Türk siyasetinin kirli olayı! Güneş Motel’de milletvekili pazarlığı
Günümüzde 6’lı koalisyon masasında cumhurbaşkanı yardımcılığı, bakanlık ve milletvekili dağılımı için yapılan kirli pazarlığın benzeri 1977’de yaşanmıştı. Güneş Motel olayı Türk siyasetine kara bir leke olarak geçti.
6'lı Masa olarak Türk siyaset tarihine geçen hareket, henüz cumhurbaşkanı adayını açıklama imkânı bulamadan 3 Mart'ta dağılmıştı. HDP'nin katılması ile birlikte 7'li koalisyon projesine dönüşen bu oluşum, 1 cumhurbaşkanı 7 cumhurbaşkanı yardımcısı ve 6+1 parti ile Türkiye'yi yönetmeyi düşünüyor. Peki bu koalisyondan bir istikrar çıkabilir mi? Yazı dizimizin bu bölümünde yer verdiğimiz 1970'li yıllara damgasını vuran koalisyon hükümetlerinin içinde bulunduğu durum ve yaşananlar, bu sorunun cevabını veriyor.
AYLARCA HÜKÜMET KURULAMIYOR
CHP-MSP Koalisyon Hükümeti'nin yıkılmasının ardından Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk hükümeti kurma görevini önce Ecevit'e, sonra da Demirel'e veriyor ama hükümet bir türlü kurulamıyordu. Ülke aylarca istifa etmiş hükümet tarafından yönetiliyordu. Cumhurbaşkanı Korutürk, ülkedeki bu otorite boşluğuna bir son vererek kontenjan senatörü Sadi Irmak'ı başbakanlığa atadı. Kabine de tamamen parlamento dışından isimlerden oluştu. Tahmin edileceği gibi güvenoyu alamayan Sadi Irmak Hükümeti ülkeyi sadece 5 ay yönetebildi.
TÜSİAD KOALİSYON İSTİYOR
Artık koalisyonlar Türkiye'nin kaderi olmuştur. Toplumun istikrarlı bir yönetimin geleceğinden artık umudu kalmamıştır. İşte böyle bir dönemde 1975'te 1. Milliyetçi Cephe denilen koalisyon hükümeti kurulur. AP, MSP, CGP ve MHP ortaklığındaki bu hükümet 1977 seçimlerine kadar iki yıl görevde kalır. Seçimde CHP yüzde 41, AP yüzde 36 oy alır. İş dünyasının yani İstanbul sermayesinin gönlü CHP'den yanadır. TÜSİAD üyeleri üst üste açıklamalar yaparak "Gerekirse azınlık hükümeti kursun ama Ecevit başbakan olsun" der. Cumhurbaşkanı Korutürk baskılar üzerine hükümeti kurma görevini Ecevit'e verir. Ama gelişmeler beklenildiği gibi olmaz.
12 GÜNLÜK HÜKÜMET
CHP lideri Ecevit, TÜSİAD'ın baskılarına uyarak tek başına bir azınlık hükümeti kurar. 21 Haziran'da kurulan hükümet güvenoyu alamadığı için 3 Temmuz'da istifa etmek zorunda kalır. Ecevit başarısız olunca görev yine Demirel'e gelir. Demirel bu kez AP, MSP ve MHP arasında 2. Miliyetçi Cephe Hükümeti'ni kurar. 1977'de kurulan bu hükümetin ömrü de uzun olmaz. 6 ay sonra CHP tarafından bir gensoru ile düşürülür. Türkiye yeniden bir hükümet krizi ile karşı karşıyadır. Hem de kirli bir pazarlıkla...
GÜNEŞ MOTEL UTANCI
1977 seçimlerinden birinci parti çıkan CHP Lideri Ecevit'in tek başına iktidara gelebilmek için 12 milletvekiline ihtiyacı vardır. Günümüzde 6'lı koalisyon masasında dönen kirli pazarlıkların çok benzeri İstanbul Florya'daki Güneş Motel'de yaşanır. Ecevit 11 milletvekiline bakanlık sözü vererek güvenoyu için eksikliği tamamlar. Bu olay Türk siyasetinin en büyük utancı olarak tarihe geçer. Ecevit, kirli pazarlıklarla safına çektiği milletvekillerini de yanına alarak bir gensoru ile 2. Milliyetçi Cephe Hükümeti'ni düşürür. 5 Ocak'ta Ecevit Hükümeti kurulur. 1977 seçimlerinin üzerinden henüz sadece 7 ay geçmiştir ve bu kurulan 3. hükümettir.
