9. Yargı Paketi Meclis'te! Pakette neler var? Yeni yargı paketi ne zaman çıkacak?
Son dakika haberine göre kamuoyunda 9. Yargı Paketi olarak bilinen Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Başkanlığına sunuldu. 9'uncu Yargı Paketinin içerisinde Türkiye'deki casusluk faaliyetlerinin önlenmesi için yapılacak yasal düzenlemelerin yanı sıra, soyadı düzenlemesi, hakim ve savcıların terfi sistemi gibi konular da yer alıyor.
AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, kamuoyunda 9. Yargı Paketi olarak bilinen kanun teklifinin Meclis Başkanlığına sunulduğunu bildirdi. Güler, Grup Başkanvekili Bahadır Yenişehirlioğlu ve kamuoyunda 9. Yargı Paketi olarak bilinen "Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi"nin ilk imza sahipleri Denizli Milletvekili Cahit Özkan, İstanbul Milletvekili Adem Yıldırım ile Meclis'te basın toplantısı düzenledi.
Teklifin TBMM Başkanlığına sunulduğunu bildiren Güler, 2002'den bugüne kadar aralıksız reform iradesini sürdürdüklerini belirtti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 30 Mayıs 2019'da açıklanan Yargı Reformu Strateji Belgesi'nde vizyon olarak "güven veren ve erişilebilir bir adalet sisteminin" vurgulandığını aktaran Güler, 2 Mart 2021'de kamuoyu ile paylaşılan İnsan Hakları Eylem Planı'nda "özgür birey, güçlü toplum ve daha demokratik bir Türkiye" vizyonunun ön plana çıktığını ifade etti.
Abdullah Güler, Yargı Reformu Strateji Belgesi kapsamında önemli reformların hayata geçirildiğini, ilk yargı paketinde ifade özgürlüğünün güçlendirildiğini, hak arama yollarının genişletildiğini, seri muhakeme, basit yargılama, e-Duruşma gibi yeni ve etkili usullerin getirildiğini aktardı.
İnsan Hakları Eylem Planı'nda belirtilen amaç ve hedefler doğrultusunda faaliyetler yürütüldüğünü anlatan Güler, bu kapsamda da çok sayıda reformun hukuk sistemine kazandırıldığını söyledi.
"EVLAT EDİNENLERİN ADLARININ, EVLATLIĞIN ANA VE BABA ADI OLARAK YAZILABİLMESİNE İMKAN TANINMAKTADIR"
Güler, 20 farklı kanunda değişiklik veya düzenleme içeren 9. Yargı Paketi'nin, 38 maddeden oluştuğunu aktararak, şöyle devam etti: "Evlenen kadının soyadına ilişkin düzenleme getiriyoruz. Kullanılacak soyadı nedeniyle aile bütünlüğünün zarar görmemesi ve çocukların olumsuz etkilenmemesi amacıyla kadınların evlenince eşlerinin soyadını alacağı ve isterlerse önceki soyadlarını da kullanabileceklerine yönelik düzenlemeyi hayata geçiyoruz. Anaya da baba ile çocuk arasındaki soybağının reddi için de dava açma hakkı teklifimizde yer alıyor. Ailenin huzur ve refahının korunması amacıyla baba olduğunu iddia eden üçüncü kişilerin soybağının reddi davası açabilmesi belirli kurallara tabi olarak teklifimizde yer alıyor. Evlat edinenlerin adlarının, evlatlığın ana ve baba adı olarak yazılabilmesine imkan sağlıyoruz."
Uzlaşma görüşmeleri sırasında tespit edilemeyen veya uzlaşmadan sonra ortaya çıkan zararlara ilişkin tazminat davası açılabilmesine imkan sağlanacağını kaydeden Güler, arabuluculuk görüşmelerinin ilk toplantısına katılmayan tarafın yargılama giderlerinden sorumluluğuna ve lehlerine hükmedilecek vekalet ücretine ilişkin düzenleme yapılacağını vurguladı.
Güler, birden fazla baronun bulunduğu illerde, hepsinin o ildeki bütün insanların hizmetinde olduğu dikkate alınarak her 5 bin nüfus için tespit edilecek toplam puana göre barolara yeni imkanlar getirileceğini aktardı.
