Devlet Bahçeli'nin "Abdullah Öcalan" çıkışı ne anlama geliyor? Tarihi mesajların kodları A Haber'de: Türkiye’nin lehine bir çıkış!
MHP lideri Devlet Bahçeli'nin ezber bozan açıklamalarının yankıları sürüyor. Bahçeli, "Teröristbaşının tecridi kaldırılırsa TBMM’ye gelsin ‘terör bitti’ desin" ifadelerini kullandı. Başkan Erdoğan, Özgür Özel ve DEM Parti'den peş peşe açıklamalar geldi. Başkan Erdoğan ve Devlet Bahçeli’nin mesajlarının kodları neler? Bahçeli'nin bahsettiği "umut hakkı" nedir? Teröristbaşı Abdullah Öcalan "umut hakkı"ndan yararlanıp tahliye edilebilir mi? Uzman isimler A Haber canlı yayınında tek tek yanıtladı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda tarihi açıklamalarda bulundu. Türkiye'nin çözüm sürecine ihtiyacı olmadığını vurgulayan Bahçeli, "Teröristbaşının tecridi kaldırılırsa gelsin TBMM'de DEM Parti grup toplantısında konuşsun. Terörün tamamen bittiğini ve örgütün tamamen lağvedildiğini haykırsın." ifadelerini kullandı. Başkan Erdoğan, Özgür Özel ve DEM Parti'den peş peşe açıklamalar geldi.
"Tarihi fırsat" nasıl karşılık bulacak? "Terörsüz Türkiye" çağrısı Türk siyasetinde neleri değiştirecek? Uzman isimler Devlet Bahçeli'nin ezber bozan açıklamalarını A Haber canlı yayınında değerlendirdi.
İşte o açıklamalardan satır başları;
PİMİ ÇEKİLMİŞ BOMBAYI ATTI
Akşam Gazetesi Ankara Temsilcisi Emin Pazarcı: Bahçeli’nin açıklamaları şok etkisi yarattı. Ciddi bir sürpriz oldu. Devlet Bahçeli pimi çekilmiş patlamaya hazır bombayı DEM’liler ve DEM’in çevresinde yuvalanan bir takım çevrelere verdi. Artık bundan sonra onlar baksınlar onlar düşünsünler. Kullanış aparat olan teröristbaşı Öcalan üzerinde bir takım söylemler üretiyorlar. Geçtiğimiz günlerde Diyarbakır’da adete kalkışma yapmaya kalktılar Valilik çok güzel önlemler aldı. Orada Öcalan’a tecritin kaldırılması için gösteriler yapılacaktı. Kültür Yolu Festivali vardı onu da engellemeye çalıştılar. Devlet bunlara izin vermedi artık eski güçleri yok.
BARONLAR SİLAH BIRAKMAZ
Sürekli olarak Öcalan üzerinden bir söylem üretiyorlar. Olmayan Kürt sorunu üzerinden söylem yapıyorlar. Türkiye’de terör sorunu var bunun başında da Öcalan var. Örgütün silah bırakması için çağrı yapılmasını ve Türkiye’ye hizmet edilmesini ifade etti. Hatta ve hatta Umut Hakkı durumundan bahsetti. Bunun gerçekleşmesi zor. Kandil’de baronlar var. Onlar zaten buradan besleniyorlar ve bunlar kolay kolay silah bırakmazlar. Çözüm Süreci’nde PKK elebaşı Öcalan silah bırakmaktan bahsetmişti ve Kandil’deki dahil olmak üzere tutsak birinin açıklamalarını kabul etmediler.
"TÜRKİYE'NİN LEHİNE BİR ÇIKIŞTIR"
Doğru okunmadı. Herkes meşrebine uygun tepkiler verdi. Herkes bir tarafından tuttu. Kimi alkışladı kimi yerdi üzerinde tepindi.
Devlet Bahçeli oyunu bozdu. Abdullah Öcalan bu meseleyi çözecekse biz kendisine böyle bir imkan veriyoruz dedi. Propaganda çöktü.
Dışarıda da bunları destekleyen bir takım batılı güçler var ABD başta olmak üzere. Onların da oyunlarını bozma noktasında bir çıkış yaptı Devlet Bahçeli.
