Narin Güran cinayetinde düğüm çözülüyor! 2. duruşmada ilk ifadeler
Diyarbakır’da vahşice öldürülen 8 yaşındaki Narin Güran cinayeti davasında ikinci duruşma başladı. Tüm Türkiye’yi derinden sarsan olayda, tutuklu sanıklar anne Yüksel Güran, ağabey Enes Güran, amca Salim Güran ve komşuları Nevzat Bahtiyar, "iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme" suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılanıyor. Amca Salim Güran'ın işçisi Ramazan Atasoy'un ifadesi tamamlandı. Öte yandan tehdit edilen çoban Ahmet Akgün duruşmada konuşuyor.
Merkez Bağlar ilçesinin Tavşantepe Mahallesi'nde 21 Ağustos'ta kaybolan ve 8 Eylül'de Eğertutmaz Deresi'nde cansız bedenine ulaşılan Narin Güran'ın öldürülmesine ilişkin tutuklu anne Yüksel, ağabey Enes ve amca Salim Güran ile komşuları Nevzat Bahtiyar, "iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılanıyor. İlk duruşmada sanıkların birbiriyle çelişen ifadeleri dikkat çekerken, "katil kim?" sorusu yanıt bulamadı.
Cinayetin işlendiği ilk günden itibaren olayın tüm yönlerini araştıran A Haber ekibi, yeni duruşma öncesinde dava sürecine ilişkin kamuoyunda oluşan soru işaretlerini gidermek adına olayın perde arkasını araştırmaya devam ediyor. Bu duruşmada, cinayetin ardındaki sır perdesinin aralanması bekleniyor.
"NE YAPALIM KAFASINA SİLAH MI DAYAYALIM?"
Nevzat Bahtiyar’ın avukatı Ali Eryılmaz: "Senden tek istediğimiz doğruları söylemen. Bu kadar insan neden toplandık?" (Yüksek sesle)
Mahkeme Başkanı, Avukat Ali Eryılmaz’a döndü: "Üslup, lütfen!"
Ali Eryılmaz, sesini yükseltti: "Bu son tanığımız, çok iyi değerlendirmeliyiz."
Mahkeme Başkanı: "Ne yapalım, kafasına silah mı dayayalım, ne yapalım?"
Ahmet Akgün: "Bu bana hakaret ediyor."
Mahkeme Başkanı: "Dur, kimse sana hakaret etmiyor."
Mahkeme Başkanı: "Bu arada benim silahım yok."
Çoban Ahmet Akgün: "Canımız size feda olsun."
Yüksel Güran’ın avukatı Yılmaz Demiroğlu, Nahit Eren’e soru sormak istedi ancak izin verilmedi.
Erhan Güran getirildi.
Evine güvenlik nedeniyle Narin kaybolduktan sonra kamera taktığı belirtilen Erhan Güran, Çoban Ahmet Akgün ile ilgili konuyu anlatıyor.
Erhan Güran: "Ben köyün çıkışına gittim. Hayvanlar geldiği zaman tek başınaydı. Dedim, 'Kızımız kayıp, bize yardımcı ol. Hiç kimseyi mi görmedin?' dedim."
Ahmet Akgün: "'Benim yanımdan kaçtı! Kaçınca ben peşinden gittim. Eve gitti, kendini kilitledi.'"
Erhan Güran: "Astsubayı çağırdım, 'Bu adam şüpheli hareketler yapıyor' dedim. Ama bir şey yapmadılar."
Erhan Güran: "Ertesi gün yine beni görünce gelmedi. Yine şüphelendim ondan."
Erhan Güran: "Benim evimin altından hayvanları geçiriyordu. Dedim, 'Ahmet’i çağırın konuşalım.' Ahmet kaçtı."
Erhan Güran: "Sonra Ahmet’i getirdiler. Onlar getirince sorduk, 'Hiç kimseyi görmedim' dedi."
Erhan Güran: "Sen gözü kapalı mı eve gidiyorsun?"
Erhan Güran: "Bu aile senaryo kurmuyor. Senaryo bu ailenin üzerine kurulmuş."
Mahkeme Başkanı: "Ben geçen celse senin gözünün içine bakarak sordum, aile toplantısı yapıldı mı diye, 'Hayır' dediniz. Siz böyle yaparsanız bu senaryoları duyarsınız. Siz bizden bir şey gizliyorsunuz."