"BASKI VE TEHDİDİN ÖNÜNE GEÇMEYİ AMAÇLIYORUZ"
Bölge İdare Mahkemesi tarafından ilk kez verilen bazı kararlara karşı temyiz imkanı getirileceğini dile getiren Güler, "Teklifle, şikayete tabi hakaret suçu bakımından azami şikayet süresini yeniden belirliyoruz. Düzenlemeyle, soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olan hakaret suçu bakımından şikayet süresinin, her ne suretle olursa olsun fiilin gerçekleştiği tarihten itibaren 2 yılı geçemeyeceğini kabul ediyoruz. Böylelikle, özellikle sosyal medya üzerinden uzun yıllar önce yapılan bazı paylaşımlar nedeniyle vatandaşlarımız üzerinde sonradan oluşacak baskı ve tehdidin önüne geçmeyi amaçlıyoruz." dedi.
Bazı art niyetli kişilerin toplumun hassasiyet duyduğu alanlara yönelik kasıtlı paylaşımlar yaptığının altını çizen Güler, buna ilişkin de düzenlemeye ihtiyaç duyulduğunu belirtti. Abdullah Güler, "Şunu özellikle ifade etmek gerekir ki bu düzenleme, asla kişiye hakaret edebilme özgürlüğü tanımamaktadır. Nitekim, bu şekilde işlenen hakaret suçunun 5 yıl içinde tekrar işlenmesi halinde fail hakkında aynı suçtan dolayı önödeme hükümleri uygulanmayacak ve bu suç bakımından kişi hakkında doğrudan kamu davası açılma imkanı da teklifimizde yer almaktadır. Ayrıca belirtmek gerekir ki mağdurların hukuk mahkemelerinde tazminat davası açma ve tazminat elde etme imkanları bulunmaktadır." değerlendirmesinde bulundu.
Teklifte, arabuluculuğun etkinliğinin artırılmasına yönelik de düzenlemelerin bulunduğunu aktaran Güler, mesleğinde 20 yıl kıdeme sahip hukukçuların arabuluculuk eğitimi almak şartıyla sınavsız olarak arabulucu olabileceğini kaydetti. Abdullah Güler, Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı ve İdari Yargı Ön Sınavları'ndaki soru sayısının 100'den 120'ye çıkarılacağını bildirdi.
Sadece hukuk fakültesi mezunlarının uzlaştırmacı olacağını dile getiren Güler, İcra ve İflas Kanunu hükümlerine göre yapılan elektronik açık artırmalarla ilgili de düzenlemeler yapılacağını anlattı. Güler, mahkemelerce şirketler hakkında kayyum atanmasına karar verildiği takdirde, kayyumluk sisteminin daha profesyonel şekilde yürütülebilmesi için Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun kayyum olarak atanmasına imkan veren düzenlemenin uygulama süresinin 5 yıl uzatılacağını söyledi.
Karayolları Trafik Kanunu uyarınca, sahipleri tarafından teslim alınmayan veya sahiplerine ulaşılamayan ve yediemin otoparklarında bulunan araçların satış usulünün kolaylaştırılacağını anlatan Güler, vakıfların yaşaması ve topluma sunacakları hizmetlerin devamı için de mazbut vakıfların, yargı harçlarından ve teminat gösterme zorunluluğundan muaf tutulmasının sağlanacağını sözlerine ekledi. Abdullah Güler, Yargı Reformu Strateji Belgesi kapsamında yapılması hedeflenen faaliyetlerin yüzde 71'inin gerçekleştirildiğine işaret etti.
"TÜRKİYE'DE SUÇ İŞLEYEN KİŞİ VE YAPILARLA ETKİN MÜCADELE EDİLMESİ GEREKİYOR"
Casuslukla ve zorlama hapisle ilgili düzenlemenin teklifte bulunup bulunmadığının sorulması üzerine Güler, şu yanıtı verdi: "Türk Ceza Kanunu'nun 339'uncu maddesinde yer alan 'casusluk suç' tanımı içerisinde bilgi ve belgenin dışında, teknolojinin geliştiği dönemlerde farklı faaliyet alanlarında casusluk faaliyetlerinin sürdürüldüğünü görüyoruz. Önümüzdeki dönemlerde yer alacaktır. Bir istihbarat örgütü adına ya da ülke adına, ülkemizde Türk Ceza Kanunu'nu ihlal eden değişik suçlar işlenebilmektedir. Bunun çerçevesinin daha somut, daha kesin deliller noktasında somut bir maddeye ulaştığı da önümüzdeki tekliflerimizde yer alacaktır. Mevcut kanun düzenlememizin yetersiz kaldığı, Türkiye'de suç işleyen kişi ve yapılarla etkin mücadele edilmesi gerekiyor. Bu suçların da işlenmesinin önüne geçilmesi gerekiyor. Zorlama hapis veya etki ajanlığı gibi kavramlar teklifimizde hiç yer almamıştı. Ne içerdiğini de halen öğrenmiş değiliz, hep böyle kavram kullanıldı. Keşke içerikten de bahsedilse. 'Bu başlıkta şöyle bir düzenleme' diye de bir öneri gelseydi de tartışsaydık."