Eğer böyle bir şey gerçekleşirse terör örgütü silah bırakabilirse burada Türkiye’nin zararı nedir? Ciddi kazancı olacak. Kandil ve DEM bu oyuncağının ellerinden alınması noktasında karşı çıkacaklar. Abdullah Öcalan bir çıkış yolu görecek bir şeyler yapmaya çalışacak bu sefer örgüt içinde parçalanmalar olacak. Neresinden bakılırsa bakılsın Türkiye’nin lehine bir çıkıştır bu.
UMUT HAKKI NE DEMEK?
Hukukçu Prof. Dr. Selami Kuran: İşin teknik boyutunu ifade etmek gerekirse aslında umut hakkı aslında Türkiye’de şimdiye kadar uygulanmayan bir model. Ama Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde Avrupa hukukunda ve uluslararası hukukta infaz modellerinde tartışılan bir kavram. Zaman zamanda bu konuyla ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin vermiş olduğu kararlar var içtihatlar var. Öcalan konusunda da var 2014 yılında. Umut hakkı kısaca en basit ifadeyle hapis cezasına mahkum olanların iyi halden dolayı koşullu salıverilmesini ifade eder. Şartlı tahliye dediğimiz kavram özellikle belirli bir hapis cezasına mahkum olan kişilerin belirli bir süreyi cezaevinde geçirdikten sonra iyi hali söz konusuysa iyi halden dolayı erken tahliye edilmesini erken salıverilmesini ifade eder. Bu umut olarak ifade edilir.
"UMUT HAKKI SÖZ KONUSU DEĞLİDİR"
Bizim mevcut hukukumuzda 5275 sayılı infaz kanunumuz var. Oranın 107. maddesinde şartlı salıverilmeden istifa edemeyecek yararlanamayacak kişilerin hangi suç tipinden mahkum edilmeleri durumunda yararlanamayacakları konusunda düzenleme var. Bu da özellikle anayasal suçlar, silahlı terör örgütü suçları, uyuşturucu suçları gibi bu ağır suçlardan dolayı bir mahkumiyet söz konusuysa ve ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkum olmuşlarsa 16. fıkrası gereğince şartlı salıvermeden yararlanamazlar. Bir umut hakkı söz konusu değildir eğer ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası almışlarsa. Öcalan da 99’da yargılandı ve aslında idam cezasına mahkum edildi daha sonra da ceza kanunumuzda yapılan düzenlemelerle bu ağırlaştırılmış müebbet hapse çevrildi.
"YASAL DEĞİŞİKLİK YAPILMASI GEREKİR"
Eğer ifade ettiği hususlar yerine gelirse Öcalan çıkıp açık olarak terörün bittiğini örgütü lağvettiğini terörün tasfiye edildiği noktasında bir açıklama yaparsa özellikle umut hakkından istifade edebileceğini yani bunun anlamı infaz kanunumuzun 107. Maddesindeki 16 fıkrada yer alan yasağın kaldırılması bir yasal değişiklik yapılması ihtimalini gündeme gelebileceğini ifade ediyor. Sadece bir yasal değişiklik yeterli olur burada. Yani 600 milletvekilinden alırsanız parlamentoyu 301 milletvekilinin basit çoğunlukla Meclis’ten geçirebileceği bir yasal değişiklik gerekir.
Şu anda mümkün değil. Mutlaka bir yasal değişiklik yapılması lazım.
"BUNU GÖRMEK İÇİN UZMAN OLMAYA GEREK YOK"
Terör ve Güvenlik Uzmanı Coşkun Başbuğ: Burada meseleyi salt Abdullah Öcalan üzerinden görürsek Türkiye’nin yürüttüğü mücadeleye bu milletin 40 yılına haksızlık etmiş oluruz.
Abdullah Öcalan vitrindeki kukla. Bir katil. Bebek katilinin yakalanması ile bu olay bitmedi. Süreç aynı bıraktığı yerden devam etti.
Sayın Bahçeli ve Sayın Erdoğan’ın milliyetçiliğini sorgulamak kimsenin haddine değil. İki eski çınar. Bunu defalarca ispat etmiş kişilikler.
Meclis’in açılmasıyla çok kritik hamleler işittik. Bu iki lider boşuna bu yaptılar? Gündemi değiştireyim diye mi yaptılar? Yoksa belli bir planı yıkmak için sistemli bir süreç mi yönetiliyor? Bunu görmek için uzman olmaya gerek yok.
