Başkan Erdoğan'dan Özel'e "pazar" yanıtı: Hiç endişe etme biz oralardayız! Boş bırakmayız
G20 Liderler Zirvesi için Brezilya'da bir dizi diplomasi trafiği yürüten Başkan Erdoğan, dönüşte gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. CHP'li İBB ve ABB'nin konserler için harcadığı "korkunç" bütçeler için dikkat çeken açıklamalarda bulunan Başkan Erdoğan "Biz konserlere karşı değiliz. Milletimiz belediyelerimize büyük bütçeler, kaynaklar sunuyor. Bu kaynakların çarçur edilmesi, yolsuzluklar yapılması ise konuyu adli boyuta taşır." dedi. Ayrıca CHP lideri Özel'in yönelttiği "pazar" söylemlerine yanıt veren Başkan Erdoğan "Genel Başkan pazara gitmiş. Cumhurbaşkanı benimle pazara gelebilir mi? diyor. Sayın Genel Başkan, benim seninle gezmeye vaktim yok. Biz oraları kendimiz ve ilgili arkadaşlarımızla zaten geziyoruz. Hiç endişe etme biz oralardayız. Marketleri, pazarları boş bırakmayız." dedi.
Brezilya'daki G20 Liderler Zirvesi sonrası uçakta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Başkan Erdoğan'ın gündeminde CHP'li belediyelerdeki konser vurgunu ve Özgür Özel'in "çarşı-pazar" söylemleri vardı.
SORU: Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun konser vurgunları kamuoyuna yansıdı. Bununla ilgili Cumhuriyet Savcılığı soruşturma başlattı. Ankara ve İstanbul'daki konser olayıyla ilgili düşünceleriniz nelerdir? Ayrıca daha önce de başta AK Partili belediyeler soruşturma geçirdi ve aklandı da… Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş kamuoyunda bu soruşturmaların gelecekte kendilerine engel oluşturacağı gibi algı yaratmaya çalışıyor. Bu konu hakkındaki düşüncelerinizi öğrenebilir miyim?
Biz konserlere karşı değiliz. Milletimiz belediyelerimize büyük bütçeler, kaynaklar sunuyor. Bu kaynakların çarçur edilmesi, yolsuzluklar yapılması ise konuyu adli boyuta taşır. Yargının yaptığı da bu boyutu araştırmaktır. Biz idari açıdan meseleyi araştırıyoruz, adli bir soruşturmaya ihtiyaç olması halinde de konuyu yargıya intikal ettiriyoruz. Bu bizim görevimiz, bunu yapmak zorundayız. Siyasi açıdan da milletimize verilen sözlerin tutulup tutulmadığını elbette takip ediyoruz. Ankara ve İstanbul'un trafikten toplu taşımaya, çöp toplama ve temizlikten diğer konulara temel belediyecilik hizmetlerinde ciddi sorunları var. Tabii diğer taraftan Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı olarak bu isimlerle ilgili konulara girmem. Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı bu tür şeylerle uğraşmaz. Burada bizim yargımız gereğini yapar. Burada yolsuzluklar varsa bunları yapanlardan hukuk önünde hesabını ben inanıyorum ki savcılarımız, hakimlerimiz soracaktır. Eğer bir yanlış yapmışlarsa bunun bedelini ödeyecekler, bundan kimse rahatsız olmamalıdır.
SORU: Siz yola çıkarken "3Y ile mücadele" dediniz; yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklar… Bu konuda büyük oranda yol alındığını görüyoruz. Yerel yönetimlerde ise muhalefet partileri önemi ölçüde belediyeleri yönetiyor. Özellikle 3Y ile mücadelede muhalefet belediyeciliğini yeterli görüyor musunuz?
Muhalefet belediyelerinin yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklarla mücadelesi var mı ki sorgulayalım. Yeterli olsalar bugün bu meseleleri konuşmuyor olacaktık.
Birçok muhalefet belediyesi bu konularda adım dahi atmadı. Adım atanlar ise sorunlara kalıcı ve etkili çözümler üretmekte yetersiz. Yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklar gibi köklü sorunlarla başa çıkmak, daha fazla kararlılık ve cesaret ister. Bu belediyelerin ciddi bir vizyona sahip olup olmadıkları da tartışmalıdır. Gerçekçi ve somut projeler üretemeyenlerin bu sorunlarla başa çıkması düşünülemez. Bunlarda zaten böyle niyet de ufuk da istek de yok. Onların nelerin peşinde koştuğunu milletimiz görüyor. Şunu anlamaları lazım.
Belediyeler milletindir ve onlara layıkıyla hizmete mükelleftir. Bizim bugüne kadar yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklarla ilgili bir prensibimiz var. Bu dün vardı, bugün var, yarın da olacak. Ama şimdi öyle şeyler anlatıyor ki, mesela bir Genel Başkan pazara gitmiş. Cumhurbaşkanı benimle pazara gelebilir mi? diyor. Sayın Genel Başkan, benim seninle gezmeye vaktim yok. Biz oraları kendimiz ve ilgili arkadaşlarımızla zaten geziyoruz. Hiç endişe etme biz oralardayız. Marketleri, pazarları boş bırakmayız.