Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'dan Başkan Erdoğan'ın adaylığı ile ilgili flaş sözler: AYM beyhude bir arayış...
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, 7'li koalisyonun ortak adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nun seccadeye ayakkabısıyla basmasına tepki gösterdi. Bakan Bozdağ, duruma "Dini sembollerimize çok büyük saygısızlıktır" sözleriyle tepki gösterdi. İYİ Parti İstanbul İl Binası'na kurşun isabet etmesiyle ilgili de konuşan Bozdağ, Meral Akşener'i Başkan Erdoğan'dan özür dilemeye davet etti. Bakan Bozdağ ayrıca Başkan Erdoğan'ın adaylığı üzerinden algı operasyonu çekmeye çalışan muhalefete de tepki göstererek "YSK'nın kararı anayasaya uygun doğru ve uygun bir karardır. AYM'ye taşımak beyhude bir arayıştır." ifadelerini kullandı.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, "Seccadeye ayakkabılarıyla basarak, kirletmek Sayın Kılıçdaroğlu'na ve yanındakilere yakışmamıştır. Bu büyük bir saygısızlıktır." dedi.
Bozdağ, Diyarbakır Valiliğinde gazetecilerin sorularını yanıtladı.
İYİ Partinin, "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yeniden adaylığıyla ilgili Anayasa Mahkemesi'ne gideceği" yönündeki açıklaması anımsatılarak, "Cumhurbaşkanı'nın aday olmasının önünde bir engel var mı?" sorusu üzerine, Bozdağ, "YSK de nihayetinde Sayın Cumhurbaşkanımızın adaylığının anayasal olduğunu ve adaylığına engel herhangi bir engel durum bulunmadığını çok açık, net bir şekilde ifade etti ve adaylığını kesinleştirdi. YSK'nin kararı anayasa ve yasalarımıza uygun, doğru bir karardır." diye konuştu.
Anayasanın 79. maddesine göre YSK'nin verdiği kararların "kesin kararlar" olduğunun altını çizen Bozdağ, "Bu kararlara karşı Anayasa Mahkemesi dahil başka bir merciye başvurulamaz." ifadesini kullandı.
Bu başvuru yasağının bireysel başvuruyu da kapsadığını vurgulayan Bozdağ, şöyle devam etti: "Herhangi bir şekil ve surette YSK kararları ne Anayasa Mahkemesine ne de diğer yargı mercilerinden herhangi birine taşınabilir. Geçmişte bunu deneyenler olmuş ve Anayasa Mahkemesi çok net bir şekilde yetkisizlik nedeniyle bu başvuruları reddetmiştir. İşin doğrusu anayasadaki bu açık, yoruma imkan vermeyen hükümlere Anayasa Mahkememizin daha önce verdiği bu konudaki açık, net ve tartışmasız kararını bile bile, reddedileceğini de bile bile bu konuyu Anayasa Mahkemesine taşımak beyhude bir gayrettir, beyhude bir çabadır. Cumhurbaşkanı seçiminde seçimi kazanmayı Cumhurbaşkanımızın adaylık hakkını gasbetmeye bağlayanlar artık bundan vazgeçmeli. O iş bitti. Bundan sonra meydanlarda halkın gönlüne girmek için demokratik bir rekabeti birlikte yapalım ve milletimiz kimi istiyorsa onu cumhurbaşkanı seçecektir. Mahkeme yoluyla veya başka yol ve yöntemlerle Cumhurbaşkanımızın adaylığına da Allah'ın izniyle Cumhurbaşkanı seçilmesine de engel olamayacaklardır."
"KINADIĞIMI BURADAN İFADE ETMEK İSTERİM"
Bozdağ, "CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun ve yanındakilerin seccade üzerindeki görüntülerinin sosyal medyada infiale yol açtığı"nın ifade edilmesi üzerine, ülkenin cumhurbaşkanlığı gibi en yüksek makamına aday olmak suretiyle talip olanların bu ülkenin milli, manevi, kültürel, medeniyet ve dini değerlerini çok iyi bilmesi ve onlara saygı duymasının icap ettiğini söyledi.
