İzmir'deki akım faciasında 42 sanık ilk kez hakim karşısında
İzmir'de sağanaktan korunmaya çalışırken elektrik akımına kapılan 2 kişinin hayatını kaybetmesi sonrası aralarında İZSU ve Gdz Elektrik genel müdürlerinin de bulunduğu sanıklar "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma" suçlamasıyla yargılanıyor. Yaşanan faciaya ilişkin ilk ifadeler ortaya çıkarken İZSU'da Kanalizasyon Daire Başkanı tutuklu sanık Barış Koç "9 Ocak 2024 tarihinde bir vatandaş, yerden dumanlar çıktığını ihbar ediyor. Sorumlu şirket müdahale ediyor. 1 hafta sonra aynı yerden duman çıkıyor. Kronik bir sorun" ifadelerini kullandı.
İzmir'in Konak ilçesinde sağanaktan korunmaya çalışırken elektrik akımına kapılan 2 kişinin hayatını kaybetmesine ilişkin haklarında dava açılan 13'ü tutuklu 42 sanık, bugün ilk kez hakim karşısına çıkacak.
YARGILAMA SÜRECİ BAŞLIYOR
Kentte, 12 Temmuz'da meydana gelen sağanakta yolun karşısına geçmeye çalışırken su birikintisine basıp akıma kapılan Özge Ceren Deniz (23) ile onu kurtarmaya çalışırken hayatını kaybeden İnanç Öktemay'ın (44) ölümüne ilişkin yürütülen soruşturmanın ardından yargılama süreci başlıyor.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede haklarında "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma" suçundan dava açılan ve 22,5 yıla kadar hapis cezaları istenen 42 sanık, 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanacak.
İZSU Genel Müdürü Gürkan Erdoğan, kurumun önceki dönem genel müdürü Ali Hıdır Köseoğlu ve Gdz Elektrik Dağıtım Genel Müdürü Uğur Yüksel'in de aralarında bulunduğu sanıklar, iddianamede yöneltilen suçlamalarla ilgili hakim karşısına çıkacak.
BİLİRKİŞİ RAPORUNDA KUSURLARA DİKKATİ ÇEKİLDİ
İddianamede yer alan bilirkişi raporlarında, kazada Gdz Elektrik ve İZSU Genel Müdürlüğü'nün asli kusurlarının olduğu, olayın gerçekleşmesinde öngörülemeyecek ve önlenemeyecek herhangi olağanüstü doğa olayının bulunmadığı, vefat edenlerin olayın gerçekleşmesini tetikleyecek herhangi bir tehlikeli hareketlerinin ve kişisel kusurlarının olmadığı görüşü yer almıştı.
Olayın yaşandığı gün ızgaraların yağmur suyunu tahliye edemediği, ızgaraların rutin bakım ve temizliğinin olması gerektiği şekilde yapılmadığı kanaatine varıldığının kaydedildiği raporda, yer altı elektrik kablolarının döşendiği kazının olması gerekenin yarısı kadar yapılmasının olayın yaşanmasında doğrudan etken ve ağır kusur olduğuna yer verilmişti.
İZSU Genel Müdürü Erdoğan, iddianamede yer alan ifadesinde kurum bünyesinde 7 bin personelin bulunduğu ve İzmir ile 30 ilçenin tümüne hizmet verildiğini, her olaya bizzat genel müdür tarafından müdahale edilmesi ve genel müdürün sorumluluğunun doğmasının kabul edilebilir olmadığını söylemişti.
Gdz Elektrik Dağıtım Genel Müdürü Uğur Yüksel ise yapılan tadilat ve onarım işlemlerinden soruşturma sonrası haberdar olduğunu belirtmişti.
Eski İZSU Genel Müdürü Ali Hıdır Köseoğlu da görev süresinde kurumdaki görevlilerle hareket ettiğini, bu görevlilerin her birinin görevleri çerçevesinde yaptıkları hatalardan kendisinin sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını savunmuştu.
