Türk dünyası ekonomide birleşiyor! Başkan Erdoğan açıkladı: Ortak fonun ev sahibi İstanbul
Türk Devletleri Teşkilatı Zirvesi, Ankara'da düzenlendi. Başkan Erdoğan, zirveye katılan liderle tek tek görüştü. Erdoğan zirvenin başlangıcında bir konuşma yaptı. Konuşmasında deprem felaketinde yapılan desteklerin unutulmayacağını ifade eden Başkan Erdoğan, KKTC'nin tanınması konusunda verilen mücadelenin de devam edeceğini söyledi. Azerbaycan lideri İlham Aliyev ise konuşmasında "Türkiye, sadece bölgede değil, tüm dünyada sözü geçen bir ülke haline gelmiştir. Aynı zamanda bir güç odağı olmuştur." dedi. TDT Olağanüstü Zirvesi Bildirisinden: TDT Devlet Başkanları, depremlerin ardından toparlanma ve yeniden inşa çabalarında Türkiye ile dayanışma içinde olduklarını ifade ettiler. TDT Zirvesi ardından Ankara Bildirisi yayımlandı. Kritik bildiride, TDT Devlet Başkanlarının, depremlerin ardından toparlanma ve yeniden inşa çabalarında Türkiye ile dayanışma içinde oldukları vurgulandı. Son olarak Başkan Erdoğan, tarihi zirvenin kapanış töreninde hitap etti. Başkan Erdoğan, "Türk Yatırım Fonu Kurucu Anlaşması'nın imzalanması, zirvemizin somut kazanımlarından olmuştur. Türk Yatırım Fonu'nun, Türk dünyasında ekonomik bütünleşmeye katkı sağlayacağına inanıyorum. Fona, İstanbul ev sahipliği yapacaktır." açıklamasını yaptı.
Başkan Erdoğan, Türk Devletleri Teşkilatı Olağanüstü Zirvesi'nin kapanış töreninde hitap etti.
Türk Devletleri Teşkilatı Olağanüstü Ankara Zirvesi'ni başarıyla tamamladıklarını belirten Erdoğan, Teşkilat üyeleri ve gözlemcileriyle Türkiye'de yaşanan deprem ve sel felaketleri sonrasında dayanışma amaçlı olarak bir araya geldiklerini söyledi.
Zirveye katılan devlet başkanlarına teşekkür eden Başkan Erdoğan, "Yaşadığımız felakette Türk dünyası olarak sergilediğimiz dayanışmayı, birlik ve beraberliği hiçbir zaman unutmayacağız. Zirve kapsamında ayrıca Türk Dünyası İşbirliği kuruluşlarının genel sekreterleri ve başkanları ile Aksakallar Konseyimizin kıymetli üyelerini de Ankara'da misafir ettik. Geçtiğimiz yıl Semerkant Zirvesi'nde Teşkilatımıza gözlemci olarak katılan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin de ilk defa bugün aramızda yer almasından büyük memnuniyet duydum." ifadelerini kullandı.
Başkan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bugün ev sahipliğini yaptığımız Olağanüstü Zirve ise 'Afet-Acil Durum Yönetimi ve İnsani Yardım' temasıyla icra edildi. Malumunuz 6 Şubat'ta dünyada eşi benzeri nadir görülecek şekilde 7,7 ve 7,6 büyüklüğünde iki depremle arka arkaya sarsıldık. Bu depremler, ülkemizin 14 milyon vatandaşının yaşadığı 11 ilimizde çok ciddi can kaybına ve yıkımlara yol açtı. Aralarında Teşkilat üyesi ülkelerin vatandaşlarının da olduğu, 49 bini aşkın insanımızı deprem felaketinde yitirdik. Ardından da deprem bölgesi şehirlerimiz sel felaketine maruz kaldı. Buradan bir kez daha depremde ve sellerde hayatını kaybeden kardeşlerimize Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum.
Uzmanlar, Kahramanmaraş merkezli depremleri insanlık tarihinin en büyük tabii afetlerinden biri olarak tanımlıyor. Nitekim ilk depremleri takip eden yaklaşık 600'e yakın müstakil deprem büyüklüğüne ulaşan binlerce artçı sarsıntı, bu gerçeği teyit ediyor. Türkiye, geniş bir alanda yıkıma sebep olan bu deprem fırtınasına, ağır kış şartlarının yaşandığı bir dönemde yakalanmıştır. Tüm bu olumsuzluklara rağmen depremin haberini alır almaz devletimizin tüm imkanlarını bölgeye yönlendirdik. Bakanlıklarımızla AFAD'la belediyelerimizle güvenlik kuvvetlerimizle arama-kurama ekiplerimizle sivil toplum kuruluşlarımızla hasılı böylesi bir felakette ihtiyaç duyulacak kim varsa herkesle seferber olduk."
"KARDEŞLERİMİZ, MİLLETİMİZİN İHTİYAÇLARINI KARŞILAMAK İÇİN CANLA BAŞLA GAYRET GÖSTERDİ"
Sadece arama-kurtarma ekibi olarak 35 bini aşkın personel, yardım ve destek ekipleriyle beraber 272 bin kamu görevlisinin depremzedelere yardım için koştuğunu belirten Başkan Erdoğan, sivil toplum kuruluşları ve gönüllü vatandaşların da eklendiğinde bu rakamın yaklaşık yarım milyona ulaştığını söyledi.
Dünyanın 90 farklı ülkesinden gelen arama-kurtarma ekiplerinin de bu süreçte Türkiye'ye destek verdiğini hatırlatan Başkan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Türk Devletleri Teşkilatı ülkeleri, 6 Şubat'ta yaşadığımız felaketin ardından yardım çağrımıza en hızlı cevap veren, en hızlı harekete geçen, acılarımızı en kalbi paylaşan dostlarımızın başında geliyor. Teşkilatımız üyeleri, arama-kurtarmadan sağlığa ve insani yardıma kadar geniş bir alanda faaliyet göstermek üzere ekiplerini hemen Türkiye'ye sevk ettiler. Kardeşlerimiz gerek ayni gerek nakdi yardımlarla milletimizin ihtiyaçlarını karşılamak için canla başla gayret gösterdiler. Bölgede kurdukları sahra hastaneleriyle yaralarımızın sarılmasına destek verdiler. Ulaştırdıkları çadırlarla barınma ihtiyaçlarımızın giderilmesine katkı sağladılar.
