CANLI | Narin Güran cinayetinde düğüm çözülüyor! Savcı mütalaayı okudu: Hepsi suç ortağı | Duruşma sona erdi
Diyarbakır’da vahşice öldürülen 8 yaşındaki Narin Güran cinayeti davasında ikinci duruşma sona erdi. Tüm Türkiye’yi derinden sarsan olayda, tutuklu sanıklar anne Yüksel Güran, ağabey Enes Güran, amca Salim Güran ve komşuları Nevzat Bahtiyar, "iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme" suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılandı. Baba Arif Güran duruşmada köyde yaşayan 300 kişiye isyan ederken Narin'i kimsenin görmemiş olduğuna inanmadığını söyledi. Savcı mütalaayı okurken Narin'in boğularak öldürüldüğünü açıkladı. Öte yandan savcı iyi hale yer olmadığını ve tüm sanıkların suç ortağı olduğunu belirtti. Ayrıca suçlular için ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edildi. İşte detaylar...
- Canlı Anlatım Gündem
- ahaber.com.tr - Özel Haber
- Giriş Tarihi: 00:22 | 26.12.2024
- Güncelleme Tarihi: 00:22 | 27.12.2024
Merkez Bağlar ilçesinin Tavşantepe Mahallesi'nde 21 Ağustos'ta kaybolan ve 8 Eylül'de Eğertutmaz Deresi'nde cansız bedenine ulaşılan Narin Güran'ın öldürülmesine ilişkin tutuklu anne Yüksel, ağabey Enes ve amca Salim Güran ile komşuları Nevzat Bahtiyar, "iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılanıyor. İlk duruşmada sanıkların birbiriyle çelişen ifadeleri dikkat çekerken, "katil kim?" sorusu yanıt bulamadı. Bugün 14 saat süren duruşma sona erdi. Dava bu sabah saat 09.00'da yeniden görülecek.
Cinayetin işlendiği ilk günden itibaren olayın tüm yönlerini araştıran A Haber ekibi, duruşma sürecine ilişkin kamuoyunda oluşan soru işaretlerini gidermek adına olayın perde arkasını araştırmaya devam ediyor. Bu duruşmada, cinayetin ardındaki sır perdesinin aralanması bekleniyor.
14 SAAT SÜREN DURUŞMA SONA ERDİ
Bugün 14 saat süren duruşma sona erdi. Dava Yarın saat 09.00’da yeniden görülecek.
AVUKATLAR MÜTALAAYA İLİŞKİN SAVUNMA YAPTI
Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, cumhuriyet savcısının okuduğu mütalaanın ardından savunma yapan eski Diyarbakır Barosu Başkanı avukat Nahit Eren, Narin'in Tavşantepe Mahallesi'nde öldürüldüğünü, bu olayın çözülmesi gerektiğini söyledi.
Eren, "Sosyal medyadan bir fatura sunuldu. Bir fatura, çizelge yayınladılar. O çizelgede Salim Güran'ın cinayet mahallindeyken iki ödeme yaptığını paylaştılar. MASAK raporu ekrana yansıtılıyor, doğrudur, 580 liralık 2 işlem gerçekleştirilmiş. Havale işlemi olabilir, online ödeme olabilir. Gerçekleşen havale işlemi sistemsel bir havale işlemidir. Telefona girmenizi gerektirmeyen, sistemsel bir ödeme. Aynı telefonun faturası 15.19'da bir defa ödeniyorsa 15.28'de neden bir daha ödeniyor. Salim Güran'ın hesabı sıfır bakiye olduğu için eksi 580 lira hesaptan düşülüyor, bir borçlanma rakamı veriliyor ve ona göre kesinti yapılıyor." diye konuştu.
Salim Güran'ın HTS ile olay günü saat 15.19'dan önceki GPRS kaydına da değinmek istediğini belirten Eren, "O saatte telefonunda herhangi bir veri yok. Yani Salim Güran herhangi bir havale işlemi gerçekleştirmemiş. 15.28'de ikinci havale işleminin gerçekleştiği saniyelerde Salim Güran 71 saniyelik GPRS bağlantısı gerçekleştirmiş. Birden fazla işlem için bağlanmış. Salim Güran'ın telefonunun ödeme günü 21'i. Salim Güran o an resmi bir işlem yapma ihtiyacı mı hissetti?" dedi.
"Narin gibi cinayetlerin işlenmesine cüret edilmemesi için bizim gibi kurumlar davaya müdahil oluyor. Neredeyse uydu görüntülerini Elon Musk'tan isteyecek kadar dosyaya müdahil olduk." diyen Eren, Narin Güran cinayetiyle ilgili bugüne kadar basında ve sosyal medyada yer alan görüntüleri mahkeme salonunda izletti.
Eren, "Ulusal Kriminal'e dosyayı gönderdik. Ulusal Kriminal, Uzunbahçe istikametinden gelen 2 aracı gösteriyor. 15.34 itibarıyla bir kırmızı, arkasından bir beyaz aracın köyden geçtiğini söylüyor. Ancak 6 dakika ileri alınca durum değişiyor. Bunu neden anlatıyorum? Nevzat'ın aracının yukarıdan aşağıya indiğini göremiyoruz ama iddiası doğruysa Salim'in aracının geldiğini görebiliriz. Ancak göremeyeceğimiz bir yol da var."
SALİM GÜRAN'IN CEP TELEFONUNDAKİ "ADIM SAYAR" UYGULAMASI
"Android telefonlarda 'adım sayar'ın sağlıklı bir sonuç vermesini istiyorsanız GPS'in açık olması gerekiyor. GPS kaydınız açık değilse konum bilgisi de tespit edilemiyor. Salim Güran'ın o günkü tarlaya gitme, camiye gitme gibi açıklamalarını düşündüğümde o adımlar bana dosyaya ilişkin sağlıklı bir veri vermiyor. Bu Salim'in o günkü hareketliliğiyle örtüşmeyen bir uygulama." diyen Eren, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Salim Güran 16.10'da evden ayrılıp tarlaya gitti, baz raporuna göre. 16.35'te söz konusu sondajın bulunduğu yerden ayrılıyor. Salim 18.35'te bazın olduğu yerden ayrılıyor ve köyün içine geliyor. 18.35'ten sonra Salim bir daha tarlaya gidiyor. Onu okul kamerasından görüyoruz. 18.59'da okulun kamerasında görünüyor. Devamında Salim'in arabası köyün alt yolunda ilerliyor."
