Tahıl krizi Başkan Erdoğan liderliğinde çözüldü! Tarihi imzalar İstanbul'da atıldı
Son dakika haberi... Ukrayna ile Rusya’nın tahıl sevkiyatı için Türkiye’nin arabuluculuğunda yürüttüğü görüşmelerde anlaşma sağlandı. Tarihi imza töreni dün Başkan Erdoğan ve BM Genel Sekreteri Guterres’in katılımıyla yapıldı. Başkan Erdoğan ve BM Genel Sekreteri Guterres, imza töreni öncesi ortak açıklamalarda bulundu. Guterres, çözümün Başkan Erdoğan'ın ısrarlı yaklaşımı sayesinde olduğunu açıkladı ve Erdoğan'a teşekkür etti. Başkan Erdoğan ise konuşmasında "Tüm süreçler üzerinde mutabakat tesis edildi." dedi.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın himayelerinde, Türkiye, Rusya, Ukrayna ve Birleşmiş Milletler (BM) arasında "Tahıl ve Yiyecek Maddelerinin Ukrayna Limanlarından Emniyetli Sevki Girişimi Belgesi" imzalandı.
Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Çalışma Ofisi'nde gerçekleştirilen törende Türkiye adına Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Rusya adına Savunma Bakanı Sergey Şoygu, Ukrayna adına Altyapı Bakanı Aleksandr Kubrakov ve imza törenine tanıklık eden BM adına Genel Sekreter Antonio Guterres, tahıl ürünlerinin Ukrayna limanlarından sevkiyatına ilişkin belgeyi imzaladı.
BAŞKAN ERDOĞAN VE GUTERRES İMZAYI ATTI
Başkan Erdoğan ile BM Genel Sekreteri Guterres'in konuşma yaptığı törene Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, NATO Parlamenter Asamblesi Türk Delegasyonu Başkanı Osman Aşkın Bak ve ilgili ülkelerin temsilcileri katıldı. Ardından BM Genel Sekreteri ve Başkan Erdoğan açıklamalarda bulundu.
YOĞUN VE MEŞAKKATLİ BİR SÜREÇ YÜRÜTTÜK
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Tahıl Sevkiyatı Anlaşması'na ilişkin, "Bugün üzerinde mutabakata varılan metinle Afrika'dan Orta Doğu'ya, Amerika'dan Asya'ya tüm dünyada milyarlarca insanı bekleyen açlık tehlikesinin önünün alınmasına hep birlikte katkı sağlayacağız." dedi.
Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Çalışma Ofisi'nde düzenlenen "Tahıl ve Yiyecek Maddelerinin Ukrayna Limanlarından Emniyetli Sevki Girişimi Belgesi İmza Töreni"nde konuşan Erdoğan, törene katılanları selamlayarak medeniyetlerin ve kıtaların buluşma noktası İstanbul'a hoş geldiklerini söyledi.
Erdoğan, 29 Mart'ta yapılan ve müzakere sürecinde önemli bir dönüm noktasını teşkil eden toplantının ardından tekrar bir arada olunduğunu dile getirerek, değerli dostlarını bir başka tarihi günde İstanbul'da yeniden misafir etmekten büyük bir memnuniyet duyduğunu kaydetti.
Tüm dünyayı uzun süredir meşgul eden küresel gıda krizinin çözümünde büyük rol oynayacak bir girişime vesile olmanın haklı gururunu yaşadıklarını belirten Erdoğan, şöyle devam etti: "Bugün üzerinde mutabakata varılan metinle Afrika'dan Orta Doğu'ya, Amerika'dan Asya'ya tüm dünyada milyarlarca insanı bekleyen açlık tehlikesinin önünün alınmasına hep birlikte katkı sağlayacağız. Tarım ve gıda ürünlerinde dünya arz güvenliğinin temini pek çok bakımdan önemlidir. Bu adımla, yaşanan sıcak hava dalgası ve kuraklığın sebep olacağı verim kaybının yol açacağı muhtemel ilave fiyat artışlarının önüne geçilecektir. Yine küresel bir sorun haline gelen gıda enflasyonunun kontrolüne de yardımcı oluyoruz. Elbette bu noktaya bir anda gelmedik. Ukrayna depolarında bekleyen tahılın Karadeniz üzerinden ihracı için Ukrayna ve Rusya makamlarıyla, Birleşmiş Milletler yetkilileriyle yoğun ve meşakkatli bir süreç yürüttük."