Erhan Güran: "Biz bir şey gizlemiyoruz."
Mahkeme Başkanı: "Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, görüntü için suç duyurusunda bulunacak."
Erhan Güran: "Bizi idam da edebilirler ama kızımızı öldürmekle suçlamasınlar."
Savcı: "Arka tarafa gittiniz mi?"
Erhan Güran: "Çoban beni çağırdı."
Savcı: "Dayak esnasında mı?"
Erhan Güran: "Evet."
Savcı: "İki saniye önce 'Yerimden kalkmadım' demiştin."
Erhan Güran: "Bana İsa Kaya’yı gördüğünü söyledi. Bana bir bayan ismi daha söyledi."
Savcı: "Hangi bayan ismi?"
Erhan Güran: "Onların akrabası, bir tane daha var."
Savcı: "Arka tarafa niye götürüyorsunuz? Arka taraftaki gizem ne?"
Erhan Güran: "Belki orada konuşur dedik."
Savcı: "O kadar dövmeye yani?"
Erhan Güran: "O kadar dövme yok."
Savcı: "Şimdi, mahkeme dışında da sizi bayağı izledim. Her seferinde kesinlikle 'Arka tarafa gitmedim' dediniz."
Erhan Güran: "Ben gittim zaten."
Mahkeme Başkanı: "Ne yaptınız?"
Erhan Güran: "Çoban dedi ki, 'Ben Erhan’a konuşacağım.' Gittim Sonra yine önemli bir şey söylemedi."
Erhan Güran: "Çoban (Ahmet Akgün) sürekli benden kaçıyordu. Ben ona bir şey yapmamıştım ki."
Erhan Güran: "Ben o kamerayı, herhangi bir suçlama olur diye taktırmıştım zaten. Hayatımda ilk defa kamera taktırdım. Ayın 4’ünde taktırdım. Kesinlikle hiçbir müdahale edilmedi kameraya."
İZLENİMLERİNİ A HABER'DE ANLATTILAR
Narin Güran cinayeti davasını takip eden avukatlar A Haber canlı yayınında duruşma salonunda yaşananları anlattı.
Avukat İrem Nur Yılmaz, “Çelişkiler giderilemedi. Genel olarak Ramazan hatırlamıyorum, bilmiyorum şeklinde beyanlarda bulundu. Çoban Ahmet ben hiçbir şey görmedim şeklinde ifade verdi. Sanırım baskı altında da olabilir ağlamaya başladı. Sakinleştirmeye yönelik konuşmalar oldu.” ifadelerini kullandı.
Avukat Sinem Ermiş ise “Baba Arif Güran’ın oğlu Enes ve eşine ve amca Salim Güran’a karşı önceki duruşmalardan da gördüğümüz üzere suçu onların işlediğini düşünmediğine yönelik davranışları olduğunu görüyoruz. Baba ailenin suçlu olduğunu düşünmüyor. Tanıklar da çok duruşmayı aydınlatacak şeyler söylemediler.” dedi.
"BANA VURDULAR"
Tehdit edilen çoban Ahmet Akgün, görüntüleri izledikten sonra gözyaşları içinde "Bana vurdular" dedi.
Ahmet Akgün: "Gittim, 'Ne var?' dedim Erhan abi. Erhan abi dedi, 'Sen çöldesin, hayvanlarla ilgilisin, bir şey gördün mü?' Hayır, görmedim dedim. Zaten benim bir gözüm sakattır."
Mahkeme Başkanı: "Allah şifa versin. Sen Narin’i gördün mü?"
Ahmet Akgün: "Hayır, görmedim."
Mahkeme Başkanı: "Peki, size ne sordular?"
Ahmet Akgün: "Bana dediler, 'Sen hiç birine denk geldin mi?'"
Mahkeme Başkanı: "Peki, sana neden inanmıyorlar? Hatta arka tarafa gidiyorsunuz? Bir şey yaptılar mı?"
Ahmet Akgün: "Burama vurdular." (Ağlamaya başladı.)
Mahkeme Başkanı: "Sakin ol, bir şey yok."
Mahkeme Başkanı: "Kız meselesi nedir?"
Ahmet Akgün: "Ben görmedim."
Mahkeme Başkanı: "Ama sana 'Kız gördün mü?' diyorlar."