"BU DOSYADA MAALESEF HİÇ KİMSE BİZE GERÇEĞİ ANLATMIYOR"
Eren, "Mehmet Selim Atasoy, 16.23'te motosikletiyle geliyor. Salim'in girdiği yerden tarlaya giriyor. Mehmet Selim Atasoy geçerken paralelinde elektrikçilerin görüntüleri var. Mehmet Selim Atasoy'a 'Orada gün içinde Salim dışında herhangi kimseyi gördün mü?' diye sorduk. 'Hayır.' dedi. Bu dosyada maalesef hiç kimse bize gerçeği anlatmıyor." dedi.
Her tanığın ve her sanığın bu dosya açısından önemsenmesi gerektiğini belirten Eren, şunları kaydetti: "Salim Güran'ın WhatsApp ve telefon verileri silinmiş. Narin'in kaybolmasıyla ilgili bir bağın veya kaydın yoksa neden siliyorsun? Enes Güran'ın telefonu kapanıyor ve sabah açılıyor. Telefonun kapalı olma sebebi olarak şarjının bittiğini söyledi. 'Telefonum kapanacak diye annemin telefonundan babamı aradım.' dedi. Yüksel Güran'ın telefonundan o saatte Arif Güran aranmamış. Enes'in telefonundan aranmış. Yüksel Güran'ın telefonundan Arif Güran'a yapılmış bir görüşme, iddia edildiği gibi yok. Enes'in telefonunun kapanma gerekçesini oluşturmamız lazım."
"BANA GÖRE CİNAYETİN YAŞANDIĞI O BÖLGEDE BAŞKA KİŞİLER DE VAR"
"Bana göre cinayetin yaşandığı o bölgede başka kişiler de var. HTS bize bunu gösteriyor. Tavşantepe Mahallesi cep telefonunun en iyi çektiği mahalle. Hiç kimsenin telefonunun baz verisinden dolayı kapanma ihtimali yok." diyen Eren, bu cinayete dair fail arayışlarının olmadığını belirtti.
Eren, "Bana göre eğer Narin'i Nevzat öldürmüşse bunu açıklarsınız ama Nevzat öldürmemişse Nevzat da öldürmüş kadar suçludur. O bedeni o kadar gün orada saklamış." diye konuştu.
"BU DOSYADAKİ EN KRİTİK OLAY KADINLARIN KAVGASIDIR"
Nahit Eren, savunmasında şu beyanlarda bulundu: "Bu dosyadaki en kritik olay da kadınların kavgasıdır. Aile bireyleri Narin bulununca yas tutacaklarına kavga ediyorlar. Sanıkların bu delillere göre cezalandırılmasını istiyoruz. Bu delillere göre 4 sanığın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasını talep ediyoruz. Bu çocuğun ölümüne kim sebep olmuşsa öldürdüğünden dolayı hüküm giysin diye buradayız. Diyarbakır Barosu, katılan taraf olarak bu cinayette 4 sanığın da cezalandırılmasını talep ediyor."
Daha sonra Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığını temsilen duruşmaya katılan avukatların mütalaaya ilişkin savunmalarına geçildi.
DURUŞMA YENİDEN BAŞLADI
DURUŞMAYA YARIM SAAT ARA VERİLDİ
Duruşmaya yarım saat ara verildi. Mahkeme başkanı, "saat 19.30’a kadar ara verelim" ifadelerini kullandı.
BUGÜN KARAR ÇIKACAK MI?
Mahkeme Başkanı, "Bugün karar çıkması zor hatta imkansız." ifadelerini kullandı.
BABA GÜRAN'IN SAVUNMASI BİTTİ
SANIK YAKINLARI ARTIK MAHKEMEYE ALINMAYACAK
45 dakika ara verilen duruşma başladı. Mahkeme Başkanı, "Bir konuda anlayış bekliyorum. Bugünden itibaren aile yakınlarını salona almayacağız çünkü ben onları iki kez uyardım." ifadelerini kullandı.
DURUŞMAYA ARA VERİLDİ
Mahkeme salonunda yaşanan gerginlik sonrası yoğun güvenlik önlemi alınırken, duruşmaya ara verildi.
SALONDA GERGİNLİK
Avukat Ali Eryılmaz araya girdi, ancak ne söylediği anlaşılmadı.
Ağabey Enes Güran, sesini yükseltti.
Jandarma müdahale etti. Mahkeme Başkanı, salonu boşaltma kararı aldı.
Salonda tansiyon yükseldi. Aile yakınları “adalet” diye bağırırken, salon boşaltılıyor.
Amca Ali Rıza Güran: Peygamber aşkına yeter artık
Tutuklular salondan cıkarılıyor.
NARİN NE GÖRDÜ?
Arif Güran: Gece saatlerinde Memorial Hastanesi’ne gittik. (Kaza yaptığı söylenen küçük kız çocuğu ile ilgili olarak.) Benim telefonumu her yere paylaşmışlar. Telefonum çalmaya başladı, sürekli arıyorlardı. Öyle bir hal aldı ki artık telefonuma cevap veremez hale geldim. Sürekli ihbar geliyordu, 'Kızın benimle' diyenler bile oldu. Hatta bana çocuk sesi dinleten insanlar bile oldu."
"Jandarma bana kimle sorunum olmadığını sordu. Nevzat’ın olayını anlattım. Bana '50 bin TL için adam öldürmez' dediler. Ben de 'Size bildiğim her şeyi anlattım, başka husumetim yok' dedim."
En sonunda karakola gittiğim zaman, karakol komutanımız oradaydı, Emre Yarbay oradaydı. Ben orada iddia ettim, 'Kızım tepeye çıkmamış' dedim. Onlar da dedi ki, 'Narin, görmemesi gereken bir şey gördü ki, onlar Narin’e kıydı.' Ben de dedim ki, 'Kızım 8 yaşında, ne görüp ne anlayacak?' Bana dediler ki, 'Erhan, Baran ve senin dışında herkesin haberi var.' Öyle bir şey mümkün değil dedim. Ama ısrarla, 'Narin görmemesi gereken bir şey gördü' dediler."
Benim kızımın gideceği iki güzergah var: biri evimin önündeki patika, oradan okula gidiyor; diğeri de bakkala gideceği yol. Benim kızımın öyle 2 saat zaman geçirecek, başkaları görecek gibi söylemlere inanmıyorum dedim. Sonra dediler ki, 'Bizim sana söylemememiz gereken bir şey söyleyeceğiz.' 'Söyleyin' dedim. Dediler ki, 'Şeyma Kaya 16.30’da senin kızını görmüş, İsa Kaya 18.30’da görmüş, Salim Güran ise 18.30’da Hüseyin amcanın oradan geçerek kızını alıp hızlıca gitmiş.' Dedim, 'Öyle bir şey olamaz. Salim’in 7 yaşında kızı var, Salim benim kızıma zarar vermez.' Dediler, 'Görgü tanıkları var.' Ama ben kendilerine, 'İnanmıyorum, ama siz öyle diyorsanız ben ne diyebilirim' dedim. Sonra Salim tutuklandı.
