Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'dan 'İmamoğlu davası' açıklaması: Siyasal akılsızlığın ta kendisi
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, gündemdeki 'İmamoğlu davası'na ilişkin TBMM'de yaptığı açıklamada, "Kendine güvenenleri, herhangi bir bahaneye sarılmadan delikanlıca (Cumhurbaşkanlığı) adaylığını ilan edip meydana çıkmaya çağırıyoruz" dedi. Oktay, "Bizim bir yargı kararı hakkında beyanda bulunmamız mümkün değildir. Yargısal süreçler devam etmektedir. Yani karar henüz kesinleşmemiştir." diye konuştu. Yaşananların arkasında 'siyasi akıl' aramanın 'siyasal akılsızlığın ta kendisi' olduğunu vurgulayan Oktay, "Muhalefetin kendi içindeki kavgasına, bu mahkeme kararının alet edilmesi trajikomik bir görüntüdür." ifadelerini kullandı.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun YSK üyelerine hakaret ettiği gerekçesiyle açılan davada karar açıklandı. İmamoğlu hakkında 2 yıl 7 ay 15 gün mahkumiyet verildi.
Bu gelişme sonrası Ekrem İmamoğlu cephesi 'mağduriyet' algısı oluşturarak 2023 emelleri doğrultusunda adaylığının zeminini hazırlamak için kolları sıvadı.
TBMM'DE HODRİ MEYDAN: "DELİKANLIYSANIZ ADAY OLUN DA GÖRELİM"
TBMM'deki bütçe görüşmelerinin son oylaması öncesinde söz alan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, gündemdeki ilişkin açıklamalarda bulundu.
Muhalefetin, yargısal süreci devam eden mesele üzerinden algı operasyonlarına giriştiğini vurgulayan Oktay, "Kendine güvenenleri, herhangi bir bahaneye sarılmadan delikanlıca (Cumhurbaşkanlığı) adaylığını ilan edip meydana çıkmaya çağırıyoruz" dedi.
Oktay, "Bizim bir yargı kararı hakkında beyanda bulunmamız mümkün değildir. Yargısal süreçler devam etmektedir. Yani karar henüz kesinleşmemiştir." diye konuştu.
"SİYASAL AKILSIZLIĞIN TA KENDİSİ"
Yaşananların arkasında 'siyasi akıl' aramanın 'siyasal akılsızlığın ta kendisi' olduğunu vurgulayan Oktay, "Muhalefetin kendi içindeki kavgasına, bu mahkeme kararının alet edilmesi trajikomik bir görüntüdür." ifadelerini kullandı.
"BİZİM BİR YARGI KARARI HAKKINDA BEYANDA BULUNMAMIZ MÜMKÜN DEĞİLDİR"
Fuat Oktay'ın, TBMM'de yaptığı açıklamalardan öne çıkanlar şöyle:
"İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanının, yargılandığı bir davada aldığı ceza üzerinden, gerek kamuoyunda gerekse Meclis'te konunun kendisiyle ilgisi olmayan bir gündem inşa edilmeye çalışıldığını gördük. Öncelikle şu hususları ifade etmek isterim: Anayasamızın "Yargı Yetkisi" başlıklı 9'uncu maddesinde, yargı yetkisi, Türk Milleti adına bağımsız ve tarafsız mahkemelerce kullanılmaktadır.
Anayasamızın 138. Maddesinde; Görülmekte olan bir dava hakkında Yasama Meclisinde yargı yetkisinin kullanılmasıyla ilgili soru sorulamayacağı, görüşme yapılamayacağı veya herhangi bir beyanda bulunulamayacağı; yasama ve yürütme organları ile idarenin, mahkeme kararlarına uymak zorunda olduğu, bu organlar ve idarenin, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremeyeceği ve bunların yerine getirilmesini geciktiremeyeceği açıkça hüküm altına alınmıştır.
Bizim bir yargı kararı hakkında beyanda bulunmamız mümkün değildir. Yargısal süreçler devam etmektedir. Yani karar henüz kesinleşmemiştir. Bu kararın daha istinaf ve Yargıtay aşamaları bulunmaktadır. Kararı verecek olan ne yürütme, ne TBMM ne de karalama siyasetiyle muhalefettir. Verilen kararda herhangi bir eksik veya yanlış varsa, bunun düzeltileceği yer yine yargı kademeleridir.
Mahkeme kararlarının arkasında "siyasi akıl" aramak, "siyasal akılsızlığın" ta kendisidir. Muhalefetin kendi içindeki kavgasına, bu mahkeme kararının alet edilmesi trajikomik bir görüntüdür."