Başkan Erdoğan'dan BM'ye tarihi çağrı: Tamamıyla reforme edilmeli
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'da düzenlenen TRT World Forum'a katıldı. Erdoğan burada önemli açıklamalarda bulundu. Başkan Erdoğan, BM'nin yapısına tepki gösterirken; "BM'nin tamamıyla reforme edilmesi gerekiyor." dedi. Erdoğan, "Dünya 5 daimi üyenin eline bırakılamaz" ifadelerini kullandı. Başkan Erdoğan siyonizme karşı durduğu yerle ilgili de mesaj verirken, "Dünyadaki siyonistler Tayyip Erdoğan'ın nerede durduğunu çok iyi biliyor." dedi. İsrail ile Lübnan arasındaki ateşkesle ilgili de konuşan Erdoğan, ateşkesin Gazze'de de sağlanması gerektiğini belirtti.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'da düzenlenen TRT World Forum'a katıldı. Erdoğan burada önemli açıklamalarda bulundu.
Başkan Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar
TRT World Forum'un kıymetli katılımcıları, saygıdeğer misafirler sizleri en kalbi duygularımla saygıyla selamlıyorum. Güzel İstanbul'umuza hoş geldiniz. Kendi alanında marka haline gelen TRT World Forum'un bu yıl 8'ncisi düzenleniyor.
Burada bir gerçeği ifade etmek istiyorum TRT sorumlu, insan ve değer odaklı yayınlarıyla Türkiye'nin yüz akı kurumlarından biridir.
Karşılıklı saygıya dayalı ne kadar çok konuşup tartışırken çözümlere de o kadar yaklaşabiliriz. Forum kapsamında dünyamızı tehdit eden meseleler masaya yatırılacak, atılması gereken adımlar değerlendirilecek. Toplantının şimdiden hayırlara vesile olmasını diliyorum.
Forumun sancılı meselelerine yeni ve etkili çözüm yolu sunmasını temenni ediyorum. Bu güzel programın düzenlenmesinde emeği geçen herkesi tebrik ediyorum.
Dünya çatışmaların pençesinde. Bugün dünya eşitsizliklerin pençesinde kıvranmakta. Yüzümüzü nereye çevirsek dram görüyoruz, adaletsizlikler görüyoruz. Sınır komşusu iki ülkenin birinde zenginlik hakimken diğerinde milyonlarca insan açlık ve yoksullukla boğuşuyor.
"İNSANLIK DÖNÜM NOKTASINDA"
Umutlarımızı yeşertecek bütün gelişmelerin sayısı giderek azalıyor. İnsanlık bir dönüm noktasındadır. Evlatlarımızın, torunlarımın geleceğini etkileyecek hadiseler yaşanmaktadır.
İnsani krizler mevcut dünya sisteminin kırılganlığını ortaya sermektedir. Hep söylediğim gibi her kriz aynı zamanda bir imkandır. Her kriz yeni bir dönemin muştusu olma potansiyeline ziyadesiyle sahiptir.
"ŞU ANDA BM İLE DEVAM EDİLEMEZ"
Bu BM'ye devam edebilir miyiz? Hayır. BM reform edilmeli. Dünya 5 daimi üyenin eline diline bırakılamaz. Süratle değişim gerekiyor. 5 daimi üye olmaz. Bu şekilde yönetilemez. Dünya değişti, değişiyor. Öyleyse bu değişime yönelik ciddi bir değişim şart. Kabullenmezler biliyorum.
4. yılına girecek olan Rusya-Ukrayna Savaşı bize kurallara dayalı uluslararası sistemin zayıflığını gösterdi.
PROVOKASYONA TEPKİ
Siyonistlerin dili ağzı olmak suretiyle burayı provoke etmeye ne kadar çalışırsanız çalışın başarılı olamazsınız.
İsrail hükümetinin bölgedeki yaşayan herkesi tehlikeye atan saldırganlığı karşısında bundan bize ne diyebilir miyiz? Bu savaş niye? Eğer bugün harekete geçmezsek ne zaman geçeceğiz. Gazzeli, Lübnanlıların acısı hepimizin acısıdır. Zalimin yanında duran zulmüne de ortak olur. Türkiye olarak devleti ve milleti ile Gazze'deki mezalime sesimizi yükseltiyoruz.
Türkiye ne yapıyorsa, barış için yapıyordur. Bizim hiçbir ülkeye ve millete düşmanlığımız yok. Başka bir kökenden diye kimseye öfke duymuyoruz, husumet beslemiyoruz. İspanya'dan kovulan 500 bini aşkın Museviye kapısını açan bu millettir. Biz kapımızı açtık. O gün bugündür onlar misafirimiz olarak bizimle beraber yaşadılar, yaşıyorlar.
Biz tam 420 gündür bölgemizi kan deryasına çeviren bu cinnet halinin son bulmasını istiyoruz. İsrail ile Lübnan arasında sağlanan ateşkesin kalıcı olmasını istiyoruz. Daha fazla yetim öksüz kalmadan Gazze'de de ateşkes tesis edilmelidir. Türkiye ilk günden beri bunu savunmuştur. Tüm bedenimizi taşın altına koymaya hazırız. 29 Kasım Filistin Halkıyla Dayanışma Günü dolayısıyla Filistinli kardeşlerimizin yanında olduğumuzu buradan tekrar ilan ediyorum.
"MİLLETİMİZİN SİNİR UÇLARIYLA OYNANIYOR"
Tamamen izlenme kaygısıyla çekilen diziler, ne kültürümüze ne değerlerimizin yaşatılmasına hiçbir fayda sağlamıyor. Şiddetin meşrulaştırdığını görüyoruz. Tüm aile yapımız hedefe konulmakta. Aile adeta kötülüklerin kaynağı olarak yansıtılmaktadır. İktidar partisi olarak LGBT denilen aile düşmanlığı denilen yapıya karşıyız. Açık söylemek gerekirse son dönemde milletimizin sinir uçlarıyla oynanıyor. Sadece para kazanma hırsıyla da izah edilemez. Bir sosyal mühendislik meselesidir. 28 Şubat'a giden yolların nasıl döşendiğini biliyoruz.