TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’tan İsrail’e tepki: Sesimizi zalimlerin korkacağı kadar çıkartmak zorundayız

İsrail'in Gazze'ye yönelik katliamlarına sert yüklenen TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, "Sesimizi zalimlerin korkacağı kadar çıkartmak zorundayız. Uluslararası platformlarda sözümüzü daha kuvvetli dile getireceğiz" dedi. Ayrıca Kurtulmuş, "Sadece kağıt üzerinde var olan, mahalle mahalle bölünmüş değil toprak bütünlüğü de temin edilmiş Filistin, Orta Doğu barışının en temel şartlarındandır." mesajını verdi.

Gazze'de yaşanan ağır katliama dair TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'tan İsrail'e tepki açıklaması geldi.

Kurtulmuş, "Sesimizi zalimlerin korkacağı kadar çıkartmak zorundayız. Uluslararası platformlarda sözümüzü daha kuvvetli dile getireceğiz" dedi.

Ayrıca Kurtulmuş, "Sadece kağıt üzerinde var olan, mahalle mahalle bölünmüş değil toprak bütünlüğü de temin edilmiş Filistin, Orta Doğu barışının en temel şartlarındandır." mesajını verdi.

"FİLİSTİN'İN KURULMASI İSLAM DÜNYASININ EN TEMEL ÖDEVLERİNDEN BİRİSİ"

Sosyal medyadan paylaşımda buşunan Kurtulmuş şunları söyledi:

"İsrail'in, Filistin'de gerçekleştirdiği insanlık suçlarını konuşmak ve alınacak tedbirleri gözden geçirmek üzere İslam İşbirliği Teşkilatı Parlamento Birliği (İSİPAB) üyesi ülkelerle çevrimiçi bir görüşme gerçekleştirdik. Türkiye olarak ilk andan itibaren meselenin daha fazla büyümemesi ve bir an evvel ateşkesin temin edilmesi için büyük çaba sarf etmekteyiz. Sadece kağıt üzerinde var olan bir Filistin değil; toprak bütünlüğü temin edilmiş bir Filistin'in kurulması, hem İslam dünyasının en temel ödevlerinden birisidir hem de Orta Doğu barışının temel şartlarından birisidir.

"SESİMİZİ BÜTÜN ZALİMLERİN KORKACAĞI KADAR ÇIKARTMAK ZORUNDAYIZ"

Bu kadar açık bir insanlık suçu işlenirken, dünyanın egemenlerinin bu konudaki sessizliği, bazı ülkelerin açık tarafgirliği ve iki yüzlülüğüdür. Sivil kayıplara karşı bile sessiz kalmaları insanlık için bir utanç vesilesi olarak ortada duruyor. Bu açık bir insanlık suçu ve ırkçılıktır. Bu süreçte tüm uluslararası topluma, en başta da Müslüman ülkelere önemli görevler düşüyor. Tüm bunları dünyaya karşı söylerken iğnenin ucunu da biraz kendimize batırmamız gerekiyor. Müslüman ülkelerin temsilcileri olarak, sesimizi daha yüksek çıkarmamız gerektiğini unutmamamız gerekiyor. Ümit ediyoruz ki İslam ülkeleri de kendi aralarındaki bu toplantıları sonuçsuz bırakmaz. Sesimizi en yüksek perdeden, bütün mazlumların duyacağı kadar değil; bütün zalimlerin korkacağı kadar çıkartmak zorundayız."