Zor günlerimizde yanımızda yer alan Teşkilatımızın dost ve kardeş devletlerinin halklarına canıgönülden teşekkür ediyorum. Türk dünyası, tasada ve sevinçte bir olduğunu bugün tekrar göstermiştir. Bu dayanışmanın, arama-kurtarma çalışmalarında olduğu gibi deprem yaralarının sarılmasında da devam edeceğine inanıyorum. Deprem ilk anlarından itibaren başlattığımız seferberliği, şehirlerimizin yeniden inşa ve ihyası sürecinde de sürdürüyoruz. Depremzedelerimizi en kısa sürede kalıcı konutlara kavuşturmak için her türlü gayreti gösteriyoruz. Yer tespiti yapılan, zemin ve etüt çalışmaları biten illerimizde temelleri atıp süratle işe başladık. Hedefimiz, bir yıl içinde deprem bölgesinin tamamındaki konut ihtiyacını büyük ölçüde çözecek sayıda kaliteli ve güvenli yapıyı inşa etmektir."
Başkan Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Olağanüstü Zirvesi'nin ardından düzenlediği basın toplantısında, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından bölgede TOKİ vasıtasıyla ilk yıl 319 bin, toplamda ise 650 bin konutu hak sahiplerine teslim etmeyi planladıklarını bildirdi.
"100 BİN KONTEYNER KURULACAK"
Bu süreçte çadır ve konteyner kentlerin de kurulumunun devam ettiğini belirten Erdoğan, bütün bunları yaparken Nurdağı ve İslahiye'de prefabrik konutların kurulumuna da süratle girdiklerini söyledi.
Başkan Erdoğan, "Mayıs ayına kadar 100 bin konteyner kurarak yarım milyon depremzedeyi daha iyi şartlarda barınabilecekleri bu alanlara taşıyacağız." diye konuştu.
Katar'dan gönderilen konteynerlerden yaklaşık 3 bininin geldiğini, bu ay sonuna kadar 10 bin konteynerin geleceğini bildiren Erdoğan, bu konteynerlerden Samandağı'nda olanları da gördüğünü, kaliteli, güzel, vasıflı konteynerlere vatandaşların taşınmaya başladığını kaydetti.
Başkan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Son 20 yılda yaşanan doğal afetler sonrasında nasıl hiçbir insanımızı aç açıkta bırakmadıysak, depremzedelerimizi de mağdur etmeyeceğiz. Dost ve kardeş ülkelerin de destekleriyle, inşallah söz verdiğimiz üzere şehirlerimizi en kısa sürede eski görkemine tekrar kavuşturacağız. Sel felaketlerinin yeniden kanattığı yaraları sarmak için gece gündüz çalışacak, yıkımları ve zararları tazmin edeceğiz.
Ülkemizin bir kısmında milyonlarca vatandaşımız afetlerin yol açtığı sıkıntılarla boğuşurken, hiçbirimiz hayatımızı eskisi gibi sürdüremeyiz. Bu felaketin sebep olduğu kayıpları tamamen telafi etmeden, insanlarımızı geleceklerine yeniden güvenle bakacakları günlere kavuşturmadan bize durmak, dinlenmek haramdır. Bin yıldır bu topraklarda nice badirenin üstesinden gelen milletimiz, asrın felaketinin yaralarını da Allah'ın izniyle kısa sürede saracaktır."
"BÖLGESEL MESELELERE DAİR FİKİR TEATİSİNDE BULUNDUK"
Depremler sonrasında Türkiye'ye yönelik yardım faaliyetlerinin, afetler ve etkileriyle mücadelede işbirliğinin geliştirilmesinin bugünkü toplantının ana gündem maddesi olduğunu bildiren Erdoğan, şunları kaydetti:
"Afetler ve etkileriyle mücadele konularında teşkilatımız bünyesinde atılabilecek adımları elbette öncelikli olarak ele aldık. İlgili kurumlarımız arasında işbirliğinin ileri seviyeye taşınmasını ve müteakip Zirve'ye kadar Türk Devletleri Teşkilatı Sivil Koruma Mekanizmasının tesisini kararlaştırdık. Ayrıca, ortak gündemimizde yer alan diğer meselelerin yanı sıra bölgesel meselelere dair fikir teatisinde bulunduk."
TÜRK DÜNYASI EKONOMİDE BİRLEŞİYOR! "FONA İSTANBUL EV SAHİPLİĞİ YAPACAK"
Türk dünyasında bütünleşmenin lokomotifi olan ekonomi, ticaret, ulaştırma ve enerji alanlarındaki işbirliklerini de gözden geçirdiklerini aktaran Erdoğan, "Türk Yatırım Fonu Kurucu Anlaşması'nın imzalanması, Zirve'mizin somut kazanımlarından biri olmuştur. Fon sayesinde, KOBİ'lere, kalkınma projelerine, ulaştırma ve lojistik zincirlerine, altyapı projelerine, tarım ve turizm alanlarındaki yatırımlara ve yenilenebilir enerji çalışmalarına destek sağlanacaktır. Tüm bu alanlarda firmaların finansmana erişimi kolaylaşacak, ayrıca bölge içi ticaret teşvik edilecektir. Türk Yatırım Fonunun, Türk dünyasında ekonomik bütünleşmeye de katkı sağlayacağına inanıyorum. 'Eşit sermaye katkısı ve eşit oy hakkı' ilkesi çerçevesinde kurulacak fona, İstanbul ev sahipliği yapacaktır. Bu şekilde küresel finans camiasında İstanbul'un oynadığı merkezi rolün pekişmesini de temin etmiş olduk." şeklinde konuştu.
"ORTA KORİDORUN GELİŞTİRİLMESİ HUSUSUNDA MUTABIK KALDIK"
Toplantıda, Teşkilat bünyesinde bölgesel ulaştırma ve tedarik zincirlerinin geliştirilmesine matuf anlaşma ve kararların süratle uygulanmasının önemini vurguladıklarını aktaran Erdoğan, artık güvenilir bir alternatif haline gelen Orta Koridorun geliştirilmesi hususunda mutabık kaldıklarını bildirdi.
Başkan Erdoğan, "Hepimizin önceliği olan enerji güvenliğinin sağlanması için mevcut ve potansiyel işbirliği alanlarında görüş alışverişinde bulunduk. Bölgesel ve küresel gelişmeleri de tüm yönleriyle değerlendirdik. Üye ve gözlemci devletler olarak, Teşkilatımızın güçlenmesinin, coğrafyamızın güvenliğine ve istikrarına önemli katkılar sağladığı noktasında hemfikiriz." ifadesini kullandı.
