Son dakika | Irak ve Suriye'de yeni harekat olur mu? Bağdat'ta terörle mücadele zirvesi
Son dakika haberi...Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve MİT Başkanı İbrahim Kalın yarın terörle mücadelede iş birliği görüşmeleri için Bağdat'a gidecek. Gelişmeleri A Haber canlı yayınına katılan terör ve güvenlik uzmanı Doç. Dr. Ali Fuat Gökçe "PKK terör örgütü bunların bir çoğunu Amerika’nı desteği ile yerine getiriyor. Sözde silahlı kuvvetlere sahipler, belli bir toprak parçasına hükmediyorlar. Bağımsızlığını ilan edip tanınmaya çalışacaklar. İşte Türkiye buna karşı önemli adımlar atıyor." ifadelerini kullandı.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli, geçen aralık ayında Türkiye'de Dışişleri Bakanı, Milli Savunma Bakanı ve MİT Başkanının katılımıyla gerçekleşen Türkiye-Irak Güvenlik Zirvesi'nin bir sonraki toplantısının yarın Bağdat'ta Bağdat'ta yapılacağını belirtti. Keçeli, "Aynı formatta olacak. Yarın ki görüşmelerde güvenlik ve askeri iş birliği konuları öncelikli gündem maddesi olacak" dedi.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Keçeli, basın mensuplarıyla bir araya geldi. Keçeli, 7-8 Mart tarihlerinde gerçekleştirilen 'Amerika-Türkiye Stratejik Mekanizma Toplantısı'na değindi. Keçeli, toplantının iki ayağı olduğunu; birincisinde farklı kurumlardan uzmanların bir araya gelerek çalışma grupları formatında çeşitli temasların ikili ilişkiler açısından tartışıldığını, sonrasında varılan sonucun iki dışişleri bakanına sunulduğunu ve onların da siyaseten daha fazla neler yapılabileceği hususunda stratejik bir bakış açısıyla yanıt vermeye çalıştıklarını söyledi. Bu çerçevede 7 Mart'ta 3 çalışma grubunun siyasi-askeri iş birliğini, küresel terörizmle mücadele iş birliğini, enerji güvenliğini ve iklim meselelerini ele aldığını, 4 çalışma grubunun ise Gazze'deki son durum, Suriye, Güney Kafkasya ve Rusya-Ukrayna savaşı gibi bölgesel konuları ele aldığını aktardı.
Keçeli, "Terörle mücadele alanında bizim ABD'ye çok net bir mesajımız oldu. Onlara PKK, YPG ve FETÖ'yle ilgili beklentilerimizi net bir şekilde ilettik. Müttefik bir ülkenin, ülkemizin güvenliğini hedef alanlarla iş birliği yapmasının asla kabul edilemez olduğunu belirttik. Türkiye-ABD stratejik ilişkilerinin daha fazla derinleşmesinin önündeki en büyük engelin ABD'nin YPG'ye verdiği destek olduğunu aktardık. Bu çalışma grubunun görüşmelerinde DEAŞ ile mücadele konusu da ele alındı. Önümüzdeki dönemde terörle mücadele konusunda teknik düzeyde düzenli istişareler yapılması konusunda mutabık kılındı. Siyasi ve askeri konularda öncelikle savunma sanayinde iş birliği için atılması gereken adımlarını konuştuk. Savunma sanayi alanındaki kısıtlamalar kaldırılsın, CAATSA yaptırımlarından çıkarılma talebimizi tekraren vurguladık. F-16 programıyla ilgili devam eden süreç var ayrıca, F-35 ile ilgili prosedür tamamlanması gerekiyor. Bu konular da ele alındı. Tabii ekonomik konuları da görüştük. Şu an ABD ile ikili ticaret hacmi 30 milyar düzeyinde, bunu 100 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz. Bu konuda atılabilecek adımlar ele alındı. Enerji alanındaki iş birliğinin arttırılması konusunda görüştük. Sıvılaştırılmış doğalgaz ve nükleer enerji konularında görüşmelere devam edeceğiz" dedi.