Ahmet Akgün: "Ben bir şey görmedim. Namusum ve şerefim üzerine yemin ederim."
Mahkeme Başkanı: "Peki, orada neden Enes yok?"
Ahmet Akgün: "Bilmiyorum."
Mahkeme Başkanı: "Bu olaydan sonra sana baskı yapan oldu mu?"
Ahmet Akgün: "Hayır, olmadı."
Mahkeme Başkanı: "Çobanlık nasıl gidiyor?"
Ahmet Akgün: "İyi gidiyor."
Mahkeme Başkanı: "Allah daha iyi etsin."
Ahmet Akgün: "Şerefim üzerine yemin ederim, ben bir şey görmedim."
Mahkeme Başkanı: "Seni tehdit ettiler mi?"
Ahmet Akgün: "Hayır, etmediler."
Mahkeme Başkanı: "Sana saat mi aldılar?"
Ahmet Akgün: "Evet, saat aldılar."
Mahkeme Başkanı: "Seni tembihlediler mi, 'Bilmiyorum' de dediler mi?"
Ahmet Akgün: "Vallahi başkanım, bana öyle bir şey demediler."
Mahkeme Başkanı: "Bu olaydan sonra televizyona çıkmışsın, ben görmedim ama sana bir şey dediler mi?"
Ahmet Akgün: "Hayır, demediler."
Mahkeme Başkanı: "Son kez soruyorum. Tekrar sorulmasın. Kimseyi gördün mü?"
Ahmet Akgün: "Vallahi kimseyi görmedim."
Savcı: "Seni 7 Eylül’de çağırıyorlar. Sen bir yerde 'Ben bir şey gördüm' vs. diye konuştun mu?"
Ahmet Akgün: "Hayır, görmedim."
Mahkeme Başkanı: "Seni niye çağırdılar? Onu anlamadık, onu soruyor savcı hanım."
Ahmet Akgün: "Ben bilmiyorum."
Savcı: "Ben sadece burada değil, dışarıdaki konuları da takip ediyorum. Televizyon programında dedin ki, 'Beni de döverler' dediler. Başka biri kim? Neyi gördün? Kimi dövdüler? Enes’i mi?"
Ahmet Akgün: "Sayın savcım, kızları kaybolmuş diye, döverler dedim. Ben yalan söylemiyorum."
Savcı, çoban Ahmet Akgün’ün yanına indi ve bir fotoğraf gösterdi.
Ahmet Akgün, geçen seneye ait bir fotoğraf olduğunu söyledi.
Sanık avukatları fotoğrafı görmek istedi.
Burası dere mi? Diye sordu savcı.
Savcı, Çoban Ahmet Akgün’e soruyor: "Erhan, arka tarafa gelmediğini söylemişti."
Ahmet Akgün: "Geldi, 'Sen bir şey bilmiyor musun?' dedi."
Savcı: "Seni ön tarafta sorguluyorlar, bir de arka tarafa götürüyorlar, orada da mı soruyorlar. Ne var bu kadar ne?"
Savcı: "Kürtçe bilmesem de Türkçe biliyorum. Enes ismi çok duyuluyor. O videoda Enes ismi geçiyor. O videoda Enes kelimesini duyuyorum. Neden ısrarla 'duymadım' diyorsun?"
Ahmet Akgün: "Kendi aralarında demişlerdir belki."
Savcı: "Seni sorguluyorlar seni. Bana bak, kardeşim, bir bak. Kendi aralarında konuştuklarını da anlat."
Sanık avukatları: "Tanığın üzerine yürüyor."
Mahkeme Başkanı: "Siz de sordunuz daha önce. Geçen duruşmada bana video açtırtmayın."
Savcı: "Siz ikiniz..." (Cümlesini kesti.)
Savcı, çoban Ahmet Akgün’e tekrar sordu:
"Yanında ne konuştular? Enes’i gördün mü diyeceklerine, neden Enes’le seni yüzleştirmediler?"
Salon gergin Mahkeme Başkanı: O mecliste konuşulan neydi?
Çoban Ahmet Akgün: Dediler “sen köydesin nasıl görmezsin bir şey”
Nahit Eren: "Narin’in bulunduğu dereyi biliyor musun?"
Ahmet Akgün: "Evet."
Nahit Eren: "Sen o gün herhangi bir aracı görmedin mi?"