Ben ve hanımım karakola gittik. Sayın savcımız karakoldaydı. Oradaki komutan dedi ki, 'Savcı müsait değil, sonra gelirsiniz.' 'Tamam' dedim. Sonra komutan dedi ki, 'Siz Salim’in aracını kullanıyor musunuz?' 'Hayır' dedim. 'Narin bu arabaya binmiş mi?' dedi. Ben de dedim ki, 'Bu araba kapının önünde, kapısı açık bir araba.' Sonra Yüksel’ sordu, 'Ne sordu?' Dedi. Anlattım. Yüksel de dedi ki, 'Nişan’a gitmiştik, Narin de binmişti.' Sonra jandarma bana dedi ki, 'Bunu (nişan konusu) söylemeyeceksin. Sayın Başkanım, yine beni çağırdılar, ifadeye gittim. 'Arif, kimden şüpheleniyorsun?' diyorlardı. Ben bu konuda her şeyi anlatmak zorundayım. Benim kızım kaçırılmış diye bir algı var. Şikayetler var, aramalar var. 'Ankara’da, İstanbul’da' diyorlardı. Hep 'Kızım kaçırılmış' diye söylendi. Sonra yine geldiler, 'Arif, Narin Hüseyin amcanın evinden koşarak geliyor' dediler. Gösterdiler, 'Bu kız kaçıyor, neden arkasına bakıyor?' dediler. 'Ben bilmiyorum' dedim. Sonra, 'Bu evde bir şey var' dediler. 'O zaman araştırın, siz ne diyorsanız ben hazırım' dedim. Benim zoruma giden şudur: Bu vahşi (Nevzat Bahtiyar’ı işaret ederek) gelip benimle günlerce oturdu. Eğer Salim bunun başına silah dayadıysa, gelip bana söyleseydi, benim başımın tacıydı. Sen benimle namaz kıldın, sen o namaza kurban ol, sen benim 8 yaşımdaki kuzumdan ne istedin? Ben uyuyamıyorum, her gece rüyamda kızım beni çağırıyor. Beni neden öldürmedin, benim kızımı öldürdün? Bu adam itirafçı değil. Bu adam evinden kaçarken yakalandı."
Anne Yüksel Güran: "Nevzat, seni Allah’a havale ediyorum, senin de çocukların var."
Arif Güran konuşmaya devam ediyor "Böyle bir ahlaksızlık var mı? Sen benim yanımda günlerce namaz kıldın. (Nevzat Bahtihar’ı söylüyor) Bu namaz seni çarpsın. Ben bu dünyada da öbür dünyada da senin imanına davacıyım. Eğer bir insan önce kendi namusuna baksın. Ben 22 yıllık evliyim, ailemi nasıl tanımam? Ama o an, o dakikalar, o saatler benim her şeyimi sildi. Az önce Avukat Ali Eryılmaz, Erhan Güran’a diyor ki, 'Televizyonda arıyorsunuz kızınızı.' Sen benim namusumu konuşarak televizyona çıkıyorsun. Sen aynaya bak. Tülin kızımız engelli doğdu. Ama dünyanın en güzel gözleri ondaydı. Sabahlara kadar ağlardı, hastaydı, eşim başında dururdu. 8 sene baktı. Benim eşim böyle bir annedir. Eğer ben burada bir kez öldüysem, bu ana orada bin defa ölüyor. Bu nasıl vicdansızlık? Bir caninin lafıyla her şey oluyor. Ben adalet istiyorum. Yarabbi, benim bu dakika canımı al, ben dayanamıyorum artık. Oğlum beni öptü, kendime geldim, yoksa intihara teşebbüs ediyordum. Sizin vicdanınız nerede? Kimse Narin için bir şey yapmadı. Devlet benim kızımı buldu sadece. Bütün insanlar sadece para için, takipçi için bunları yapıyor. Ben her dakika, her saniye ölüyorum.”
"GELENE KADAR ÜÇ-DÖRT KEZ KAZA YAPIYORDUM"
Baba Arif Güran:
Olay günü Batman’daydım. Sabah 08.30 gibi evden çıkıp davetiye dağıtmaya gittim. Akşamüstü beni komşum aradı, 'Neredesin?' dedi. 'Hayırdır?' dedim. 'Yok, sormak istedim' dedi. 'Bismil’deyim' dedim. Sonra, 'Narin gözükmüyor ama endişelenecek bir şey yok' dedi. Bu saatte Narin nasıl kaybolur dedim. Sonra bir telefon daha geldi, 'Narin kayıp' dediler. Ben oradan eve gelene kadar 3-4 kez kaza yapıyorduk. Kızım benim için çok önemliydi. 5 oğlum vardı ama Narin benim için farklıydı. Annesi için de öyleydi. Eğer ben Narin’e ne kadar önem gösterdiysem, annesi bin kat daha fazla göstermiştir.
"Burada şu an bir anneyi evladıyla sınıyorlar. Hem evladını aldılar hem sınıyorlar. Bunu yüce Allah biliyor. Ben 22 yıllık eşimi tanırım. Biz köye yetiştik. Jandarma geldi, Allah razı olsun, köpekler geldi. Ben bir süre kendimden geçtim. 'Bu insanlar hepsi buradaysa benim kızımın başına bir şey gelmiştir' dedim. Herkese bağırdım, 'Ne oluyor?' diye. 'Narin gözükmüyor' dediler. 'Neden duruyorsunuz?' dedim, 'Herkes aramaya katılsın.' O gece hiç durmadık. Köpek kanala, mısırın oraya nereye vurursa, ben oralara baktım. 20-30 genç ile mısırın içine girdik. Osman, Enes, Muhammed, oğullarım da oradaydı. Köydeki başıboş köpekler mi acaba kızıma saldırdı bile diye düşündüm. Keşke ben bu dakikalarda ölsem. Mısırın içerisinde bir koştuk, 3-4 tur gidip geldik."
"NARİN BOĞULARAK ÖLDÜRÜLDÜ"
"TÜM SANIKLAR SUÇ ORTAĞI"
Savcı mütalaayı okudu: Herkes suç ortağı. Aile olayın aydınlatılmasını engelledi.