Aile meclisinin faaliyet alanlarının çeşitlenmesi, Türk Devletleri Teşkilatının uluslararası görünürlüğünü giderek artırdığını aktaran Erdoğan, "Katedilen ilerleme önemli olmakla birlikte, asıl mevcut ve gelecekte karşılaşılabilecek sınamalar karşısında direncimizi artırmamızın gerektiğini de biliyoruz. Bunun için Teşkilatımızın imkan ve kabiliyetlerini güçlendirmemiz gerektiğinin farkındayız. Toplantımızda Teşkilat Sekretaryamızın beşeri, idari ve mali yapısını güçlendirmek için atılabilecek adımları da istişare ettik. Bir sonraki Dönem Başkanı Kazakistan'ın ev sahipliğinde, Türk dünyamızın manevi başkentlerinden Türkistan şehrinde düzenlenecek müteakip Zirvemizin hazırlıklarını da ele aldık." diye konuştu.
Zirve kapsamında dün ve bugün Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov, Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, Türkmenistan Halk Maslahatı Başkanı Gurbanguli Berdimuhamedov, Macaristan Başbakanı Viktor Orban ile ikili görüşmeler gerçekleştirdiğini dile getiren Erdoğan, liderler olarak imzaladıkları Zirve bildirisiyle de farklı alanlarda işbirliğini güçlendirme iradelerini açıkça ortaya koyduklarını söyledi.
"TÜRK DEVLETLERİ TEŞKİLATI, YENİ BİR SES, YENİ BİR NEFES, YENİ BİR SİNERJİ MERKEZİ HALİNE GELMEKTEDİR"
Küresel gelişmelerin, TDT'nin önemini ve potansiyelini tekrar gösterdiğini dile getiren Erdoğan, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Dünya siyasetinde öne çıkan ülkeler ve birlikler, sağlıktan finansa, güvenlikten yabancı düşmanlığına, düzensiz göçten siyasi ve sosyal istikrarsızlıklara kadar pek çok sorunla boğuşuyor. İnsanlığın karşılaştığı yeni meydan okumalara adil ve sürdürülebilir çözümler üretemeyen uluslararası sistem, sürekli yeni krizlere sebep oluyor. Tarihi, kültürel ve hakkaniyetli kurumsal yapılardan yoksun birlikteliklerin tıkandığı bir süreçte, Türk Devletleri Teşkilatı, yeni bir ses, yeni bir nefes, yeni bir sinerji merkezi haline gelmektedir.
Gerçekten de bu çatı altında, Adriyatik'ten Asya'ya uzanan geniş bir coğrafyada çok büyük bir işbirliği imkanına sahibiz. Gerek bölgemizde, gerekse küresel ölçekte her gün farklı bir boyutu ortaya çıkan tarihi gelişmelerin Türk dünyasının önüne açtığı fırsat pencerelerini doğru değerlendirmemiz gerekiyor. Siyasi dayanışmadan enerji ve ulaştırmanın başını çektiği ekonomik işbirliklerine kadar her alanda, bu fırsatları kalıcı hale getirecek ve kazanca dönüştürecek kapasitemiz var."
Bağımsızlıklarının üzerinden geçen nispeten kısa sürede kardeş ülkelerin yakaladığı başarıları, ortak gelecek adına çok kıymetli gördüğünü ifade eden Erdoğan, TDT'nin kuruluşunun ardından faaliyet alanının hızla genişlemesinin, üye ülkelerin dışında da yüz milyonlarca insanın umutlarını yeşerttiğini vurguladı.
Başkan Erdoğan, bu muazzam potansiyelin, TDT'nin etki alanının büyüklüğüne işaret ettiğini de dile getirdi.
Gerçekleştirdikleri her zirveyle, bu etkinin kapsamını ve temelini daha da güçlendirdiklerini belirten Başkan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Ankara Zirvemizin düzenlenmesine vesile olan Azerbaycan ile Dönem Başkanı Özbekistan'a, ayrıca tüm katılımcı ülkelere ve temsilcilerine ayrı ayrı şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum. Bu kara günümüzde yanımızda olan her bir kardeşimize minnet borcumuzu asla ödeyemeyeceğimizin altını tekrar çizmek istiyorum. Zirvemizin başarıyla gerçekleştirilmesi için yoğun çaba sarf eden Dışişleri Bakanlığımızı, Türk Devletleri Teşkilatı Sekretaryasını ve emeği geçen herkesi tebrik ediyorum. Zirvede aldığımız kararların ülkelerimiz ve Türk Dünyası için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Rabbim birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi daim eylesin. Rabbim ülkemizi, milletimizi, Türk dünyasını ve tüm insanlığı her türlü afetten, musibetten muhafaza buyursun. En son Şanlıurfa, Adıyaman, bu bölgede meydana gelen sel afetiyle büyük bir imtihanla karşı karşıya olduğumuzu söylüyor, burada da ebediyete uğurladığımız vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum."
BAŞKAN ERDOĞAN'IN TÜRK DEVLETLERİ TEŞKİLATI OLAĞANÜSTÜ ZİRVESİ'NDEKİ AÇIKLAMALARI
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, "Bakü-Tiflis-Ceyhan Boru Hattı 16 senedir Azerbaycan, Türkmenistan ve Kazakistan petrolünü dünya piyasalarına kesintisiz şekilde taşıyor. Bel kemiğini TANAP'ın oluşturduğu güney gaz koridoru sayesinde Türk devletleri Avrupa'nın enerji güvenliğinde anahtar konuma gelmiştir. Türk Devletleri Teşkilatı olarak bölgesel ulaştırma ve tedarik zincirlerinin geliştirilmesinin yanında enerji güvenliğinin sağlanmasında da stratejik yol üstleneceğimize inanıyoruz" dedi.
Türk Devletleri Teşkilatı Olağanüstü Zirvesi, Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın ev sahipliğinde, 'Afet-Acil Durum Yönetimi ve İnsani Yardım' teması ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlendi.
Azerbaycan'ın teklifi üzerine yapılan zirveye Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov, Dönem Başkanı Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev ile gözlemci ülkeleri temsilen KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Macaristan Başbakanı Viktor Orban ve Türkmenistan Milli Konseyi Halk Maslahatı Başkanı Gurbangulu Berdimuhamedov katıldı. Geçen yıl icra edilen Semerkant Zirvesi'nde gözlemci statüsü elde eden KKTC, ilk defa bir TDT Zirvesi'nde yer aldı.
