Erzincan’da maden faciası | Bakan Bakyraktar: 6 işçi dere yatağı alanında 3’ü manganez ocağında | Bilirkişi raporu ortaya çıktı
Erzincan'ın İliç ilçesinde meydana gelen toprak kayması sonucu milyonlarca metreküp çamur yığınının altında kalan 9 işçiyi arama çalışmaları sürerken, olaya ilişkin detaylar da ortaya çıkıyor. Olay sırasında çekilen görüntülerde toprak yığını altında kalan beyaz araç içerisinde olan Kenan Öz ve 2 arkadaşının, olaydan önce bölgeyi boşaltarak 60-70 kişinin hayatını kurtardığı belirtildi. Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, "Heyelan iki yönlü gerçekleşiyor. Çalışmalarımız yoğunlaştı. 6 işçi dere yatağı alanında 3’ü manganez ocağında." açıklaması yaparken, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, maden ocağının çevre izin ve lisans belgesini iptal etti. Öte yandan İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa (İÜC) Mühendislik Fakültesi Maden Mühendisliği Bölümü akademisyenlerince bölgeye ilişkin rapor paylaşıldı.
İliç ilçesine bağlı Çöpler köyündeki maden ocağı sahasında yaşanan toprak kaymasında kaybolan 9 işçiyi arama çalışmaları devam ediyor. Çalışmalara AFAD, TSK Arama Kurtarma, JAK, PAK, UMKE, madenciler ve sivil toplum kuruluşlarından 2 bin 722 personel katılıyor. Ayrıca 796 araç, 99 aydınlatma kulesi, 52 jeneratör, 7 dron, 1 georadar, 3 KBRN aracı, metale duyarlı 5 yer altı radarı ve iş makineleriyle arama kurtarma faaliyetleri 24 saat esasına göre yürütülüyor.
İŞÇİLERİN OLDUĞU BÖLGEDE ÇALIŞMALAR YOĞUNLAŞTI
Son durum hakkında bilgi veren Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, "Heyelan iki yönlü gerçekleşiyor. Çalışmalarımız yoğunlaştı. 6 işçi dere yatağı alanında 3'ü manganez ocağında. 9 bölgede su ölçümü yapıyoruz. Su da halk sağlığına zarar verecek bir durum yok. Toprağın kaldırılması önceliğimiz olacak. İdari anlamda soruşturmalar devam ediyor. " dedi.
"KAMYONUN PARÇALARI BULUNDU"
Bakan Bayraktar, "Su kontaminasyonuna karşı 9 ayrı noktadan ölçüm alıyoruz. Şu ana kadar herhangi bir olumsuzluğa rastlamış değiliz. Arama çalışmalarımız geceden beri yoğunlaştı. Olayın kök nedenleri ayrıntılı şekilde araştırılıyor. 6 işçi dere yatağı alanında 3'ü manganez ocağında. Heyelanda sürüklenen kamyonun parçaları bulundu." ifadelerini kullandı.
Bakan Bayraktar'ın açıklamalarından öne çıkanlar:
Toprak 35 metre yüksekliğinde, yani 12 katlı bir apartman yüksekliğinde. 3 gün içinde ciddi bir heyelan riski devam ediyordu. Biz özellikle dün akşam itibariyle sahanın stabil olduğunu gördük.
Özellikle yaptığımız radar ölçümleri neticesinde potansiyel işçi kardeşlerimizin olacağı yerleri tespit edip çalışmalarımıza devam ediyoruz. Almamız gereken tedbirler var ve yaptığımız faaliyetler var.
Dere yatağına gelen toprağın kaldırılması bizim için öncelik. Bu toprağı saha içinde en emniyetli olarak manganez ocağının oraya aktarmayı planlıyoruz. Bu mermer ocağını hazırlıyoruz. İnşallah buna hızlı bir şekilde başlayıp toprağı buraya aktarmış olacağız. Burada Sabırlı Deresi'nin yatağını görüyorsunuz. Her gün farklı lokasyonlardan ölçüm alıyoruz.