Erdoğan, Rus ve Ukraynalı mevkidaşlarıyla bu süreçte devamlı temas halinde olduklarını, her iki ülkenin bu hassas süreçle ilgili beklenti ve endişelerinin giderilmesi için kapsamlı istişareler gerçekleştirdiklerini kaydetti.
Dışişleri ve milli savunma bakanlarının yoğun çaba sarf ettiğini vurgulayan Erdoğan, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres'in ve ekibinin de ilk taslağı hazırlanan plana verdikleri katkıların takdire şayan olduğunu söyledi.
KARADENİZ'DEN DÜNYAYA NEFES BORUSU
Erdoğan, bu vesileyle Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy'e sergiledikleri liderlik dolayısıyla teşekkür ederek, şöyle konuştu: "Önümüzdeki günlerde başlayacak gemi trafiğiyle Karadeniz'den dünyanın birçok ülkesine yeni bir nefes borusu açmış olacağız. Gemilerin çıkışından güvenli bir şekilde intikaline ve varacağı limana ulaşmasına kadar tüm süreçler üzerinde mutabakat tesis edildi. Bu son derece önemli planın icrası ve denetimi, İstanbul'da kurulacak müşterek koordinasyon merkezi tarafından gerçekleştirilecektir. Planın başarıyla uygulanmasında uluslararası toplumunun desteği de şüphesiz büyük önem taşıyor."
Başkan Erdoğan, bundan yaklaşık 4 ay önce yine İstanbul'da Ukrayna ile Rusya arasında Türkiye'nin ev sahipliğinde yapılan müzakerelerde mesafe katettiklerini, savaşın sona ereceğine dair ümitleri yeşerttiklerini söyledi.
Maalesef o toplantı sonrasında meydana gelen gelişmelerin çatışmaları körüklediğini belirten Erdoğan, "Başından beri bu savaşın kazananı olmayacağını, sadece tarafların değil, tüm dünyanın kayba uğrayacağını ifade ediyoruz. Yaklaşık 5 aydır aralıksız devam eden çatışmalar ve bunun küresel etkileri ne yazık ki bu öngörümüzü doğruluyor. Silahların susması uzadıkça ekonomik maliyetlerin yanı sıra insani kayıplar da artıyor. Savaş sadece tarafları, sadece bölge ülkelerini değil, dünyanın en ücra köşesindekiler dahil tüm insanlığı olumsuz etkiliyor ancak bu gidişatın mukadder olmadığına da inanıyoruz. Masumların hayatına mal olan bu çatışmaların bir an önce sona ermesini arzu ediyoruz." ifadelerini kullandı.
YENİ BİR DÖNÜM NOKTASI OLACAK
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, adil bir barışın kaybedeninin olmayacağının herkesin malumu olduğunu dile getirerek, şunları söyledi: "Bugün Rusya ve Ukrayna tarafıyla İstanbul'da atmakta olduğumuz bu müşterek adımın, barışa yönelik umutları canlandıracak yeni bir dönüm noktası olmasını canıgönülden diliyorum. Arazideki gelişmeler ne yönde seyrederse seyretsin savaş, nihayetinde müzakere masasında sonlanacaktır. Tesis ettiğimiz bu dostane ve barışçıl atmosferin, savaşın sonlandırılmasına yönelik adımlara tahvil edilmesi tüm insanlığın yararınadır. Medeniyet anlayışımızın bize yüklediği sorumluluğun bilinciyle hareket etmeyi sürdüreceğiz. Bölgemizde sulhu sükun hakim olana kadar komşuluk hukukumuzun gereğini yerine getirmeye devam edeceğiz. Rabb'im yar ve yardımcımız olsun diyorum. Hepinize ama hepinize gayretleriniz sebebiyle tekrar teşekkür ediyorum."
Bugün imzalanacak anlaşmanın ilgili ülkeler ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını dileyen Erdoğan, sürecin bugünlere gelmesinde emeği ve katkısı bulunan herkese şahsı ve milleti adına şükranlarını sundu.
