16 yaş altına sosyal medya yasağı mı geliyor? Bakan Uraloğlu'ndan flaş açıklama
Son dönemlerde Avrupa'da birçok ülkede 16 yaşından küçüklere sosyal medya yasağının getirilip getirilmeyeceği konuşuluyor. Türkiye'de de bu yasak iddialarına ilişkin Bakan Uraloğlu'ndan açıklama geldi. Uraloğlu, sosyal medya ve online oyunlara ilişkin açıklamasında, '16 yaş altındaki çocuklarımızı sosyal medya ve online oyunların zararlarından korumak ve bu tür içeriklerin yayılmasını engellemek için yasal düzenlemeler yapma ihtiyacı zorunlu hale gelmiştir.' dedi.
Son dönemlerde Avrupa'da birçok ülkede 16 yaşından küçüklere sosyal medya yasağının getirilip getirilmeyeceği konuşuluyor. Türkiye'de de bu yasak iddialarına ilişkin Bakan Uraloğlu'ndan açıklama geldi. Uraloğlu, TBMM Genel Kurulunda, Bakanlığının 2025 yılı bütçesine ilişkin sunum yaptı. Sosyal medya ve online oyunlara ilişkin Bakan Uraloğlu "Yasal düzenlemeler yapma ihtiyacı artık zorunlu hale gelmiştir." şeklinde konuştu.
Uraloğlu, son günlerde sosyal medya platformlarında, dezenformasyon, siber korsanlık, nefret söylemi, telif hakları ihlalleri, çocukların istismar edilmesi ve akran zorbalığı gibi olumsuzlukların ön plana çıktığına dikkati çekerek, sosyal medya ve internet dünyasının her şeyiyle kutsanacak bir özgürlük alanı olmadığını vurguladı.
"DÜZENLEME İHTİYACI ZORUNLU HALE GELDİ"
Aksine düşünce özgürlüğünü ve insanların hakikatle bağını yok eden boyutları olduğunun altını çizen Uraloğlu, şunları kaydetti:
"İnsanların bilgiye erişimi, bunları ihtiyaçlarına yönelik kullanımı, zamanın ruhunu yakalamak açısından kıymetlidir. Ancak dijital dünya, özellikle çocuklarımızı 'popülerlik, 'beğeni' ve 'izlenme-görüntülenme sayısı' faktörleriyle her geçen gün daha fazla çevrim içi kalmalarını sağlamaya yönlendirmektedir. Karşımızda kelimenin tam manasıyla 'sosyal bir tehdit' bulunmaktadır. Yeni bir sosyal medya okur yazarlığı bilincine ve bakış açısına ihtiyacımız var. Bu noktada, 16 yaş altındaki çocuklarımızı sosyal medya ve online oyunların zararlarından korumak ve bu tür içeriklerin yayılmasını engellemek için yasal düzenlemeler yapma ihtiyacı zorunlu hale gelmiştir. Düzenlemenin temelinde internet servis sağlayıcılarının, sosyal ağ platformlarının sorumluluklarını ve denetimini arttırmak olacak. Kurum ve kuruluşlarla çalışmalarımızı yapıyoruz. Yüce Meclisimizden yasal düzenlemeleri yapmasını bekliyoruz. Birlikte hareket ederek, bu tehlikeyle başa çıkabilir, çocuklarımıza ve gençlerimize güvenli bir gelecek sunabiliriz."
ULAŞTIRMADA KÜRESEL DEĞİŞİMLER
Ulaştırma ve haberleşme alanında son 22 yılda önemli projelere imza attıklarını belirten Uraloğlu, "Ülkemize çağ atlattı. Ülke sathında kara, demir, hava ve deniz yolu ile haberleşme projelerimizle ulaşım ve iletişim ağını her geçen gün geliştiriyoruz. Türkiye Yüzyılı'nda, faaliyetlerimizi 'insan ve çevre odaklı, akıllı ve güvenli entegre ulaştırma sistemleri ve hızlı iletişim ağlarıyla, dünyada öncü olmak' vizyonuyla yürütüyoruz." ifadelerini kullandı.
Uraloğlu, ulaştırmada küresel değişimleri de dikkate alarak gerçekleştirdikleri projelerle vatandaşların yaşam kalitesini yükselttiklerini, ülkenin kalkınmasına katkılar sağladıklarını söyledi.