'EN FAZLA ZAMAN GAZZE'YE ZAMAN AYRILDI'
Görüşmelerde bölgesel konuların da ele alındığını kaydeden Keçeli, "Bunların başında Gazze geliyor. Hem çalışma gruplarında hem de Sayın Bakanın, Blinken ile olan görüşmesinde en fazla zaman ayrılan kısım Gazze oldu. Gazze'de acil ve tam ateşkesin sağlanması hemen ardından da iki devletli kalıcı çözüme dönük bir sürecin başlatılması gerektiğini ABD'lilere ilettik. Gazzeli sivillerin daha fazla zarar görmemesi, insani yardımların sürekli ve kesintisiz bir şekilde devamında iki taraf da görüş birliği içerisindeler. Gerek Ukrayna, gerek Rusya için şartlar oluştuğunda her iki taraf için de gerekli zemin için de barış müzakerelerine dönülmesi gerektiğini savunuyoruz. ABD'de bunu tekrarladık. Karadeniz sefer güvenliğinin sağlanması konusu da ele alındı. ABD'lilere uluslararası yükümlülüklere uygun bir şekilde sürdürdüğümüz ilişkilerin ABD tarafından bir kısıtlamaya tabi tutulmaması gerektiğini aktardık" dedi.
Suriye konusunu da görüştüklerini belirten Keçeli, "Her iki taraf da siyasi sürecin tekrar başlaması gerektiği konusunda mutabık. Suriye'deki krize ancak siyasi bir çözüm bulunabileceğinin altını çizdik. İnsani yardımların kesintisiz bir şekilde Suriye'ye ulaşması gerektiği konusunda da mutabıkız. Suriye'nin geleceğine dair görüşmeleri de ABD'lilerle teknik düzeyde yapmaya devam edeceğiz. Azerbaycan-Ermenistan arasındaki durum da vardı. Bu konuda devam eden barış görüşmelerini desteklediğimizi ilettik. Doğu Akdeniz, Kıbrıs, Yemen ve Libya gibi konular da ele aldığımız bölgesel başlıklar altındaydı" diye konuştu.
Bakan Fidan'ın ABD'de Senato'da da bazı temaslar gerçekleştirdiğini belirten Keçeli, görüşmelerde 'Türkiye-ABD ilişkilerini daha fazla nasıl ilerletebiliriz?' sorusunun masada olduğunu ve Senato'da da olumlu bir yaklaşım olduğu izleniminin edinildiğini, önümüzdeki süreçte ABD ve Türkiye'nin müttefiklik ruhuna uygun, karşılıklı saygı ve çıkar temelinde görüşmeleri sürdürmeye devam edeceğini belirtti.
BAĞDAT'A ZİYARET
Keçeli, geçtiğimiz Aralık ayında Türkiye'de Dışişleri Bakanı, Milli Savunma Bakanı ve MİT Başkanının katılımıyla gerçekleşen Türkiye-Irak Güvenlik Zirvesi'ni hatırlatarak, bir sonraki toplantının yarın (14 Mart) Bağdat'ta yapılacağını belirtti. Keçeli, "Aynı formatta olacak. Yarın ki görüşmelerde güvenlik ve askeri iş birliği konuları öncelikli gündem maddesi olacak. Terörle mücadelede ortak bir anlayış geliştirilmesi ve bu doğrultuda atılabilecek adımlar masada olacak. Geçtiğimiz Güvenlik Zirvesi'nin ardından bir ortak açıklama yayımlanmıştı. Bu ortak açıklamada PKK'nın her iki ülke için de ortak tehdit olduğunu vurgulamıştık, hem biz hem Irak tarafı. PKK'nın Irak makamları tarafından bir ortak güvenlik tehdidi olarak tanımlanmasını, Irak tarafında PKK ile mücadele azminin gelişmeye başladığının bir işareti görüyoruz bu bakımdan memnuniyet duyuyoruz. Gelinen bu olumlu noktadan azami faydayı sağlamayı hedefliyoruz" dedi.
Güvenlik Zirvesi'nde iki ülke arasındaki iş birliği imkanlarının da ele alınacağını vurgulayan Keçeli; doğalgaz kaynaklarının geliştirilmesi, Irak'taki yenilebilir enerji alanında nasıl ortak projeler geliştirilebileceği, Irak-Türkiye petrol boru hattından sevkiyata başlanabileceği konularının da görüşüleceğini söyledi. Keçeli, "Biz Irak'taki tüm tarafların karşılıklı diyalog ve anlayış çerçevesinde bir mutabakata ulaşmasını ve bu boru hattından sevkiyatın en kısa sürede başlamasını ümit ediyoruz. Yarınki görüşmelerimizde Sayın Cumhurbaşkanımızın önümüzdeki dönemde Irak'a yapacağı ziyaretin de detayları ele alınacak" ifadelerini kullandı.
MİT BAŞKANI, DIŞİŞLERİ VE SAVUNMA BAKANLARI YARIN IRAK'A GİDİYOR! IRAK ZİYARETİ HAREKAT SİNYALİ Mİ?