ERDOĞAN'IN YAKLAŞIMI ÇÖZÜM GETİRDİ
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, "Bugün Karadeniz'de bir umut ışığı var. Bunun gerçekleşmesine vesile olan herkese çok teşekkür ederim. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, bu konuda her zaman ısrarlı yaklaşımının çok etkisi oldu. Çok teşekkür ediyorum size. Bu görüşmeler de insanlığın faydası için herkes için önemliydi. Burada bir tarafın kazanması değil bu anlaşma dünya için imzalanıyor. Bu anlaşma tahıl ve yiyecek fiyatların düşmesine sağlayacak" dedi.
Ukrayna tahılının Karadeniz üzerinden ihracatının yeniden başlatılmasını içeren anlaşma Başkan Recep Tayyip Erdoğan ve Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres ile Rusya ve Ukrayna heyetlerinin katılımıyla Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Çalışma Ofisi'nde gerçekleşti.
Anlaşma töreninde açıklamalarda bulunan Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, "Bugün Karadeniz'de bir umut ışığı var, bir olasılık ışığı var, bir çare ışığı var. Dünyanın buna her zamandan çok ihtiyacı var. Bunun gerçekleşmesine vesile olan herkese çok teşekkür ederim. Türkiye Cumhuriyetine, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, bu konuda her zaman ısrarlı yaklaşımının çok etkisi oldu. Çok teşekkür ediyorum size. Bu görüşmeler de insanlığın faydası için herkes için önemliydi. Bir tarafın kazanması değil burada bu anlaşma dünya için imzalanıyor. Küresel gıda fiyatları rekor seviyelere vardı. Bu açıdan kalkınma aşamasındaki ülkelere de bir fırsat olacak. Bu anlaşma tahıl ve yiyecek fiyatların düşmesine sağlayacak" dedi.
TÜRKİYE'NİN ROLÜ ÇOK KRİTİK
Bu anlaşmaya kolay varılmadığını aktaran Antonio Guterres, "Savaş başladığından beri küresel gıda krizin çözümünün ancak Ukrayna'nın gıda ürünlerine ve Rusya'nın gıda ve gübre ürünlerine erişim olursa çözülebileceğini söylemiştim. Bugün o noktaya ulaşmak üzereyiz. Nisan ayında sayın Erdoğan'ın sayın Zelenski ve Putin ile görüşerek çözümler için uğraştık. O zamandan beri uğraşıyoruz. Tüm tarafların bu konuda taahhütleri oldu. Bu girişim tam olarak uygulanmalı. Dünyanın buna çok ihtiyacı var. Türkiye'nin burada kritik rolü var. İleriye gitmesi konusunda. BM de taahhüdünün arkasındadır. İki tarafın da bu kanlı çatışmaya girdiği noktada artık sona gelinmesi gerektiğini düşünüyorum. Karadeniz'deki bu umut ışığı çok parlak, bu umut ışığı insanların çektiğini sorunların sonuna gelinmesini sağlasın" diye konuştu.
AKAR İLE ŞOYGU GÖRÜŞTÜ
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu ile bir araya geldi.
Akar, Türkiye'nin gayretleriyle ortaya çıkan tahıl sevkiyatına yönelik mutabakatın imza töreni için İstanbul'a gelen Şoygu ile Kalender Kasrı'nda görüştü.
İkili ve bölgesel savunma, güvenlik konularının ele alındığı toplantıda, Bakan Akar tarafından Ukrayna'da acil ateşkese olan ihtiyaç bir kez daha vurgulanırken, tahıl ve gıda malzemelerinin denizden emniyetle sevkine yönelik çalışmalara katkılarından dolayı Şoygu'ya teşekkür edildiği bildirildi.
TÜRKİYE BAŞ ROL OYNADI
Savaşın başından bu yana hem Rusya hem Ukrayna'nın güvendiği tek ülke olarak öne çıkan Türkiye tahıl krizinin çözümünde de başat rol oynadı.
Başkan Erdoğan'ın krizin başından bu yana üstlendiği kritik misyon tüm dünya tarafından övgüyle karşılanırken, Türkiye iki ülke arasındaki görüşmelerin merkezi haline geldi.
