TBMM'den bir heyet Sednaya Hapishanesi'ni ziyaret edecek
Şam’a 30 kilometre uzaklıkta bulunan Sednaya Askeri Hapishanesi 2011 sonrası rejim karşıtı göstericiler ve askerlerin tutulduğu bir işkence merkezi haline geldi. Cezaevindeki rejim yetkilileri, binlerce kişinin öldürülmesini sessizce organize etti. 2011-2015 arasında her hafta ya da iki haftada bir yaklaşık 50 kişinin asıldığı iddialar arasında. Suriye'de rejimin düşmesiyle hapishane boşaltılırken TBMM'den bir heyet, 30 Aralık'ta Sednaya Hapishanesi'ni ziyaret edecek. İşte detaylar...
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Üyesi ve AK Parti Adıyaman Milletvekili Mustafa Alkayış, Komisyon üyeleri ve milletvekillerinden oluşan bir heyetin, 30 Aralık'ta Suriye'deki Sednaya Hapishanesi'ni ziyaret edeceğini bildirdi.
"BİZİM BU DELİLLERİ GÖRMEMİZ GEREKİYOR"
Alkayış, yaptığı açıklamada, Suriye'de Baas rejiminin devrilmesinin ardından Sednaya Hapishanesi'nden yansıyan görüntülere işaret etti.
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonunun insan hakkı ihlallerini yerinde inceleme yetkisinin olduğunu anlatan Alkayış, bu kapsamda TBMM Başkanlığına, TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu bünyesinde bulunan Hükümlü ve Tutuklu Haklarını İnceleme Alt Komisyonunun Suriye'de son zamanlarda yaşanan gelişmeler çerçevesinde Sednaya Cezaevi'nde yerinde incelemede bulunmak üzere Komisyon üyelerinden oluşan bir heyetin görevlendirilmesi için 12 Aralık'ta başvuru yaptığını söyledi.
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Derya Yanık'a teşekkür eden Alkayış, Yanık'ın bu konuya ilgi gösterdiğini dile getirdi.
Suriye'nin başkenti Şam'a 30 kilometre uzaklıkta bulunan ve Baas rejiminin Savunma Bakanlığına bağlı Sednaya Hapishanesi'nin, insanları yok etme ve sindirme merkezi olarak kullanıldığını belirten Alkayış, "Süreç geçiyor ve deliller kayboluyor. Bizim bu delilleri görmemiz, ayıklamamız, arşivlememiz gerekiyor ki bunun hakkını, hukukunu koruyabilelim." dedi.
"HEYETTE 20 CİVARINDA MİLLETVEKİLİ OLACAĞINI TAHMİN EDİYORUM"
AK Parti'li Alkayış, bu hapishanede ne kadar insanın, hangi gerekçelerle tutulduğunun ve nasıl bir muameleye maruz kaldıklarının kayıt altına alınması gerektiğini ifade etti.
TBMM'nin bunu takip etmesi gerektiğini vurgulayan Alkayış, şunları kaydetti:
"Ayın 12'sinde dilekçe vermiştim; şimdi program netleşti. İnsan Haklarını İnceleme Komisyonumuz, 30 Aralık Pazartesi günü Sednaya Hapishanesi'ni incelemek için Suriye'ye bir ziyaret gerçekleştirecek. Komisyon Başkanımızla görüştüm; sadece bizim Komisyon üyelerimiz değil, aynı zamanda diğer komisyon başkanlarımızı da davet edeceğiz. Böylelikle Türkiye olarak burada insan hak ve hukukunun nasıl çiğnendiğini bütün dünyaya en net şekilde göstermek istiyoruz. Her kim olursa olsun, hangi inançtan, hangi mezhepten olursa olsun, onuru çiğnenen bu insanların hakkını almak için bir sürecin başlamasına vesile olacağız."
Bu ziyaretin planlamasını Dışişleri Bakanlığı ile Milli İstihbarat Teşkilatının yaptığını anlatan Alkayış, "Ziyaretin ne kadar süreceği Meclis Başkanlığımızın organizasyonuyla kararlaştırılacak. Bir gün gibi görünüyor. Bu, oradaki sürece bağlı." diye konuştu.
"BÜTÜN SİYASİ PARTİLERDEN TEMSİLCİ İSTENECEK"
Sednaya Hapishanesi'ni ziyaret edecek TBMM heyetinde bütün siyasi partilerin temsilcilerinin olacağını bildiren Alkayış, "Bu konuya çok büyük bir hassasiyet var. Ben, bütün siyasi parti gruplarının temsilci vereceğine eminim. Heyette 20 civarında milletvekili olacağını tahmin ediyorum." dedi.
Türkiye'nin, Suriye'nin terörden temizlenmesini ve toprak bütünlüğünün korunmasını, Suriye'yi Suriyelilerin yönetmesini istediğini ifade eden Alkayış, "Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan; Batı'nın sadece çıkarlar ve menfaatler üzerine kurduğu politikanın, devlet düzeninin dışında; haktan, hukuktan, adaletten yana bir politikanın da olabileceğini ve bunun muvaffak olabileceğini gösterdi." değerlendirmesinde bulundu.
ESED REJİMİNİN İŞKENCE MERKEZİ SEDNAYA
Uluslararası kuruluşların yayımladığı raporlara göre, başkent Şam'a 30 kilometre uzaklıkta bulunan ve çöken rejimin Savunma Bakanlığına bağlı Sednaya Askeri Hapishanesinin Mart 2011'deki olayların ardından rejim karşıtı barışçıl göstericiler ve rejim karşıtı askeri unsurların tutulduğu üsse dönüştüğü belirtiliyor.
Raporlarda, cezaevinde devrilen rejim yetkililerinin alıkoydukları binlerce kişinin öldürülmesini sessiz ve sistematik şekilde organize ettikleri aktarılıyor.
Rejimin, cezaevinde "toplu idam" yoluyla yargısız infazlar gerçekleştirdiğini ortaya koyan raporlarda, 2011 ile 2015 yılları arasında her hafta, bazen de iki haftada bir yaklaşık 50 kişinin asıldığı kaydedildi.
Raporlar, ayrıca rejimin, Sednaya'da alıkoyduklarını kasıtlı şekilde insanlık dışı koşullarda tuttuğunu, onlara defalarca işkence yaptığını ve sistematik olarak yiyecek, su, ilaç ve tıbbi bakımdan mahrum bıraktığını gösteriyor.
Uluslararası Af Örgütünün 2017'deki araştırması, 2011'den beri Sednaya'daki cinayet ve işkencelerin, ülkedeki sivil nüfusa yönelik yaygın ve sistematik saldırının parçası olarak yapıldığını ve rejimin politikasının parçası olarak yürütüldüğünü ortaya koyuyor.
Af Örgütü, raporunda, çöken rejimin yetkililerinin Sednaya'daki ihlallerinin insanlığa karşı suç teşkil ettiği sonucuna vardıklarını bildirdi.