'TÜRK DÜNYASININ TEK VÜCUT OLDUĞUNU GÖSTERMİŞ OLACAĞIZ'
Zirvede konuşan Başkan Erdoğan, "Sözlerimin hemen başında Aksakallar Konseyimizin değerli Başkanı Sayın Binali Yıldırım'ın dün ebediyete irtihal eden kıymetli validesi Fahriye Yıldırım'a Allah'tan rahmet niyaz ediyorum. Değerli kardeşime ve kederli ailesine sabırlar ve baş sağlığı diliyor. Türkiye'de 6 Şubat'ta yaşanan deprem felaketinin ardından bugün 'afet acil durum yönetimi ve insani yardım temalı' olağanüstü zirvemiz vesilesiyle bir araya geldik. Zirvenin düzenlenmesi için çağrıda bulunan can Azerbaycan'ın Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev'e şahsım, milletim adına şükranlarımı sunuyorum. Bu toplantının başarılı şekilde icra edilmesi için gayretlerini esirgemeyen Dönem Başkanı Özbekistan Cumhurbaşkanı Sayın Şevket Mirziyoyev ve katılımlarınız dolayısıyla siz dost ve kardeşlerime teşekkür ediyorum. Ayrıca teşkilatımızın gözlemci üyesi KKTC'nin Cumhurbaşkanı Sayın Ersin Tatar'ın da aramızda bulunmasından duyduğum memnuniyeti hassaten ifade etmek istiyorum. Bugünkü zirvemiz ile Türk dünyasının tek yürek ve tek vücut olduğunu en üst düzeyde bir kez daha göstermiş olacağız" dedi.
'AZİZ MİLLETİMİZ BU DESTEKLERİNİZİ UNUTMAYACAK'
Erdoğan, 6 Şubat'ta meydana gelen depremleri hatırlatarak, "Bu depremlerden yaklaşık 14 milyon vatandaşımız doğrudan etkilenirken, 49 binden fazla insanımız hayatını kaybetti, 115 binden fazlası yaralandı. Kendi insanlarımızla birlikte depremde vefat eden Türk Devletleri Teşkilatı üye ve gözlemci ülke vatandaşı kardeşlerimiz için de burada başsağlığı diliyorum. Bu büyük felaketin yaralarını sarmak için tüm imkanlarımızı seferber ettik. Arama kurtarma çalışmalarını bitirdik. Enkaz kaldırma faaliyetlerini yürütürken ve geçici barınma bölgeleri kurarken süratle kalıcı konutların inşasına da başladık. Önümüzdeki bir yıl içinde 319 bin, toplamda ise 650 bin konut yaparak hak sahiplerine teslim etmeyi planlıyoruz. Dost ve kardeş ülkelerin de desteği ile inşallah deprem bölgemizi çok kısa sürede yeniden ayağa kaldıracağız" diye konuştu.
'ACILAR PAYLAŞTIKÇA AZALIR'
Erdoğan, deprem felaketinin yaralarını sarmakla meşgulken aynı bölgede sel afetine de maruz kaldıklarını belirterek, "Eşine rastlanmamış bir yağışın yol açtığı sellerde Şanlıurfa ve Adıyaman'da çok sayıda vatandaşımız hayatını kaybederken, yerleşim yerlerimizde ciddi hasar oluştu. Bu ölçekteki afetler karşısında eldeki imkanlar yetersiz kalıyor. Biz de 6 Şubat'ta yaşadığımız depremlerin şiddeti ve yol açtığı yıkımın büyüklüğü üzerine uluslararası yardım çağrısında bulunduk. Türk dünyası yardıma ilk koşanlar arasında yer aldı. 'Acılar paylaşıldıkça azalır' anlayışı ile en zor anımızda bizi yalnız bırakmadınız. Arama-kurtarma ekipleriniz birçok vatandaşımızı yeniden hayata bağladı. Kurduğunuz sahra hastaneleri ile yaralılarımızın tedavisine yardım ettiniz. Gönderdiğiniz ata yadigarımız çadırlar vatandaşlarımıza yuva oldu. Aziz milletimiz bu desteğinizi hiçbir zaman unutmayacaktır" dedi.
'İŞ BİRLİĞİMİZİ ARTTIRMAMIZ GEREKTİĞİ AŞİKARDIR'
Başkan Erdoğan, Birleşmiş Milletler'in 16 Şubat'ta Türkiye için acil yardım çağrısı yayımladığını belirterek, "Avrupa Birliği Komisyonu ve dönem başkanı İsveç tarafından 20 Mart'ta uluslararası bağışçılar konferansı düzenlenecek. Bu uluslararası yardım faaliyetlerine de destek vereceğinizden şüphe duymuyorum. Afetler ve etkileri ile mücadelede çok taraflı iş birliğimizi artırmamız gerektiği aşikardır. Esasen teşkilatımız bünyesinde bu yönde bazı adımlar atmıştık. Aralık ayında İçişleri Bakanlığımızın ev sahipliğinde Ankara'da 'Afet ve Acil Durum Yönetimi Bakanlar Toplantısı' gerçekleştirdik. Teşkilatımızın sivil koruma mekanizmasının kurulması ile afet süreçlerini daha etkin planlama ve uygulama kabiliyetine kavuşacağız. Bildiri taslağımızı da yansıtıldığı üzere Türkistan'da düzenleyeceğimiz müteakip zirveye kadar mekanizmanın tesisine ilişkin anlaşmanın imzalanması yönünde gereken talimatları vereceğinize inanıyorum. 2021 yılındaki İstanbul zirvesinde mutabık kaldığımız 'akıllı şehirler ve yeşil teknolojiler' kapsamında dayanıklı ve sürdürülebilir kalkınma hedefleri doğrultusunda çalışmalarımızı sürdürüyoruz" dedi.
