Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank'tan muhalefete flaş gönderme! Siyaset mi yapıyorlar, Dallas dizisi mi var?
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank katıldığı imza töreninde siyasi gündemi değerlendirdi. Muhalefetin skandallarını hedef alan Bakan Varank, "Bir tanesi diyor ki 'Bizim ilişkimiz baba oğul ilişkisi'. İmamoğlu, diyor ki, 'Meral Akşener benim ablam' siyaset mi yapıyorlar, Dallas dizisi mi var?" şeklinde konuştu.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, TÜBİTAK 'Öncül Ar-Ge Laboratuvarları Destekleme Programı' desteğine hak kazanan 'Turkcell 6GEN LAB' projesinin imza töreninde konuştu. Varank, "Siyasi gündem karışık, takip etmekte zorlanıyoruz. Bir tanesi diyor ki 'Bizim ilişkimiz baba oğul ilişkisi'. İmamoğlu, diyor ki, 'Meral Akşener benim ablam' siyaset mi yapıyorlar, Dallas dizisi mi var? Biz açıkçası bunu karıştırıyoruz" dedi.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Maltepe'de TÜBİTAK 'Öncül Ar-Ge Laboratuvarları Destekleme Programı' kapsamında desteğe hak kazanan 'Turkcell 6GEN LAB' projesi imza törenine katıldı. Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Ali Taha Koç, TÜBİTAK Başkanı Hasan Mandal, Turkcell Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Aksu ve Turkcell Genel Müdürü Murat Erkan da programda yer aldı. Mustafa Varank, imza töreni öncesinde konuştu.
"BEYİN GÖÇÜNÜ SADECE TÜRKİYE'DE YAŞANAN BİR GERÇEKLİKMİŞ GİBİ ANLATMAYA ÇALIŞIYORLAR"
Bakan Varank, "Beyin göçü, bunu birileri kalkıp sadece bugün, sadece Türkiye'de yaşanan bir gerçeklikmiş gibi anlatmaya çalışıyor. Ancak, bu söylemin propaganda amaçlı ve altının boş olduğunu özellikle belirtmek istiyorum. Birincisi beyin göçü bugünün değil, aslında her devrin bir problemi. Arşivlere gidip geçmiş dönem gazetelerini, dergilerini karıştırabilirsiniz, geçmişten günümüze. 1960'larda TÜBİTAK'ın bir manşeti var; beyin göçüyle ilgili ve bu manşetlerin o devirlerden, bu zamana kadar her zaman atıldığını göreceksiniz. İkincisi, beyin göçü sadece Türkiye'nin bir olgusuymuş gibi lanse ediliyor ancak bugün küreselleşmenin de etkisiyle hemen hemen her ülke şu anda beyin göçünden şikayet ediyor. Tabi, biz burada beyin göçü yoktur, bizim insanlarımız teknoloji uzmanlarımız yurt dışına gitmek istemiyormuş gibi bir söylemlerde bulunmak istemiyoruz. Burada, yapılmak istenen propaganda diline itiraz ediyoruz. Şunu açıkça belirtmemiz lazım, biz bahanelerin ardına sığınmak için bunları söylemiyoruz. Bizim yaptığımız işlerden, uyguladığımız politikadan hiç şüphemiz yok. Tersine beyin göçü noktasında da gerek TÜBİTAK eliyle sağladığımız destekler, gerekse de modern araştırma altyapılarımızda çok önemli adımlar atıyoruz. Evet, biz vatandaşlarımızın, gençlerimizin yurt dışına gitmek istemesinde hiçbir yanlışlık görmüyoruz. Gidebilirler, oralarda çalışabilirler, tecrübe edinebilirler. Yeter ki, gönüllerinin de akıllarının da bir köşesinde her zaman Türkiye olsun. Ben ülkeme buradan nasıl hizmet edebilirim? Bunu düşünsün. Eğer siz ay yıldızlı al bayrağa hizmet etmek istiyorsanız Türkiye'de olmuşsunuz, yurt dışında olmuşsunuz, fark etmez. O bayrağa hizmet etmiyorsanız isterseniz Türkiye'de yaşayın. Bunun bir anlamı yoktur" diye konuştu.