TÜRKİYE ANARŞİYE TESLİM
Ecevit Hükümeti döneminde siyasi iklim bir anda sertleşir. SSCB-ABD arasındaki soğuk savaş rüzgârları Türkiye'de de hissedilmektedir. Öğrenci olayları, patlayan bombalar, mezhepsel çatışmalar, öldürülen gazeteciler her gün gazetelerin manşetindedir. Toplum ekonomik ve sosyal olarak bir çöküntü içerisindedir. Ülkede tam bir kaos hâkimdir. Bunun sorumlusu olarak Ecevit görülmektedir. Kasım 1979'da Ecevit hükümeti istifa etmek zorunda kalır.
DARBEDEN ÖNCE SON HÜKÜMET
Demirel, bu kez dışardan desteklenen bir azınlık hükümeti kurar. Necmettin Erbakan'ın güvenoyu yoklamasında "evet ama kerhen" demesi üzerine bu hükümetin adı "Kerhen Milliyetçi Cephe" olarak tarihe geçer. Demirel'in işi hiç kolay değildi. Ülke anarşiye teslim olmuştu. Azınlık olduğu için ülkeyi istediği gibi yönetme şansı da yoktu. Sıkıyönetim nedeniyle ülke adeta asker tarafından yönetiliyordu. Demirel 10 ay dayanabildi, istifa etti. 27 Mayıs'ı bilen, 12 Mart'ı yaşayan Demirel, askeri darbenin hızla yaklaştığının farkındaydı. Demirel yeni hükümet kurulana kadar görevinin başındaydı. Ancak yeni hükümeti darbeciler kuracağını henüz bilmiyordu.
TAM 114 TUR OYLAMA YAPILDI
Cumhurbaşkanını TBMM'nin seçtiği parlamenter sistemde sık sık seçim krizleri yaşanırdı. Bu krizlerin en büyüğü 1980'de meydana geldi. Yaşananlar günümüzdeki muhalefetin cumhurbaşkanı adayı krizine çok benziyordu. CHP ve AP'nin henüz adayı açıklanmamıştı. Ancak askerin dediği olmuş ve CHP ile AP iki darbe heveslisi askeri aday göstermek zorunda kalmıştı. Tam 114 oylama yapılmış ve cumhurbaşkanı seçilememişti. Devlet 5 aydır cumhurbaşkanı olmadan yönetiliyordu. Darbeciler, Demirel'in de istifasını bekledi ama Demirel bırakmak istemedi. Ve Genelkurmay Başkanı Kenan Evren düğmeye bastı.
GÜNEŞ MOTEL RUHU 6'LI MASA'DA HORTLADI
Türk siyaset tarihinin en büyük utançlarından biri olan Güneş Motel'deki kirli pazarlıkların üzerinden yaklaşık 45 yıl geçti. Böyle bir utancı tekrar yaşamayız derken 2023 yılında kurulan 6'lı koalisyon pazarlıklarında Güneş Motel ruhu yeniden hortladı. Kemal Kılıçdaroğlu'nun cumhurbaşkanlığını kabul etmenin karşılığında 6'lı koalisyonun 4 üyesine cumhurbaşkanlığı yardımcılığı, bakanlık koltuğu ve milletvekili kontenjanı verildi. Önce bu kirli pazarlığa isyan ederek masayı deviren İyi Parti Lideri Meral Akşener, 72 saat süren pazarlıkların sonucunda Kılıçdaroğlu'nun adaylığını kabul etti. Aylardır cumhurbaşkanlığı adaylığı için uygun zamanı kollayan Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş da son dakikada Çukurambar'daki pazarlığa dahil olarak cumhurbaşkanı yardımcılığı koltuğunu kaptı.
DARBECİLERİN KOALİSYONU
10 koalisyon hükümetinin kurulduğu 1970'ler Türkiye'nin kayıp yıllarıydı. 12 Eylül 1980 darbesi ile birlikte bir dönem sona erdi. Koalisyonların Türkiye'ye verdiği zararların ardından bir de darbecilerin verdiği hasar ile Türkiye zor bir döneme girmişti. Türkiye koalisyonlardan kurtulmuş ama bu kez Milli Güvenlik Konseyi adı verilen 5 generalin oluşturduğu bir koalisyon tarafından yönetilmeye mahkûm edilmişti. Başbakanlığa atanan Deniz Kuvvetleri Komutanı Bülent Ulusu, 1983 seçimlerine kadar ülkeyi yönetti. 1983'teki ilk seçimlerde darbeciler yine sandıkta yenildi. Turgut Özal'ın liderliğindeki ANAP tek başına iktidardı. İstikrarlı yıllar 1991'de sona erdi. Yine koalisyon heveslileri kazadı.