"SAHA EKİPLERİ BANA BAĞLI DEĞİL"
Mahkeme başkanı, iddianameyi ve suçlamayı söyledikten sonra sanıklara söz verdi. İlk söz verilen tutuklu sanık olan sorumlu şirketin teknik şef olarak çalışan Ahmet Orhan Kaygısız, "Olay yerinde 2015 yılında yürütülen çalışmadan haberim yok. 9 Ocak'taki çalışmalardan haberim yoktu, benim birimime ihbarlar gelmez. Arıza onarımda hiç bulunmadım. Yetki ve sorumluluk alanım farklı. Saha ekipleri bana bağlı değil" diye savunma yaptı.
Tutuklu sanıklardan sorumlu şirketin Arıza Onarım Müdürü Ali Külak da savunmasında "Yaşanan acı olaydan dolayı çok üzgünüm. Hayatını kaybedenlere başsağlığı diliyorum. Bir acı başka acıyla törpülenmez. İddianameyi okuyunca çok şaşırdım. 9 yıldır sorunsuz işleyen bir tesisin inşaasından suçlanıyorum. Sorun dış etkenlerdir. Kablo derinliği olması gerektiği gibidir. Ben idare kısmındayım. Ben sorumluluğumun olmadığını düşündüğüm şeyler nedeniyle tutukluyum. Suçlamayı kabul etmiyorum" açıklamasında bulundu.
İZSU DAİRE BAŞKANI SORUMLU ŞİRKETİ SUÇLADI
Tutuklu sanık, İZSU'nun ihalesini alan özel bir firma sahibi Arif Kapuş, "Ben sahada yer almadım. Uzman bir ekip kurdum. Teknik şartnameye göre uygun malzeme kullandık. Bilirkişi raporuna göre uygun malzeme kullanmadığım gerekçesiyle buradayım. Nasıl tespit edilmiş, gözlemle. Ben uygun malzemeyi laboratuvarda test ettirdim. Bilir kişi raporu sayesinde buradayız. Rapora itiraz ediyorum. Sorumluluğumun olmadığı konulardan buradayım. Tahliye ve beraat talep ediyorum" dedi.
"KRONİK BİR SORUNDU"
.
İZSU'da Kanalizasyon Daire Başkanı tutuklu sanık Barış Koç, "3 şube müdürü 450 personelle İzmir genelinde hizmet veriyoruz. 2 vatandaşım yaşamını yitirdiği vahim olay sonrası alelacele bilirkişi raporu hazırlandı. Elektrik kablolarının yüksekliği konusunda da kamuoyunda yanlış bir algı var. 21 Aralık 2023 tarihinde bir esnaf, yol üzerinde açık bir kablo olduğunu sorumlu şirkete bildiriyor. 9 Ocak 2024 tarihinde bir vatandaş, yerden dumanlar çıktığını ihbar ediyor. Sorumlu şirket müdahale ediyor. 1 hafta sonra aynı yerden duman çıkıyor. Bu süreçte kimse İZSU'yu arayıp ihbarda bulunmamıştır. Kronik bir sorun. Bölgedeki esnaf, sorunu en iyi bilendir. Sorumlu şirket burada geçici veya hiçbir işlem yapmamıştır. Biz 4 Ocak'ta oraya mazgalı koymasaydık yine de bu yaşanabilirdi. Tahliye ve tutuksuz yargılanmayı talep ediyorum" dedi.
4 tutuklu sanığın savunmalarının ardından duruşmaya ara verildi.
SORUŞTURMA SÜRECİ
Olaya ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında ilk etapta haklarında gözaltı kararı verilen 48 şüpheli yakalanmış, 14'ü tutuklanmış, 1 kişi itiraz sonrası serbest bırakılmıştı.
Bilirkişi raporunun hazırlanmasının ardından gözaltına alınan 10 kişiden, İZSU Genel Müdürü Gürkan Erdoğan, kurumun eski genel müdürü Ali Hıdır Köseoğlu ile Gdz Elektrik Dağıtım Genel Müdürü Uğur Yüksel'in de bulunduğu 8'inin yurt dışına çıkış yasağı şartıyla serbest bırakılmasına, 2'sine ise ev hapsi verilmesine karar verilmişti.