Güney Kıbrıs’ta İslam'a yönelik alçakça saldırı! Camiye molotofkokteyli attılar! Rum yetkililere çağrı: Gerekeni yapın!
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) Limasol kentinde bulunan İbrahimağa Köprülü Camisi’ne molotofkokteyli ile alçakça bir saldırı düzenlendi. Tarihî caminin kapısı ve duvarı zarar görürken caminin duvarına “Immigrants, Islam not welcome (Göçmenler ve İslam hoş karşılanmıyor) yazıldı. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'dan haince gerçekleştirilen olaya yönelik sert tepki gösterdi. Türk Dışişleri Bakanlığından Güney Kıbrıs Rum Yönetiminin Limason kentinde camiye yapılan kundaklama saldırısına yönelik kınama mesajı yayınlandı.
Güney Kıbrıs'ta provokatörler İslam'ı hedef aldı. İbrahimağa Köprülü Camisi'ne bir kişinin molotofkokteyli attığı, caminin kapısının ve duvarlarının hasar gördüğü bildirilirken cami duvarına yazılan yazılar ise İslamofobinin had safhaya ulaştığı dönemde böyle bir saldırı yapılması endişe uyandırdı.
SALDIRININ HEDEFİ İSLAM VE GÖÇMENLER
GKRY haber siteleri saldırının molotofkokteyli ile yapıldığını bildirdi. Haberlere göre saldırıdan önce caminin duvarına "Immıgrants, Islam not welcome (Göçmenler ve İslam hoş karşılanmıyor)" yazıldı.
"MÜSLÜMANLARIN ORADA İBADET İÇİN BULUNMAMASI BÜYÜK ŞANS"
Kıbrıs Vakıflar İdaresi (EVKAF) Genel Müdürü Prof. Dr. İbrahim Benter, saldırının Limasol'daki İbrahimağa Köprülü Camisi'ne gece saat 01.10 civarında yapıldığını bildirdi ve saldırıyı kınadı. Benter'in açıklamaları şu şekilde:
Saldırı sırasında Müslümanların orada ibadet için bulunmaması büyük bir şans olup yaşanan feci olayda can kaybı olmaması sevindiricidir. Henüz kimliği belirlenemeyen kişilerce tarihi camimize ve dini değerlerimize yapılan bu saldırı kabul edilebilir değildir. Yaşanan elim olayı şiddetle kınıyor ve Rum yetkilileri saldırganları bir an önce yakalayarak gereken cezayı vermeleri için göreve davet ediyoruz.
"İNSANLIĞA YÖNELİK BİR TEHDİT"
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ise saldırı hakkında şu ifadeleri kullandı:
Limasol'da bulunan Köprülü Hacı İbrahim Ağa Camii'ne yönelik gerçekleşen kundaklama eylemi, demokrasi ve fikir özgürlüğü ile açıklanması mümkün olmayan, Dünya üzerinde 2 milyardan fazla insanın inancına ve kutsal değerlerine yönelik yapılan düşmanca bir öfkenin tezahürüdür. Unutulmamalıdır ki farklı kültürler ve dinler arasında hoşgörü, dünyevi barış ve uyumun temel taşıdır ve farklı inançlara mensup halkların birbirine olan saygısı ve anlayışı için elzemdir. Tarih boyunca birçok medeniyetin varlığını sürdürebilmesinin temel nedenlerinin başında dinler ve kültürler arası hoşgörü gelmektedir. Farklı dinlerin ve kültürlerin birbirini anlamaya ve saygı göstermeye yönelik çabaları, toplumsal huzurun korunmasını sağlar; bu nedenledir ki yaşanan bu menfur saldırı, hoşgörü ve insanlığın ortak değerlerini koruma çabasını yönelik de bir saldırıdır aynı zamanda. Tarihi, dini ve kültürel varlıklarımıza yönelik saldırılar karşısında faillerin ivedilikle yargı karşısına çıkarılmasının gerekliliğine dikkat çekerken, bu türden çağdışı saldırıların, tüm dünya insanlığına yönelik bir tehdit olduğunu ve dünya barışını dinamitlediğinin altını çizmek istiyorum.