Ahmet Akgün: "Görmedim."
Nahit Eren: "7 Eylül toplantısının sabahı Narin bulundu. Senin bu sorgulaman Narin’in yeriyle ilgili mi?"
Ahmet Akgün: "Hayır, değil."
Nahit Eren: "Biri sana orada 'Konuş eşeğin oğlu, konuş' diyor."
Ahmet Akgün: (Kürtçe konuşarak) "Ben garibanın tekiyim, okuma yazma bilmiyorum. Siz benden ne istiyorsunuz Allah aşkına?"
Mahkeme Başkanı, kürsüden inerek Ahmet Akgün’ün yanına geldi.
Mahkeme Başkanı: "Biz sana Narin’i gördün demiyoruz. Bize böyle bir aile toplantısı olmadı demişlerdi. Ama böyle bir video geldi. O konuşmalarda bir senaryonun peşinde oldukları gibi görünüyor. Bunu soruyoruz, orada 'Enes' diyorlar."
Ahmet Akgün: "Ben duymadım Enes’i." (Sesini yükselterek) "Allah hakkımızı bırakmasın." (Ağlıyor.)
Mahkeme Başkanı: "Allah kimsenin hakkını bırakmasın."
AİLE MECLİSİNİN GÖRÜNTÜLERİ İZLENİYOR
Tehdit edilen Ahmet Akgün, yemin ettirildikten sonra mahkeme salonunda Narin Güran'ın cansız bedeninin bulunmadan bir gün önceki aile meclisi görüntüleri izleniyor.
ATASOY'UN İFADESİ TAMAMLANDI
2. DURUŞMADA İLK İFADELER
Salim Güran'ın işçisi olarak çalışan Ramazan Atasoy'un ilk ifadesi ortaya çıktı. Atasoy, "Her gün nasıl yaptıysak o gün de tarlada çalıştık. Tarlaya su veriyoruz her gün tarlaya gidiyoruz babamla. Salim Güran ilk geldiğinde sabah 8’de bizim yanımıza geldi tarlaya. Öğleden sonra babam gitti işçileri almaya ben de tarlada kaldım saat 16’da Salim tarlaya geldi baban nerede dedi. İşçileri götürdüğünü söylemiş. Saat 6.30 gibi ben babam ve Salim Güran yemek yaptık yemek yedik. Sonra sandalyede oturduk. Biri Salim Güran’ı aradı ayağa kalktı kız kayboldu dedi ve dedi ki bu saat kız kaybolma saati mi." dedi.
"21 Ağustos günü Salim Güran ile bir konuşman var ne dedin" diye soruluyor. "Hayır bilmiyorum" diye cevap verdi.
"Kimin aradığını bilmiyorum babamla birlikte gittiler. El fenerini Salim’e verdi babam ve Salim gitti ben tarlada kaldım.
"Tutuklandığınız zaman Salim’e küfrederek senin yüzünden başımız belaya girdi ifaden var" diye soru soruluyor. Ramazan Atasoy’un cevabı ise "Ben böyle bir şey dediğimi hatırlamıyorum." şeklinde oldu.
"Salim’in ayakları ıslak mıydı?" diye soruluyor. Atasoy bu soruya "Ayakları normaldi ıslak olup olmadığını hatırlamıyorum" cevabını verdi.
Salim Güran’ın avukatı Ramazan Atasoy'a "Ramazan okuma yazman var mı?" ve "İfade sırasında işkence veya kötü davranan oldu mu? diye soru sordu.
Atasoy, "Bana vurdular düştüm yere nefesim kesildi" dedi.
Abdurrahman Şimşek: Kontrollü bir soru. Enes Güran’ın yakınları da Enes Güran’a işkence yapıldı gibi ifadelerde bulundu. Bu soruyu sormasının sebebi belli. Mahkeme başkanını etkileyemeye yönelik bir soru. Aynı strateji uygulanıyor.
RAMAZAN ATASOY TANIK OLARAK DİNLENİYOR
Sabah Gazetesi Haber Koordinatörü Abdurrahman Şimşek, A Haber canlı yayınında mahkeme salonunda yaşananları anlattı.