Tarafların İstanbul'da gerçekleştirdiği görüşmeler neticesinde 'dünyayı doyuracak' koridorun açılması için imzalar atılma aşamasına geldi. Türkiye'nin görüşmelerin 'sonuç odaklı' olması yönündeki telkinleri de sürecin hızlanmasına vesile oldu.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Tahran'da Başkan Erdoğan ile yüz yüze görüşmesinin ardından gerçekleştirilen basın toplantısında "İstanbul'da yapılan görüşmelerin neticeleri memnuniyetle karşılandığını" dile getirmişti.
Erdoğan ile Putin'in Tahran'daki görüşmesinden günler sonra imza aşamasına gelinmesi de Türkiye'nin süreçteki hızlandırıcı rolünü bir kez daha ortaya çıkardı.
Gıda güvenliği açısından dünyayı yakından ilgilendiren savaş nedeniyle deniz yoluyla ihraç edilemeyen tarım ürünleri konusunda güvenli bir koridor oluşturulması için Türkiye üzerine düşeni yaptı.
Ankara, Birleşmiş Milletler'in Türkiye, Rusya, Ukrayna ve BM arasında oluşturulmasını öngören mekanizma planının 'uygulanabilir bir plan' olarak nitelendirdi. Tarafların çekincelerini paylaşacağı diyalog ortamının kurulmasına zemin hazırlanırken, çeşitli düzeylerde Türkiye kritik ziyaretlere ev sahipliği yaptı.
Geçtiğimiz ay Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile görüşmek üzere Ankara'ya gelen Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov'un çantasında da 'tahıl krizi' dosyası vardı. Çavuşoğlu, görüşme sonrası "Tahıl ürünlerinin uluslararası piyasalara ulaştırılması konusunda Rusya'nın yaptırımları kaldırma talebini haklı görüyoruz" açıklamasında bulundu.
GEMİLERİN KARADENİZ'DEN GEÇİŞİ NASIL SAĞLANACAK?
Tahıl koridoru oluşturulmasına dönük çabaların ilk amacı, Odessa başta olmak üzere mayınlar nedeniyle Ukrayna limanlarında sıkışıp kalan tahıl ve diğer gıda ürünleriyle yüklü gemilerin dünya pazarlarına açılmasını sağlamaktı.
Bu kapsamda yaklaşık 80 adet geminin olduğu kaydediliyor. Bu gemilerin denize açılabilmelerini sağlayacak koridorun oluşması, silolarda alıcı bekleyen yaklaşık 25 milyon ton tahılın da dünya pazarlarına taşınması anlamına geleceği için önem kazanıyor.
Pazarlığın en önemli ayaklarından birisini, gemilerin sorunsuz şekilde mayınlı alanlardan çıkabilmesi ve Rusya'nın saldırılarına maruz kalmaması için Moskova'dan alınacak güvenlik garantileri oluşturdu.
RUSYA KENDİ ÜRÜNLERİNİN DE GEÇİŞİNİ İSTEDİ
Rusya, Haziran ayı ortalarından itibaren Karadeniz'deki deniz kuvvetlerini Ukrayna limanlarından ve Yılan Adası'ndan çekerek anlaşma için gerekli güvenceyi verebileceği mesajını verdi.
Ancak bununla beraber, anlaşmanın sadece Ukrayna tahıl ürünlerini değil Rusya'nın gıda ürünleri ve gübresini de içerecek şekilde bir paket haline getirilmesi koşulunu öne sürdü. Bunun yapılabilmesi için Rusya'ya yaptırım uygulayan ABD başta olmak üzere Batı dünyasının ikna edilmesi gerekti.
Bu görevi üstlenen BM, küresel gıda bunalımının önüne geçmek için Rusya'nın plana dahil edilmesi gerektiğini vurguladı ve sonuçta başarıya ulaştı.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in sözcüsü Ferhan Haq, Guterres'in imza törenine "Ukrayna'nın gıda ürünleri ve Rus gıda ve gübresinin dünya pazarlarına ulaştırılması için gösterdiği çabalar kapsamında" katıldığını açıkladı.