"9 NOKTADA İNCELEME YAPIYORUZ"
9 lokasyonun hiçbirinde suda halk sağlığına zarar verecek olumsuzluk yok. İşin çevresel boyutunu da yakın bir şekilde takip ediyoruz. Toprağın kaldırılması arama kurtarmayı da destekleyecek bir konu. İdari anlamdaki soruşturmamız devam ediyor. Bizim dışımızda adli soruşturmaları da takip ediyoruz. Dün akşam itibariyle 6 kişi hakkında tutuklama kararı verildi. Dün yine ailelerle bir aradaydık. Sürekli bilgilendiriyoruz, elbette bu bölgenin insanları. Onlara da bu bilgileri anlatıyoruz. Bu bölgeyi çok iyi bilen insanlar.
MADEN OCAĞININ ÇEVRE İZİN VE LİSANS BELGESİ İPTAL EDİLDİ
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca, İliç'teki maden ocağının çevre izin ve lisans belgesi iptal edildi.
Karara gerekçe olarak; yaşanan heyelan olayının ardından yığın linç sahasında bulunan malzemenin Sabırlı deresi ve ocak sahasına doğru akmasından ötürü lisans şartlarının ortadan kalkmasına neden olduğunun tespit edildiğinden maden ocağının çevre izin ve lisans belgesinin iptal edildiği kaydedildi.
ÜRETİME YÖNELİK LİSANSI VE FAALİYETİ DURDURULDU
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı: İliç'teki maden ocağının heyelan olayının ardından bölgedeki mevcut durumun işletme güvenliği açısından tehlikeli olduğu gerekçesiyle üretime yönelik lisansı ve faaliyeti durduruldu.
METAL DUYARLI DRONELAR
Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü uzmanları yerin yaklaşık 30 metre altını görüntüleyebilen metale duyarlı dronlar kullanarak, işçilerin içerisinde bulunduğu düşünülen konteyner ve araçların yerini tespit etmeye çalışıyor. Bazı noktalarda metal yoğunluğu tespit edildi, ekipler bu bölgelerde çalışmalarını yoğunlaştırdı.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Mobil Su ve Atıksu Analiz Laboratuvarı, bölgede sürekli olarak toprak ve su analizi ölçümü gerçekleştiriyor.
İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ'NDAN "İLİÇ" RAPORU
İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa (İÜC) Mühendislik Fakültesi Maden Mühendisliği Bölümü akademisyenlerince, Erzincan'ın İliç ilçesindeki altın madeni sahasındaki toprak kaymasıyla ilgili ön inceleme raporu hazırlandı.
Üniversite tarafından paylaşılan raporda, Erzincan'daki altın madeni ocağında yaşanan durum incelendiğinde, olayın yığın liçi yapılan bölgedeki şevin (eğimli yüzey) kaymasıyla gerçekleştiğinin anlaşıldığı belirtilerek, "İliç'teki yığın liçi sahası, 2021 yılı Google Earth uydu bilgilerine göre, her biri 8 metre yüksekliğe sahip 31 basamaktan oluşmakta olup, genel şev eğimi 2,5Y:1D şeklindedir. Sahada yığın liçi için oluşturulmuş olan şevin, şev kaymasına sebep olan kısmının ise yine aynı verilere göre 8 metre yüksekliğindeki 14 basamaktan oluştuğu anlaşılmaktadır." değerlendirmesinde bulunuldu.
112 METRE YÜKSEKLİK 177 BİN METRELİK ALAN ETKİLENDİ
Raporda, şunlar kaydedildi:
"2021 yılı uydu görüntüleri dikkate alınarak yapılan ilk incelemelere göre, ocak içerisinde 14 adet basamaktan oluşan bir liç yığınının olduğu ve basamak yüksekliğinin 8 metre olduğu düşünüldüğünde, yaklaşık 112 metrelik bir yığın yüksekliğine ulaşıldığı anlaşılmaktadır. Bu da akmanın gerçekleştiği alanda çıkarılan ve liç işlemine tabi tutulan malzemenin yaklaşık 177 bin metrekarelik bir alanı etkilediği ve yaklaşık 20 milyon 160 bin metreküp hacimlik bir kütlenin kayarak ve akarak yaşanan sorunun meydana geldiğini göstermektedir. Kayma ve akma yaşanan bölge, yakında bulunan Fırat Nehri ve üzerinde bulunan HES barajına yakın olup, kayma sonrası akma da bu yöne doğru gerçekleşmiştir. Sahanın bulunduğu bölgede irili ufaklı fayların olduğu da anlaşılmaktadır."
