Türkiye'nin en büyük üniversite kütüphanesi açıldı! Başkan Erdoğan'dan önemli açıklamalar
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye'nin en büyük üniversite kütüphanesi" olarak nitelendirilen İstanbul Medeniyet Üniversitesi Ziraat Bankası Kütüphanesi ve Merkezi Derslik Binası Açılış Töreni'nde önemli açıklamalarda bulunuyor. Başkan Erdoğan, "Bir milyon cilt basılı kitabı ve aynı anda 3 bin kişiye hizmet verecek, ülkemizin en büyük üniversite kütüphanesini açıyoruz." dedi.
Başkan Erdoğan, İstanbul Medeniyet Üniversitesi Ziraat Bankası Kütüphanesi ve Merkezi Derslik Binası Açılış Töreni'nde konuştu.
Rektörü ve hocaları, "Üniversite medeniyettir" ifadesini hayata geçirmek amacıyla samimiyetle çalıştıkları için tebrik ettiğini söyleyen Başkan Erdoğan, "İnşallah yeni kayıt dönemiyle beraber 15 bini bulacak öğrencileriyle üniversitemiz, ülkemizin en seçkin yükseköğretim kurumları arasındaki yerini daha da güçlendirecektir. Bugün İstanbul Medeniyet Üniversitemize, marka değerinin önemli katkı sağlayacağına inandığım yeni bir eseri daha öğrencilerimizin ve hocalarımızın hizmetine sunmak için buradayız. Evet, Ziraat Bankamızın desteğiyle tamamlanan kütüphanemizin, merkezi derslik binasının üniversitemize, şehrimize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum" dedi.
"FİZİKİ BÜYÜKLÜĞÜYLE ÜLKEMİZİN EN BÜYÜK ÜNİVERSİTE KÜTÜPHANESİNİ AÇIYORUZ"
Ziraat Bankasının genel müdürüne, yönetim kuruluna ve eserin ortaya çıkmasında emeği geçen herkese milleti adına teşekkür ettiğini kaydeden Başkan Erdoğan, şöyle devam etti: "Temelini de bizzat attığımız bu eserin açılışını yapmayı nasip ettiği için Rabbime hamdediyorum. Bünyesindeki 1 milyon cilt basılı kitabı ve aynı anda 3 bin kişiye hizmet verecek fiziki büyüklüğüyle ülkemizin en büyük üniversite kütüphanesini açıyoruz. Biliyorsunuz hâlihazırda ülkemizin en büyük kütüphanesi Ankara'daki Beştepe Cumhurbaşkanlığı Külliyesi içinde yer alan hedef 5 milyon ciltlik kitap kapasitesine sahip Millet Kütüphanesidir. Burasının da Millet Kütüphanesi gibi haftanın her günü 24 saat açık olacağını, kullanıcılara her türlü imkânın sağlanacağını, ikramların yapılacağını öğrenmekten memnuniyet duyduk."
Başkan Erdoğan, öğrencilerden kütüphanedeki çay, kek gibi ürünler için ücret alınmayacağını, üniversitenin Rektörü Prof. Dr. Gülfettin Çelik'e sorarak onaylattı.
"OKULLARIMIZDAKİ KÜTÜPHANELERDE BULUNAN KİTAP SAYISINI 70 MİLYONA ÇIKARDIK"
Rami Kışlası'nı çok daha büyük bir kütüphaneye dönüştürmek için çalıştıklarını ve yıl sonuna kadar bitireceklerini anlatan Başkan Erdoğan, "Büyükşehir il ve ilçe belediyelerimizin hizmete sunduğu millet kütüphaneleri de kendi muhitlerinde önemli bir ihtiyacı karşılıyor. Ayrıca Millî Eğitim Bakanlığımıza bağlı tüm okullarda kütüphaneler kurulmasını sağladık. Böylece kısa sürede 57 binin üzerinde okulumuzu kütüphaneye kavuşturduk. Okullarımızdaki kütüphanelerde bulunan kitap sayısını da kısa sürede 3 kat artırarak 70 milyona çıkardık. İnşallah yıl sonuna kadar bunu 100 milyona tamamlayacağız" diye konuştu.
Alak Suresi'nin "Seni yaradan Rabbinin adıyla oku" ayetine değinen Başkan Erdoğan, şunları kaydetti:
"İnşallah Medeniyet Üniversitemizdeki gençlik, bizleri yaratan Rabbimizin adıyla okuyor ve okumaya da inanıyorum ki devam edecektir. Şayet bizim millet olarak bir medeniyet davamız, medeniyetimizi ihya etme sevdamız varsa bunu kütüphaneler yapmadan, kütüphaneler olmadan yapamayız. Zira binlerce yıla sâri medeniyetimizin esası tefekkürdür, ilimdir, irfandır, kitabın ve hikmetin rehberliğinde yol yürümektir. Kültürümüzde ilim sahiplerini gölgesinde soluklandığımız birer cennet ağacı, eserlerini ise fikri açlığımızı giderdiğimiz meyveleri olarak görüyoruz."
