İYİ Parti'de ortalık yangın yeri! Akşener-Dikbayır gerginliği tavan yaptı! 132 milyon lira hakkında flaş iddia sözler! Dikbayır perşembe gününü işaret etti
Seçimlerde Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte büyük bir hezimet yaşayan İYİ Parti'de sular durulmazken parti içindeki dedikodulara bir yenisi daha ekleniyor. İYİ Parti Sakarya Milletvekili Ümit Dikbayır'ın Meral Akşener'in banka hesaplarını incelettiği, ayrıca belediyelerle de ticari ilişki kurduğu iddia edildi. Dikbayır ise "Hakkımdaki iddiaların birisi bile kanıtlanırsa milletvekilliğinden istifa edeceğim" sözleriyle Akşener'e ültimatom verdi. Dikbayır ayrıca parti kasasında 132 milyon liranın olması gerektiğini iddia ederken "Çalışanlara zam yapmamak için kasada para yok diyorlar" ifadelerini kullandı. İYİ Parti Sözcüsü Kürşad Zorlu, Sakarya Milletvekili Ümit Dikbayır’ın İYİ Parti’den kesin ihracının talep edildiğini duyurdu. Öte yandan bir televizyon programına katılan Ümit Dikbayır çarpıcı açıklamalarda bulundu. Perşembe gününü işaret eden Dikbayır, "Vekillerden partinin parası yok diye para istediler, benden 500 bin TL istediler, ben vermedim, diğer vekiller bana sordu ben de valla ben görevi bırakırken partinin parası vardı o yüzden ben vermiyorum dedim" dedi.
14-28 Mayıs seçimlerinde büyük bir hezimet yaşayan İYİ Parti'de sular durulmazken Meral Akşener yaptığı konuşmada Kemal Kılıçdaroğlu'na benzer şekilde parti içinde sırtından hançerlendiğini ima etti.
"İSTERSE EN YAKINIM OLSUN VALLAHİ BİLLAHİ DEĞİŞTİRECEĞİM"
Akşener bu sözleri Sakarya Milletvekili Ümit Dikbayır ile Antalya Milletvekili Uğur Poyraz'a söylediği iddia edilirken "İsterse en yakınım olsun. Vallahi billahi değiştireceğim. En yakınım olsun, en güvendiğim olsun. Kazık atan herkesi buradan silmezsem adımı değiştireceğim." dedi.
YEĞENİ DİKBAYIR BANKA HESAPLARINI MI İNCELETTİ?
İYİ Parti Sakarya Milletvekili Ümit Dikbayır'ın, Genel Başkan Meral Akşener'in banka hesaplarını incelettiği, ayrıca belediyelerle de ticari ilişki kurduğu iddia ediliyor.
DİKBAYIR: GENEL BAŞKAN KUMPASLAR İÇİNDE KALDI
Dikbayır, hem partiye hem de savcılığa başvurarak, soruşturma açılmasını isteyeceğini belirterek "Bankaya başvurulsun. Hangi şubeden, hangi memur araştırdı, açığa çıksın. Böyle bir şerefsizlik olur mu? Suç bu. Genel başkan dedikodular ve kumpaslar içinde kaldı. Belediyelerle iş yaptığım yalan. Çıkarsınlar en ufak bir şey varsa. Milletvekilliğinden istifa ederim. Ben partinin kurucularındanım. Gerçeklerin ortaya çıkmasını istiyorum." ifadelerini kullandı.
"BİRİSİ KANITLANIRSA İSTİFA EDERİM"
İddiaların göbeğindeki partinin Sakarya Milletvekili, eski Genel Muhasibi Ümit Dikbayır yaptığı açıklamada "Hakkımdaki iddiaların birisi bile kanıtlanırsa milletvekilliğinden istifa edeceğim" dedi. Partinin Disiplin Kurulu Başkanlığı'na başvurarak hakkındaki iddiaların açıklığa kavuşturulmasını isteyen Dikbayır, sonuç alamazsa Ankara Cumhuriyet Savcılığı'na başvuracağını söyledi.
MİLLETVEKİLİ SIRALARI PARAYLA MI SATILDI?
Diğer yandan partinin GİK toplantısından kurul üyelerinden İsmet Koçak "Milletvekili sıralarının belirlenmesi parayla satılmış. Bu yönde çok ciddi söylentiler var. Bunun açığa çıkarılması gerekir" ifadelerini kullanmıştı.
BÖYLE BİR PARA KASAMIZA GİRMEDİ
İYİ Parti'de dedikodu kazanı kaynamaya devam ederken, o dönem Ümit Dikbayır bu iddiaları yalanlamış ve "Böyle bir para kasamıza girmedi. Bu iddialar genel başkanımızı ve partimizi zedeler" ifadelerini kullanmıştı.