Meclis'in çalışma takvimine yönelik soru üzerine Güler, ulaştırma alanında düzenlemeler içeren kanun teklifinin Genel Kurulda görüşüldüğünü anımsattı.
"TEMMUZUN ÜÇÜNCÜ HAFTASI GİBİ MECLİS ÇALIŞMALARIMIZI TAMAMLAMAYI ARZU EDİYORUZ"
Öğretmenlik Mesleği Kanunu Teklifi'nin komisyon sürecinin başladığını ve bu teklifin de gelecek hafta Genel Kurul gündemine geleceğini aktaran Güler, sözlerini şöyle sürdürdü: "İki kanun teklifimiz daha olacak. Tasarruf tedbirlerine yönelik genelge yayımlanmıştı. Onu destekleyecek mahiyette ve süresi tamamlanmış, Hazine ve Maliye Bakanlığımız açısından acil olan teknik maddelerimiz olacak. O teklifi de bu hafta vermeyi arzu ediyoruz. Hazırlığı yeni başlayan ama kamuoyunda teklif metniymiş gibi sunulan vergisel düzenlemelerle ilgili başlıklarımız olacak. Kamuoyunda, hiç bilmediğimiz, bizim gündemimizde olmayan 'bazı vergisel düzenlemeler geliyor' diye haber yapıldı. Bunu da üzülerek söylemek isterim, bizim gündemimizde bahsedilen o vergi düzenlemesi yer almadı. Kurumlar vergisi, gelir vergisi ve muafiyetler, istisnalar açısında arkadaşlarımız çalışma yapıyordu. Bu teklifi de önümüzdeki hafta tamamlayabilirsek temmuzun üçüncü haftası gibi muhalefetle de uzlaşmak suretiyle Meclis çalışmalarımızı tamamlamayı arzu ediyoruz."
Sahipsiz hayvanlarla ilgili teklif metninin çalışmalarının sürdüğünü belirten Güler, Grup Başkanvekili Bahadır Yenişehirloğlu'nun toplumun bazı kesimlerini dinlediğini dile getirdi.
9 YARGI PAKETİ NELERİ KAPSIYOR?
Sesli, yazılı veya görüntülü iletiyle hakaret suçu uzlaştırma kapsamından çıkarılarak önödeme kapsamına alınacak. AK Parti milletvekillerinin imzasını taşıyan, kamuoyunda "9. Yargı Paketi" olarak bilinen Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararları doğrultusunda Türk Medeni Kanunu'nda bazı düzenlemelere gidilecek. Buna göre, koca, ana veya çocuk soybağının reddi davasını açarak babalık karinesini çürütebilecek. Bu dava, dava açma hakkına sahip diğer kişilere karşı açılacak.
Ana doğumdan, çocuk ise ergin olduğu tarihten başlayarak en geç bir yıl içinde dava açmak zorunda olacak. Dava açma süresinin geçmesinden önce kocanın ölmesi veya gaipliğine karar verilmesi ya da sürekli olarak ayırt etme gücünü kaybetmesi hallerinde baba olduğunu iddia eden kişi, kocanın altsoyu, anası veya babası, doğumu ve kocanın ölümünü, sürekli olarak ayırt etme gücünü kaybettiğini veya hakkında gaiplik kararı alındığını öğrenmelerinden başlayarak bir yıl içinde soybağının reddi davasını açabilecek.
Ayırt etme gücüne sahip olmayan küçüklerin nüfus kaydına, birlikte evlat edinmede ana ve baba adı olarak evlat edinen eşlerin adları; tek başına evlat edinmede ise ana veya baba adı olarak evlat edinenin adı yazılacak. Evlat edinilen diğer kişiler hakkında, talepleri halinde bu hüküm uygulanacak.