Bir mühendislik girişimi sonucu insan eliyle oluşturulan herhangi bir pasa (madenlerin arasında çıkan taş, toprak vb. yabancı nesneler) atık sahası, döküm sahası veya yığın liçi sahalarında oluşacak şev yenilmelerinin nedensiz ve habersiz olarak gelmeyeceğinin bilindiği aktarılan raporda, üstelik bu yığma materyaller kohezyonsuz, gevşek ve suya doymuş zayıf yapıda ise bu şev kütlesinin yenilme mekanizması, zaman deformasyon ilişkisi, topoğrafik değişmeler, şev geometrisi, yağış miktarları gibi birincil faktörlerin birlikte sorgulanarak önemle ve dikkatle izlenip değerlendirilmesi gerektiği belirtildi.
Raporda, "Olası bir sabit hızlı deformasyon başlangıcında, zaman geçirmeksizin oluşan çekme çatlaklarının kapatılarak su girişinin önlenmesi, yüzey drenajı için kanalların oluşturulması, genel şev açısına uygun basamaklar oluşturulması, yığın şevlerinin üzerinde ve etrafında tepecik ve çukurların oluşumlarının engellenmesi gibi önlemler, bu tür riskli yığın ve atık şevlerinde ivedilikle alınması gereken önlemlerdir." ifadelerine yer verildi.
Bütün kritik güvenlik katsayısı sınırlarında çalışılan işlerde olduğu gibi madencilik çalışmalarında da sürekli gözlem ve denetim ölçümlerinin yapılmasının zorunluluk olduğu belirtilen raporda, bu büyüklükteki bir yığının stabil olarak kalabilmesi için de maden mühendisliği disiplinine sıkı sıkıya bağlı kalınmasının, çevre koşullarının da dikkate alınarak konunun uzmanı kişilerce düzenli olarak takip edilmesinin önemi vurgulandı.
Raporda, bahsi geçen sahada, kazı yöntemleri ile üretilen malzemenin kırma eleme tesisinde boyutlandırılarak yığın haline getirildiği ve içerisindeki altın cevherini elde etmek amacıyla siyanür kullanılarak yığın liçi işlemi ile altın kazanımı gerçekleştirildiği aktarıldı.
Liç işleminin, "çözücü özelliği olan sıvı kimyasalların kullanılarak kıymetli metallerin kazanıldığı hidrometalurjik bir işlem" olarak tanımlandığı raporda, bu işlemin cevher hazırlama disiplininde yer alan boyut küçültme süreçleri sonrasında artırılan malzeme yüzeyinin kıymetli minerali kazanmak için bir çözücüyle muamele ettirilmesi prensibine dayandırıldığı kaydedildi.
BİLİRKİŞİ RAPORUNA ULAŞILDI
Ayrıca bölge için oluşturulan bilirkişi raporuna da ulaşıldı. Sabah'ta yer alan bilgiye göre bilirkişi raporunu 2 A sınıfı iş güvenliği uzmanı, 1C sınıfı iş güvenliği uzmanı, çevre yüksek mühendisi, jeoloji mühendisi, İnşaat mühendisi ve ziraat mühendisinden oluşan 7 kişilik ekip hazırladı.
15 Şubat 2024'te hazırlanan rapor savcılığa sunuldu. Raporda, Anagold Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş. Vekili Kanada uyruklu Jain Ronald Guille'nin alt işveren Çiftay, Kar-Sa, Asil Çöplerler, Asil Keklikler şirketlerini yeterince denetim ve gözetime tabi tutmadığı tespit edildiği vurgulandı. Bu nedenle Guille'nin tali kusurlu olduğu belirtildi.
