilde bir arkadaşımla birlikte kendimize uygun beach bulamayınca otelimizin plajına gitmek zorunda kaldık. Akşam da bir restoranda yemeğe çıktık. En iyi yerleri tercih etsek de, üzerimize doğru yürüyüp bize laf atanlar oldu. İyi bir arabayla birilerinin önünden geçiyoruz ama başörtülüyüz diye çirkin sözler duyuyoruz. Alkollü bir mekana gidiyorsam, bu benim alkol alacağım anlamına gelmiyor. Beni rahatsız etmeyen bir ortamsa çay-kahve de içebilirim. Böyle bir yerde bana "Sizin burada ne işiniz var, isterseniz biraz ileride halk plajı var, oraya gidin" dediler, bu çok canımı sıktı. Ne münasebet seni ilgilendirmez nereye gidersem giderim. 21'inci yüzyılda hâlâ bunu yaşıyor olmak çok üzücü.
BU ASLINDA BİR BENLİK SAVAŞI
- Yaşadığım bu tatsız olayları sosyal medyada dillendirmek istedim. Konuştuğumuz konu mağdur edebiyatı gibi algılanabiliyor ama bu aslında bir benlik savaşı. Ben bundan rahatsızsam söyleyebilirim, içimden geldiği gibi de yazdım. Biz olalım artık; sen, ben, değil. İnsanları böyle ayrıştırmakla medeni olunmuyor, bu tamamen cahillik. Ben herkesin yaşam biçimine saygı duyuyorum. Kimseye neden bikini giyiyorlar, neden alkol alıyorlar diye sormuyorsam; başkaları da bana karışmamalı. Bu arada gerçekten iyi olan mekanlar, oteller bu tarz muhabbetlere girmiyor. Mesela bir mekana gittik, çok güzel ağırlandık. Şef geldi masaya içinde alkol olan yiyecekler konusunda bizi uyardı.
BU DA BİR TÜR ŞİDDET
- Bu hikaye sadece bana mahsus değil, binlerce kadın yaşıyor. Psikolojik şiddet gördüğü için tatile gidemeyenler var. Hep kadına şiddeti konuşuyoruz ya, bu da bir tür şiddet. Şarkıcı Gülşen de açık bir kıyafet tercih ettiği için eleştirilmişti. Ne olursa olsun kadın her şekilde eleştiri alıyor; çok süslense de, örtünse de, bakımsız olsa da, iyi giyinse de... Ben güzel yaşamamı engelleyecek herkese karşıyım. Kimsenin yaşam biçimi, inancı kimseyi ilgilendirmez. Biz başörtülüyüz diye siyasi görüşümüzü sergilemiyoruz, inancımızı yaşıyoruz.
AÇIĞI-ÖRTÜLÜSÜ BİZ BİR MOZAİĞİZ BİNLERCE RENGİZ
- Benim başörtülü kardeşlerim; doktor, mühendis, bilim insanı... Onların bu ülkeye kattığı değeri görmezden gelemezsiniz. Turkuvaz Medya ailesi bizi görmezden gelmediği, haber olarak yer verdiği için çok mutlu olduk. Bu durum artık son bulsun, bunu da birlikte başarabiliriz. Artık açık-örtülü ayrımı yapmadan ünlüsü ünsüzü birleşmeliyiz. Biz mozaiğiz, binlerce rengiz, açığı-örtülüsü, öğretmeni influencer'ı. Örtülü olduğumuz için "Bizi dünyaya rezil ettiniz" diyorlar, asıl bu düşünceler bizi rezil ediyor. Ben işim gereği daha önce dünyaca ünlü gazetelere röportaj vermiştim ama onlar da başörtülü kadınların evde oturan, çocuğuna bakan insanlar olduğunu sanıyorlarmış, üretimimizi görünce şaşırdılar.