Teklifle, Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun'a madde eklenecek. Buna göre, istinaf incelemesi için dosya kendisine gönderilen ilgili hukuk dairesi, bir ay içinde yapacağı ön inceleme sonucunda iş bölümü bakımından kendisini görevli görmez ise gerekçesiyle birlikte dosyayı görevli olduğu kanısına vardığı ilgili hukuk dairesine gönderecek. Bir aylık sürenin bitiminden sonra veya duruşma günü verilen dosya hakkında gönderme kararı verilemeyecek.
HAKARET SUÇUNDA VE UZLAŞTIRMADA YENİ DÜZENLEMELER
Türk Ceza Kanunu'ndaki değişikliğe göre de soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olan hakaret suçu bakımından şikayet süresi, her ne suretle olursa olsun fiilin gerçekleştiği tarihten itibaren iki yılı geçemeyecek. Sesli, yazılı veya görüntülü iletiyle hakaret suçu uzlaştırma kapsamından çıkarılarak önödeme kapsamına alınacak. Şüpheli, mağdur veya suçtan zarar gören, kendisine uzlaşma teklifinde bulunulduktan itibaren 7 gün içinde kararını bildirmediği takdirde, teklifi reddetmiş sayılacak.
Uzlaşmanın sağlanması halinde, uzlaşma anında tespit edilemeyen veya uzlaşmadan sonra ortaya çıkan zararlar hariç, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamayacak. Uzlaştırmacı olmak için hukuk mezunu olma şartı getirilecek. Uzlaştırmacılar, hukuk fakültesi mezunlarının yer aldığı, Adalet Bakanlığı tarafından belirlenen uzlaştırmacı listelerinden görevlendirilecek.
Uzlaşma gerçekleştiği takdirde, mahkeme, uzlaşma sonucunda sanığın edimini defaten yerine getirmesi halinde, davanın düşmesine karar verecek. Edimin yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması, takside bağlanması veya süreklilik arz etmesi halinde durma kararı verilecek. Durma süresince zamanaşımı işlemeyecek. Uzlaşmanın gereklerinin yerine getirilmemesi halinde, mahkemece yargılamaya kaldığı yerden devam olunacak.
Teklifle, Çocuk Koruma Kanunu'nda değişiklik yapılacak. Buna göre, sosyal çalışma görevlileri mahkemeler yerine Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Müdürlüklerine atanacak. Ayrıca teklifle, Vakıflar Kanunu'nda düzenlemeye gidilecek. Bu kapsamda, Vakıflar Genel Müdürlüğü ve mazbut vakıflara ait taşınmazlarla ilgili işlemler nedeniyle değerli kağıt ve işlem bedeli alınmayacak, kamu kurum ve kuruşlarına herhangi bir katılım payı ödenmeyecek.
Vakıflar Genel Müdürlüğü, Harçlar KKanunumuzdan nda sayılan yargı harçlarından muaf olacak. Genel Müdürlüğün dava, icra takibi ve geçici hukuki koruma tedbirleri gibi her türlü dava ve işte teminat gösterme zorunluluğu olmayacak. Bu hüküm, Genel Müdürlüğün idare ve temsil ettiği mazbut vakıflar adına taraf olduğu dava, icra takibi ve geçici hukuki koruma tedbirleri gibi her türlü dava ve iş hakkında da uygulanacak.
Vakıf kültür varlıklarının restorasyon veya onarım karşılığı kiralama işlemlerine ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle belirlenecek. Anayasa Mahkemesi'nin, bazı Cumhurbaşkanlığı kararnamelerini iptal etmesi dolayısıyla Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) ile Anayasa Mahkemesi kadrolarına ilişkin düzenlemeler yapılacak.
Teklifle, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'ndaki parasal sınırlarla ilgili düzenlemelere gidilecek. Buna göre parasal sınırlar her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların; o yıl için Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 298'inci maddesi hükümleri uyarınca Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanacak. Bu şekilde belirlenen sınırların bin Türk lirasını aşmayan kısımları dikkate alınmayacak.
İstinaf ve temyiz kanun yoluna başvuruda esas alınan parasal sınırda yeniden değerleme nedeniyle meydana gelen artış, bölge adliye mahkemesinin kaldırma veya Yargıtay'ın bozma kararları üzerine yeniden verilen kararlar hakkında uygulanmaz, ilk karar tarihinde geçerli olan parasal sınırlar esas alınacak.
