Meclis açılışında muhalefet Başkan Erdoğan'ı ayakta karşıladı

TBMM 28. Dönem 3. Yasama Yılı başladı. TBMM'deki törene Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da katıldı. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un açılış konuşmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, Genel Kurul'a geldi. TBMM yönetim ve personeli ile tokalaşan Erdoğan, daha sonra kürsüye indi.

AK PARTİ VE MHP'Lİ VEKİLLER AYAKTA ALKIŞLADI

Erdoğan'ı hitabından önce Genel Kurul, ayakta alkışlayarak selamladı.

Daha önceki yıllarda TBMM'de düzenlenen törenlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın katılımında ayağa kalkmayan CHP sıraları, bu kez ayağa kalktı.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel'in, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı Meclis Genel Kuruluna girerken CHP'li milletvekillerine ayakta karşılaması konusunda talimat verdiğine dair iddialar ortaya atılmıştı.

DEM'LİLERDEN BÜYÜK SAYGISIZLIK

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın TBMM Genel Kurul'a hitap etmek için kürsüye geldiği anlarda CHP'li isimler ayağa kalktı. DEM Partili isimler ise şaşırtmayarak ayağa kalkmadı…

Başkan Erdoğan salona geldiğinde CHP'de ilk ayağa kalkan Özel oldu (AA)

İLK AYAĞA KALKAN ÖZGÜR ÖZEL OLDU

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Biz Cumhurbaşkanı'nı, devletin başını, Anayasa'da Meclisi açmakla görevli olan kişiyi 1 Ekim günü makama saygısızlık yapmadan karşıladık. Bunda şaşılacak bir şey yok." dedi.

Özel, TBMM Genel Kurulunun 28. Yasama Dönemi 3. Yasama Yılı'nın açılış toplantısının ardından kuliste gazetecilerin sorularını yanıtladı.

CHP'li milletvekillerinin, yeni yasama yılı açılışı dolayısıyla Meclis Genel Kuruluna hitap etmek üzere salona giren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı ayakta karşılamalarına ilişkin soru üzerine Özel, Cumhurbaşkanlığı makamına saygısızlık yapmayacaklarını daha önce dile getirdiklerini söyledi. Özel, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

"Cumhurbaşkanı'nın, yemine uygun şekilde, ona uygun bir konuşma yapacağını da umarak karşılamamızı ayakta yaptık. Makama saygısızlık yapmayacağımızı daha önce defalarca söylemiştik. Konuşması, bizleri rahatsız edecek ya da cevap vermemizi gerektirecek söylemler olmamakla birlikte bir parti genel başkanı konuşmasıydı. O yüzden giderken ayağa kalkma gereği duymadık. Biz Cumhurbaşkanı'nı, devletin başını, Anayasa'da Meclisi açmakla görevli olan kişiyi, 1 Ekim günü makama saygısızlık yapmadan karşıladık. Bunda şaşılacak bir şey yok. Bunu çok uzun süredir ifade ediyordum zaten. Sağ olsun arkadaşlarımız da benzer düşündüler. Bundan sonra da bu şekilde devam edeceğiz. Seneye ya da ondan sonraki senede ümit ediyorum Adalet ve Kalkınma Partisi, Cumhuriyet Halk Partili bir cumhurbaşkanı seçildiğinde aynı nezaketi gösterecektir."

Bazı CHP'li milletvekillerinin ayağa kalkmadığına yönelik soruya da Özel, "CHP, demokratik bir partidir. Geçmişte de çok kez benzer kararlarda, 'karara uymak istemeyen dışarıda kalabilir' dedik. 'Herkes girecek, ayağa kalkacak' diye bir zorlamamız olmadı. Herhalde 15 ile 20 arasında arkadaşımız kuliste beklemeyi tercih etmişler, içerde de birkaç arkadaşımız ayağa kalkmamış. Bir sorun görmüyorum." yanıtını verdi.

"BAHÇELİ İLE EL SIKIŞMAKTAN KESİNLİKLE KAÇINMADIK"

Meclis Genel Kuruluna hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeni anayasaya ilişkin sözleriyle ilgili değerlendirmesi sorulan Özel, CHP olarak makamlara saygılı olacaklarını ancak muhalefet etme konusunda asla geri adım atmayacaklarını; hakaret etmeden en sert eleştirilerde bulunduklarını belirtti.

Son yerel seçimlerden birinci parti olarak çıktıklarını, bugün yapılan kamuoyu anketlerinde de birinci sırada yer aldıklarını ve gelecekteki iktidar partisi olduklarını dile getiren Özel, şunları kaydetti:

"CHP olarak buna uygun davranmaya devam edeceğiz. Bizim attığımız normalleşme adımı var. Bugün, örneğin Devlet beyin çok sert söylemleri var ama el sıkışmaktan kesinlikle kaçınmadık. Akşam açılış resepsiyonunda sorduğunuzda en sert cevapları veririz, en sert eleştirileri yapmaya devam ederiz ama o el sıkışma önemli. Sayın Devlet Bahçeli bugün DEM Parti'nin eş genel başkanlarıyla el sıkıştı ve sohbet etti. Bu önemlidir. Normalleşme herkese lazım, Türkiye'ye çok lazım. CHP'nin risk alarak attığı adımların Türkiye siyasetinde ne sonuç doğurduğunu görüyorsunuz. Normalleşme adımlarının ne partime ne de ülkeme zararı var, ikisine de faydası var."