Ümit Dikbayır'ın görevden ayrılması sonrasında ise İYİ Parti'de kasa Cem Özdemir'e teslim edildi. Özdemir ise kasanın eksi 16 milyon lirada olduğunu açıklarken Ümit Dikbayır bu duruma itiraz etti. Dikbayır "Ne demek kasamız eksi 16 milyon lirada? Kasada 132 milyon varken, şimdi bu para nerede?" yanıtıyla Özdemir'i suçladı.
Diğer yandan Ümit Dikbayır iddialara ilişkin yeni açıklamalarda bulundu. İşte Dİkbayır'ın açıklamalarının detayları...
"ÇALIŞANLARA ZAM YAPMAMAK İÇİN KASADA PARA YOK DİYORLAR"
"26 Haziran'da yapılan kongremizde partinin mali işlerinden sorumlu kişisi olarak gelen yönetime 132 milyon lirayı bıraktım. Meclis açıldıktan sonra, yeni yönetim, milletvekillerini maddi durumlarına göre sınıflandırıp, kiminden 250 bin lira, kiminden 500 bin lira, kiminden 1 milyon lira partiye yardım istedi. Bu durum bazı milletvekillerinin, 'Partinin parası mı yok, bizden para istendi?' diye sormalarına ve eleştirmelerine neden oldu. Bana soran milletvekilleri oldu. Kendilerine, ' Delegeler de bütçemizi ibra etti.132 milyon lira civarında parayla devrettik. 10 Ocak 2024'de partiler devlet yardımı alacak. Bıraktığım para o tarihe kadar rahat rahat yeter' dedim. Yerime gelen arkadaşımız, "Kasamız eksi 16 milyon lirada" deyince, 'Vay efendim bu parayı Genel Başkan yedi' anlamı çıkarmaya çalıştılar. Genel Başkan'a bunu böyle intikal ettirmişler. Genel Başkan Yardımcısı aslında şunu söylüyor ama söylediği tam anlaşılmadığı için… 'Kasamız 16 milyon eksi veriyor. Aslında 10 Ocak tarihine göre 16 milyon eksi veriyor' demek istiyor. Yani o tarihe kadar para yetmez demek istiyor. Bu da yanlış. Partiye bıraktığım para o tarihe kadar rahat yeter. Yerime mali işlere bakan kişi, benim ne kadar para bıraktığımı bilmez olur mu? Neden öyle söyledi? Çalışanlara zam yapmamak için. Böyle şeyler olur mu? Vallahi, billahi çalışanlara zam yapmamak için kasamızda para olmadığı söylendi."
"KAMUOYU ÖNÜNE ÇIKIP AÇIKLAMALI"
Ben gücümün yettiğince bu konunun üzerine gideceğim. Bunu üzerimde bırakmam. Genel Başkanımız da gerekli araştırmalarını yaptıktan sonra, hakkımdaki iddiaların gerçekle ilgisinin olmadığını öğrenince kamuoyu önüne çıkıp yanıltıldığını söylemeli.
"ALNIM AÇIK YÜZÜM PAK"
Yok banka hesaplarını incelettirmişim, yok partinin parasının yenildiğini söylemişim, yok belediyelerle iş yapmışım. Ben de şunu söylüyorum: Alnım açık, yüzüm pak. Ne benim, ne ailem, ne sülalemin belediyelerle işi olmamıştır, bundan sonra da olmaz. Bir kuruşluk iş yaptığımı ispatlasınlar milletvekilliğinden istifa ederim. Twitter hesabı açıp yönettirmişim. Ortaya çıkarın. Açıkladılar, açıkladılar, yoksa ben çıkıp C. Savcılığına başvurup bu konularla alakalı olarak dokunulmazlığımın kaldırılmasını talep edeceğim. Meclis Başkanlık Divanı'na başvuracağım. Önce İYİ Parti TBMM Disiplin Kurulu Başkanlığı'na yazılı olarak başvurup hakkımdaki bugüne kadar atılan iddiaların ve gündeme gelebilecek her konunun araştırılmasını istedim. Ben hakkımı sonuna kadar savunacağım.
DEDİKODU KAZANINA DÖNDÜ
Genel Başkan'a dedikodular götürülüyor. 'Vay efendim bu senin için böyle yapıyor, bu senin için böyle diyor' diye Genel Başkan'ı bunaltanlar var. Partide üç-dört kişi bir araya gelse bunun altında bir şey arıyorlar.
İYİ PARTİ'Yİ KARIŞTIRAN EL İMAMOĞLU MU?
Diğer yandan partideki kaosa Hürriyet Gazetesi köşe yazarı Abdulkadir Selvi de dikkat çekti. Selvi geçtiğimiz günlerdeki köşe yazısında "Akşener tehdit mi ediliyor? İddialar neden şimdi gündeme getiriliyor?" sorularını sordu.
İYİ Parti'deki krizde Ekrem İmamoğlu'nun parmağına dikkat çeken Selvi, "Akşener, ittifak yapmayacağını açıkladıkça bir el İYİ Parti'yi karıştırmaya başladı. Bu el Ekrem İmamoğlu'nun eli olabilir mi? Orasını bilemiyorum ama Akşener'e, ittifak yapması için diz çöktürülmeye çalışılıyor" dedi.