'TÜRK DEVLETLERİ AVRUPA'NIN ENERJİ GÜVENLİĞİNDE ANAHTAR'
Başkan Erdoğan, Semerkant Zirvesi'nde ticareti ve ekonomik bütünleşmeyi artıracak önemli adımlar atıldığını belirterek, "Kuruluş anlaşması bugün imzalanacak Türk Yatırım Fonu'nun oluşturulması bu adımların başında geliyor. Fon sayesinde KOBİ'lere, kalkınma projelerine, ulaştırma ve lojistik zincirlerine, altyapı projelerine, tarım ve turizm alanlarındaki yatırımlara ve yenilenebilir enerji çalışmalarına destek sağlanacaktır. Tüm bu alanlarda firmalarımızın finansmana erişimi kolaylaşacak, bölge içi ticarette teşvik edilecektir. Bu süreçteki kıymetli destekleriniz ve katkılarınızdan dolayı sizlere teşekkür ediyorum. Semerkant zirvesinde ticaret ve ulaştırmanın geliştirilmesi için imzalanan belgelerin de hızla hayata geçirilmesini arzu ediyoruz. Enerjinin sürdürülebilir bir şekilde tedariki ve enerji fiyatlarının makul seviyelere çekilmesi ekonomilerimiz için büyük önem arz ediyor. Bugüne kadar Hazar havzasında Türk dünyası ülkeleri ile petrol, doğal gaz ve elektrik alanlarında kapsamlı projeleri başarıyla hayata geçirdik. Bakü-Tiflis-Ceyhan Boru Hattı 16 senedir Azerbaycan, Türkmenistan ve Kazakistan petrolünü dünya piyasalarına kesintisiz şekilde taşıyor. Bel kemiğini TANAP'ın oluşturduğu güney gaz koridoru sayesinde Türk devletleri Avrupa'nın enerji güvenliğinde anahtar konuma gelmiştir. Türk Devletleri Teşkilatı olarak bölgesel ulaştırma ve tedarik zincirlerinin geliştirilmesinin yanında enerji güvenliğinin sağlanmasında da stratejik yol üstleneceğimize inanıyoruz. Doğu-Batı arasındaki ticarette ortak çabalarımız ile hayata geçirdiğimiz orta koridor atık güvenilir bir alternatif sunuyor" dedi.
'GÜÇLÜ VE KARARLI DESTEĞİMİZİ SOMUTLAŞTIRDIK'
Başkan Erdoğan, zirveyi 'Birliğimiz gücümüzdür' şiarıyla icra ettiklerini söyleyerek, "KKTC'nin de aramıza katılmasıyla aile meclisimiz artık daha da güçlendi. Teşkilat olarak Kıbrıs Türk halkına güçlü ve kararlı desteğimizi somutlaştırdık. KKTC'nin tanınması ve Kıbrıs Türkü kardeşlerimizin maruz kaldığı kısıtlamaların kaldırılması için verdiğimiz mücadeleyi sürdüreceğiz. Ukrayna'daki savaşın bir an önce sonlandırılması için diplomatik girişimlerimiz başından beri devam ediyor. Rusya Devlet Başkanı Sayın Vladimir Putin ve Ukrayna Devlet Başkanı Sayın Zelenski ile düzenli temas halindeyim. Aracılık ettiğimiz Karadeniz tahıl mutabakatı ve kapsamlı esir değişimi tarafların ortak zeminde buluşabileceklerini göstermiştir. Taraftarı müzakere masasına geri döndürme gayretlerimizi sonuna kadar sürdüreceğim. Türk dünyası kuruluşları arasındaki eşgüdüm ve iş birliğinin de her geçen gün geliştiğini görmekten memnuniyet duyuyoruz. Yapacağınız çalışmalarda Türk dünyası 2040 vizyon belgesi yol haritamız, 2022-2026 strateji belgesi ise rehberimiz olacaktır" diye konuştu.
"TÜRKİYE TÜM DÜNYADA SÖZÜ GEÇEN BİR ÜLKE OLDU"
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, "Türkiye, sadece bölgede değil, tüm dünyada sözü geçen bir ülke haline gelmiştir. Aynı zamanda bir güç odağı olmuştur." dedi.
Aliyev, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Olağanüstü Zirvesi'nde konuştu.
Cumhurbaşkanı Aliyev, 6 Şubat'ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerde hayatını kaybedenlere rahmet ve yaralılara acil şifa diledi.
Aliyev, Azerbaycan ve Türkiye'nin her zaman hem iyi hem de kederli günlerde birbirinin yanında olmayı sürdürdüğünü kaydederek gelecek süreçte de bunun böyle olmaya devam edeceğini vurguladı.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliği sayesinde Türkiye'nin bu depremin sonuçlarının üstesinden geleceğini ifade eden Aliyev, Başkan Erdoğan'ın siyasi, diplomatik ve manevi desteği sayesinde 2. Karabağ Savaşı'nın ilk saatlerinden en son gününe kadar Türkiye'nin desteğini yanlarında gördüklerini belirtti.
Aliyev, 44 gün süren savaş boyunca Türk halkının da Azerbaycan'ın yanında olmaya devam ettiğini söyledi.
Haziran 2021'de Türkiye ile Azerbaycan arasında Şuşa Beyannamesi'nin imzalandığını anımsatan Aliyev, bu beyannamenin Karabağ Zaferi'ni taçlandırdığını ve ittifak çerçevesinde yürütülen ikili ilişkilere de katkı sağladığını ifade etti.
Aliyev, geçen 20 yıl içinde Erdoğan'ın liderliğinde Türkiye'nin zaferlerle dolu bir yol üzerinde saygıdeğer şekilde ilerlediğini belirterek "Türkiye, sadece bölgede değil, tüm dünyada sözü geçen bir ülke haline gelmiştir. Aynı zamanda bir güç odağı olmuştur." ifadelerini kullandı.
Aliyev, Türkiye'nin tüm dünyada saygıyla anıldığını ve dünyadaki herkesin Türkiye'nin askeri gücünü ve savunma sanayisindeki başarısını imrenerek izlediğini söyledi.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Azerbaycan halkının Türkiye'ye yardım ulaştırmak için seferber olduğunu belirterek, "Türkiye'ye gönderilen arama kurtarma ekiplerinin sayısı bakımından Azerbaycan birinci ülke oldu." dedi.
6 Şubat'ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerde çok sayıda insanın yaşamını yitirmesinden büyük üzüntü duyduklarını belirten Aliyev, "Azerbaycan hükümeti ve halkı, depremler sonrasında Türkiye'ye insani yardım ulaştırmak için seferber oldu." diye konuştu.