A Haber muhabiri Sinan Yılmaz ve Sabah Gazetesi Diyarbakır Temsilcisi Hüseyin Kaçar içeride. Şu anda içeride Mahkeme Başkanı Ramazan Dündar yargılamaya başlamadan önce yargılama adabına uygun hareket edilmesi uyarısında bulundu. Salon tıkabasa dolu. Problem çıkaran avukatları uyarı yapmadan dışarı çıkaracağım demiş mahkeme başkanı. Aynı şekilde izleyicileri de.
Salim Güran takım elbiseli gelmiş. Nevzat Bahtiyar sakalını kesmiş bıyıkları var. Yargılama başladı. Ramazan Atasoy tanık olarak dinlenmeye başlamış. 15 yaşındaki Ramazan Atasoy mahkemeye gelmedi bulunduğu cezaevinden yeminsiz bir şekilde tanıklık yapıyor.
2. DURUŞMA BAŞLADI!
BABA ARİF GÜRAN ADLİYEDE
ADLİYEYE SEVK EDİLDİLER
Diyarbakır’da 21 Ağustos’ta kaybolan, arama çalışmalarının 19’uncu gününde dere yatağında, çuvalda, üzeri taşlarla örtülü cansız bedeni bulunan Narin Güran (8) cinayetiyle ilgili ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle yargılanan amcası Salim Güran, annesi Yüksel Güran ve ağabeyi Enes Güran ile cesedi taşıdığı tespit edilen komşuları Nevzat Bahtiyar, bugün ikinci kez hakim karşısına çıkacak.
Karar çıkması beklenen, 1'i tutuklu 3 kişinin tanık olarak dinleneceği duruşma öncesi mahkeme salonu ve adliye çevresinde geniş güvenlik önlemi alındı. Tutuklu sanıklar cezaevinden adliyeye sevk edilirken, A Haber o anları görüntüledi.
Saat 09.00'da başlayacak olan duruşmada, alana giriş-çıkışlar polis kontrolünde olurken, alana girmek isteyenler ise üst aramasından geçirilecek.
RAMAZAN ATASOY VE TEHDİT EDİLEN ÇOBAN AHMET NE İFADE VERECEK?
Avukat Pınar Kandemir Hacıbektaşoğlu: Yarın (Narin'in amcası) Erhan Güran, çoban Ahmet ve Ramazan Atasoy (Salim'in işçisi) mahkemede dinlenecek. Ramazan'ın ifadesinin 2. duruşma sürecinde en önemli kısım olduğunu düşünüyorum.
“BU DAVADA KARAR ÇIKACAK”
Sabah Gazetesi Haber Koordinatörü Abdurrahman Şimşek: Diyarbakır Adliyesi'nin önündeyiz ve davayı yakından takip ediyoruz. Aldığımız duyumlara göre mahkeme başkanı Ramazan Dündar 3 gün sürecek bu duruşmada kararını verecek. Tüm Türkiye'nin merak ettiği bu davada bu defa karar çıkacak. Bu davada önemlş tanıklar var 15 yaşındaki Ramazan Atasoy ve Ahmet adlı çoban gibi kişiler. Çobanı tehdit ettikleri ve Enes Güran hakkında bazı şeyleri görmediğini ifade edeceksin dedikleri ortaya çıktı. Mahkemede büyük ihtimalle tutuklu olan 4 sanık hakkında ağırlaştıırılmış müebbet talep edilecek.
NE OLMUŞTU?
Bağlar ilçesinin Tavşantepe Mahallesi'nde 21 Ağustos'ta kaybolan Narin Güran'ın 8 Eylül'de Eğertutmaz Deresi'nde cansız bedenine ulaşılmıştı.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan 23 şüpheliden aralarında anne Yüksel, ağabey Enes ve amca Salim Güran ile komşuları Nevzat Bahtiyar'ın da bulunduğu 12 kişi tutuklanmıştı.
Yüksel, Enes ve Salim Güran ile Nevzat Bahtiyar hakkında yürütülen soruşturma tamamlanmış, 4 sanık hakkında "iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle hazırlanan iddianame, Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesince 23 Ekim'de kabul edilmişti.
Sanıkların yargılanmasına 7 Kasım'da başlanmış, 3 gün süren ilk duruşma, sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verilerek 26 Aralık'a ertelenmişti.
İlk duruşmanın ardından Cumhuriyet savcısı hazırladığı 14 sayfalık mütalaayı celse arasında mahkemeye sunmuştu.