BAKAN GÖKTAŞ'TAN AÇIKLAMA
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Göktaş: "(Sıla ve Narin cinayeti davaları) Faillerin en ağır cezayı alması için bakanlık avukatlarımız yoğun mücadele veriyor"
SALİM GÜRAN SANIK KÜRSÜSÜNDE
Nevzat Bahtiyar’ın avukatı Adnan Ataş: "2 saattir Nevzat Bahtiyar’ı sorguluyoruz, adil yargılama olması için diğer sanıklara da soru soralım."
Mahkeme Başkanı: "Kime soralım?"
Avukat: "Salim Güran’a."
Mahkeme Başkanı: "Tamam."
Salim Güran duruşma salonuna getirildi.
Nevzat Bahtiyar’ın avukatı Ali Eryılmaz, Salim Güran’a soru sormak istedi.
Salim Güran: "Bu avukat beyin eşi, bu katilin eşi ile fotoğraf çekti, paylaştı. Benim bu avukata verecek cevabım yok."
Salim Güran yerine götürüldü. Enes Güran getirildi.
Nevzat Bahtiyar’ın avukatı Adnan Ataş, Enes Güran’a soruyor: “En son kendi doğum gününü nerede kutladın, Enes?"
Enes Güran: "Hatırlamıyorum."
Enes Güran’ın avukatı Mahir Akbilek: "Bizi karara zorlasanız da, bizi hıza kurban ediyorsunuz. Canlı keşif çok önemli. Ya da bizim bilmediğimiz şeyleri biliyorsunuz diye umut ediyorum."
Mahkeme Başkanı: "Sizin bilmediğiniz, bizim bildiğimiz hiçbir şey yok. Şeffaflık konusunda netiz."
Nevzat Bahtiyar’ın avukatı Adnan Ataş, üvey babaanne Süveyla Özkan’ın tanık olarak dinlenilmesini talep etti.
ANNE YÜKSEL GÜRAN İFADE VERİYOR
Anne Yüksel Güran getirildi.
Mahkeme Başkanı: "Araştırılmasını istediğiniz bir şey var mı?"
Yüksel Güran: (Göğsüne vuruyor) "Narin’in katilini istiyorum."
Yerine geçerken, Nevzat Bahtiyar’a döndü. "Sen adam değilsin," dedi.
Mahkeme Başkanı: "Yüksel hanım lütfen."
"NARİN'İ GÖRDÜN MÜ O GÜN?"
Yüksel Güran’ın avukatı soruyor: "HTS kayıtlarına göre 15.10’da ahırdasın. Narin’in en son görüldüğü saat 15.11. İlk karşılayan kişi sen olmalısın. Narin’i gördün mü o gün?"
Nevzat Bahtiyar: "Kesinlikle görmedim."
Yüksel Güran’ın avukatı, Nevzat Bahtiyar’a soruyor: Mahkeme Başkanı, soruyu Nevzat Bahtiyar’a yöneltti: "21 Eylül’de jandarma arkadaşlar seni ziyaret etti mi?"
Nevzat Bahtiyar: "Hayır, ziyaret etmediler."
Amca Salim Güran getiriliyor.
Salim Güran: "Şakir Başçavuş, komutanım diyorum. Özellikle Dara 2 kamerası için ısrar ediyorum. Ama orada Necmeddin Kaya (akrabası) var, o Nevzat Bahtiyar’ın akrabası."
Mahkeme Başkanı: "Korucu, askeriye kamerasını silebilir mi?" Salim Güran: Hayır, ama “Necmeddin’i de tanımıyorum” demişti.
Salim Güran: "Kolluk kuvvetlerinin tutanaklarını kabul etmiyorum. O kameraları istiyorum."
AVUKATLAR ARASINDA TARTIŞMA
Salim Güran’ın avukatı Onur Akdağ, Nevzat Bahtiyar’ın avukatı Ali Eryılmaz’ın fotoğraf çektiğini söyledi.
Polis, Avukat Eryılmaz’ın telefonunu inceledi ve fotoğrafın duruşma başlamadan önce çekildiğini belirtti.
Gerginlik sonlandı.
Salim Güran’ın avukatı Onur Akdağ: "Senin internet paketin ne kadar?"
Nevzat Bahtiyar: (Cevap duyulmadı.)
Avukat: "Oğlunun avukatını ara sıra kullandığını söylüyorsun. 15.08’de aradığında arabayı söyledin mi? O arabanın sende olduğunu nereden biliyordu ki?"
Nevzat Bahtiyar: "Salim Güran yukarıdan geldi, arabayı gördü."
Avukat: "Vadeli araç sattığını söyledin, tefecilik yapıyor musun?"
Mahkeme Başkanı: "Bu soruya olmaz."
Avukat: "Salim Güran seni telefondan hiç aramamış. Tam 3 ay. Hatırlıyor musun?"
Mahkeme Başkanı: "Geçen celse sorduk."
Avukat: "Psikiyatrik bir problemin var mı?"
Mahkeme Başkanı: "Bunu konuştuk."
Avukat: "Prostat rahatsızlığın var mı?"
Mahkeme Başkanı: "Tamam, bunu sorabiliriz."
Nevzat Bahtiyar: "Hayır yok."
"KESİNLİKLE BİR ŞEY YAPMADIM"
Anne Yüksel Güran’ın Avukatı Yılmaz Demiroğlu: "Tüm aileden özür dilerim. Narin’de PSA bulundu."
Nevzat Bahtiyar: "Hayır, hayır kesinlikle."
Mahkeme Başkanı: "Yaptın mı böyle bir şey?"
Nevzat Bahtiyar: "Hayır, yapmadım."
Avukat: "Siz orada 38 dakika ne yaptınız?"
Nevzat Bahtiyar: "İp aradım çuvalın ağzını kapatmak için."
Avukat: "O kanca neydi?"
Nevzat Bahtiyar: "Beni takip eden Salim koymuştur."
Avukat: "Çok önemli bir şey söylediniz. Seni takip mi etti?"
Nevzat Bahtiyar: "Beni takip etmiş olabilir."
Enes Güran’ın avukatı, Nevzat Bahtiyar’dan kendi hayatını anlatmasını istedi: "Ne yer, ne içer, ne izler gibi." Bu soruya itiraz edildi.
Mahkeme Başkanı: "Nevzat, anlatma."
Enes Güran’ın avukatı Fatih Demir: "Sizin 15.08’de Salim Güran’ı aradığınız bir durum var ya..."
Mahkeme Başkanı: "Soruyu sorduk."
Avukat: "Onu sormayacağım."
Nevzat Bahtiyar’a bir harita daha gösteriliyor.