YENİ DÖNEMİN KAPISI
Sabah gazetesi Ankara Temsilcisi Okan Müderrisoğlu: Süreç yönetiminden farklı olarak çok edici bir tablo var. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 1 Ekim’de Meclis açılışında yaptığı konuşmada ortaya koyduğu milli birlik ve beraberlik vurgusu vardı. 30 Ağustos’ta ise iç cephede bir zafiyet olursa bedeli ağır olur hatırlatması çok önemlidir. Bahçeli’nin Meclis’te 1 Ekim’de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasında sonra DEM sıralarına giderek tokalaşması yeni dönemin kapısını araladı.
DEMİRTAŞ VE KANDİL’İ DIŞLADI
Biz bundan sonra Devler Bahçeli’den bir adım daha bekliyorduk. Bahçeli yeni çözüm süreci geliyor diyenlere laflarını başka noktalara çekenlere cevap verdi. Demirtaş’ın tutuklu bulunduğu Edirne ve Kandil’i gözardı ederek adeta dışlayarak İmralı ve DEM Parti grubu arasına hat çekerek teröristbaşı Öcalan’ın artık İmralı’dan DEM Parti grubuna siyaseten ama örgütün de silahlı kadrolarına artık terör yöntemleri ile bir yere varmanın dönemi kapanmıştır şeklinde mesaj vermesine ilişkin çağrısının içini doldurduğu perspektifi var.
KRİTİK ZAMANLARDA ÖNEMLİ DURUŞLAR
Bahçeli Umut Hakkı’ndan bahsetti. Aslında Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarıyla birlikte düşünmemiz gerekir. Çünkü Devlet Bahçeli’nin kritik anlarda çok önemli duruşlar vardır. Örneğin 1999 yılında Öcalan’ın yakalanıp getirilmesi FETÖ elbaşı Gülen’in ABD’ye kaçması bunlar tesadüf değildir.
Öcalan İmralı’da idam ile yargılanırken AİHM bir ihtiyati tedbir kararı aldı. Bahçeli o zaman ki DSP ile birlikte şartlı bir kararın altına imza attı. Yani Türk yargısının kararı geçerlidir ancak Türk Devleti’nin ali menfaatlerini gözeterek bu idamın ertelenmesine ilişkin bir karardı. Örgüt farklı emellere soyunursa idam kararı derhal infaz edilecektir şartlı bir imza attı. O zamanda bugünkü kadar şok etkisi yarattı. 25 yıl geçti Öcalan’ın yargılanmasının üzerinden AİHM’in şartlı salıverme ile ilgili hükmü var ancak Türkiye’de katalog suçlarda böyle bir hüküm yok.
KAPIMIZDA TEHDİT VAR
Orta Doğu haritalar değiştirilmek isteniyor ve Türkiye’nin kapısına farklı bir tehdit gelmiş durumda. Dünün duygusallıklarıyla yarına yürümek mümkün değildir. Devlet Bahçeli’nin bunun da üzerini çizdi. 22 Ekim öncesindeki parametreleri geride bırakmak gerekir. Artık terörün Türkiye’nin gündeminden çıkması gerekir.
EZBER BOZAN ÇIKIŞ
Takvim Gazetesi Ekrem Kızıltaş: Sayın Bahçeli’nin kısa bir süre önce başlattığı Meclis’te DEM Partililerin ellerini sıktı bu arada CHP’lilere de benzer bir davranışta bulunmuştu. Aslında Türkiye’nin bir dönem önce belki normalleşme dediği bir sürecin MHP nezdindeki anlamı Sayın Cumhurbaşkanının iç cepheyi kuvvetlendirmek güçlendirmek ve bölgedeki gelişmeler doğrultusunda Türkiye’nin kendi içinde daha dik duruş sergileyebilmesi daha sağlıklı durabilmesi açısından gerekli olduğunu söyledi. DEM Partililerin ellerini sıkmış ve bunun arkasından çok değişik yorumlar yapılsa da Sayın Bahçeli net bir şekilde bunu DEM Parti’nin Türkiye’nin partisi olması ihtiyacına binaen yaptığını bu anlamda vurgulamıştı.
