ABD ve Fransa'dan Kandil'e talimat: İç savaş çıkarın
Kobani bahanesiyle 6-8 Ekim 2014'te düzenlenen eylemlere ilişkin eski HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'ın da yargılandığı davadaki esas hakkında mütalaada HDP'nin Kobani olaylarındaki rolü anlatıldı. Gizli Tanık ABC123 beyanında şok detaylara yer verdi.
108 sanığın yargılandığı davada, Cumhuriyet Savcısının dosyaya sunduğu 5 bin 268 sayfalık esas hakkında mütalaasında HDP'nin Kobani olaylarındaki rolü, dosyada toplanan deliller ve tanık beyanları ile anlatıldı.
Söz konusu olayların bir plan dahilinde yapıldığı aktarılan mütalaada, bu planın Kandil'de görüşüldüğü, Kamuran Yüksek'e verilen görev ile HDP Eş Genel Başkanı olan Selahattin Demirtaş'a iletilerek, emir ve talimatların verildiği ve son olarak da HDP MYK'sı tarafından okunmak üzere bir çağrının hazırlanarak kuryeler vasıtası ile HDP'ye iletildiği kaydedildi.
Mütalaada, söz konusu olayların PKK/KCK'nın hiyerarşik yapısı içerisinde örgüt mensuplarının ortaklaşa bir araya gelerek birlikte aynı amacı taşıyarak gerçekleştirdikleri bir eylem olduğunun anlaşıldığı kaydedildi.
ORGANİZE EDEN KAMURAN YÜKSEK
Eylül ayında HDP ve BDP tarafından ve ayrıca bu partilerin PKK/KCK silahlı terör örgütü ile iltisaklı bazı grupların Kobani'ye giderek burada birtakım açıklamalarda bulunmalarının dikkat çekici olduğu belirtilen mütalaada, tanık beyanlarına göre buradaki olayları ve açıklamaları organize eden kişinin Kamuran Yüksek olduğu aktarıldı.
"TÜRKİYE'DE İÇ SAVAŞ ÇIKARIN"
Mütalaada ifadesi yer alan Gizli Tanık ABC123, Fransa ve Amerika'nın çözüm sürecinin bitmesini istediğini, Türkiye'de bir iç savaş çıkarmalarını istediklerini söyledi.
Gizli tanık, "Özellikle Fransa ve Amerika çözüm sürecinin bitmesini istedi. Sürekli, 'Siz de yeter ki saldırın. Biz size gereken her türlü gücü veririz.
Gerekirse Birleşmiş Milletler Barış Gücü, NATO olarak Türkiye'ye gireriz. Türkiye'de bir iç savaş çıkarın, NATO da dâhil olur, tampon bölge oluştururuz.
Doğu ile batı arasında tampon bölge oluşturulur. Kürdistan diye tabir edilen bölge size kalır' diye örgüt içerisinde konuşulduğunu duydum" dedi.
HDP'NİN GEZİLERİ ÖRGÜT TALİMATIYLA
PKK/KCK silahlı terör örgütünün önce silahlı mensuplarını ve mühimmatı bu bölgeye gönderdiğinin tanık beyanlarında yer aldığı belirtilen mütalaada, o dönemde ABD ve birlikte hareket eden ülkelerin DEAŞ saldırısı üzerine hareket geçtiği ve bu saldırının durdurulması için DEAŞ'ı bombalamaya başladıkları aktarıldı.
Türkiye Cumhuriyeti'nin burada mağdur olan halk için sınır kapılarını açtığını ve Suruç bölgesinde çadır kent kurularak masum kişilerin barınma ve günlük ihtiyaçları karşıladığı kaydedilen mütalaada, "Buna rağmen PKK/KCK silahlı terör örgütü ve HDP yetkilileri koridor açılmasında ısrarcı olurken bu bölgeye ziyaret yapan aynı parti yetkilileri Kandile dek giderek buradaki silahlı terör örgütü mensupları ve kurulan kanton adı verilen yerel yöneticileri ziyaret etmişlerdir.
Burada yapılan açıklamalarda DEAŞ saldırılarını püskürtülmesinden bahsederken bu direnişin tüm Kürdistan'a yayılacağı mesajı verilmektedir. Aynı zamanda burada kurulan kantonların tanınmasını istemişlerdir.
Bunun dışında söz konusu gezilerin ulusal düzeyde yapılan geziler olduğu ve birlikte bir millet olma algısı verildiği görülmektedir.
Tanıklar HDP'nin yaptığı geziler ve diğer eylemlerin PKK-KCK silahlı terör örgütü tarafından verilen talimat üzerine yapıldığını beyan etmişlerdir" ifadeleri kullanıldı.