Afete dirençli, net sıfır emisyon hedeflerini gözeten, dijitalleşmeye önem veren ulaştırma politikalarıyla projeler planladıklarını bildiren Uraloğlu, şöyle konuştu:
"Yürüttüğü faaliyetlerin karbon emisyonunu hesaplayan ilk Bakanlık olarak iklim değişikliğinin etkilerini önemsiyor, projelerimizin çevreye duyarlı ve ekolojik dengeyi korumasına önem gösteriyoruz. Üç kıtayı birbirine bağlayan jeopolitik konumu ve önemli ticaret yollarının üzerinde bulunması, ülkemizi lojistik ve ulaşım açısından bir merkez haline getirmiştir. Konumumuzun getirdiği bu avantajlardan hareketle ulaşım ve iletişim stratejilerimizi küresel ve bölgesel şartları dikkate alarak oluşturuyoruz ve geliştiriyoruz. Çin, Doğu Asya ve Hindistan'dan gelen yükleri Avrupa'ya taşıyacak Kalkınma Yolu Projesiyle, uluslararası işbirliği çalışmalarımızı yürütüyoruz. Zengezur Koridoru'nun da hayata geçirilmesiyle Azerbaycan'a, Orta Asya'ya ve Uzak Doğu'ya erişimi doğrudan sağlamış olacağız."
Uraloğlu, AK Parti hükümetleri döneminde, uluslararası emtia fiyatlarının dikkate alındığında, bakanlık yatırımlarının toplamının 281 milyar dolar olduğunu vurguladı.
"2028'E KADAR LOJİSTİK MERKEZ SAYIMIZI 25'E ÇIKARMAYI HEDEFLİYORUZ"
Aralıksız çalışarak, ülke ve vatandaşlara yeni projeler sunarak hizmet yarışı verdiklerinin altını çizen Uraloğlu, "2024'te 4 sektörde 28 ilde, 118 milyar liralık 51 projeyi bitirerek hizmete açtık. Demir yollarında mevcut hatlarımızın büyük bölümünü elektrikli ve sinyalli hale getirdik. 2028'e kadar 12 olan lojistik merkez sayısını da 25'e çıkaracağız. 2025'te Kayseri, Niğde ve Sivas lojistik merkezleri, Çerkezköy-Kapıkule hızlı tren hattı, Gelemen Tekkeköy demir yolu iltisak hattı, Torbalı-Ödemiş-Çatal-Tire ve Malatya-Elazığ sinyalizasyon projelerini tamamlayarak hizmete alacağız." diye konuştu.
Uraloğlu, İstanbul Kuzey Demiryolu Geçişi hattını hayata geçirerek Asya ve Avrupa'yı tekrar birbirine bağlayacaklarını, Ovaköy, Kırıkkale-Çorum hızlı tren projelerinin ve Dörtyol-Hassa projelerinin yapım çalışmalarına başlayacaklarını dile getirdi.
Sivas-Çetinkaya-Malatya, Gaziantep-Şanlıurfa, Şanlıurfa-Mardin, Siirt-Kurtalan hızlı tren projelerinin Yatırım Programı'na öncelikle alınmasına gayret edeceklerini anlatan Uraloğlu, şu bilgileri verdi:
"Samsun-Sarp Hızlı Tren Projesi'nin etüt proje çalışmalarına başladık. 2028'e kadar mevcutta devam eden 3 bin 92 kilometre uzunluğundaki, Ankara-İzmir, Mersin-Adana-Osmaniye-Gaziantep, Bandırma-Bursa-Yenişehir-Osmaneli, Halkalı-Kapıkule, Yerköy-Kayseri ve Karaman-Ulukışla hızlı tren hatlarımızı tamamlamayı planlıyoruz. Yüksek hızlı tren projelerimizi, ülkemizin dört bir tarafına ulaşacak şekilde yaygınlaştırıyoruz. Bizim hayallerimiz raflarda çürümüyor, raylarda hayat buluyor. 48 saatte rüya gibi bir yolculukla bütün Türkiye'yi trenle gezeceğiz. Ülkemiz genelindeki 1015 kilometrelik kent içi raylı sistem hattının 434 kilometresi Bakanlığımızca yapıldı. 91 kilometrelik hattın yapımına devam ediyoruz, 384 kilometrelik yeni hattın yapılmasını da planladık."
Uraloğlu, raylardaki demir yolu araçlarının yerli ve milli olarak üretilmesi çalışmalarına devam ettiklerinin altını çizerek, ulaştırma ve altyapı yatırımlarıyla kara yollarında otoyol ağını 3 bin 796 kilometreye, bölünmüş yolu 29 bin 701 kilometreye, bitümlü sıcak karışımlı yolu 31 bin 669 kilometreye, tünel uzunluğunu 789 kilometreye, köprü ve viyadük uzunluğunu ise 794 kilometreye çıkardıklarını ifade etti.