Aliyev, Azerbaycan'dan arama kurtarma ekipleri, sağlık personeli ve gönüllülerden oluşan 940 kişilik grubun Türkiye'deki deprem bölgesine gönderildiğini dile getirerek, "Türkiye'ye gönderilen arama kurtarma ekiplerinin sayısı bakımından Azerbaycan birinci ülke oldu. Ekiplerimiz 53 kişiyi kurtardı, 780 kişinin cesedine ulaştı. Sağlık personelimiz 3 binden fazla kişiye sağlık hizmeti gösterdi. AFAD ve diğer kuruluşların banka hesaplarına 45 milyon dolardan fazla para yatırıldı. 5 bin 300 ton insani yardım gönderildi." bilgisini paylaştı.
30 yıllık işgal döneminde Azerbaycan'ın yüzlerce şehri ve köyünün, tarihi ve dini anıtları ve mezarlıklarının kasıtlı şekilde Ermenistan tarafından yıkıldığına dikkati çeken Aliyev, yabancı uzmanların, yerle bir edilen Ağdam şehrini "Kafkasya'nın Hiroşiması" diye nitelendirdiklerini belirtti.
Aliyev, Karabağ ve Doğu Zengezur'da 67 camiden 65'inin Ermenilerce yıkıldığını, ikisinin ise domuz ve inek ahırı olarak kullanıldığını kaydetti.
Azerbaycan'a ait doğal kaynakların yağmalandığını, çevreye ciddi zarar verildiğini anlatan Aliyev, "1. Karabağ Savaşı'nda yaklaşık 4 bin vatandaşımız kaybolmuştur. Bunların neredeyse tamamı işkence görerek katledilmiştir. Topraklarımız kurtarıldıktan sonra birkaç yerde toplu mezarlar tespit ettik. Ermenistan, hala kayıp insanlarımızla ilgili bilgi vermekten kaçınıyor." diye konuştu.
Ermenistan'ın işgali nedeniyle Azerbaycan'ın dünyanın en fazla "mayın kirliliği" olan ülkelerinden biri haline geldiğine dikkati çeken Aliyev, 2. Karabağ Savaşı'ndan sonra yaklaşık 300 Azerbaycanlının Ermenilerin döşediği mayınların patlaması sonucu hayatını kaybettiğini veya ağır yaralandığını söyledi.
Aliyev, 2022'de Prag ve Soçi'de yapılan görüşmelerde Ermenistan'ın Azerbaycan'ın toprak bütünlüğünü ve egemenliğini tanıdığını fakat buna rağmen kendi ordularını hala tam olarak Azerbaycan topraklarından çıkarmadığını ifade etti.
Karabağ'da hala yasa dışı Ermeni grupların ve suç çetelerinin bulunduğuna işaret eden Aliyev, "Ermenistan, Zengezur Koridoru'nun açılması hususundaki yükümlülüğünden de kaçınmaktadır. Ermenistan, 10 Kasım 2020'de imzalanan üçlü bildiriyi kabaca ihlal etmektedir ve bundan dolayı sorumlu tutulmalıdır." diye konuştu.
"SIFIRDAN 9 YENİ ŞEHİR KURUYORUZ"
Cumhurbaşkanı Aliyev, Karabağ ve Doğu Zengezur'da geniş kapsamlı imar çalışmalarını hayata geçirdiklerini söyledi.
"Azerbaycan, Ermenistan tarafından yıkılan büyük arazilere hayatı geri getiriyor." diyen Aliyev, şu bilgileri paylaştı: "Biz sıfırdan 9 yeni şehir ve ilk aşamada 300'den fazla köy ve kasaba kuruyoruz. Bu, bir hükümetin çatışma sonrasında kendi finansal kaynaklarıyla hayata geçirdiği nadir ve benzeri görülmeyen yeniden imar modelidir. Zorunlu göçmenlerin kendi ata yurtlarına dönüşü için 'Büyük Dönüş Programı'nın uygulanmasına başladık. İmar sürecinde Türk şirketleri, çok sayıda altyapı projesinde aktif rol alıyor. Türk şirketleriyle imzalanan anlaşmaların değeri 3 milyar dolardan fazladır."
"TÜRK DÜNYASI DAHA BÜYÜK COĞRAFYAYI KAPSAMAKTADIR"
Aliyev, Türk dünyasının Türk devletlerinin sınırlarıyla kısıtlı olmadığını vurguladı.
Türk dünyasının daha büyük coğrafyayı kapsadığını belirten Aliyev, şunları kaydetti: "Dünyada 50 milyondan fazla Azerbaycanlı bulunmaktadır. Bunların sadece 10 milyonu Azerbaycan'da yaşamaktadır. 1920'de Sovyet hükümetinin kararıyla tarihi topraklarımız olan Batı Zengezur'un Azerbaycan'dan koparılarak Ermenistan'a verilmesi, Türk dünyasının coğrafi olarak kopmasına neden olmuştur. Şimdiki Ermenistan topraklarında yaşayan Azerbaycanlılar oradan kovulmuştur.
Ermenistan, Karabağ ve Doğu Zengezur'da yaptığı gibi şimdiki Ermenistan arazisinde yani Batı Azerbaycan'da kültürel mirasımızı, tarihi anıtlarımızı, camilerimizi yıkmıştır. Azerbaycan, defalarca UNESCO'ya şimdiki Ermenistan topraklarında Azerbaycan kültürel mirasının durumunun öğrenilmesi hususunda başvuruda bulunmuştur ve olumlu yanıt beklemektedir.
Batı Azerbaycan'da etnik temizliğe uğrayan soydaşlarımız, Batı Azerbaycanlılar Topluluğunu oluşturdu. Onlar, tarihi topraklarına barış yoluyla dönmeyi amaç edindiler. Batı Azerbaycanlılar Topluluğunun hazırladığı dönüş konseptine göre şimdiki Ermenistan topraklarından sınır dışı edilen Azerbaycanlıların kendi yurtlarına dönüşü için onay ve garanti mekanizmasına sahip, hukuki zorunluluk içeren uluslararası mutabakat sağlanmalıdır."
Azerbaycan devleti olarak Karabağ'da yaşayan Ermenilerin bireysel hak ve güvenliklerini sağlayacaklarını belirten Aliyev, Ermenistan'ın da mütekabiliyet ilkesi gereği Batı Azerbaycanlıların hak ve özgürlüklerini sağlaması gerektiğini vurguladı.
TÜRK DEVLETLERİ TEŞKİLATI ANKARA'DA TOPLANDI
Türk Devletleri Teşkilatı, deprem gündemi ile olağanüstü olarak toplandı. Türkiye'nin ev sahipliğinde gerçekleşen toplantı Ankara'da yapıldı.