Savunma sırasında: Görüntünün ne olduğu açıklanacak.
Enes Güran’ın avukatı: "Bahçesinde suladıklarını sordu: Neden annesinden su aldıysa telefonla Salim’i arıyor, patlıcan konuluyor?"
Nevzat Bahtiyar: "Tamamen yalan, patlıcan diye bir şey yok. Patlıcan çok seviyorsanız size alayım."
Avukat: "Bunu neden sorduğumu ileride anlayacaksınız. Peki daha sonra yer değişikliği yapmayı düşündünüz mü?"
Nevzat Bahtiyar: "Bir ara cesedi dereden alıp yolun kenarına koymayı düşündüm, belki biri görür diye."
Mahkeme Başkanı: "Neden polise gitmediniz?"
Enes Güran’ın avukatı Mustafa Demir: "Burada ilk anlattığında ve savcılık beyanında Yüksel Hanım’ı gördüğünü söyledin. Oradan Yüksel Hanım’ın görünme şansı yok. Ne diyeceksin?"
Nevzat Bahtiyar: "Ben gördüm."
Enes Güran’ın avukatı Mahir Akbilek: "Az önce ip aradım dedin. O esnada çuval neredeydi?"
Nevzat Bahtiyar: "Açıkta bekliyordu."
Avukat: "O kadar süre içinde birilerinin seni görmesinden endişe etmedin mi?"
Nevzat Bahtiyar: "Yoktu kimse." (Kızıyor)
Avukat: "Kız, kız! Hasret kaldık senin konuşmana."
BULUŞMA NEREDE GERÇEKLEŞTİ?
Nevzat Bahtiyar’ın önüne bir harita getirildi.
Yüksel Güran’ın avukatı Yılmaz Demiroğlu, Nevzat Bahtiyar’a soruyor: "Buluşma ne şekilde gerçekleşti?"
Nevzat Bahtiyar: "Cami yolundan geldim."
Avukat: "Arabanın arka tarafında mı?"
Nevzat Bahtiyar: "Evinizin üzerinde mi?"
Nevzat Bahtiyar: "Cadde üzerinde."
Avukat: "Caddenin üzerinde mi?"
NEVZAT BAHTİYAR YİNE KEKELEDİ
Mahkeme Başkanı: "Araştırılmasını istediğin bir şey var mı?"
Nevzat Bahtiyar: "Hayır, yok."
Mahkeme Başkanı: "Narin’i sen öldürdün mü?"
Nevzat Bahtiyar: "Hayır."
Arif Güran’ın avukatı: "Oğlun Ferhat Bahtiyar neredeydi?"
Nevzat Bahtiyar: "İşe gitmişti."
Nevzat Bahtiyar: "Salim Güran beni tehdit etti. Oğlunu... Hangi futbol okuluna gittiğini biliyor mu?"
Mahkeme Başkanı: "Bu daha önce soruldu."
Sanık avukatları: "Sorulmadı."
Mahkeme Başkanı: "Nevzat Bey, oğlunuzun hangi okula gittiğini nereden biliyorlar?" (Nevzat’ın bu soruya verdiği cevap tam anlaşılamadı.)
Arif Güran’ın avukatı: "28 Ağustos günü, kendisine hiçbir arama gelmiyor. O gün ne yaptı?"
Nevzat Bahtiyar: (Kekeliyor) "Arada 4-5 ay geçmiş, nereden bileyim?"
Arif Güran’ın avukatı: "Narin’in bulunduğu gün Tavşantepe’ye gittin mi? Süveyla ve Murat Tutulmaz ile yemek yenildi mi?"
Nevzat Bahtiyar: "Hayır, ben işteyim."
Nevzat Bahtiyar’ın avukatı araya girerek soruya itiraz etti. Mahkeme Başkanı, itiraza itiraz etti, sorunun sorulmasını talep etti. Soru tekrar soruldu.
Nevzat Bahtiyar: "Yedik, evet, ama tam hatırlamıyorum. Olabilir, ara sıra bizim eve gelip yemek yiyordu."
Nahit Eren, Nevzat Bahtiyar’a soru sordu. Nevzat Bahtiyar’ın avukatı Ali Eryılmaz itiraz etti.
Mahkeme Başkanı: Maşallah çok heveslisiniz de bırakın soru sorulsun Soru tekrar soruldu.
Nahit Eren: Salim Güran’ın yasak ilişkisi var mıydı, bunu televizyonlardan görüp mü sordunuz?
Nevzat Bahtiyar: Yok Nevzat Bahtiyar’ın avukatı soruya itiraz etti.
Mahkeme Başkanı: Bu doğru değil, itiraz etmeyin artık. Ortamı germek dışında bir şey olmuyor.
"İLK GÜNDEN BERİ KAMERA DEDİM UNUTULDU"
Baba Arif Güran: Benim kızım gitmiş, benim ruhum gitmiş. En ufak bir şey, birisi bir şey dediğinde 'Allah için çağırın, getirin, konuşsun' diyorum. 300 kişi var bu köyde, benim kızımı nasıl kimse görmez? Bu mümkün değil. Bazılarının görmeleri lazım. Ama maalesef kimse görmüyor.
Mahkeme Başkanı: Araştırılmasını istediğiniz bir şey var mıdır?
Arif Güran: Dara2 kayıt almıyormuş, havaalanı kamerası bozulmuş. Bütün tesadüfler benim kızıma denk geldi. Kızımın dosyası Türkiye’nin dosyası oldu. İlk günden beri kamera dedim ama unutuldu. Böyle bir dosyada nasıl kamera unutulur?
6 KADIN DETAYI
Nevzat Bahtiyar’ın avukatı Adnan Ataş, Erhan Güran’a soruyor: "Hepimiz videoda 'Enes' kelimesini duyuyoruz."
Erhan Güran: "Biz kullanmamışız."
Avukat: "6 kadın kelimesi geçiyor."
Erhan Güran: "Hayır, öyle bir şey yok. 6 kadın ne demektir?"
Avukat: "Videoda duyduğumuz bu. Savcıya bir şey anlatmayacaksın diyorsunuz."
Erhan Güran: "Böyle bir şey yok. Biz ne bilsek, gidip kolluk kuvvetine anlatırdık."
"ÇOBANDAN ŞÜPHELENDİNİZ Mİ?"
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı: "Siz çobandan şüphelendiniz yani?"
Erhan Güran: "Evet."
Avukat: "Neden kolluğa bildirmediniz?"
Erhan Güran: "Bildirdim. 'Ben bundan şüpheleniyorum' dedim. Astsubayı çağırdılar. O da geldi, 'Gerçekten şüpheli' dedi. O zaman daha sorgulamamıştık."