Bu yıl kara yolunda hizmete açtıkları projelere ilişkin bilgi veren Uraloğlu, "Ayrıca yıl bitmeden Hakkari Yüksekova T1 Tüneli'ni, Konya Çevre Yolu 2. Kesimi'ni, Malatya Kuzey Çevreyolu 2. Kesimi'ni, bitirerek hizmete alacağız. Yatırımlarımızla vatandaşlarımızın ulaşım taleplerini karşılıyor, başta can ve mal güvenliği olmak üzere birçok alanda insanımızın yaşam kalitesini artırıyoruz. Akıllı ulaşım sistemlerini tesis etmek için Ulusal Akıllı Ulaşım Sistemleri mimarisini oluşturduk. Pilot projeye Hasdal-İstanbul Havalimanı arasında başladık." değerlendirmesinde bulundu.
'YOL MEDENİYETTİR' MESAJI
Uraloğlu, deprem konutlarındaki 300 kilometrelik yolu bitirdiklerini ve hizmete açtıklarını bildirdi. 2025'te de çalışmalara devam edeceklerini belirten Uraloğlu, "Kınalı-Malkara Otoyolu, Adıyaman-Çelikhan Yolu Yalova Güney Çevre Yolu, Antalya Sanayi, Uncalı, Duraliler ve Kepezüstü Kavşakları, Elazığ-Baskil Yolu ve Muş-Bulanık Yolu'nun yapım çalışmalarına başlıyoruz." diye konuştu.
Uraloğlu, Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın 'Yol Medeniyettir' vizyonuyla, büyük kara yolu projeleriyle Türkiye'yi yarınlara taşıdıklarını ifade etti.
Ankara-Kırıkkale-Delice ve Antalya-Alanya otoyolu yapım çalışmalarına başladıklarını anlatan Uraloğlu, "Ankara'dan-Akyazı'ya gidecek olan yeni bir otoyolu da programımıza aldık." dedi.
Uraloğlu, hava yollarında yaptıkları çalışmalara değinerek, 26 olan havalimanı sayısını 58'e, 55 milyon olan hava yolu terminal kapasitesini 347 milyona, 81 olan hava ulaştırma anlaşması bulunan ülke sayısını 179'a, 60 olan yurt dışı uçuş noktasını 348'e, 150 olan uçak sayısını 702'ye çıkardıklarını hatırlattı.
Ayrıca, yıl içinde, Çukurova Uluslararası Havalimanı'nı, Kayseri Havalimanı Terminal Binası'nı ve Sabiha Gökçen Havalimanı'nın 2. pistini bitirerek hizmete açtıklarını anımsatan Uraloğlu, şunları söyledi:
"Ülkemiz geçtiğimiz yıl Avrupa ve Dünya Havalimanları toplam yolcu trafiği sıralamasında, Avrupa ülkeleri arasında 3. sırada, dünyada ise 7. sırada yer aldı. Hava yolu yolcu sayısını 2023'te 213 milyondu, bu sene 231 milyon olacak. Yolcu ve çevre dostu 52 havalimanımız, Uluslararası Havalimanları Konseyi'nin Havalimanı Karbon Akreditasyonu Programı'nda sertifika almaya hak kazanarak önemli bir başarıya imza atmıştır. Esenboğa Havalimanın 3'üncü pistini ve kulesini 2025'in içinde, Gümüşhane-Bayburt ve Yozgat havalimanlarımızı 2026'da hizmete alacağız."
Uraloğlu, denizcilikte yaptıkları çalışmalara da dikkati çekerek, 2025'te Aydıncık Yatlimanı, Gazipaşa Yat Limanı ve Demre Yat Limanı üst yapı projesini tamamlayıp hizmete alacaklarını belirtti.
TÜRKİYE KART 2025'TE HAYATA GEÇECEK
Haberleşmede mobil abone sayısını yaklaşık 93 milyona, geniş bant abone sayısını 93 milyona fiber hat uzunluğunu yaklaşık 580 bin kilometreye çıkarttıklarını vurgulayan Uraloğlu, "Ülkemiz e-devlet uygulamalarında, 37 ülke arasında 83 puanla 10. olarak Avrupa Birliği ortalamasının üzerinde yer aldı. Uluslararası Telekomünikasyon Birliğinin Global Siber Güvenlik Endeksi'nde tam puan alarak 'Rol Model Ülke' kategorisinde yer aldı." dedi.
