İsmail Küçükkaya ‘sansür makinesi’ gibi çalışıyor! Adalet Bakanlığı'nın yapacağı bir şey yok mu?
FOX TV sunucusu İsmail Küçükkaya’dan fiziksel ve psikolojik şiddet gören Eda Demirci, yaşadıkları sonrası kansere yakalandı. 3 yıldır karşı mücadele veren Demirci’nin yanında olan ve yardım çığlığını duyuran gazeteciler de Küçükkaya’nın hedefi oldu. Gördüğü şiddet karşı sessiz kalmayan Demirci hakkında tedbir kararı alan Küçükkaya, sırf Demirci’nin yaşadığı şiddeti yazdığı için tek tek gazetecilere de dava açtı. Ekranda özgürlük nutukları çeken ama adeta bir ‘sansür makinesi’ gibi çalışan İsmail Küçükkaya’yı bir kez daha köşesine taşıyan Sabah yazarı Mevlüt Tezel, “Küçükkaya gibi güçlü insanların sürekli dava açıp, tedbir kararı aldırıp bireyleri susturmaya, hukuk sistemini kötüye kullanmasına Adalet Bakanlığı'nın yapacağı bir şey yok mu?” dedi. İşte Mevlüt Tezel’in o yazısı…
"19 Nisan'da davam var, ilk defa çağrıda bulunuyorum. Üç yıldır bu mücadeleyi veriyorum, kanser oldum. Bana atılan yumruk, gördüğüm psikolojik şiddetin yanında hiç kalır. İnanın bana üç gün önce sokakta şiddet gören kadının yanında olmak istedim. Çünkü o kimseye bir şey ispatlamak zorunda değil. Kimse onu yalancı, paracı, şucu-bucu denmiyor. Yalnız kalmaktan yoruldum. Bu ikiyüzlülüğün son bulması gerekiyor. Son bulursa kadına şiddet de azalabilir. Şimdi bu konuşma için de dava açabilirler artık her şeyi göze aldım. Kadınlardan, derneklerden, siyasilerden destek bekliyorum. Beni dinleyin. Bir mağdur kadın konuşmak istiyor ama kimse dinlemiyor."
Bu açıklama Fox TV sunucusu İsmail Küçükkaya'dan şiddet gördüğü için ayrılan Eda Demirci'ye ait. Küçükkaya daha önce defalarca yaptığı gibi eski eşi Demirci için bir aylık tedbir kararı aldırdı. Demirci, bu süre zarfında Küçükkaya'ya ilişkin sosyal medya ve diğer kamuya açık platformlarda herhangi bir paylaşım ya da yorumda da bulunamayacak.
Özetle Demirci yine susturuldu. 19 Nisan'da saat 10:00'da Çağlayan Adliyesi'nde görülecek dava da Demirci 'konuştuğu' için açılmıştı. Demirci'ye yine aynı gerekçeyle ikinci bir tazminat davası daha açıldı. Tedbir kararı aldırıldığına göre muhtemelen bu son açıklaması için de dava açılır. Aslında tüm bu davalar, susturulmak da psikolojik şiddete giriyor.
KADIN DERNEKLERİ SUSUYOR
Küçükkaya, sırf Demirci'nin yaşadığı şiddeti yazdığımız için bana, Günaydın yazarı Ömer Karahan ve başka gazetecilere de dava açtı. Muhtemelen bu yazı için de dava açar! Ekranda özgürlük nutukları çekiyor ama adam 'sansür makinesi' gibi çalışıyor! Herkesi susturmak için zekice tazminat davaları açıyor, gazetecileri yıldırmaya çalışıyor!
Küçükkaya gibi güçlü insanların sürekli dava açıp, tedbir kararı aldırıp bireyleri susturmaya, hukuk sistemini kötüye kullanmasına Adalet Bakanlığı'nın yapacağı bir şey yok mu?
Kadın hakları konusunda ahkam kesen birçok ünlü köşe yazarı da Küçükkaya'yı üzmemek, onunla arasını bozmamak için Demirci hakkında tek kelime yazmıyorlar. Hepiniz ikiyüzlüsünüz!
Ya kadın derneklerine ne demeli? İstanbul Sözleşmesi için gösteri yaparlar ama dayak yiyen, psikolojik şiddet yüzünden kanser olan Demirci'ye destek olmazlar! Demirci kadın değil mi? Bu nasıl ikiyüzlülük? Muhalif diye Küçükkaya'nın arkasında duran kadın dernekleri, kadın döven bir 'sansür makinesi'ne yardım ettiklerinin farkında değil mi?
Göreceksiniz; meydanlarda kadın hakları için gösteriler yapan birçok kadın derneği, 19 Nisan'da yine Demirci'yi yalnız bırakacak. Umarım yanılırım.