ARABULUCULUK DÜZENLEMELERİ
Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'ndaki değişikliğe göre, anlaşma belgesinin taraflarından biri, icra edilebilirlik şerhi verilmesinden sonra tapu müdürlüğünden tescil talebinde bulunabilecek. Tapu müdürlüğünce taşınmaza ilişkin mevzuatta öngörülen gerekli inceleme ve değerlendirme yapıldıktan sonra resmi senet düzenlenmeksizin tescil talebi yerine getirilecek.
Ayrıca taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilecek ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile karşı tarafın ödemekle yükümlü olduğu yargılama giderlerinin yarısından sorumlu tutulacak. Ayrıca bu taraf lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'ne göre belirlenen vekalet ücretinin yarısına hükmedilecek.
Arabuluculuk eğitimini tamamlayan ve mesleğinde 20 yıl kıdeme sahip olanlar yazılı sınava girmeden arabuluculuk siciline kayıt olabilecek.
TMSF'NİN KAYYUM OLARAK ATANMASI
Suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama, silahlı örgüt, silahlı örgüte silah sağlama, terörizmin finansmanı suçlarının işlendiği hususunda kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı halinde şirketlere veya malvarlığı değerlerine kayyum atanmasına karar verildiği takdirde, düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 5 yıl süreyle Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) kayyum olarak atanabilecek.
Bu halde kayyumluk hak ve yetkileri bakımından Bankacılık Kanunu'nda TMSF'ye verilen hak ve yetkiler kıyasen uygulanacak. Şirketlerin genel kurul yetkileri, Türk Ticaret Kanunu hükümlerine tabi olmaksızın TMSF tarafından kullanılacak. Bu şirketler veya malvarlığı değerleri TMSF'nin gözetiminde, TMSF'nin atadığı yöneticiler tarafından ticari teamüllere uygun olarak ve basiretli bir tacir gibi yönetilecek.
Bu şirketlerin veya malvarlığı değerlerinin mali durumu, ortaklık yapısı, piyasa koşulları veya diğer sorunları nedeniyle şirketin veya varlıklarının ya da malvarlığı değerlerinin kısmen veya tamamen satılmasına veya feshi ile tasfiyesine TMSF tarafından karar verilebilecek. Satış ve tasfiye işlemleri, ilgili şirketin yönetim/müdürler kurulu veya malvarlığı değerleri kayyum temsilcileri ya da TMSF tarafından yerine getirilecek.
Satış ve tasfiye işlemlerinde azınlık hisselerinin sahiplerinin rızası aranmayacak. Satıştan elde edilen gelirden şirket veya malvarlığı değerlerinin borçları ödendikten sonra kalan tutar, şirket veya malvarlığı değerlerinin işlerinde kullanılabilecek.
Fesih ve tasfiye işlemleri sonunda borçlar ödendikten sonra kalan tutar, yargılamanın kesin hükümle sonuçlandırılmasına kadar açılan bir hesapta nemalandırılacak. Şirketlerin tasfiye işlemlerini yürütmek üzere TMSF Kurulu tarafından görevlendirilen tasfiye komisyonu, adli işlemler veya davalar bakımından taraf ehliyetine sahip olacak.
Kayyumluk görevi TMSF tarafından yürütülen şirketler, açtıkları davalarda harçtan muaf olacak. TMSF'nin kayyum olarak atanmasına karar verilen şirket, taşınmaz, hak, varlık ve alacaklar hakkında Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 128'inci maddesi uyarınca verilen el koyma ve tedbir kararları, kayyum yetkisinin TMSF'ye devriyle birlikte kendiliğinden kalkacak.
TMSF'nin kayyum olarak atandığı şirketleri veya malvarlığı değerlerini yönetmek ve temsil etmek üzere atananlar veya görevlendirilenler ya da atananlar tarafından temsil yetkisini haiz olmak üzere görevlendirilenler ile bu kapsamda yapılan işlemler hakkında Bankacılık Kanunu'nun 127'nci maddesi uygulanacak.
TMSF'nin kayyumluk görevi kapsamındaki karar ve işlemlerine karşı açılan davalar, Fon'un merkezinin bulunduğu yer idare mahkemelerinde görülecek.