Türk milletinin yüzde 99'unun Müslüman olduğunu belirten Bozdağ, "Ramazan ayındayız ve Müslümanların büyük bir kısmı da ramazan ibadetini yerine getirmektedir. Böylesi bir ayda Müslümanların namaz kılarken abdestli olarak üzerine tertemiz bir şekilde kıyama durdukları, rükuya gittikleri, secde ettikleri ve kendisi de bizzat temiz olması gereken seccadeye ayakkabılarıyla basarak, kirletmek Sayın Kılıçdaroğlu'na ve yanındakilere yakışmamıştır. Bu büyük bir saygısızlıktır." değerlendirmesinde bulundu.
Bu saygısızlığın, "gaflet" ya da "gaf" diye geçirilmesinin mümkün olmadığını belirten Bozdağ, şunları kaydetti: "Elbette seccade sonuçta halı, kilim veya kumaştan yapılmaktadır. Ama onların hepsinden farkı sadece ve özel olarak namaz ibadetini yerine getirmek maksadıyla yapılıyor olması ve tek kişilik bir adeta namazgah olmasıdır. Temiz olması gerekir. Çünkü namaz ibadetinin şartlarından birisi temizliktir. O yüzden de ayakkabıyla kimse ona basamaz ve orayı kirletemez. Namaz müminin miracıdır. Müminin namaz kılarak adeta miraçta olduğu bir nokta olan seccadenin üzerine ayakkabılarıyla basması bizim toplumumuzun medeniyet değerlerine, dinimizin değerlerine, daha doğrusu Müslümanların kullandığı bazı sembollere çok büyük bir saygısızlık olduğunu ifade etmek isterim. Ama tabii Sayın Kılıçdaroğlu'nun yaklaşımına baktığınızda işin doğrusu zihniyet olarak bizim için fazla yadırgatıcı olmadı. Çünkü daha önce başörtüsüne bir metrekarelik bez parçası demiştir."
Bozdağ, Kılıçdaroğlu'nun başörtülü kadınların yüksek ve orta öğrenim hakkından yoksun bırakılmasını doğru bulduğunu, bu konuda düzeltici her adımı yargıya taşıdığını ifade ederek, başörtülü kadınların kamuda istihdamına, siyaset yapma hakkına, imam hatiplilere uygulanan katsayı zulmünün kaldırılmasına da karşı çıkıldığını, "bunun CHP zihniyetinin ta kendisi olduğunu" söyledi.
Bakan Bozdağ, "Bildik bir zihniyet. Yani geçmişten günümüze baktığımızda Bu zihniyetle 'helalleşme' adıyla yeni bir dönem başladığını ifade etti herkes. Acaba yeni bir sayfa mı açıyorlar? Yeni bir dönem mi açıyorlar? Ama belli ki bilinçaltı henüz hakimiyetini yitirmemiş durumda. O yüzden Sayın Kılıçdaroğlu'nu kınadığımı buradan ifade etmek isterim. Bazıları 'Mücahit Kılıçdaroğlu' diyor. Yani seccadeye ayaklarıyla basan bir mücahide şahit olduk. Mücahitliğe yeni bir boyut kazandırıyor anlaşılan. İslam ve Müslümanlar böylesi bir saygısızlığı asla hoş görmezler, hoş karşılamazlar. Bunu da kınadığımızı ifade etmek isterim." ifadelerini kullandı.
"ÖZÜR VİDEOSU ÇEKMİŞ YANLIŞINI ANLADIĞINI GÖSTERİYOR"
Bu tür eleştiriler yaptıklarında, "siyasi istismar yapıyorlar" denildiğini belirten Bakan Bozdağ, "İstismar yapmıyoruz, gördüğümüz fotoğrafı yapılan saygısızlığı, yapılan bunca değerleri aşağılamayı kınıyoruz, reddediyoruz. Bunu kınamamak esasında burada tutum ve tavır almamak yanlış olur. Biz doğru olanı yapıyoruz." diye konuştu.