“ALTINI BİR KEZ DAHA ÇİZDİ”
Bu hafta yaptığı konuşmalar bu davranışın değişik yorumlamaları üzerine altını doldurma babında Türkiye’nin maruz kaldığı terör meselesinin halledilmesi konusunda MHP olarak önem verdikleri hususların altını bir kez daha çizmesi oldu. Bahçeli’nin açıklamaları normalde daha önceki söz ve davranışlarının içerisinden kötü niyetli birilerinin cımbızla çekip öne çıkarmaya çalıştığı cümlelerin anlamsız olduğunu partisiyle beraber Türkiye’nin varlığı birliği ve bekasıyla birlikte terör meselesinin halledilmesi için ellerinden geleni yapacaklarını bütün gerekli desteği vereceklerinin altını bir kez daha çizmiş oldu. Altını doldurma gayreti olmadık yorumlar yaparak ortalığı bulandırmaya çalışanların yanlış yaptıklarının ilanı.
“BİR İŞARETİYDİ”
Bu konuşmanın bence zirve noktası ve en önemli noktası en şaşırtıcı olanı en ezber bozanı da bu sözler oldu. Sayın Bahçeli’nin çıkışlarını belli parantezlere sıkıştırmak isteyenler, Türkiye’nin varlığı birliği bekası için terörün durması için Türkiye’nin kendi ayakları üzerinde durması için gerek duyulursa gelip parlamentoda DEM Parti grubunda konuşma yapsın demesi zannediyorum kendilerine izaf edilen MHP’ye Bahçeli’ye izafe edilen bunlar terörün bitmesi konusunda akla mantığa uygun bir takım şeylerin yapılmasını bile istemiyorlar şeklindeki değerlendirmenin hiçbir anlamı olmadığını ve Sayın Bahçeli’nin ezber bozan bu sözleriyle gerektiğinde kendileri açısından kesinlikle kabul edilemez olduğu düşünülebilecek bazı ezber bozan adımlara da olur vereceklerinin bir işaretiydi.
“APO SLOGANLARI ATSALAR DA BAŞKA YERLERE BAĞLI”
Sayın Bahçeli büyük ihtimalle şu anda tecritte bulunan Öcalan’ın örgüt açısından parti açısından değeri onlar açısından söylediklerinin önemli olup olmadığı konusuna da belki işaret etmek istiyor. Çünkü PKK ve onun uzantısı parti içinden birileri ne söylüyor olursa olsun özellikle son senelerde Öcalan’ın doğrudan PKK’ya ve aslında sahadaki temsilcisi olan siyasi partilere pek de hakim olamadığının çeşitli göstergelerini görmüştük. Dolayısıyla terörün devam ettirilmesi sürdürülmesi bu Meclis’teki partinin terör örgütünün emrinde olmasıyla alakalı değerlendirmeleri yapanlar sık sık bunların ‘APO’ sloganları atsalar da aslında onun da ötesinde başka yerlere bağlı olduklarını ‘APO’nun makul ve mantıklı gibi gözüken bir takım taleplerini göz ardı ettiklerini dinlemediklerini de belki bir anlamda ihsas ettiren bir açıklama.
Sayın Behçeli’nin gelinen noktada müthiş ezber bozan bir şey söyledi.
“SAMİMİYETİNİZİ GÖSTERECEK”
Terör ve Güvenlik Uzmanı Doç. Dr. Ali Fuat Gökçe: Sayın Bahçeli’nin açıklaması önemli. Terörle mücadele daha doğrusu terör örgütlerinin sonlandırmasında iki metod var. Terörizmle mücadele ve diğeri terörizmle müzakere. Sayın Bahçeli müzakere yolunu açıyor. Bu yolu açarken de burada terör örgütünün masaya silahla oturmasını istemiyor. Tabii ki bu olmaz. Mücadele bunca yıl yapıldı. Bölgede emeli olan o terör örgütünü destekleyen besleyen bazı ülkelerin bunu sürekli manipüle ettiğini düşündüğümüzde de o zaman bunun uzun vadede o ülkeye de zarar verdiği düşünülüyor. Artık bu terör sorununun bitirilmesi gerekiyor. Müzakere ise evet buyurun müzakere yapalım ama silahsız bir şekilde bir müzakere masası istiyoruz. Bu da sizin samimiyetinizi gösterecek şeklinde bir açıklama.
NE YANIT VERİRLER?