KKTC DIŞİŞLERİ BAKANI ERTUĞRULOĞLU'NDAN KINAMA
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, Güney Kıbrıs Rum Kesimi'nde (GKRY) Limasol kentindeki İbrahimağa Köprülü Camisi'ne molotofkokteyli ile düzenlenen saldırıyı şiddetle kınadı.
Ertuğruloğlu, yaptığı yazılı açıklamada, "Güney Kıbrıs'ta Limasol'da bulunan İbrahimağa Köprülü Camisi'ne gece molotofkokteyli ile yapılan saldırıyı şiddetle kınıyorum." ifadelerini kullandı.
Saldırının "Türk-İslam düşmanlığının göstergesi" olduğunu ve geçmişte bu tür saldırıların sayısız örneklerinin bulunduğunu hatırlatan Ertuğruloğlu, Rum yönetiminin, bu tür saldırılara karşı gerekli önlemleri almadığını, yeterli soruşturma yapmayarak saldırganları hukuk önünde cezalandırmadığını kaydetti.
Ertuğruloğlu, benzer eylemlerin tekrarlanmaması için önlem alınmasını ve saldırganların bir an önce yakalanarak hukuk önünde hesap sorulmasını Rum yönetiminden beklediklerini sözlerine ekledi.
TÜRK DIŞİŞLERİ BAKANLIĞINDAN KINAMA
Bakanlıktan yapılan açıklamada, "Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin (GKRY) Limasol kentinde bulunan Köprülü Hacı İbrahim Ağa Camisi'ne günün erken saatlerinde yapılan kundaklama saldırısını şiddetle kınıyoruz. Bu konu hakkında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamayı tümüyle destekliyoruz.
Sözkonusu menfur saldırıyla, GKRY'de farklı camilere karşı geçmişte de gerçekleştirilen eylemlere bir yenisi eklenmiştir.
Avrupa genelinde artmakta olan İslam karşıtlığının son örneği olan bu saldırı sadece Müslümanları hedef almakla kalmamakta, aynı zamanda ortak insanlık değerlerimize yönelik tehdidin ne denli ciddi boyutlara ulaştığını bir kez daha ortaya koymaktadır.
Diğer taraftan, anılan saldırının gözler önüne serdiği nefret ve tahammülsüzlük, Kıbrıs Rum toplumunun bazı kesimlerinin Müslüman Kıbrıs Türkleriyle barış, huzur ve hoşgörü içinde birarada yaşama anlayışından ne kadar uzak olduğuna işaret etmekte; Kıbrıs Türk tarafının iki devletli vizyonunun Kıbrıs meselesinin çözümüne yönelik yegane gerçekçi modeli oluşturduğunun ilave bir kanıtını teşkil etmektedir.
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin (GKRY) Limasol kentinde bulunan Köprülü Hacı İbrahim Ağa Camisi'ne günün erken saatlerinde yapılan kundaklama saldırısını şiddetle kınıyoruz. Bu konu hakkında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamayı tümüyle destekliyoruz.
Sözkonusu menfur saldırıyla, GKRY'de farklı camilere karşı geçmişte de gerçekleştirilen eylemlere bir yenisi eklenmiştir.
Avrupa genelinde artmakta olan İslam karşıtlığının son örneği olan bu saldırı sadece Müslümanları hedef almakla kalmamakta, aynı zamanda ortak insanlık değerlerimize yönelik tehdidin ne denli ciddi boyutlara ulaştığını bir kez daha ortaya koymaktadır.
Diğer taraftan, anılan saldırının gözler önüne serdiği nefret ve tahammülsüzlük, Kıbrıs Rum toplumunun bazı kesimlerinin Müslüman Kıbrıs Türkleriyle barış, huzur ve hoşgörü içinde birarada yaşama anlayışından ne kadar uzak olduğuna işaret etmekte; Kıbrıs Türk tarafının iki devletli vizyonunun Kıbrıs meselesinin çözümüne yönelik yegane gerçekçi modeli oluşturduğunun ilave bir kanıtını teşkil etmektedir." ifadeleri kullanıldı.