"MİRASYEDİ DEĞİLİZ, SIFIRDAN ALTYAPILARI KURUP KARŞILIĞINI ALMAYA ÇALIŞIYORUZ"
Yüksek teknoloji üretimi ile alakalı muhalefeti eleştiren Varank, "Müzmin muhaliflerin dillerine doladıkları ikinci konuysa, Türkiye'de yüksek teknoloji üretilmediği hususudur. Meclise gidiyoruz, istisnasız bütün muhalefet milletvekilleri konuşmalarına şöyle başlıyor. 'Biliyorsunuz Türkiye'de yüksek teknoloji üretilmiyor' ve bunu söyleyenler emin olun Türkiye'de neler olduğundan haberdar değiller. Çünkü bunlar sadece geçmişte takılı kalmışlar. Şu anda yapılanların ne olduğunun farkına bir türlü varamıyorlar. Türkiye'yi geçmişteki Türkiye zannediyorlar. Teknoloji ve inovasyon ekosisteminin geldiği noktadan maalesef bihaberler. Biz mirasyedi bir iktidar değiliz. İktidara geldiğimizde dört başı mamur bir girişimcilik ekosistemini biz maalesef bulamadık. Bırakın dört başı mamuru, bir kırıntı dahi bulamadık. Biz bu ekosistemi 15-20 yılda ancak bu noktalara getirebildik. Şimdi birileri diyecek ki 20 yıl yeterince uzun bir süre değil mi? Sizin, 20 yılda bu işleri zaten yapmanız gerekiyordu. Evet, 20 yıl sıfırdan bir AR-GE kültürü oluşturmak için emin olun yeterli bir süre değil. Sıfırdan altyapıları kurup, şimdi bunun karşılığını almaya çalışıyoruz. Problem değil, biz geçmişteki boş vermişliklere rağmen gelecekten ümitliyiz. Türkiye'de bilhassa son dönemde teknolojide yaşanan gelişmeleri hep beraber takip ediyoruz. 60 yıllık hayalimiz TOGG, bu altyapılar üzerinde yükseliyor. Savunma sanayii bu altyapılar üstünde yükseliyor. İHA'lar, SİHA'lar bu altyapı üstünde yükseliyor. Bugün gençlerimiz iki üç kişi bir araya gelip milyon dolarlık şirketleri kurabiliyorlar" dedi.
"KILIÇDAROĞLU ZOOM PROGRAMI KULLANMAYI TEKNOLOJİNİN GELDİĞİ EN ÜST SEVİYE ZANNEDİYOR"
Bakan Varank, "Tabi bakıyorsunuz, teknolojiyi anlamak isteyen birileri de teknoloji görmek için New York'a gidiyor, Londra'ya gidiyor. Diyor ki adam, 'Ben New York'a gittim çünkü teknolojiyi Türkiye'nin gündemine sokmak istiyorum' ama Türkiye'nin gündeminde zaten teknoloji var. Ben sorsam ki 'Turkcell, New York borsasında işlem gören bir şirket, sen bundan haberdar mısın?' , muhtemelen bundan haberdar değildir. Geçen gün biliyorsunuz, bir vizyon toplantısı gerçekleştirdi Sayın Kılıçdaroğlu, Jeremy Rifkin diye bir danışman tutmuş. Danışmanı Türkiye'ye getirememiş ancak çevrimiçi bağlantı yapmış. Diyor ki, 'Ben bağlantıyı şunun için yaptım, Türkiye teknoloji görsün' diye. Yani çevrimiçi bağlantı kurmak ve Zoom programını kullanmayı, teknolojinin geldiği en üst seviye zannediyor. Ben, buradan Turkcell'e teessüflerimi iletiyorum. Bakın kendisi onun yerlisinin olduğunu bile bilmiyor. Keşke BİP programını kendisine tanıtsaydınız da çevrimiçi bağlantıyı da Turkcell'le beraber yapsaydı. Biz tabi bunları kürsülerden biraz latife olsun, biraz da vizyon farkını bizim vatandaşlarımız görsün diye anlatıyoruz. Yoksa bizim onlarla işimiz yok. Biz kendi işimize bakıyoruz, kendi gündemimize odaklanıyoruz. Bizim amacımız Türkiye'yi teknoloji üreten bir ülke haline getirmek. Biz bu gündemi takip etmeye devam edeceğiz ve Zoom toplantısını teknolojinin geldiği en üst seviye zannedenleri de kendi dar tartışmalarına hapsedeceğiz. Siyasi gündem karışık. Yani, biz takip etmekte zorlanıyoruz. Bir tanesi diyor ki, 'bizim ilişkimiz baba oğul ilişkisi'. İmamoğlu diyor ki, 'Meral Akşener benim ablam.' Yani, siyaset mi yapıyorlar, Dallas dizisi mi var? Biz açıkçası bunu karıştırıyoruz. Bizim gündemimiz belli. Biz teknolojiye odaklanacağız ve işimize bakacağız" şeklinde konuştu.