Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş 15 Temmuz gecesi yaşananları anlattı: Darbelerin en alçağı
Demokratik yönetimi rafa kaldırmayı hedefleyen Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) üniforma giymiş teröristlerinin Türkiye Cumhuriyeti ve seçilmiş hükümete karşı devletin emanet ettiği silahları vatanın öz evlatlarına doğrultarak kalkıştığı darbe girişimiyle ilgili o gece yaşananları Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş Sabah Gazetesi yazarı Yavuz Donat'a anlattı. Kurtulmuş, "Meclis'in bombalanması şeytanın dahi aklına gelmeyecek bir kötülüktür." dedi.
Ülkenin başta askeriye ve emniyet olmak üzere birçok kurumuna sızarak gerçek emellerini 15 Temmuz 2016'da açığa çıkaran ve 251 kişiyi şehit eden FETÖ'nün kanlı darbe girişimi, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısı üzerine Türkiye'nin dört bir tarafında demokrasiye sahip çıkmak adına meydanları dolduran vatandaşların desteğiyle bertaraf edildi.
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimine karşı destansı halk mücadelesinin 7. yıl dönümüne yaklaşılırken, Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş o gece yaşananları Sabah Gazetesi yazarı Yavuz Donat'a anlattı.
İşte Donat'ın "Demokrasi ve Milli Birlik Haftası" başlıklı röportajı:
Hain darbe girişimi... 15 Temmuz... 251 şehit... 2 bin 195 yaralı... Türkiye'nin sembol kuruluşları TBMM, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi, Genelkurmay Başkanlığı bombalandı.
Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş dedi ki:
Meclis'in bombalanması şeytanın dahi aklına gelmeyecek bir kötülüktür.
Kötülükte zirvedir.
Dünyanın hiçbir yerinde, hiçbir darbede bu kadar kötü, haince ve milletin iradesini bu şekilde hedef alan bir teşebbüs olmamıştır.
"Kötülüğün tavan yaptığı gece"
Numan Kurtulmuş... Kurtuluş Savaşı gazisi bir dedenin torunu.
Dede... Kalçasından yaralanmış.
Ameliyat edilmiş... Ayaklarından biri kısa kalmış.
Kurtulduğu için... Kurtulmuş soyadını almış.
Gazi torunu Numan Kurtulmuş şimdi, Gazi Meclis'in Başkanı.
TBMM'de buluştuk... 15 Temmuz gecesini anlattı:
- Zor bir geceydi... Belirsizliklerle dolu bir geceydi... Kötülüğün tavan yaptığı bir geceydi.
Telefon diplomasisi
Darbe gecesi... Çankaya Köşkü... Kimler vardı? Uzun gecede neler yapıldı?
Biz sorduk... Numan Kurtulmuş anlattı:
Ben vardım... O zaman, Başbakanlık Müsteşarı olan Fuat Oktay bey, eski Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz bey, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri Seyfullah Hacımüftüoğlu bey, milletvekillerimiz vardı.
Kime ulaşabiliyorsak, kimleri harekete geçirebiliyorsak arıyorduk... Telefon diplomasisi yapıyorduk.
Zor bir geceydi. Bizleri koruyan birkaç polis dışında hiçbir güvenliğimiz yoktu.
Helikopterli darbeciler birkaç kez Çankaya Köşkü'ne inmeye gayret ettiler... Fakat başarılı olamadılar.
Çankaya'da sıcak saatler
Darbeler... Milli iradenin yok sayılması... Milletin seçtiklerinin hapse atılması... Sürgüne yollanması... Asılması... Geçmişte hepsi yaşandı.
Fakat... Milletin uçaklarıyla...
Milletin tanklarıyla... Milletin üzerine hiç ateş açılmamıştı.
Milli iradenin merkez üssü olan Parlamento binası bombalanmamıştı.
Numan Kurtulmuş'a sorduk:
- Darbe girişimini öğrenince ne yaptınız?