Burada, "oruç tutmadığı halde iftara gidenler", "cuma kılmadığı halde seçim vakti cuma namazını cami cami gezenler"in istismar yaptığını söyleyen Bozdağ, herkesin, ne olduğunu, kimin ne yaptığını, nerede durduğunu bildiğini kaydetti.
Milletin de yaşanan bu hadiseyi, enine boyuna değerlendirdiğine, vicdan terazisinde tarttığına emin olduğunu belirten Bozdağ, "Son özür videosu çekmiş. Bu da tabii ayrı bir inceliktir. Yanlışını anladığını gösteriyor." ifadelerini kullandı.
"SAYIN AKŞENER'İ ÖZÜR DİLEMEYE DAVET EDİYORUM"
Adalet Bakanı Bozdağ, dün İYİ Parti İstanbul İl Başkanlığına mermi isabet etmesine ilişkin soru üzerine, "İYİ Parti'nin binasına yapılan saldırıyı dün kınadık. Cumhuriyet savcılığımız resen soruşturma başlattı. İçişleri Bakanlığımız, kolluk kuvvetlerimiz, yaptığı araştırma neticesinde kısa süre içerisinde şüpheli, faile ulaştılar, yakaladılar. Şu anda faille ilgili adli süreç devam ediyor." dedi.
Olayla ilgili dün yaşananların "üzücü" olduğunu ifade eden Bozdağ, "Bir partinin il başkanlığının kurşunlandığı ortaya çıkıyor. Ama kim kurşunladı, ne zaman kurşunladı, nasıl kurşunladı, kurşunlayanın kimliği ne, kurşunlamanın sebebi ne, yakalandı mı? Bütün bunlara dair hiçbir bilgi yok. Kimse bir şey bilmiyor. Elde başkaca da hiçbir delil yok. Sıcağı sıcağına hemen Sayın Akşener ve diğer liderler apar topar açıklamalar yaptılar. Adeta olayı yapanı, yaptıranı biliyorlarmış gibi. Olayla ilgili birtakım kendilerince kabulleri var ve o kabuller üzerinden hem Sayın Cumhurbaşkanımızı hem de partimizi ima eden, hedef gösteren alelacele apar topar açıklamaları yaptılar. Bunlar kabul edilebilir şeyler değil." diye konuştu.
Ülkenin yönetimine talip siyasi partilerin genel başkanlarının böyle olaylar olduğu zaman önce, maddi hakikat nedir, durum nedir, eldeki bilgi, bulgu, delil nedir, bunları değerlendirip ve ona göre hareket etmesi gerektiğini belirten Bozdağ, şunları kaydetti: "Sosyal medyada atılan iftiralara, uydurulan yalanlara veyahut da başka başka delile dayanmadan zanna dayalı değerlendirmelere göre hareket etmek, siyasi partilerin genel başkanlarına yakışmaz, yakışmamıştır da. Dün Sayın Cumhurbaşkanımızı ve partimizi hedef alan imalarda bulunan Sayın Akşener ve diğer liderler ortaya çıkan maddi hakikat karşısında eminim utanmışlardır. Söylediklerinden dolayı eminim pişman olmuşlardır. Onun için Sayın Cumhurbaşkanımızdan Sayın Akşener'i özür dilemeye davet ediyorum. Çünkü böylesi bir hadise karşısında özür dilemek onu güçlendirir. Eğer özür dilemezse bu hakikati millete nasıl izah edecek? Önceki beyanlarını tekzip eden maddi gerçeğin karşısında nasıl pozisyon alacak, onu işin doğrusu biz de merak ediyoruz. Ama ben buradan bu bilmeden, bilgi sahibi olmadan elinde herhangi bilgi, delil olmadan fail yakalanmadan, olayın sebebi bilinmeden hedef gösteren bu açıklamaları biliyormuş gibi yapanları bir kez daha kınıyorum ve onları aziz milletimizi aldattıkları için milletimizden, Cumhurbaşkanımıza haksız saldırıda bulundukları için de Cumhurbaşkanımızdan özür dilemeye davet ediyorum."