"TÜM EZBERLERİ BOZDU"
Avukat Pınar Hacıbektaşoğlu: Devlet Bahçeli yine tüm ezberleri bozdu. Birden bire Umut Hakkı’nı ortaya koydu. Bu şu anda bizim sistemimizde kanuni bir hak değil. Yani bunun kullanılması ya da devreye sokulması gibi bir prosedür değil. Hem bizim ceza sistemimizde hem tüm ceza sistemlerinde “Islah” durumu vardır. İnfazın yanında Islah bunun yanında da kişinin aynı zamanda bir gün özgür olacağı ve aynı zamanda topluma kavuşacağı sosyal varlık olarak bulunacağı bir haktır. Umut Hakkı; idam haricinde her mahkum bu hissiyatla süresini tamamlamalı şeklinde değerlendirilir.
DEVLETE NEDAMET GETİRECEK
Öcalan gibi terör elebaşının bir gün tekrar Umut Hakkı içerinden Meclis’e gelip konuşma yapabilmesi Islah siteminin öngördüğü bir haktır. Bu çağrının en önemli noktası Çözüm Süreci mi? olur diye düşünüyorduk. Umut Hakkı sözleri ile Çözüm Süreci’nde çok daha fazlası ortaya çıkmış durumda. PKK kurucusu Abdullah Öcalan açısından bakıldığı zaman; Öcalan’ın hapiste çürüyerek FETÖ elebaşı Gülen gibi vatansız ve topraksız gibi ölüp gitmemesi anlamını taşır. Türkiye’deki hukuki sistemde Umut Hakkı diye bir düzenleme yok. Türkiye’nin 40 yılına malolmuş ve onlarca şehit verdirmiş birine af olmaz olmamalıdır. Ancak Devlet karşısında nedamet getirmenin ölmeden önce topluma bir fayda sağlayabilme noktasında yol açılabilir.
Umut Hakkı sadece bir tutuklunun ya da hükümlünün hakkı değildir. Yarın bu ülkede zengin müreffeh bir ülkede bize tanınan haktır.
3 YERDE UMUT HAKKI YOK!
Prof. Dr. Zakir Avşar: Umut Hakkı noktasında Türkiye’nin hukuk sistemine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından yöneltilen eleştiriler var. Bizde 3 yerde Umut Hakkı yoktur. Devletin güvenliğine, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine aynı zamanda milli savunmaya karşı işlenen suçlar Umut Hakkı denilen yani koşullu salıvermenin dışındadır. Eğer ağırlaştırılmış müebbet hükmü almışsa bu hak yoktur.
Devlet Bahçeli burada eğer bu teröristbaşı Öcalan Meclis’te örgütü lağvetmeyi bir şekilde ifade ederse ve PKK silahları gömerse o zaman Umut Hakkı’nda bahsedilir diyor. Bu bir açılım değildir. Var olan bir terör örgütünün birilerinin aparatı olarak kullanılmaktan çıkarılmasıdır. Yani Türkiye’ye zarar vermesinin önüne geçilmek isteniyor.
DEM’liler zaman zaman “Öcalan olmadan çözüm olmaz” diyorlar. O zaman getirin DEM Grubu’nda konuşturun ve örgüt fes edin çağrısı yapıyor. Bunun başka taraflara çekilecek bir tarafı yoktur. Bununda önünü açacak yasal düzenlemeler yapılır.
"22 EKİM KIRILMA VE DÖNÜM NOKTASIDIR"
Gazeteci Abdulkadir Selvi: Devlet Bahçeli’nin yapmış olduğu çıkışa şaşırmadım diyen doğru söylemiyordur. Bahçeli’nin 1 Ekim’de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Meclis açılış konuşmasından sonra gidip DEM Parti sıralarına ellerini sıkması ile başlayan bir süreç var. Bu atılan adımın en radikal olanıdır. Daha çok çok kez süreçler başlatıldı ama olmadı. Ancak gelinene noktada MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız’ın da dediği gibi 22 Ekim bir kırılma ve dönüm noktasıdır.