BAŞKAN ERDOĞAN LİDERLER İLE TEK TEK GÖRÜŞTÜ
Başkan Erdoğan, teşkilata üye bazı ülkelerin Cumhurbaşkanlarıyla bir araya geldi. Erdoğan'ın ilk konuğu, Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev oldu. Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov ile de ayrı ayrı görüştü.
Liderler, Erdoğan'a geçmiş olsun dileklerini iletirken, ikili ve bölgesel ilişkiler de ele alındı.
OLAĞANÜSTÜ ZİRVENİN GÜNDEMİ: ASRIN FELAKETİ
Başkan Erdoğan liderliğinde gerçekleşen Türk Devletleri Teşkilatı Olağanüstü Zirvesi'nin ana gündem maddesi asrın felaketi.
Zirvede, neler yapılabileceğine yönelik kararlar alındı.
KKTC İLK KEZ BİR ZİRVEYE KATILDI
Ankara'daki kritik zirvede tarihi bir gelişme de yaşandı.
KKTC, Türk Devletleri Teşkilatı Zirvesi'ne devlet olarak katıldı. Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Beştepe'ye geldi.
KKTC'nin yanı sıra Türkmenistan ve Macaristan da zirvede gözlemci olarak yer aldı.
TÜRK DEVLETLERİ TEŞKİLATI OLAĞANÜSTÜ ZİRVESİ ANKARA BİLDİRİSİ YAYIMLANDI:
Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Olağanüstü Zirvesi Ankara Bildirisi'nde, TDT Devlet Başkanlarının, depremlerin ardından toparlanma ve yeniden inşa çabalarında Türkiye ile dayanışma içinde oldukları vurgulandı.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın ev sahipliğinde, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde yapılan zirvenin ardından Ankara Bildirisi imzalandı.
Bildiri, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanı sıra Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov ve Dönem Başkanı Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev tarafından imza altına alındı.
Türkiye'nin güneydoğu bölgesinde 6 Şubat'ta binlerce kişinin hayatına mal olan, binlerce kişinin yaralanmasına ve ağır bir tahribata yol açan, iki yıkıcı deprem sebebiyle Türk halkına taziyelerin iletildiği bildiride, depremlerden ağır şekilde etkilenen bölgelere derhal yardım eli uzatmaları sebebiyle üye ve gözlemci devletlerin halklarına, diğer ülkelere, uluslararası kuruluş ve platformlara şükran sunuldu.
Türkiye'deki yıkıcı depremleri müteakiben, TDT üye ve gözlemci devletlerinin ivedi müdahalesi ve arama kurtarma ekiplerinin hızlı şekilde konuşlandırılmasının takdir edildiği bildiride, Birleşmiş Milletler tarafından Türkiye için Deprem Acil Yardım Çağrısı yapılmasının ve Avrupa Birliği (AB) Komisyonu ile İsveç AB Konseyi Başkanlığı tarafından Türkiye ve Suriye'ye küresel desteği seferber etmek üzere ortaklaşa düzenlenecek bir Uluslararası Bağış Konferansının duyurulmasının memnuniyetle karşılandığı ifade edildi.
Afetler karşısında arama kurtarma ekiplerinin hızlı konuşlandırılmasının yanı sıra insani yardımın süratle ulaştırılmasının önemine vurgu yapılan bildiride, "Türk Dünyası 2040 Vizyonu" doğrultusunda, TDT bölgesinde ve dünya genelinde doğal afetlerin önlenmesi, bunlara müdahale edilmesi ve üstesinden gelinmesi için ikili ve çok taraflı işbirliği ve koordinasyonun gerekliliğine işaret edildi.
2021 TDT 8. Zirvesi Bildirisi'nin 51. fıkrası doğrultusunda, 21 Aralık 2022'de Ankara'da AFAD'da gerçekleştirilen TDT Afet ve Acil Durum Yönetimi Bakanlar Toplantısı'nın, Sivil Koruma Mekanizması kurulmasına ilişkin sonuçlarının memnuniyetle karşılandığı belirtilen bildiride, 8. Zirve Bildirisi'nde ilgili Bakanlıklara yeşil teknolojiler ve akıllı şehirler konusunda işbirliği başlatma talimatı verme kararları alındığı hatırlatıldı.
"DAYANIŞMAYI GÜÇLENDİREN FAALİYETLER DESTEKLENECEK"
Türk Devletlerinin, "Türk Dünyası 2040 Vizyonu"nda belirtilen vizyon ve hedeflerin gerçekleştirilmesinde kaydettikleri üstün siyasi, ekonomik ve sosyokültürel ilerlemenin takdirle karşılandığı aktarılan bildiride, TDT'nin, Türk dünyasının değerlerini ve menfaatlerini teşvik etmeye yönelik faaliyetlerini destekleme taahhütleri teyit edildi.
Ticaret, ulaştırma, yatırım, turizm, bölgesel bağlantı ve stratejik insan kaynakları yönetimi alanlarında Türk dünyasının işbirliği ve koordinasyonunun derinleştirilmesi ve güçlendirilmesinde TDT'nin giderek artan merkezi rolüne vurgu yapılan bildiride, bölgesel ve uluslararası alanlarda iş birliklerini ilerletmek için tüm imkanların araştırılması taahhüt edildi.
Ankara Bildirisi'nde, TDT'nin dönüşümünde ve Türk dünyasının daha da bütünleşmesinde bir başka dönüm noktası olan tarihi Semerkant Zirvesi'nin başarılı şekilde düzenlenmesinden dolayı Özbekistan Cumhuriyeti'nin Dönem Başkanlığı takdir edildi.
Dönem Başkanının, TDT üye ve gözlemci devletleri halklarının barış, istikrar, güvenlik ve refahını sağlamanın yanı sıra dayanışmayı güçlendirmeyi amaçlayan faaliyetlerini destekleme kararlılığının altı çizildi.
Cumhuriyetin kuruluşunun 100'üncü, Türk Hariciyesinin temellerinin atılmasının 500'üncü yıl dönümü dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti'nin kutlandığı bildiride, nevruz ve ramazan ayı vesilesiyle tüm üye ve gözlemci devletlerin halklarının esenliği ve refahı için en içten dilekler ifade edildi.