OPERASYON DİREKTÖRÜ ÇATLAKLAR KONUSUNDA TEDBİRSİZ DAVRANMIŞ
Raporda, Operasyon Direktörü Vekili Abdülkadir Cansız'ın şantiyede ortaya çıkması muhtemel tehlikeli durumların belirlenerek risklere dönüşmesine yol açan faktörleri analiz ettirmediği belirtildi. Ayrıca Cansız'ın çalışanları risklerden korumak için gerekli tedbirleri aldırmadığı, iş yerinde çalışanların sağlıklarını olumsuz yönde etkilenmemesi hususunda gerekli gözetim ve denetim mekanizmasını kurdurmadığı vurgulandı. Cansız'ın yetkili biri olarak sabah yığın liçinde oluşan çatlakların şantiyede olumsuzluklara yol açabileceği konusunda tedbirsiz davranış sergilediği tespit edildiği ve bu nedenle asli kusurlu olduğu ifade edildi.
BÜYÜK RİSK OLDUĞUNU BİLE BİLE YOLU KAPATTIRMADI
Proses Oksit Müdürünün ise yığın liçinde meydana gelen açıklık ve çatlaklarla ilgili büyük risk oluşturacağını bilmesine rağmen yolun kapatılması talimatını vermediğinin altı çizildi. Müdürün yolun kapalı olması talimatını vermesi durumunda yığın liçi altında çalışan olmayacağı belirtildi.
Çatlakların büyük risk oluşturacağını bilmesine rağmen bunları göz ardı ettiği, tehlikeli davranış sergilediği ve meydana gelen kazada asli kusurlu olduğu ifade edildi.
İŞ GÜVENLİĞİ UZMANI DEFALARCA UYARMIŞ
Oksit Operasyon Başmühendisinin yığın liçinde meydana gelen çatlaklar konusunda iş güvenliği uzmanı tarafından defalarca uyarılmasına rağmen solüsyon verdiği ve yığın liçinde hareketi hızlandırdığı, çatlakların belli aralıklarla gelmesini gördüğü halde bunu hiçe saydığı belirtildi. Başmühendisin asli kusurlu olduğu bilirkişi raporunda anlatıldı.
KONTROLÜ YAPSAYDI ÇATLAKLAR OLUŞMAZDI
Asli kusurlu bulunan üretim mühendisi olarak bilinen oksit operasyon mühendisinin yığın yapılan serbest malzemenin çimento şerbetiyle birbirine yeterince karışıp yapışıp yapışmadığını kontrol etmediği ifade edildi. Uyarılar yapılmasına rağmen bunu dikkate almadığı, üretim mühendisi olarak yığınlarda çatlakların oluşmaması ve akmaması için sahada imalat aşamasında yeterli planlamanın eksik olduğu, bu çatlakların akmalara yol açacağını ehil biri olarak bilmesine rağmen işlere devam ettiği, alanı güvenli hale getirmediği ifade edildi.
SOLÜSYON HAREKETE HIZLANDIRDI
Borulama Süpervizörünün iş tecrübesi dikkate alındığında meydana gelen çatlakların normal olmadığını bilmesi ve bu konuda solüsyona (siyanür ve su karışımı) devam ettiği ve malzemenin hareketi hızlandırdığı, bu konuda dikkatsiz davranış sergilediği tespit edildi. Raporda süpervizörün kazada asli kusurlu olduğu ifade edildi.
İŞÇİLERİN CAN GÜVENLİKLERİNİ HİÇE SAYDILAR
Ayrıca Çiftay A.Ş. vardiye mühendisi ve saha formeni, Karsa A.Ş. mühendisi ve formeni, şirket müdürleri, Çöpler A.Ş.'nin şirket müdürleri, Asil Keklik A.Ş.'nin saha süpervizörleri çalışma ortam ve gözetimi yapmadıkları, işçileri karşı karşıya bulundukları mesleki riskler ve alınması gerekli tedbirler konusunda bilgilendirmedikleri için tali kusurlu bulundu. Bu isimlerin sabah tespit edilen yığın içindeki çatlakların bilinmesi ve bu durumun liç yığınının altında çalışma konusunda yeteri kadar tedbir almadıkları tespit edildi.