"NE YAPALIM KAFASINA SİLAH MI DAYAYALIM?"
Nevzat Bahtiyar’ın avukatı Ali Eryılmaz: "Senden tek istediğimiz doğruları söylemen. Bu kadar insan neden toplandık?" (Yüksek sesle)
Mahkeme Başkanı, Avukat Ali Eryılmaz’a döndü: "Üslup, lütfen!"
Ali Eryılmaz, sesini yükseltti: "Bu son tanığımız, çok iyi değerlendirmeliyiz."
Mahkeme Başkanı: "Ne yapalım, kafasına silah mı dayayalım, ne yapalım?"
Ahmet Akgün: "Bu bana hakaret ediyor."
Mahkeme Başkanı: "Dur, kimse sana hakaret etmiyor."
Mahkeme Başkanı: "Bu arada benim silahım yok."
Çoban Ahmet Akgün: "Canımız size feda olsun."
Yüksel Güran’ın avukatı Yılmaz Demiroğlu, Nahit Eren’e soru sormak istedi ancak izin verilmedi.
Erhan Güran getirildi.
Evine güvenlik nedeniyle Narin kaybolduktan sonra kamera taktığı belirtilen Erhan Güran, Çoban Ahmet Akgün ile ilgili konuyu anlatıyor.
Erhan Güran: "Ben köyün çıkışına gittim. Hayvanlar geldiği zaman tek başınaydı. Dedim, 'Kızımız kayıp, bize yardımcı ol. Hiç kimseyi mi görmedin?' dedim."
Ahmet Akgün: "'Benim yanımdan kaçtı! Kaçınca ben peşinden gittim. Eve gitti, kendini kilitledi.'"
Erhan Güran: "Astsubayı çağırdım, 'Bu adam şüpheli hareketler yapıyor' dedim. Ama bir şey yapmadılar."
Erhan Güran: "Ertesi gün yine beni görünce gelmedi. Yine şüphelendim ondan."
Erhan Güran: "Benim evimin altından hayvanları geçiriyordu. Dedim, 'Ahmet’i çağırın konuşalım.' Ahmet kaçtı."
Erhan Güran: "Sonra Ahmet’i getirdiler. Onlar getirince sorduk, 'Hiç kimseyi görmedim' dedi."
Erhan Güran: "Sen gözü kapalı mı eve gidiyorsun?"
Erhan Güran: "Bu aile senaryo kurmuyor. Senaryo bu ailenin üzerine kurulmuş."
Mahkeme Başkanı: "Ben geçen celse senin gözünün içine bakarak sordum, aile toplantısı yapıldı mı diye, 'Hayır' dediniz. Siz böyle yaparsanız bu senaryoları duyarsınız. Siz bizden bir şey gizliyorsunuz."
Erhan Güran: "Biz bir şey gizlemiyoruz."
Mahkeme Başkanı: "Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, görüntü için suç duyurusunda bulunacak."
Erhan Güran: "Bizi idam da edebilirler ama kızımızı öldürmekle suçlamasınlar."
Savcı: "Arka tarafa gittiniz mi?"
Erhan Güran: "Çoban beni çağırdı."
Savcı: "Dayak esnasında mı?"
Erhan Güran: "Evet."
Savcı: "İki saniye önce 'Yerimden kalkmadım' demiştin."
Erhan Güran: "Bana İsa Kaya’yı gördüğünü söyledi. Bana bir bayan ismi daha söyledi."
Savcı: "Hangi bayan ismi?"
Erhan Güran: "Onların akrabası, bir tane daha var."
Savcı: "Arka tarafa niye götürüyorsunuz? Arka taraftaki gizem ne?"
Erhan Güran: "Belki orada konuşur dedik."
Savcı: "O kadar dövmeye yani?"
Erhan Güran: "O kadar dövme yok."
Savcı: "Şimdi, mahkeme dışında da sizi bayağı izledim. Her seferinde kesinlikle 'Arka tarafa gitmedim' dediniz."
Erhan Güran: "Ben gittim zaten."
Mahkeme Başkanı: "Ne yaptınız?"
Erhan Güran: "Çoban dedi ki, 'Ben Erhan’a konuşacağım.' Gittim Sonra yine önemli bir şey söylemedi."
Erhan Güran: "Çoban (Ahmet Akgün) sürekli benden kaçıyordu. Ben ona bir şey yapmamıştım ki."
Erhan Güran: "Ben o kamerayı, herhangi bir suçlama olur diye taktırmıştım zaten. Hayatımda ilk defa kamera taktırdım. Ayın 4’ünde taktırdım. Kesinlikle hiçbir müdahale edilmedi kameraya."
İZLENİMLERİNİ A HABER'DE ANLATTILAR
Narin Güran cinayeti davasını takip eden avukatlar A Haber canlı yayınında duruşma salonunda yaşananları anlattı.
Avukat İrem Nur Yılmaz, “Çelişkiler giderilemedi. Genel olarak Ramazan hatırlamıyorum, bilmiyorum şeklinde beyanlarda bulundu. Çoban Ahmet ben hiçbir şey görmedim şeklinde ifade verdi. Sanırım baskı altında da olabilir ağlamaya başladı. Sakinleştirmeye yönelik konuşmalar oldu.” ifadelerini kullandı.
Avukat Sinem Ermiş ise “Baba Arif Güran’ın oğlu Enes ve eşine ve amca Salim Güran’a karşı önceki duruşmalardan da gördüğümüz üzere suçu onların işlediğini düşünmediğine yönelik davranışları olduğunu görüyoruz. Baba ailenin suçlu olduğunu düşünmüyor. Tanıklar da çok duruşmayı aydınlatacak şeyler söylemediler.” dedi.
"BANA VURDULAR"
Tehdit edilen çoban Ahmet Akgün, görüntüleri izledikten sonra gözyaşları içinde "Bana vurdular" dedi.
Ahmet Akgün: "Gittim, 'Ne var?' dedim Erhan abi. Erhan abi dedi, 'Sen çöldesin, hayvanlarla ilgilisin, bir şey gördün mü?' Hayır, görmedim dedim. Zaten benim bir gözüm sakattır."
Mahkeme Başkanı: "Allah şifa versin. Sen Narin’i gördün mü?"
Ahmet Akgün: "Hayır, görmedim."
Mahkeme Başkanı: "Peki, size ne sordular?"
Ahmet Akgün: "Bana dediler, 'Sen hiç birine denk geldin mi?'"
Mahkeme Başkanı: "Peki, sana neden inanmıyorlar? Hatta arka tarafa gidiyorsunuz? Bir şey yaptılar mı?"