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı İbrahim Kalın yarım Irak'a gidecek. Dün Peçe-Kilit bölgesinde Irak kuvvetleri ve peşmerge ile yapılan görüşmelerin ardından kritik bir ziyaret yarın gerçekleşecek. Gelişmeleri A Haber canlı yayınına katılan terör ve güvenlik uzmanı Doç. Dr. Ali Fuat Gökçe değerlendirdi.
Doç. Dr. Ali Fuat Gökçe: Tabi bakanlarımızın Irak'ta yapacağı görüşmelerde PKK'nın son verilmesi gündemin ilk maddesi olacak, güvenlik kaygılarımız iletilecek. Irak hükümetinin de iş birliği yapması elzem hale geldi. Çünkü bölgedeki gelişmeler sadece Türkiye'yi tehdit etmiyor İran ve Irak'ı da tehdit ediyor. Bunun yanında toprak bütünlüğü bozulmuş olan Suriye'yi de tehdit ediyor.
PKK artık bir örgüt olmaktan öteye geçmeye çalışıyor. Devletleşme aşamasına geçmeye başladılar. Devlet için gerekli olan toprak, halk ve gerekli unsurları PKK'ya sağlamaya çalışıyorlar. Şu anda Amerika'nın desteği ile belli bir toprağa hükmeden bir PKK görüyoruz. Burada PKK'yı temsilci olarak kabul ettiği söylenen bir halk unsuru var. Geriye sadece egemenlik kalıyor. Bunu için bağımsızlığını ilan etmesi lazım. Belli bir anayasasının olması lazım ve Diğer ülkeler tarafından tanınmaması gerekir.
PKK terör örgütü bunların bir çoğunu Amerika'nı desteği ile yerine getiriyor. Sözde silahlı kuvvetlere sahipler, belli bir toprak parçasına hükmediyorlar. Bunun yanında bir de anayasa taslağı çalışması yapıyorlar. Bunun dışında bölücü terör örgütü ilgili ilgisiz uzak coğrafyalarda örgütlenmeye çalışıyor. Sözde bir parti olduğunu söyleyerek temsilcilikler açıyor. Bağımsızlığını ilan edip tanınmaya çalışacaklar. İşte Türkiye buna karşı önemli adımlar atıyor.
BAKAN FİDAN AZERBAYCAN'A GEÇECEK
Bakan Fidan'ın yarın ki toplantılarından sonra Azerbaycan'ın başkenti Bakü'ye geçeceğini ve orada Türkiye-Azerbaycan-Gürcistan 3'lü Dışişleri Bakanları Toplantısı'nın 9'uncusuna katılacağını aktaran Keçeli, "Güney Kafkasya'daki istikrar, refah ve barış Türkiye açısından çok önemli. Buradaki ülkelerin daha iyi koşullarda yaşayabilmesi için büyük çaba gösteriyoruz. Cuma günü yapılacak toplantının da ana gündem maddesi 'bağlantısallık' olacak. Toplantının sonunda ortak bildiri yayımlamayı öngörüyoruz" dedi.
'1489 VATANDAŞIMIZ TAHLİYE EDİLDİ'
Türkiye'nin İsrail-Filistin çatışmaları kapsamında Gazze'ye gerçekleştirdiği insani yardımlar ve Gazze'den tahliyelere de değinen Keçeli, "10 Mart günü yaklaşık 3 bin tonluk insani yardım taşıyan 7'nci gemimiz, Mısır'ın El-Ariş Limanı'na yanaştı. Böylelikle krizin başından beri Gazze'ye yaptığımız yardım, 40 bin tonu aştı" dedi. Türkiye'nin Birleşmiş Milletler (BM) Filistinli Mültecilere Yardım Kuruluşu (UNRWA) aracılığıyla Gazze'ye gerçekleştirdiği 26 bin tonluk un yardımının güncel durumunu aktaran Keçeli, "İsrail makamları unun Gazze'ye ulaşmasına engel olmuşlardı. Yaklaşık 3-4 haftadır gerek BM gerekse biz İsrail makamlarıyla bunu görüştük. Kısa bir süre önce sonuca ulaşıldı. Un BM Dünya Gıda Örgütü'ne devredildi. Bizim sağladığımız 26 bin ton unun geri kalanı peyderpey Gazze'ye sevk edilmeye başlandı. Gazze'ye havadan insani yardımlar da başladı. Buraya destek sağlamak üzere 9 bin ton tıbbi malzeme ve bebek malzemesini Ürdün makamlarına ilettik. Ürdün makamları hava yoluyla Gazze'ye ulaştırıyorlar. Bu sabah itibarıyla 1489 vatandaşımızı, KKTC vatandaşını ve onların yakınını Gazze'den tahliye etmiş durumdayız. Halen tahliye etmeye çalıştığımız bir grup vatandaşımız var. Onları da en kısa sürede güvenli bir şekilde Gazze'den Türkiye'ye veya gitmek istedikleri 3'üncü bir ülke varsa oraya ulaşması için çaba harcamaya devam edeceğiz" diye konuştu.