Meclis Başkanı Kurtulmuş, "O zaman Başbakan Yardımcısı'ydım" diyerek söze başladı:
Uçakların uçtuğu haberinin alır almaz, süratle görev yerime gittim... Çankaya Köşkü'ne.
Sabaha kadar oradaydık... Görev başında.
Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş Bey'in odasındaydık.
Ortak fikir darbeyi önledi
Mürted Hava Üssü... Şimdiki adı Akıncı... 15 Temmuz darbe girişiminin merkezi.
Ankara'yı bombalayan uçaklar oradan havalandı.
Ve o gece... Halk... Elektrikleri kesti... Mürted yakınlarında... Kazan ovasındaki otları... Tarladaki hasat edilmiş ekinleri... Samanları yakarak... Dev bir duman bulutu yarattı... İniş ve kalkış için görüş mesafesi kalmayan... Bomba yüklü uçaklar havalanamadı.
Otların... Saman balyalarının yakılması... Kimin fikriydi?
Numan Kurtulmuş dedi ki:
- O gece... Çankaya Köşkü'nde toplandığımız odada bu fikir doğdu... Mürted'in çevresindeki otların, tarlalardaki ekinlerin, harman alanlarındaki samanların yakılması fikri... Ve hemen ilgili arkadaşlar arandı... Kısa süre sonra da plan devreye girdi... Uçaklar havalanamayınca, darbe önlenmiş oldu.
Köşk'ün ışıklarını kapattık.
Üzerimizde sürekli olarak jetler uçuyordu.
Bir ara... Halkın toplandığı beş numaralı kapının önüne bir tank geldi... Havaya ateş açtılar.
Bizler... Bütün odaları kapatarak, tek bir odada toplanarak, sabaha kadar çalıştık.
"Çok şükür"
Meclis Başkanı Kurtulmuş... "Arı kovanı gibi sabaha kadar çalışıldı" dedi ve...
"O geceyi" anlatmaya devam etti:
Herkes valilere... Kuvvet komutanlarına... Tanıdığı generallere ulaşmanın gayreti içindeydi.
Çok şükür, sabahın ilk ışıklarıyla birlikte hayat normale döndü.
Dönemin Genelkurmay Başkanı, günün ilk saatlerinde geldiğinde yine o odaya, bizlerin toplandığı odaya alındı.
Bir süre sonra, Sayın Başbakan basın toplantısı hazırlığı için oradaydı.
Psikolojik üstünlük
Numan Kurtulmuş, "Çankaya Köşkü'nün... Başbakanlık binasının sabaha kadar aktif olması psikolojik olarak önemli ve değerliydi" dedi:
Bunu darbeciler de biliyorlardı.
Ayrıca... Diğer taraftan... Milletvekilleri de Meclis'e geliyorlardı.
Meclis Başkanı İsmail Kahraman ağabey, Genel Kurul'da oturumu açtı.
Bir yandan Meclis'e koşan milletvekilleri... Çalışan Parlamento... Diğer tarafta Çankaya Köşkü... Gerçekten çok önemliydi.
Genelkurmay kavşağında milletin üzerine ateş açanlar, Meclis'i bombalayanlar şunu gördüler; Meclis çalışıyor.
Meclis'te kimsenin canına zarar gelmedi ama... Yaralananlar oldu... Polislerden ve sivillerden.
Akıl tutulması
Meclis'te dolaştık... Darbenin izleri hala duruyor... Demokrasi Müzesi gibi.
Numan Kurtulmuş dedi ki:
- Hem milli iradeden ve demokrasiden söz edeceksiniz hem de milli iradenin merkezi olan, Genel Kurul salonunun duvarında, "Hâkimiyet kayıtsız şartsız milletindir" yazan Meclis'e bomba atacaksınız... Gerçekten aklın almadığı bir şey.
Bugün... Meclis açık... Çalışıyor.
Darbeciler ise... Kimi içeride yatıyor, kimi dışarıda kaçak yaşıyor...
Kimileri ise... Hala içimizdedir... Pusudalar... Darbe hayalleri kuruyorlar.