Bazı ülkelerde Müslümanların kutsal değerlerine karşı son zamanlarda işlenen nefret suçlarından endişe duyulduğu aktarılan bildiride, bu bağlamda, farklı inanç ve kültürlere sahip insanlar arasında, barış içinde bir arada yaşama, diyalog ve uyumun sürdürülebilmesi için farklı kültürler arasında karşılıklı saygının hayati önemine vurgu yapıldı.
"İHTİYAÇ DUYULMASI HALİNDE YARDIMLARA DEVAM"
TDT Devlet Başkanlarının, depremlerin ardından toparlanma ve yeniden inşa çabalarında Türkiye Cumhuriyeti halkı ve hükümeti ile dayanışma içinde olduklarını ifade ettikleri belirtilen bildiride, üye ve gözlemci devletlerin yanı sıra diğer ülkeler ve uluslararası teşkilatlar, platformlar tarafından görevlendirilen acil müdahale ekiplerinin yürüttükleri özverili arama ve kurtarma operasyonlarının takdirle karşılandığı aktarıldı.
Aralıksız çabalarıyla çok sayıda hayat kurtaran ekiplere şükran sunulan bildiride, şunlar kaydedildi:
"TDT üye ve gözlemci devletler, ulusal tıbbi kurtarma ekipleri arasında işbirliğini güçlendirmeye ve ortak kapasite geliştirme faaliyetlerinde bulunmaya hazır olduklarını, depremden etkilenenlere ihtiyaç duyulması halinde ve duyulduğu zamanda insani yardım sağlamaya devam etmeye hazır olduklarını yinelediklerini, AB Komisyonu ve İsveç Konsey Başkanlığı tarafından 20 Mart 2023 tarihinde Brüksel'de ortaklaşa düzenlenmesi planlanan Uluslararası Bağışçılar Konferansı'na üyelerini katılmaya teşvik ettiklerini, meydana gelebilecek olası afet ve acil durumlarda ihtiyaçların etkili, eş güdümlü ve zamanında karşılanması amacıyla TDT'nin ulusal afet yönetim makamları arasındaki işbirliğinin güçlendirilmesi konusunda mutabık kaldıklarını ve bu bağlamda ilgili makamlara Kazakistan Cumhuriyeti'nin Türkistan şehrinde düzenlenecek TDT 10. Zirvesi'ne kadar 'Türk Devletleri Teşkilatı Sivil Koruma Mekanizmasının Kurulmasına İlişkin Anlaşma'nın imzalanması talimatı verdiklerini beyan etmişlerdir."
"NEFRET SUÇLARI KINANDI"
Bildiride, afet sonrası ihtiyaç değerlendirmesinin, etkilenen bölgelerin toparlanması ve yeniden inşası süreci boyunca Türkiye'ye desteğin sürdürülmesinde uluslararası toplum için iyi bir referans noktası oluşturacağı ifade edildi.
Bu çabaların, "daha iyi bir dünyayı yeniden inşa et", "enerji verimliliği' ilkelerine dayandırılması arzusunun memnuniyetle karşılandığı da aktarılan bildiride, Türk dünyasında daha dirençli, sürdürülebilir ve yeşil kalkınmanın, kamu mallarının yeniden canlandırılmasındaki özel rolüne dikkat çekildi.
Bildiride, şunlar kaydedildi:
"TDT Devlet Başkanları, gözlemci devletlerin TDT faaliyetlerine aktif katılımını takdir ettiklerini ve KKTC'nin TDT Olağanüstü Zirvesi'ne katılımını not aldıklarını, TDT üye devletlerinin ekonomik potansiyelini harekete geçirmeyi ve aralarındaki ticari ve ekonomik işbirliğini güçlendirmeyi amaçlayan 'Türk Yatırım Fonu Kuruluş Anlaşması'nın imzalanmasını memnuniyetle karşıladıklarını beyan etmişlerdir."
Bildiride, Kazakistan, Türkmenistan ve Türkiye'de yaklaşan genel seçimler ve Cumhurbaşkanı seçimleri ile Özbekistan'daki referandumun başarılı şekilde sonuçlanacağı yönündeki kanaatler de aktarıldı.
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a, "Türk Dünyası'nın birlik ve beraberliğine, güvenlik ve refahına sağladıkları güçlü ve kalıcı katkılar ile TDT'nin birlik ruhunun pekiştirilmesindeki dirayetli liderliği dolayısıyla şükran sunulan" bildiride, seçimlerde başarı diledikleri iletildi.
Bildiride, UNESCO tarafından bir "Dünya Türk Dili Günü" ilan edilmesine yönelik taahhütlerin yeniden teyit edildiği de kaydedildi.
Liderlerin bildirisinde, Kur'an-ı Kerim'e yönelik son zamanlarda işlenen suçlar ile Müslümanları rencide eden, gelecekte yeni ırkçı, yabancı, İslam düşmanlığı içeren provokasyon ve saldırılara zemin hazırlayabilecek nefret suçlarının en güçlü ifadelerle kınandığı aktarıldı.
Azerbaycan'ın Tahran Büyükelçiliğine yapılan silahlı saldırının da kınandığı bildiride, olayın sorumlularının adalet önüne çıkarılması için hızlı ve kapsamlı bir soruşturma yapılması çağrısında bulunuldu.
TDT Sekretaryası'nın faaliyetlerinde elde edilen önemli başarıların takdirle karşılandığı aktarılan bildiride, Sekretarya'nın kapasitesinin daha da güçlendirilmesi yönündeki kararlılık vurgulandı.
Bildiride, devlet başkanlarının, TDT'nin planlanan 10. Zirvesi için hazırlıkların hızlandırılması talimatını vermeyi kabul ettikleri de ifade edildi.
"BAŞKAN ERDOĞAN'A ŞÜKRAN DİLEKLERİ İLETİLDİ"
Kazakistan'ın Ekim 2023'te Türkistan şehrinde yapılacak 10. TDT Zirvesi'ne ev sahipliği yapmaya hazır olduğunu bir kez daha teyit ettiği aktarılan bildiride, TDT Devlet Başkanları, TDT Ankara Olağanüstü Zirvesi müzakerelerinin başarılı şekilde sonuçlanmasını sağlayan Başkan Erdoğan'a derin şükranları sundu.
Türk Hükümeti ve halkının içten misafirperverliğinin takdirle karşılandığı belirtilen bildiride, TDT Genel Sekreterinin, bildiride öngörülen karşılıklı eylem ve ortak çabaların eş güdümünü sağlamakla görevlendirildiği kaydedildi.