"KİTABA SIRTINI DÖNEN, CEHALETİN ZİFİRİ KARANLIĞINDAN KURTULAMAZ"
Başkan Erdoğan, kimi yazar ve düşünürlerin, cenneti envaiçeşit kitapla dolu görkemli bir kütüphaneye benzettiğini söyledi.
Başkan Erdoğan, kütüphanelerin bilgiye, erdeme, öğrenmeye ve ilim tahsiline açılan kapı, hakikatin bilgisine giden yollardan biri olmasının bu teşbihin sebebi olduğunu vurgulayarak, merhum yazar Cemil Meriç'in, "Okumak iki ruh arasında aşıkane bir mülakattır" sözünü anımsattı.
Tilavetül Kur'an, Mülakatu'r Rahman, Musahabetü'l İhvan'ın verdiği lezzetin dünyada hiçbir şeyde bulunamayacağını söyleyen Başkan Erdoğan, Kur'an-ı Kerim'in zaten hayatın merkezi olduğuna vurgu yaptı. Başkan Erdoğan, bu mübarek kitabı diliyle okurken kalbiyle de hissedenin hâlinin Cenabıhak ile mülakat olarak tarif edildiğini dile getirdi.
Başkan Erdoğan, yüzlerce alimle dostluk kurup onlarla feyizli sohbetlere dalma imkânı veren bir aracın da kitaplar olduğuna dikkati çekti.
Başkan Erdoğan, her kitabın bir alim olduğunu dile getirerek, şöyle konuştu:
"Her kitap bir dosttur. Her kitap bir alemdir. Hayret duygumuzun diri kalmasını kitaplara borçluyuz. 'Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu' buyuran inancımız bize beşikten mezara kadar ilimle meşgul olmamızı tavsiye ediyor. Atalarımız da kılıçla fethedilen toprakların ancak kalemle tutulabileceğini öğütlüyor. Bunun anlamı, bilgiyle donanmış, ilim yolculuğundan kopmamış bir milletin beka meselesi yaşamayacağıdır. Medeniyetimizin altın yıllarının kütüphanelerimizin de zenginliğiyle göz kamaştırdığı dönemler olması asla tesadüfi değildir. Kitap ve kütüphaneyle irtibatı kopan milletlerin bırakın insanlığa yol göstermesini, ayakta kalabilmesinin imkânsız olduğunu biliyoruz. Kitaba sırtını dönen, cehaletin zifiri karanlığından kurtulamaz."
Edebiyat dünyasının öncülerinden merhum Nuri Pakdil'in, "Okumadığın gün karanlıktasın" ifadesini hatırlatan Başkan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Çocukları, gençleri ve yetişkinleri kitapla buluşturacak, kitabı ve okumayı sevdirecek projeler üretmeyi istikbalimiz adına hayati önemde görüyoruz. Bunun için de okullarımızdan başlayarak hayatımızın her alanının merkezine kitabı okumayı, dolayısıyla kütüphaneyi yerleştirmek istiyoruz. Açılışını yaptığımız bu güzel eserin de bizi hedefimize bir adım daha yaklaştırdığına inanıyorum. Esasen Avrupa'nın cehalet karanlığına boğulduğu bir dönemde ecdadımız kurduğu medrese ve kütüphanelerle tüm dünyayı aydınlatıyordu. Dünyanın diğer yerlerinde üniversitenin adı dahi geçmezken 830 yılında kurulan Beyt'ül Hikmet'te astronomiden tıbba birçok bilim dalı sistematik olarak yerini almıştır."
"Medeniyetimizin temellerini okumak üzerine atan ecdat, bilgiyi yitik malları olarak görmüş ve hayatları boyunca onun peşinden koşmuşlardır" diyen Başkan Erdoğan, "Hakkı teslim edilmese de bizim medeniyetimizin dünya bilim ve kültür mirasına yaptığı katkı asla göz ardı edilemeyecek büyüklüktedir" diye konuştu.
Prof. Dr. Fuat Sezgin'e Allah'tan rahmet dileyen Başkan Erdoğan, Sezgin'in gayretleriyle oluşturulan İslam, Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi'nin çok zengin örnekleri yeni nesillerin dikkatine sunduğunu aktardı.