KESİN İHRACI TALEP EDİLDİ
İYİ Parti Sözcüsü Kürşad Zorlu, Sakarya Milletvekili Ümit Dikbayır'ın İYİ Parti'den kesin ihracının talep edildiğini duyurdu.
SEVK GEREKÇESİ TACİZ
Öte yandan CHP yandaşı gazeteci İsmail Saymaz sosyal medya hesabından Ümit Dikbayır'ın sevk gerekçesinin taciz olduğunu iddia etti. Saymaz, "İyi Parti Sakarya Milletvekili Ümit Dikbayır, Akşener tarafından tedbirli ve kesin ihraç istemiyle disipline sevk edildi. Sevk gerekçesinde, taciz suçlaması yöneltiliyor" ifadelerini kullandı.
CANLI YAYINDA PERŞEMBE GÜNÜNÜ İŞARET ETTİ
Öte yandan Ümit Dikbayır bir televizyon programına telefon bağlatısı ile katıldı. Perşembe gününü işaret Dikbayır çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Ümit Dikbayır şu ifadelere yer verdi:
"CEVAP VEREMİYECEĞİM TEK BİR SORU YOK"
Yaklaşık bir buçuk aydır benim üzerimde korkunç bir iftira ve dedikodu kumpası var. Ben bir buçuk aydır sabrediyorum. Niye sabrediyorum? İYİ Parti'ye milyonlarca insan oy verip umut bağladı. Teşkilatlarımızdan insanlar sahada çalıştı. Bütün bu arkadaşlarımızın emeklerine halel gelmesin diye sabrediyordum. Artık durum öyle bir hal aldı ki olanları anlatmam farz oldu. Perşembe akşamı olanları anlatacağım. Ortada çok kirli bilgi dolanıyor. Ben şimdi bir süreç yürüyorum. Üstüme atılan iftiraların hiçbirini kabul etmiyorum. Benim cevap veremeyeceğim tek bir soru yok. Ben bu iftiraların, kumpasların üzerimde kalmaması için süreç yönetiyorum.
"HER ŞEYİN BİLİNMESİ LAZIM"
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına ve Meclis Divanı'na dilekçe vereceğim. Dokunulmazlığımın kaldırılmasını talep edeceğim. Bu süreci tamamlayıp gelip anlatacağım. Vatandaşlarımızın her şeyi bilmesi lazım.
"ÇIKIP EDEPSİZ EDEPSİZ AÇIKLAMA YAPIYORLAR"
İstifam söz konusu değil. Ben bu partinin kurucusuyum, benim emeğim var. Şimdi çıkıp edepli edepsiz açıklama yapıyorlar. Kürşad Bey çıkıp 'siyasi kalpazanlar' dedi. Ben bunların hepsine tek tek yanıt vereceğim. Bilgehan Yılmaz'a yanıt vereceğim 'çürük elmalar' dedi. Genel başkana yanıt vereceğim. Ben Sakarya'da bana oy atan milletimizi, teşkilat arkadaşlarımızı utandıracak en küçük bir şey yapmadım. Bundan sonra bana atılacak her iftiranın takipçisi olacağım.
"İTTİFAK TARAFTARIYIM"
Parti bir karar alır biz bu kararlara uymak zorundayız ama yanlış bulduğumuzu doğru bulduğumuzu söylemek sorundayız üstümüzde sorumluluk var. Ben Ankara ve İstanbul başta olmak üzere bütün alınan Millet İttifakı'nın belediyelerinde tekrar bir iş birliği yapılması taraftarıyım.
"İDDİALAR DOĞRU ÇIKSIN İSTİFA EDERİM"
Ben kendimden eminim dokunulmazlığımı kaldıracağım. Bu iddialardan bir tanesi doğru çıksın ben milletvekilliğinden istifa edeceğim. Akşener bu iddialarla ilgili benim gözümde kuşkulu değil. Genel Başkan Meral Akşener'i dedikodu zinciri içinde boğdular. Ben onları da söyleyeceğim.
"BENDEN 500 BİN TL İSTENDİ"
"Biz meclis açıldıktan sonra meclise gittik kısa bir süre sonra milletvekillerinden para istendi. 'Biz partiye bina alacağız, kampanya yapacağız' denseydi kimin ne durumu varsa verirdi." diyen Dikbayır, "Sizden de para istendi mi?" sorusuna "Vekillerden partinin parası yok diye para istediler, benden 500 bin TL istediler, ben vermedim, diğer vekiller bana sordu ben de valla ben görevi bırakırken partinin parası vardı o yüzden ben vermiyorum dedim. Aslında çalışanların maaşını yükseltmemek için para yok yalanı attılar bugünkü açıklamalarında para var dediler hani para yoktu kendileriyle çelişkiye düştüler" dedi.