İŞ GÜVENLİĞİ UZMANI GEREKLİ UYARILARI YAPMIŞ
İş Güvenliği Uzmanının yığın içinde meydana gelen çatlaklar konusunda üretim mühendislerini uyardığı ifade edildi. Bu nedenle kusurlu bulunmadı.
İLİÇ'TE ÇALIŞMALAR SÜRÜYOR
Öte yandan Erzincan'ın İliç ilçesindeki maden ocağında meydana gelen heyelanda toprak altında kalan 9 işçiden 3'ünün, "manganez ocağı"nda olduğu ihtimali üzerinde durulması üzerine çalışmalar bu bölgede yoğunlaştırıldı.
İlçeye bağlı Çöpler köyündeki maden ocağı sahasında 13 Şubat'ta meydana gelen toprak kaymasında kaybolan 9 işçiyi arama çalışmaları, devam etti. Maden ocağında olay günü toprak kayması, iki yönlü olarak gerçekleşerek yığın liç alanından dere yatağı ile hemen arkasında bulunan "manganez ocağı" bölümüne doğru aktı. Ekiplerin izlediği güvenlik kamerası görüntüleri sonucu çalışma yapılan bazı noktalarda metal yoğunluğu tespit edildi. Maden sahasında toprak kaymasının ilk yaşandığı yığın liç alanının arka kısmındaki "manganez ocağı" bölümü de çalışmalarda metal yoğunluğu belirlenen noktaların arasında bulunuyor.
Olay anında bu bölgedeki yol üzerinde hareket halinde olan iki aracın, toprak kaymasının etkisiyle yığın liç alanının arka bölümünde yer alan "manganez ocağı"na düştüğü değerlendiriliyor.
İlk günden itibaren ciddi heyelan riskinin devam ettiği alanda, riskin azalması üzerine çalışmalar yoğunlaştırıldı.
Geçmişte kullanılan "manganez ocağı"na doğru gelen heyelan nedeniyle burada yaklaşık 35 metre yüksekliğinde 1,5 milyon metreküp toprak yığını olduğu düşünülüyor.
Ekipler, iş makineleriyle bölgede çalışma yürütüyor.
Derin bir oyuk halinde ve toprak kaymasını önlemek için "şev" yapılan bu ocakta daha önce araçlara ait bazı parçalar bulunmuş ve izlenen güvenlik kamerası görüntüleri ile bulgulardan yola çıkan ekipler, kayıp 3 işçi ile 2 aracın bu noktada olduğu ihtimali üzerinde durmuştu.
BOŞALTILAN BÖLGEYE KONTROLE GİDİYORLARDI
20 yıldır madende çalışan liç sorumlusu Kenan Öz ve 2 arkadaşı, toprak yığılan bölgede çatlak tespit edilip, 'boşaltın' uyarısı gelince yaklaşık 60-70 kişiyi bölgeden tahliye etti.
Ancak araçla tekrar bölgeyi kontrole giderken araç toprak yığını altında kaldı. İliç ilçesi Çöpler köyü muhtarı Mahmut Öz, toprak altında kalan beyaz araçta yeğeni 44 yaşındaki Kenan Öz ve iş arkadaşları Ramazan Çimen ile Adnan Keklik'in olduğunu söyledi.
SABAH'ın ulaştığı muhtar Mahmut Öz, "Yeğenim Kenan orada liç sorumlusuydu. 20 yıldır aynı firmada çalışıyordu. Çatlak tespit edilince, Kenan ve arkadaşları 60-70 kişiyi tahliye etmiş. Daha sonra beyaz araçla boşaltılan bölgeye denetlemeye giderken göçük yaşanıyor. Kenan'ın yanında Adnan Keklik ve Ramazan Çimen de varmış. Üzüntümüz büyük" dedi.
8 ŞÜPHELİDEN 6'SI TUTUKLANDI
Erzincan'ın İliç ilçesinde meydana gelen maden kazasında gözaltına alınarak adliyeye sevk edilen 8 şüpheliden 6'sı tutuklandı. Tutuklananlardan birinin Kanada uyruklu yönetici olduğu öğrenilirken, 2 şüpheli ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.