UKRAYNA, KILAVUZ GEMİLERİN YARDIMIYLA İHRACATA BAŞLAYACAK
Gıda koridorunun oluşturulmasıyla birlikte Ukrayna, tamamen kendi denetiminde olan Odessa, Pivdennyi ve Chornomorsk limanlarından ihracata başlayabilecek.
Anlaşmaya göre gıda yüklü kargo gemiler, kılavuz gemiler aracılığıyla mayınlı limanlardan Karadeniz'e ulaşacak ve önceden belirlenen rotalardan dünya pazarlarına taşınacak.
Bu süreçte, Rusya'nın ateşkes uygulayacağı ve gemilerin güvenliğini tehlikeye atmayacağı basına yansıyan haberlerde yer almıştı.
Ukrayna ise Rus gemilerinin Ukrayna kara sularına hiçbir şekilde girmemesini istiyor.
İSTANBUL'DA KOORDİNASYON MERKEZİ
Anlaşma, sevkiyatın güvenliği ve işlerliğinin İstanbul'da oluşturulacak bir koordinasyon merkezi tarafından gözlenmesini de içeriyor.
Rusya, bu gözlem görevinin tüm tarafların katıldığı ortak bir şekilde yapılmasını Ukrayna ise BM gözetiminde olmasını istiyordu. Son durumun nasıl olduğu anlaşma açıklandığında ortaya çıkacak. Anlaşma, gıda koridorunu kullanan gemilerin kargolarının Türkiye tarafından oluşturulacak noktalarda Rusya'nın da katılımıyla denetlenmesini içeriyor.
Rusya, Ukrayna'ya yük almaya gelecek kargo gemilerinin silah ve askeri malzeme taşımadığından emin olmak için bu denetimi istiyor. Bu süreçte Türk Deniz Kuvvetleri'nin taraflar arasındaki işlemler açısından kolaylaştırıcı rol oynayacağı kaydediliyor.
RUSYA DA İHRACATA BAŞLAYACAK
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 19 Temmuz'da Tahran'da Başkan Erdoğan ile yaptığı görüşmeyle ilgili olarak basını bilgilendirirken, anlaşmanın Rusya'ya da ihracat olanağı sağlaması gerektiğini belirtmiş, "Uluslararası kuruluşlarla üzerinde ilk olarak bunun üzerinde uzlaştık. Bunu bir paket çözüm formülü olarak sundular. Amerikalı ortaklarımız da dahil olmak üzere şu ana kadar kimse karşı çıkmadı. Yakın gelecekte ne olacağını göreceğiz" demişti.
24 Şubat'ta Ukrayna'yı işgalebaşlayan Rusya'ya uygulanan yaptırımlar, gübre ve gıda ürünlerinin satışını kapsamıyor.
Ancak Rusya'dan mal satın almak isteyen ya da bu malı alıcılara ulaştırmak isteyen taraflar, bankacılık ve sigorta gibi işlemlere uygulanan yaptırımlardan çekindikleri için ticari anlaşma yapmaya yanaşmıyorlar.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da 21 Temmuz'da TRT'ye yaptığı açıklamada, "Bu sorunu çözdüğümüz zaman sadece Ukrayna'nın tahıl, ayçiçek ve ayçiçek yağı ihracatının önü açılmayacak. Rusya'nın da gerek bu ürünler gerekse dünyanın ihtiyacı olan gübrenin ihracatının da önü açılacak" demişti.
Çavuşoğlu, ürünlerin kendilerine değil ama onları taşıyacak gemilere yönelik yaptırımlar olduğunu belirterek, "Lojistik konular, hiçbir yerde hizmet alamıyor, sigorta konusu önemli. Bu ödemelerin yapılması için bankacılık sisteminin işlemesi lazım. Bu konularda da zaten gerek ABD ve diğer Avrupa Birliği bu engelleri kaldıracağına yönelik taahhütlerde bulundular" bilgisini vermişti.
Financial Times gazetesine konuşan bir Batılı yetkiliye göre Rusya'nın tahıl ürünlerini ihraç etmesini kolaylaştırmak için BM ile Rusya bir mutabakat muhtırası da imzalayacak.
Bu sürecin tamamlanması durumunda, Rusya'nın 2022 sonuna kadar 50 milyona yakın tahıl ürünü satabileceği kaydediliyor.