"DÜNYANIN KÖKLÜ BİR DEĞİŞİMİN SANCILARIYLA KIVRANDIĞI DÖNEMDEN GEÇİYORUZ"
İslam, Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi'ni ziyaret etmeyen varsa, Gülhane Parkı'ndaki bu müzeyi gezme tavsiyesinde bulunan Başkan Erdoğan, şunları kaydetti: "Şehrinin giriş kapısında 'Bilgi ve erdem, kılıç ve silahtan üstündür' yazan bir medeniyetin önce kendi tarihine ve birikimine sahip çıkması gerekir. Maalesef uzunca bir süre bu konuda sıkıntı yaşadık. Daha doğrusu vaktimizi ve enerjimizi başka alanlara yönelterek biz bu iklimden bilinçli olarak uzaklaştık veya uzaklaştırıldık. Sadece biz değil, medeniyet coğrafyamızın her köşesinde aynı durum yaşandı, yaşanıyor."
Başkan Erdoğan, konuşmasını şöyle bitirdi:
"Bugün dünyanın her alanda köklü bir değişimin sancılarıyla kıvrandığı dönemden geçiyoruz. Bize düşen, bu fırsatı en iyi şekilde değerlendirerek kendi medeniyet değerlerimizin üzerinde hayal ettiğimiz, daha önemlisi hak ettiğimiz büyük atılımı gerçekleştirmemiz gerekiyor. Türkiye, sadece kendisi için değil, gözünü ve kalbini bu ülkeye, bu topraklara yöneltmiş koskoca bir coğrafyanın ve medeniyetin temsilcisi olarak bu mücadeleyi başarıya ulaştırmak mecburiyetindedir. Attığımız her adımda bu sorumluluğun idraki içinde olmalıyız. Geçtiğimiz 20 yılda kurduğumuz altyapı üzerinde başlattığımız her kalkınma hamlesinin böylesine derinlikli ve kapsamlı anlamı vardır. Her şeyden önce üniversitemizin adının İstanbul Medeniyet Üniversitesi olması rastgele değildir. Burada açılışını yaptığımız kütüphaneyi de herhangi bir eser, herhangi bir yatırım değil, işte bu büyük fotoğrafın bir rengi, bir çizgisi olarak görmemiz gerekiyor. İlmin, irfanın, erdemin gücünü kendine rehber edinen ecdadın izinden giderek biz de eğitim-öğretimle kültürle, sanatla, teknolojiyle hepsinden önemlisi insanla medeniyetimizi zirveye çıkartacağız."
Başkan Erdoğan, kurdele kesimi öncesinde üniversitede bir de kıraat enstitüsünün açılacağı müjdesini vererek, "Evet, kıraata aşkı olanın âşık ve maşuk noktasında buluşması için hayra vesilesidir" ifadesini kullandı.
Üniversite Rektörü Prof. Dr. Gülfettin Çelik, Başkan Erdoğan'a hediye takdim etti. Kütüphaneyi ve binaları gezen Başkan Erdoğan'a bilgilendirme yapıldı.
Başkan Erdoğan, İstanbul Medeniyet Üniversitesi kütüphanesi ile merkezi derslik binasının açılışının ardından gençlerle sohbet etti.
3 BİN KİŞİYE HİZMET VERECEK
2010 yılında kurulan ve 11 fakültesi, 15 bin öğrencisi, 1086 akademisyeni, 326 idari personeli ve 150'den fazla lisans ve lisans üstü programı bulunan İstanbul Medeniyet Üniversitesi, yeni kütüphanesine kavuştu.
Başkan Erdoğan'ın katılımıyla, 28 bin metrekare kapalı alana sahip 7 katlı kütüphanenin açılışı bugün gerçekleşti.
Aynı anda 3 bin kişiye hizmet verebilecek ve 1 milyon cilt basılı kitap alabilecek kapasiteye sahip kütüphane, 93 milyon lira bedelle inşa edildi.
AKILLI VE ENGELSİZ BİNA OLARAK TASARLANDI
Modern kütüphaneciliğin getirdiği olanaklarla donatılan, akıllı ve engelsiz bina olarak tasarlanan kütüphane, 7/24 çalışma esasına göre açık olacak.
Yapımında ve tefrişatında her türlü kullanıcı konforunun düşünüldüğü kütüphanede, tekli ve çoklu çalışma masaları, çok sayıda grup çalışma odası, sesli ve sessiz ders çalışma salonları, minderli oturma tribünü, puflu oturma masaları ve diğer dinlenme alanları ile akıl oyunları alanı, kullanıcı dolapları, mescit, konferans salonları, kantin ve kapalı otopark bulunuyor.
Öğrencilerin yanı sıra akademik camianın ve tüm vatandaşların istifade edebileceği kütüphanenin, toplumun öncüsü büyüklerle buluşulabilecek ve birlikte iş üretilecek uğrak mekanlardan olması planlanıyor.
Ziyaretçilere çay, kahve ve kurabiye ikramlarının yapılacağı kütüphanede, konferans ve söyleşi programları da düzenlenecek.