'İCAZET ALACAĞIMIZ YER BM'NİN 51'İNCİ MADDESİ'
Keçeli, ABD ile terörle mücadelede ortak bir mekanizma kurulması konusunda karara varılmasıyla ilgili soru üzerine, "Düzenli olacak toplantılar. Teknik düzeyde gerçekleştirilecek. Yüz yüze yapılması planlanıyor ve her şeyden önemlisi bu farklı kurumların katılımıyla gerçekleştirilecek bir dizi toplantı olacak Dışişleri Bakanlıklarının koordinasyonunda. Ancak güvenlik birimlerinin de dahil olduğu bir istişare mekanizması" dedi.
Keçeli, PKK'nın Irak'taki varlığına yönelik operasyon konusunun görüşülüp görüşülmediği sorusu üzerine de "Bu açıdan Amerikalılarla konuşmuyoruz. Biz güvenliğimizi tehdit eden yurtdışı kaynaklı bir terör örgütüne yönelik bir operasyon yapacaksak icazet alacağımız tek yer BM'nin 51'inci maddesidir. Bunun dışında herhangi bir uluslararası yapı veya 3'üncü tarafla bu konuyu o açıdan ele almıyoruz. Diğer taraftan ABD'nin askerleri Irak'ta bulunuyorlar. Dolayısıyla bizim PKK'ya yönelik mücadelemizle bağlantılı olarak tabii ki onlarla da görüşüyoruz. Ancak bu bir icazet almak, onların iznini almak anlamında gerçekleşmiyor" dedi.
YUNANİSTAN'LA GÖRÜŞMELER OLUMLU
Keçeli, 11 Mart'ta Ankara'da gerçekleşen Türkiye-Yunanistan Siyasi Diyalog Toplantısı'na ilişkin soru üzerine de, "Görüşmeler olumlu bir atmosferde geçti. İkili ilişkilerin yanı sıra bölgesel ve uluslararası konular ele alındı. İkili ilişkiler kapsamında, üst düzey temas ve ziyaretlerin programlanması, Ege konuları, her iki ülkedeki azınlıkların durumu, konsolosluk ilişkileri, düzensiz göç ve terörle mücadelede iş birliği, karşılıklı kültürel mirasın korunması, iki ülkenin uluslararası adaylıkları konusunda iş birliği gibi hususlar görüşüldü. Yunan tarafına, iki ülke liderleri tarafından geçtiğimiz Aralık ayında Atina'da düzenlenen Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi sırasında imzalanan 'Dostane İlişkiler ve İyi Komşuluk Hakkında Atina Bildirgesi' doğrultusunda, gerilim yaratabilecek söylem ve eylemlerden kaçınılması gerektiği vurgulandı" diye konuştu.
MİÇOTAKİS'İN ZİYARETİ MAYIS'TA
Keçeli, Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis'in Türkiye ziyaretinin mayıs ayı içinde gerçekleştirilmesi için tarih belirleme çalışmalarının sürdüğünü belirtti. Keçeli, bu ziyarete hazırlık niteliği de taşıyacak bir dizi ziyaret daha öngörüldüğünü belirterek, "Bu çerçevede, iki ülke arasında başta ekonomi olmak üzere çeşitli alanlarda iş birliğine yönelik olumlu gündem odaklı Ortak Eylem Planı toplantısı, Bakan Yardımcımız Büyükelçi Burak Akçapar ve Yunanistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Kostas Fragoyannis arasında 15 Nisan'da Ankara'da düzenlenmesi kararlaştırılmıştı. Ayrıca, Güven Artırıcı Önlemler toplantısının 22 Nisan'da Atina'da yapılması planlanıyor. Başbakan Miçotakis'in ülkemizi ziyareti sırasında ahdi durumumuzu güçlendirecek çeşitli anlaşmaların da imzalanması öngörülüyor. Söz konusu anlaşmaların metinlerinin nihaileştirilmesine yönelik hazırlıklarımızı sürdürüyoruz. Görüleceği üzere, 2023 yılı başından itibaren Yunanistan'la karşılıklı temas ve ziyaretlerimizde artan bir ivme görüyoruz. Mevcut olumlu atmosfer çerçevesinde bu temasların daha fazla içeriklendirilmesine ve aramızdaki sorunların iyi komşuluk ve uluslararası hukuk çerçevesinde ele alınmasına yönelik çalışmalarımız devam ediyor" ifadelerini kullandı.