Ahmet Akgün: "Burama vurdular." (Ağlamaya başladı.)
Mahkeme Başkanı: "Sakin ol, bir şey yok."
Mahkeme Başkanı: "Kız meselesi nedir?"
Ahmet Akgün: "Ben görmedim."
Mahkeme Başkanı: "Ama sana 'Kız gördün mü?' diyorlar."
Ahmet Akgün: "Ben bir şey görmedim. Namusum ve şerefim üzerine yemin ederim."
Mahkeme Başkanı: "Peki, orada neden Enes yok?"
Ahmet Akgün: "Bilmiyorum."
Mahkeme Başkanı: "Bu olaydan sonra sana baskı yapan oldu mu?"
Ahmet Akgün: "Hayır, olmadı."
Mahkeme Başkanı: "Çobanlık nasıl gidiyor?"
Ahmet Akgün: "İyi gidiyor."
Mahkeme Başkanı: "Allah daha iyi etsin."
Ahmet Akgün: "Şerefim üzerine yemin ederim, ben bir şey görmedim."
Mahkeme Başkanı: "Seni tehdit ettiler mi?"
Ahmet Akgün: "Hayır, etmediler."
Mahkeme Başkanı: "Sana saat mi aldılar?"
Ahmet Akgün: "Evet, saat aldılar."
Mahkeme Başkanı: "Seni tembihlediler mi, 'Bilmiyorum' de dediler mi?"
Ahmet Akgün: "Vallahi başkanım, bana öyle bir şey demediler."
Mahkeme Başkanı: "Bu olaydan sonra televizyona çıkmışsın, ben görmedim ama sana bir şey dediler mi?"
Ahmet Akgün: "Hayır, demediler."
Mahkeme Başkanı: "Son kez soruyorum. Tekrar sorulmasın. Kimseyi gördün mü?"
Ahmet Akgün: "Vallahi kimseyi görmedim."
Savcı: "Seni 7 Eylül’de çağırıyorlar. Sen bir yerde 'Ben bir şey gördüm' vs. diye konuştun mu?"
Ahmet Akgün: "Hayır, görmedim."
Mahkeme Başkanı: "Seni niye çağırdılar? Onu anlamadık, onu soruyor savcı hanım."
Ahmet Akgün: "Ben bilmiyorum."
Savcı: "Ben sadece burada değil, dışarıdaki konuları da takip ediyorum. Televizyon programında dedin ki, 'Beni de döverler' dediler. Başka biri kim? Neyi gördün? Kimi dövdüler? Enes’i mi?"
Ahmet Akgün: "Sayın savcım, kızları kaybolmuş diye, döverler dedim. Ben yalan söylemiyorum."
Savcı, çoban Ahmet Akgün’ün yanına indi ve bir fotoğraf gösterdi.
Ahmet Akgün, geçen seneye ait bir fotoğraf olduğunu söyledi.
Sanık avukatları fotoğrafı görmek istedi.
Burası dere mi? Diye sordu savcı.
Savcı, Çoban Ahmet Akgün’e soruyor: "Erhan, arka tarafa gelmediğini söylemişti."
Ahmet Akgün: "Geldi, 'Sen bir şey bilmiyor musun?' dedi."
Savcı: "Seni ön tarafta sorguluyorlar, bir de arka tarafa götürüyorlar, orada da mı soruyorlar. Ne var bu kadar ne?"
Savcı: "Kürtçe bilmesem de Türkçe biliyorum. Enes ismi çok duyuluyor. O videoda Enes ismi geçiyor. O videoda Enes kelimesini duyuyorum. Neden ısrarla 'duymadım' diyorsun?"
Ahmet Akgün: "Kendi aralarında demişlerdir belki."
Savcı: "Seni sorguluyorlar seni. Bana bak, kardeşim, bir bak. Kendi aralarında konuştuklarını da anlat."
Mahkeme Başkanı: "Siz de sordunuz daha önce. Geçen duruşmada bana video açtırtmayın."
Savcı: "Siz ikiniz..." (Cümlesini kesti.)
Savcı, çoban Ahmet Akgün’e tekrar sordu:
"Yanında ne konuştular? Enes’i gördün mü diyeceklerine, neden Enes’le seni yüzleştirmediler?"
Salon gergin Mahkeme Başkanı: O mecliste konuşulan neydi?
Çoban Ahmet Akgün: Dediler “sen köydesin nasıl görmezsin bir şey”
Nahit Eren: "Narin’in bulunduğu dereyi biliyor musun?"
Ahmet Akgün: "Evet."
Nahit Eren: "Sen o gün herhangi bir aracı görmedin mi?"
Ahmet Akgün: "Görmedim."
Nahit Eren: "7 Eylül toplantısının sabahı Narin bulundu. Senin bu sorgulaman Narin’in yeriyle ilgili mi?"
Ahmet Akgün: "Hayır, değil."
Nahit Eren: "Biri sana orada 'Konuş eşeğin oğlu, konuş' diyor."
Ahmet Akgün: (Kürtçe konuşarak) "Ben garibanın tekiyim, okuma yazma bilmiyorum. Siz benden ne istiyorsunuz Allah aşkına?"
Mahkeme Başkanı, kürsüden inerek Ahmet Akgün’ün yanına geldi.
Mahkeme Başkanı: "Biz sana Narin’i gördün demiyoruz. Bize böyle bir aile toplantısı olmadı demişlerdi. Ama böyle bir video geldi. O konuşmalarda bir senaryonun peşinde oldukları gibi görünüyor. Bunu soruyoruz, orada 'Enes' diyorlar."
Ahmet Akgün: "Ben duymadım Enes’i." (Sesini yükselterek) "Allah hakkımızı bırakmasın." (Ağlıyor.)
Mahkeme Başkanı: "Allah kimsenin hakkını bırakmasın."
AİLE MECLİSİNİN GÖRÜNTÜLERİ İZLENİYOR
Tehdit edilen Ahmet Akgün, yemin ettirildikten sonra mahkeme salonunda Narin Güran'ın cansız bedeninin bulunmadan bir gün önceki aile meclisi görüntüleri izleniyor.
