Sabah Gazetesi Almanya Temsilcisi İsmail Erel: Çocuklarımızın gözü önünde terörist muamelesi yapıldı!
FETÖ'cü Cevheri Güven'in şikayeti üzerine Almanya'da polis tarafından gözaltına alınan Türk gazeteciler Sabah Gazetesi Almanya Temsilcisi İsmail Erel ve Sabah Avrupa Gazetesi Haber Müdürü Cemil Albay serbest bırakıldı. Yaşanan skandal olay ve baskına dair detayları Erel, A Haber’de anlattı. Erel, "Doğrudan abartısız minimum 20 polis ve polis köpekleri ile evin altına üstüne getirdiler. Hukuk sürecini bu durum ile ilgili başlatacağız. Hak hukuk çerçevesinde Almanya başlarına ne denli bir bela aldığını görecek." dedi. Diğer yandan Sabah ve A Haber'in faaliyetlerinden Almanya'nın rahatsız olduğunu ifade eden Erel, "Almanya’da bir basın bayramı yok bildiğim kadarı ile. Emin olun burada Turkuvaz Medya yarın bir gün buradan çekilsin basın bayramı ilan ederler. Çünkü çok rahatsız oluyorlar." şeklinde konuştu.
Almanya'da gözaltına alınan Türk gazeteciler İsmail Erel ve Cemil Albay serbest bırakıldı.
Alman polisinin Sabah gazetesinin Avrupa haberleri merkezinin bulunduğu Frankfurt ofisine düzenlediği baskında gözaltına alınan Almanya Temsilcisi Erel ve Haber Müdürü Albay'ın serbest bırakıldığı duyuruldu.
Alman polisinin, baskın sırasında, Erel ile Albay'ın evlerinde ve Sabah gazetesinin Avrupa ofisinde aramalar gerçekleştirdiği, bilgisayarlarla telefonlara el koyduğu öğrenilmişti. Baskının hangi amaçla yapıldığı hakkında bilgi verilmemişti.
İki gazetecinin serbest bırakılması için Dışişleri Bakanlığı ve meslek örgütleri devreye girmişti. Dışişleri Bakanlığı, Sabah gazetesinin Frankfurt Bürosu temsilcilerinin, Alman polisi tarafından gerekçe gösterilmeden gözaltına alınmasını şiddetle kınamıştı.
Bakanlıktan yapılan açıklamada, basın ve ifade özgürlüğü konusunda "tüm dünyaya ders vermeye kalkan" Almanya'nın, özgür basına yönelik bu eyleminin, çifte standartlı yaklaşımını ortaya koyduğu vurgulanmış, konuya ilişkin olarak Almanya'da gerekli girişimlerin yapıldığı, güçlü tepkinin, bugün Bakanlığa çağrılan Almanya'nın Ankara Büyükelçisi Jürgen Schulz'a iletildiği belirtilmişti.
FETÖ'cü Cevheri Güven'in şikayeti üzerine Almanya'da yaşanan skandal olay ve baskına dair detayları İsmail Erel, A Haber'e anlattı.
"ABARTISIZ 20-25 POLİS DIŞARDA DURUYORDU"
İsmail Erel şunları kaydetti:
"Saat 6'da kızım yatak odasına girdi ve 'baba polis geldi' dedi. Uyandım o sırada camdan baktım! Abartısız 20-25 polis dışarda duruyordu. Her yer polis arabası kaynıyordu. Ne oldu diye sordum ve arkamı döndüğüm zaman da zaten polis ile burun buruna geldim. Yatak odasına 4-5 polis girdi. Müsaade edin giyineyim dedim. Sonra bir ihbar olduğunu söylediler.
"TURKUVAZ MEDYA YARIN BİR GÜN BURADAN ÇEKİLSİN BASIN BAYRAMI İLAN EDERLER"
İhbar ve hukuk sürecinde bunlar ele alınacaktır. Yani tamamen asılsız bir ihbar bunu dile getirdim. Savcı arasa, ifadeye çağırsa, hakim arasa ve ifadeye çağırsa her şey aydınlanabilir. Hayır ona gerek duymadılar ve doğrudan abartısız minimum 20 polis ve polis köpekleri ile evin altına üstüne getirdiler. O sırada Alman avukatımı aradım durumu anlattım. Bu durumun aynısını Alman bir gazeteciye yapmaları mümkün değildir. İddiaya bakıyorum bir şey yok. Yazmadığımız herhangi dâhilimizin olmadığı, Sabah Avrupa'nın ilgisinin olmadığı bir haberle suçlandık. Bunlar zaten taktik. Bunu kasten bu şekilde yapıyorlar. Aksi takdirde Sabah'ı burada susturmaları mümkün değil. Almanya'da bir basın bayramı yok bildiğim kadarı ile. Emin olun burada Turkuvaz Medya yarın bir gün buradan çekilsin basın bayramı ilan ederler. Çünkü çok rahatsız oluyorlar.
"ZANNEDERSİNİZ Kİ ALMANYA'NIN İÇ GÜVENLİĞİNİ TEHDİT EDEN TERÖR SALDIRISI İÇERİSİNDEYİM"
'Polise ne hakla bir gazetecinin evine böyle giriyorsunuz?' dedim. Bütün bilgileri belgeleri bilgisayarları, evde ne varsa götürdüler. Gazetenin arabasını çekiciye yüklediler. Bize ağır bir suçlu muamelesi çektiler. Emniyete götürüldük, parmak izleri alındı, fotoğraflarımız çekildi. Yani zannedersiniz ki Almanya'nın iç güvenliğini tehdit eden terör saldırısı içerisindeyim.
"BAŞLARINA NE DENLİ BİR BELA ALDIKLARINI GÖRECEKLER"
Ve bütün bunlar kızımın, oğlumun ve eşimin gözü önünde oldu. Bu onların eşyaları alamasınız diyorum! Hukuken mümkün değil dedim. 'Senin de kullanma ihtimalin var' denildi. Çocuklarımızın gözü önünde terörist muamelesi yapıldı. Hukuk sürecini bu durum ile ilgili başlatacağız. Hak hukuk çerçevesinde Almanya görecek. Başlarına ne denli bir bela aldıklarını görecekler. Biz kanıtlanmasını gazetecilik faaliyeti olarak yapacağız. Almanya'da hangi gazetecinin evine şimdiye kadar böyle baskın düzenlenmiş? Tebligat yapılmadan olanlar oldu. Bugün bir ünlü avukat aradı beni. Onla konuşurken 'Bunu herhangi bir Alman gazeteciye yapmaları mümkün değil, yapamazlardı. Biraz da Sabah'ın konumundan ötürü böyle bir olay yaşandı' dedi."