İÇ CEPHEYİ TAHKİME DESTEK
İlk kez bir lider çıktı o da Türk milliyetçiliğinin siyasi temsilcisi olan MHP lideri Devlet Bahçeli ‘Eğer PKK’yı tasfiye edecekse terörün bittiğin ilan edecek Öcalan gelip DEM Grubu’nda Meclis’te bu çağrıyı yapabilir’ sözlerine yer verdi. Bu çok önemli bir çıkıştır. Tarihi kırılma noktasıdır. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Cumhur İttifakı olarak açılan bu fırsat penceresi’ demesi Bahçeli’ye güçlü destektir. MHP ve Devlet Bahçeli bunu bir saikle değil 1 Ekim’de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “iç cepheyi tahkim etmemiz, güçlendirmemiz lazım’ çağrısına destek veren bir devlet adamı olduğunu gösterir.
KANLA ÇİZİLEN HARİTALAR
Orta Doğu’da haritaların kanla çizildiği bir dönemde İsrail saldırganlığının Gazze’den sonra Lübnan’a sonra Suriye ve Türkiye’ye taşınmak istendiği bir dönemde bölgesel bir savaşın konuşulduğu dönemde bu çabalar iç barışı temin etme açısından oldukça önemlidir. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Devlet Bahçeli’nin bu çabalarının siyasi saikle ya siyasi çıkar uğruna yapıldığını düşünmüyorum.
CUMHUR İTTİFAKI’NIN YAKLAŞIMI
SİYASİ VE STRATEJİK BİR PLANLAMA
MHP’nin siyasal ve ideolojik pozisyonu bakılarak şaşırtıcı bulunabilir ancak bu sadece MHP ve Devlet Bahçeli’ye atfedilemez. Cumhurbaşkanı Erdoğan’da bunun bir fırsat olduğunu söylemesi değerlidir. Bu MHP’ye özel siyasi pozisyon yok ortada. Cumhur İttifakı’nın ortaya koymuş olduğu bir yaklaşım vardır. Burada siyasi ve stratejik bir planlama var. Böyle bir çıkış yapmak bu ortada sıradan şekilde gelişecek bir durum değildi.
YENİ SİYASİ DÖNEMİN İŞARETİ
Burada siyasi planlama stratejik yol haritası var. Türkiye açısından yeni bir siyasi dönemin işaretidir. Bunun yapılmasında bölgesel gelişmelerin etkisi vardır. Bölgesel gelişmeler şu anda öngörülmez şekilde ilerliyor. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da bir çok kez söyledi. Şu anda bölgemizde ciddi bir savaş riski var. Türkiye adına da çok ciddi etkileri olabilir. Suriye ve Irak sahası çok önemli. PKK terör örgütünün hem Suriye hem Irak sahasında yeni oluşabilecek istikrarsızlık ve kaos ortamında özellikle Türkiye’ye karşı kullanılabilme ihtimalini ortadan kaldırmaya yönelik yaklaşımdır. Türkiye’nin iç cephesinin tahkim edilmesi çok önemlidir.
"DEVLET AKLI DEVREDE"
ÇAĞRININ PERDE ARKASI
BAHÇELİ’DEN DEM’E İNCE MESAJ
Gazeteci Güngör Yavuzaslan: 1 Ekim’den sonra bekliyordum. 1 Ekim’de DEM eş başkanına uzatılan el boşuna değildi. Farklı adımların olacağının sinyali verildi. Bu kadar beklemiyordum açıkça söyleyeyim. Devlet Bey en üstten başladı. Eğilmeden bükülmeden kendi siyasi duruşuna da yakışan bir şekilde bu işi çözeceksek uzatmayalım topu da taca atmayalım bölücü terör örgütü silah bıraksın yalnız burada ince bir mesaj var yönetebiliyor musun örgütü diyor. İpler senin elinde mi diyor.
22 Ekim süreci ya da 22 Ekim çok konuşulacak.
PKK’nın iplerini elinde tutan uluslararası güçler var başta ABD olmak üzere. Bunlar bu örgütün silah bırakmasını sağlayacak mı?
Devlet Bey bundan bir iki ay önce “Kudüs İttifakı” dedi. Devlet Bey Orta Doğu’da Kudüs ittifakı derken bölgede Türkiye’de de Türkiye ittifakını kuralım diyor. Bu bir uzlaşı.
"BU BİR MEYDAN OKUMADIR"
Olumlu ya da olumsuz giderse tarih bugünü nasıl yazacak? 22 Ekim tarihini TBMM’de MHP Genel Başkanı ülkücülerin lideri çıktı terörü bitirmek için emperyalizme meydan okudu. Bu bir meydan okumadır.