ATASOY'UN İFADESİ TAMAMLANDI
2. DURUŞMADA İLK İFADELER
Salim Güran'ın işçisi olarak çalışan Ramazan Atasoy'un ilk ifadesi ortaya çıktı. Atasoy, "Her gün nasıl yaptıysak o gün de tarlada çalıştık. Tarlaya su veriyoruz her gün tarlaya gidiyoruz babamla. Salim Güran ilk geldiğinde sabah 8’de bizim yanımıza geldi tarlaya. Öğleden sonra babam gitti işçileri almaya ben de tarlada kaldım saat 16’da Salim tarlaya geldi baban nerede dedi. İşçileri götürdüğünü söylemiş. Saat 6.30 gibi ben babam ve Salim Güran yemek yaptık yemek yedik. Sonra sandalyede oturduk. Biri Salim Güran’ı aradı ayağa kalktı kız kayboldu dedi ve dedi ki bu saat kız kaybolma saati mi." dedi.
"21 Ağustos günü Salim Güran ile bir konuşman var ne dedin" diye soruluyor. "Hayır bilmiyorum" diye cevap verdi.
"Kimin aradığını bilmiyorum babamla birlikte gittiler. El fenerini Salim’e verdi babam ve Salim gitti ben tarlada kaldım.
"Tutuklandığınız zaman Salim’e küfrederek senin yüzünden başımız belaya girdi ifaden var" diye soru soruluyor. Ramazan Atasoy’un cevabı ise "Ben böyle bir şey dediğimi hatırlamıyorum." şeklinde oldu.
"Salim’in ayakları ıslak mıydı?" diye soruluyor. Atasoy bu soruya "Ayakları normaldi ıslak olup olmadığını hatırlamıyorum" cevabını verdi.
Salim Güran’ın avukatı Ramazan Atasoy'a "Ramazan okuma yazman var mı?" ve "İfade sırasında işkence veya kötü davranan oldu mu? diye soru sordu.
Atasoy, "Bana vurdular düştüm yere nefesim kesildi" dedi.
Abdurrahman Şimşek: Kontrollü bir soru. Enes Güran’ın yakınları da Enes Güran’a işkence yapıldı gibi ifadelerde bulundu. Bu soruyu sormasının sebebi belli. Mahkeme başkanını etkileyemeye yönelik bir soru. Aynı strateji uygulanıyor.
RAMAZAN ATASOY TANIK OLARAK DİNLENİYOR
Sabah Gazetesi Haber Koordinatörü Abdurrahman Şimşek, A Haber canlı yayınında mahkeme salonunda yaşananları anlattı.
A Haber muhabiri Sinan Yılmaz ve Sabah Gazetesi Diyarbakır Temsilcisi Hüseyin Kaçar içeride. Şu anda içeride Mahkeme Başkanı Ramazan Dündar yargılamaya başlamadan önce yargılama adabına uygun hareket edilmesi uyarısında bulundu. Salon tıkabasa dolu. Problem çıkaran avukatları uyarı yapmadan dışarı çıkaracağım demiş mahkeme başkanı. Aynı şekilde izleyicileri de.
Salim Güran takım elbiseli gelmiş. Nevzat Bahtiyar sakalını kesmiş bıyıkları var. Yargılama başladı. Ramazan Atasoy tanık olarak dinlenmeye başlamış. 15 yaşındaki Ramazan Atasoy mahkemeye gelmedi bulunduğu cezaevinden yeminsiz bir şekilde tanıklık yapıyor.
2. DURUŞMA BAŞLADI!
BABA ARİF GÜRAN ADLİYEDE
ADLİYEYE SEVK EDİLDİLER
Diyarbakır’da 21 Ağustos’ta kaybolan, arama çalışmalarının 19’uncu gününde dere yatağında, çuvalda, üzeri taşlarla örtülü cansız bedeni bulunan Narin Güran (8) cinayetiyle ilgili ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle yargılanan amcası Salim Güran, annesi Yüksel Güran ve ağabeyi Enes Güran ile cesedi taşıdığı tespit edilen komşuları Nevzat Bahtiyar, bugün ikinci kez hakim karşısına çıkacak.
Karar çıkması beklenen, 1'i tutuklu 3 kişinin tanık olarak dinleneceği duruşma öncesi mahkeme salonu ve adliye çevresinde geniş güvenlik önlemi alındı. Tutuklu sanıklar cezaevinden adliyeye sevk edilirken, A Haber o anları görüntüledi.
Saat 09.00'da başlayacak olan duruşmada, alana giriş-çıkışlar polis kontrolünde olurken, alana girmek isteyenler ise üst aramasından geçirilecek.
RAMAZAN ATASOY VE TEHDİT EDİLEN ÇOBAN AHMET NE İFADE VERECEK?
Avukat Pınar Kandemir Hacıbektaşoğlu: Yarın (Narin'in amcası) Erhan Güran, çoban Ahmet ve Ramazan Atasoy (Salim'in işçisi) mahkemede dinlenecek. Ramazan'ın ifadesinin 2. duruşma sürecinde en önemli kısım olduğunu düşünüyorum.
“BU DAVADA KARAR ÇIKACAK”
Sabah Gazetesi Haber Koordinatörü Abdurrahman Şimşek: Diyarbakır Adliyesi'nin önündeyiz ve davayı yakından takip ediyoruz. Aldığımız duyumlara göre mahkeme başkanı Ramazan Dündar 3 gün sürecek bu duruşmada kararını verecek. Tüm Türkiye'nin merak ettiği bu davada bu defa karar çıkacak. Bu davada önemlş tanıklar var 15 yaşındaki Ramazan Atasoy ve Ahmet adlı çoban gibi kişiler. Çobanı tehdit ettikleri ve Enes Güran hakkında bazı şeyleri görmediğini ifade edeceksin dedikleri ortaya çıktı. Mahkemede büyük ihtimalle tutuklu olan 4 sanık hakkında ağırlaştıırılmış müebbet talep edilecek.
NE OLMUŞTU?
Bağlar ilçesinin Tavşantepe Mahallesi'nde 21 Ağustos'ta kaybolan Narin Güran'ın 8 Eylül'de Eğertutmaz Deresi'nde cansız bedenine ulaşılmıştı.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan 23 şüpheliden aralarında anne Yüksel, ağabey Enes ve amca Salim Güran ile komşuları Nevzat Bahtiyar'ın da bulunduğu 12 kişi tutuklanmıştı.
Yüksel, Enes ve Salim Güran ile Nevzat Bahtiyar hakkında yürütülen soruşturma tamamlanmış, 4 sanık hakkında "iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle hazırlanan iddianame, Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesince 23 Ekim'de kabul edilmişti.
Sanıkların yargılanmasına 7 Kasım'da başlanmış, 3 gün süren ilk duruşma, sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verilerek 26 Aralık'a ertelenmişti.
İlk duruşmanın ardından Cumhuriyet savcısı hazırladığı 14 sayfalık mütalaayı celse arasında mahkemeye sunmuştu.