Sabah yazarı Burhanettin Duran kaleme aldı: CHP ve HDP lehine! İyi Parti'nin aleyhine bir durum
14-28 Mayıs seçimlerinde ağır yara alan koalisyon şimdi de 31 Mart 2024 yerel seçimleri için ittifak arayışına girdi. Son olarak CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’e ziyareti siyaset arenasını yeniden alevlendirdi. Daha önce de PKK’nın siyasi uzantısı HEDEP ile bir görüşme yapan Özel’in Akşener’e ziyareti milliyetçi kesimden tepkileri çekti. Akşener’in “yerel seçimde kendi adaylarımızı çıkaracağız” çıkışı sonrası yapılan bu temasın neleri beraberinde getireceğine ilişkin Sabah Gazetesi Yazarı Burhanettin Duran önemli tespitlerde bulundu. Duran, Özel'in söylemlerinin "ideoloji" ve "kimlik" üzerinden olduğunu ifade ederek, “Bu, CHP ve HDP lehine bir tercih olabilir ancak İyi Parti ve eski Altılı Masa bileşenlerinin aleyhine.” yorumunda bulundu.
İşte Sabah Gazetesi Yazarı Burhanettin Duran'ın 2 Aralık 2023 Cumartesi günü kaleme aldığı o yazısı:
AKŞENER'İ MASAYA DÖNDÜRME PLANI MI?
CHP ile İyi Parti arasındaki olası işbirliği için zemin hazırlanıyor. Ankara ve İstanbul Büyükşehir Belediyelerinin eko-sistemindeki teşkilatların "işbirliği yapalım" demesi şaşırtıcı değil. İmamoğlu ve Yavaş'ın 2019'daki Millet İttifakı bileşenlerini (HDP ve SP dahil) etki alanlarında tutacak bir koalisyon stratejisi yürüttüğü biliniyordu. İyi Parti'den son istifaların da gösterdiği bu gerçek Akşener'i bir kez daha "masaya geri oturtabilecek" güçte mi göreceğiz.
"AKŞENER, LİDERLİK SINAVINDAN SINIFTA KALABİLİR"
Ancak havuç-sopa kıskacındaki Akşener, liderlik sınavından sınıfta kalabilir. Sürekli karar değiştiriyor şeklinde algınız oturursa yeni söylediklerinizin etkisi olmaz. 81 ilde müstakil aday gösterme açıklaması sadece Kılıçdaroğlu'nun CHP genel başkanı olmasıyla mı ilgiliydi sorusu akla gelir. Özel'in vereceği tavizleri Kılıçdaroğlu da verebileceğini Mayıs 2023 seçimlerinde ispatlamıştı zaten.
"ÖZEL, KILIÇDAROĞLU'NUN YOLUNDAN GİDİYOR"
CHP'nin yeni Genel Başkanı Özel, 2024 yerel seçimlerinde Kılıçdaroğlu'nun önceki performansından geri kalmayacak şekilde muhalefet partileri arasında ittifak/işbirliği kurabilme çabasında. İmamoğlu'nun gelecek kariyeri de bunun başarılmasına bağlı. İşbirliği yapma çabasının parti siyaseti boyutunda Özel, Kılıçdaroğlu'nun yolundan gidiyor. En önemli bileşenler İyi Parti ve HDP olduğu için önce bu partilerle görüşüyor, onlara mesaj veriyor.
SP, DEVA, DP ve GP'NİN TUTUMU NE OLACAK?
Kayyum konusu üzerinden Kürt kimlik siyasetini köpürtmeye yöneliyor. Bakalım Altılı Masa'nın diğer bileşenleri olan SP, DEVA, DP ve GP'yi de bu işbirliği arayışına dahil edecek mi?
"Sol politikalarla sağa açılma" söylemi bu partiler için pek anlamlı değil. Somut pazarlık gerekir. Bu da Kılıçdaroğlu'nun CHP içinde eleştirilen "tavizkâr ve pazarlıkçı" konumuna geri dönmek demek. Aksi durum ise Özel'in muhafazakâr partileri dışlayarak daha dar bir işbirliği çerçevesi kurması anlamına gelir.
ÖZEL'İN TARZI VE ATATÜRKÇÜLÜK...
Özel, Kılıçdaroğlu'nu destekleyen CHP seçmeninin küsmemesi için de Alevi kimlik siyaseti yapıyor. Bunu, İmamoğlu'nun Alevi kökenli ilçe belediye başkanlarını değiştirme önerisine hazırlık olarak da kullanıyor olabilir. Yine CHP çevresini toparlamak için Özel, Kılıçdaroğlu'ndan daha fazla Atatürk vurgusu yapıyor.
Vizyonunu "Atatürk'ün partisine bir daha seçim kaybettirmemek" olarak tarif ediyor. Ülkemizin kurucu liderine referansla siyaset yapmanın avantajı var.
Ancak bu cümle Kılıçdaroğlu ve daha önceki genel başkanları "Atatürk'ün partisine seçim kaybettirenler" olarak etiketlemeyi de kapsıyor. Diğer partileri de Atatürk'ün partisine karşı yarışanlar konumuna koyuyor. Dahası, Özel, Atatürkçülük vizyonunu muğlak bırakarak CHP'ye "Atatürk'ün prensiplerinden uzaklaşma" eleştirilerini davet ediyor. "Atatürk'ün partisi bunu da mı yapar?" suçlamasına alan açar.
"İYİ PARTİ VE ESKİ ALTILI MASA BİLEŞENLERİNİN ALEYHİNE DURUM"
Günümüzde "sol politikalarla sağa açılan, Kürt ve Alevi kimlik siyaseti yapan" CHP'nin nasıl bir Atatürkçülük yorumu getirdiği belli değil. Tutarlı bir söylem birlikteliği oluşmuyor. Solculuk gibi Atatürkçülüğün de güncel anlamının ne olduğunu netleştirmenin önemsenmediği açık. Hatta Atatürkçülüğün sembolik düzlemde tutulması ve içeriğin muğlak bırakılması bir taktik de olabilir. Neticede Özel'in söylemi ideoloji ve kimlik konularını öne çıkarıyor. Bu, CHP ve HDP lehine bir tercih olabilir ancak İyi Parti ve eski Altılı Masa bileşenlerinin aleyhine.