6-8 Ekim davasında 10 yıl sonra karar! Kaos tetikçilerinin planı neydi? Davanın perde arkası A Haber'de değerlendirildi
HDP eski eş başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'ın da yargılandığı 6-8 Ekim olaylarına ilişkin davada ilk karar açıklanıyor. Kobani Davası kapsamında Ahmet Türk 10 yıl hapis cezasına çarptırılırken, Figen Yüksekdağ ise 30 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı. Selahattin Demirtaş için istenen ceza 42 yıl olarak açıklanırken tutukluluk halinin devamına karar verildi. Davaya ilişkin değerlendirmeler A Haber'de yayınlanan Aklın Yolu programında uzman isimler tarafından yorumlandı. İşte detaylar...
2014'te Kobani'deki olayları gerekçe göstererek yapılan eylemlere ilişkin davada sona gelindi. Eski HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'ın da içinde olduğu 108 sanığın yargılandığı davada karar açıklandı.
Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 10 yıl hapse çarptırıldı.
Dava kapsamında, 47 ayrı suçtan yargılanan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak" suçuna yardımdan 20 yıl, 2 kez "suç işlemeye tahrik" suçundan 7 yıl 6 ay hapis, 4 kez "terör örgütü propagandası yapmak" suçundan 10 yıl, "halkı kanunlara uymamaya tahrik" suçundan 1 yıl 6 ay, "toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefet" suçundan 1 yıl 6 ay "suçu ve suçluyu övme" suçundan da 1 yıl 6 ay olmak üzere toplam 42 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Heyet, sanığın yargılama sürecindeki tutum ve davranışları dikkate alınarak hakkında Türk Ceza Kanunu'nun 62. maddesindeki indirim hükümlerinin uygulanmamasına karar verdi.
Eski HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ ise "devletin birliği ve ülke bütünlüğünü bozmak" suçuna yardımdan 19 yıl, "suç işlemeye tahrik" suçundan 4 yıl 6 ay, "terör örgütü propagandası yapmak" suçundan 1 yıl 6 ay, "toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefet" suçundan 2 yıl, 2 kez "örgüt propagandası" suçundan 3 yıl, "seçim yasaklarına aykırı hareket etmek" suçundan da 3 ay olmak üzere toplam 30 yıl 3 ay hapis cezası aldı.
'Kobani' bahanesiyle düzenlenen eylemlere ilişkin davanın perde arkası A Haber'de uzman isimler tarafından değerlendirildi. İşte satır başlıkları;
Gazeteci Abdülkadir Selvi
"5 Ekim günü Murat Karayılan Kandil'den bir çağrı yapıyor ve o paylaşımda "metropolleri işgal etmeye çağırıyoruz" diyor bunun hemen ardından 6 Ekim günü HDP'nin resmi hesabından " MYK'dan halklarımızı sokağa çıkmaya çağıyoruz" yani terörist elebaşı Murat Karayılan!ın çağrısından 24 saat sonra."
"6-8 Ekim tarihinde 37 kişi devam eden olaylarda 53 kişi hayatını kaybediyor. Örneğin Ahmet Dakak başı taş ile ezilerek öldürülüyor, Yasin Börü öldürüldükten sonra üzerinden araçla geçiliyor. Böyle vahşi yöntemler ile öldürüldüler. Çağrı yaptılar insanları sokaklara çıkardılar ve daha sonra sokağa çıkanları sokakta var olanları vahşi bir şekilde katlettiler."
DEMOKRATİK YOLDAN KÜRT SORUNUNU ÇÖZMEYİ ÖNLEDİLER
"Bu davanın iddianamesini savcı yazdı diyorlar. Hayır bu davanın iddianamesini HDP yazdı halkı sokağa çağırarak, insanları katlederek dava dosyasındaki kanıtları kendileri oluşturdu. HDP o gün çıkıp şehirlerde şiddet ortaya çıktı herkes evine dönsün deseydi hepimiz desteklerdik. Başbakan sizinle görüşüyor çağrı yapın şiddete bulaşmayın diye ama siz tersini yapıyorsunuz. Türkiye'de demokratik yoldan kürt sorununu çözmeye yönelik atılan adımların böylece sabote etmiş oldular."