CHP'li Tunç Soyer bir kez daha sınıfta kaldı! Denizanası istilasının nedeni arıtma tesisi...
İzmir'i kaderine terk eden CHP'li Belediye Başkanı Tunç Soyer, seçim meydanlarında "körfezi temizleme" sözü vermiş ve “3 yıl sonra körfezde denize gireceğim” demişti. Ancak İzmirlinin bu hayali bir kez daha suya düştü. Aradan geçen 4.5 senelik süreçte körfezin temizlenmesine dair hiç bir emare görülmedi. Hal böyle olunca da İzmir Körfezi'nin durumu daha da kötüye gitti ve denizde uzun süredir görülmeyen deniz marullarının istilası gerçekleşti. Deniz yüzeyi yeşil, kahverengi derken son olarak plankton patlaması ile kırmızı renge büründü. Bu da yetmezmiş gibi İzmir’in turistik ilçesi Foça’yı denizanaları bastı. Bu arada Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İzmir İl Müdürlüğü’nün yaptığı denetimlerde İZSU tarafından işletilen 70 arıtma tesisinden 20’sinin atık sularını yeterince arıtmadan denize verdikleri ortaya çıktı. Yapılan analizlerde Çiğli Atık Su Arıtma Tesisinin çıkış suyunda azot miktarı sınır değerin iki katı olarak kayıtlara geçti. Durum analizi yapan Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, İzmir Körfezi’nin son 20 yılın en kirli dönemini geçirdiğini ifade ederek, "Denizanası istilasında arıtma tesislerinin yarattığı kirlilik büyük rol oynuyor.” tespitinde bulundu.
DEÜ Deniz Bilimleri ve Teknoloji Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Doktor Doğan Yaşar, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İzmir İl Müdürlüğü'nün İZSU tarafından işletilen 70 arıtma tesisinde yaptığı denetimlerde ortaya çıkan çarpıcı sonuçları değerlendirdi.
SABAH'ın haberine göre Yaşar, İzmir Körfezi'nin son 20 yılın en kirli dönemini yaşadığını ifade etti.
"Körfez can çekiyor" diyen Yaşar Foça'daki denizanası istilasının arıtma tesisi kaynaklı olduğunu söyledi.
"VERİLERİ BİZİMLE PAYLAŞMIYORLAR"
İZSU Genel Müdürlüğü'nün verileri kendileri ile paylaşmadığını belirten Prof. Doktor Yaşar, "Uzun süredir iç körfezde görülmeyen deniz marulları kirliliğin giderek artması nedeniyle son zamanlarda körfezi adeta mesken tuttu. Arıtıldıktan sonra denize verilen ve bizim gri su olarak adlandırdığımız çıkış suyu normal koşullarda tarım arazilerinin sulamasında kullanılması lazım. Fakat İzmir'de çıkış suyu standart değerleri sağlamadığı için denize veriliyor. Şu an Çiğli Atık su arıtma tesisinde 3 faz bulunmakta. Artan nüfus nedeniyle yetersiz kalıyor. 10 yılı aşkın bir süredir defalarca ihaleye çıkmalarına rağmen 4. Fazı bir türlü yapamadılar. Narlıdere'deki güneybatı arıtma tesisi de aynı durumda. Körfezde yaşanmakta olan plankton patlaması, deniz marulu istilası bunlar hep sudaki azot miktarının fazla olmasından kaynaklanıyor. Son zamanlarda Güzelbahçe sahillerinde toplu balık ölümleri oldu. Plankton patlaması nedeniyle Güzelbahçe sahilleri kırmızı renge büründü. Narlıdere Arıtma Tesisi konusunda şüphelerim vardı. Bakanlığın yaptığı denetim sonuçları haklılığımızı ortaya çıkardı." dedi.
"ARITMA TESİSİ KAYNAKLI"
İç körfezde akıntının batıdan doğuya doğru ilerlediğini belirten Prof. Doktor Yaşar şunları kaydetti:
"Narlıdere arıtmadan denize bırakılan su önce Konak'a ardından da Bayraklı'ya gider. Buradan da yönünü kuzeye doğru yani Karşıyaka, Bostanlı, Çiğli'ye oradan da Foça ve Çandarlı'ya çevirir.
Arıtma tesislerinden iç körfeze akan azotlu, aşırı kirli su içeride resmen katliam yapıyor. Foça ve çevresinde şu an çok fazla miktarda denizanası mevcut. Ben Foça'daki denizanası istilasının Çiğli Atık Su Arıtma Tesisi kaynaklı olduğunu düşünüyorum."
"KİRLİLİK OLMASAYDI DENİZANASI PATLAMASI DA OLMAZDI"
Arıtma tesisinden çıkan suyun akıntı nedeniyle Foça'ya gittiğini hatırlatan Prof. Doktor Doğan Yaşar, "Zaten hava çok sıcak. Ama burada sıcaklık ikinci faktör. Eğer deniz suyunda kirlilik yoksa sıcaklık çok fazla olsa dahi denizanaları bu kadar yoğun bir şekilde görülmez, böyle bir patlama olmazdı. Şu an Foça'da denizanaları her yeri sarmış durumda. Bütün bu olayların en büyük sebebi deniz suyundaki kirlilik. Başka da bir şey değil." şekline konuştu.