"Uzayda söz sahibi olanın, dünyada gücü olur" prensibiyle TÜRKSAT 6A'yı uzaya gönderdiklerini anımsatan Uraloğlu, "2025'te Türkiye Kart'ı 18 ilde hayata geçireceğiz." açıklamasını yaptı. Uraloğlu, ulaşım ve iletişimin bir ülkenin ekonomik kalkınmasının, sosyal gelişiminin temel taşlarından olduğuna işaret ederek, daha güçlü bir Türkiye için yorulmadan çalışmaya devam edeceklerini sözlerine ekledi.
AVRUPA'DA SOSYAL MEDYADA YAŞ YASAĞI
Gelişen dijital dünya ile sosyal medya, telefon ve ekran süresi özellikle çocuklarda oldukça artmış durumda. Pek çok riski de barındıran bu durum karşısında birçok Avrupa ülkesi harekete geçerek bazı önlemler aldı.
Avustralya'nın sosyal medya platformlarına yaş sınırı getirmek için yasa tasarısı hazırladığını duyurmasının ardından dünyadaki benzer uygulamaları ve kısıtlamalar yapıldı.
Avrupa'da çok sayıda siyasetçi sosyal medya yaşının 15 ya da 16 ile kısıtlanmasını önerirken, platformların kendi koydukları 13 yaş sınırının da gerektiği gibi uygulamadığını savunuyor. Sosyal medyayla ilgili endişeler ve düzenlemeler, son olarak Avustralya hükümetinin, yanlış bilgi ve dezenformasyonu engellemek amacıyla hükümetin sosyal medya platformlarına "baskı" yapabilmesini öngören yasa tasarısını tanıtmasıyla gündeme gelmişti.
AVRUPA'DA YAYGINLAŞAN AKILLI TELEFON YASAĞI
Avrupa Birliği (AB) ülkeleri de, ekran bağımlılığı ve siber zorbalıkla mücadele amacıyla okullarda akıllı telefonlara kullanım yasağı getiriyor.
İtalya'da da çocukların akıllı telefon kullanması ve sosyal medya hesabına sahip olmasının yasaklanması için başlatılan imza kampanyası, tartışmalara yol açtı. İtalya'nın dışında Hollanda, Belçika, Yunanistan, Fransa, İrlanda gibi ülkeler de akıllı telefon kullanımına ilişkin dikkat çeken adımlar atmıştı.
SOSYAL MEDYA PLATFORMLARINI KISITLAYAN ÜLKELER
Brezilya, yakın zamanda ülkenin dezenformasyon karşıtı yasalarına uymadığı için sosyal medya platformu X'e (eski adıyla Twitter) geçici bir yasak getirdi. Sosyal medyaya yönelik katı denetimleriyle bilinen Çin'de ise Facebook, X ve YouTube gibi birçok uluslararası platform yasa dışı sayılıyor ve yerli alternatifler kullanılıyor. Bu platformlara kullanıcıların gerçek kimlikleriyle kayıt yaptırmaları zorunlu tutuluyor.
Hindistan'da 2020 yılında TikTok ve WeChat gibi uygulamalara yasak getirirken, bu adımı ülke güvenliği ve kullanıcıların gizliliği endişeleri doğrultusunda attığını açıkladı.
ABD'de ise TikTok'un devlet cihazlarında kullanımını yasaklanmış, pek çok eyalet de bu uygulamayı çeşitli gerekçelerle yasaklama yoluna gitmişti. Yasaklar yürürlüğe konulurken siber güvenlik endişeleri, gençlerin ruh sağlığına zarar vermesi gibi sebepler öne sürüldü.
Birleşik Krallık, Fransa, Belçika ve diğer Avrupa ülkeleri de TikTok ve benzeri platformlara yönelik yasaklar getirdi. Bu yasaklar çoğunlukla devlet memurlarının kullandığı cihazlarda uygulanıyor ve siber güvenlik endişeleri temel gerekçe olarak öne sürülüyor.
İran ise Facebook, Twitter ve YouTube gibi birçok sosyal medya platformuna erişimi ahlaki ve ulusal güvenlik gerekçesiyle kısıtlıyor. İran hükümeti, sosyal medyayı gözetim altında tutarak ahlaka aykırı olarak değerlendirilen içeriklerden dolayı kişilere yaptırım uyguluyor.
YASAYI İHLAL EDENE CEZA
Birleşik Arap Emirlikleri'nde de WhatsApp, Skype ve Facetime gibi platformlar kısmen kısıtlanmış durumda. Bu yasaları ihlal edenler, para cezası, hapis cezası ve yabancı uyruklular için sınır dışı edilme gibi ciddi yaptırımlarla karşı karşıya kalabilir.
Mısır da ise 5.000'den fazla takipçisi olan sosyal medya kullanıcılarının medya düzenleyicisine kaydolmaları ve medya yasalarına tabi olmaları zorunlu tutuluyor.